Vietnam, Çin'in tartışmalı Güney Çin Denizi haritası nedeniyle "Barbie" filmini yasakladı

Vietnam, Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi'nde hak iddia etmek amacıyla kullandığı "dokuz kesik çizgili" haritasına görüntülerde yer verildiği gerekçesiyle "Barbie" adlı filmin ülkede gösterime girmesini yasakladı.

AA
AA
TT

Vietnam, Çin'in tartışmalı Güney Çin Denizi haritası nedeniyle "Barbie" filmini yasakladı

AA
AA

The Business Times'ın Vietnam kamu yayın kuruluşu Tuoi Tre'ye dayandırdığı haberine göre, Sinema Dairesi Başkanı Vi Kien Thanh, Amerikan yapımı "Barbie" filmine lisans vermeyeceklerini duyurdu.

Vi, 21 Temmuz'da gösterime girmesi planlanan filmin, iki ülke arasında ihtilafa yol açan ve Çin'in Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inde hak iddia etmesi anlamına gelen "dokuz kesik çizgili" haritasını içerdiği gerekçesiyle yasaklandığını belirtti.

"Barbie" filminin yapımcı şirketi Warner Bros ise henüz konuya ilişkin açıklama yapmadı.

"Dokuz kesik çizgili" harita tartışması

Çin, 1947'de yayımladığı "dokuz kesik çizgili" haritayla Güney Çin Denizi'nin yaklaşık yüzde 80'i üzerinde egemenlik iddiasında bulunurken yer altı kaynakları açısından zengin bölgede Filipinler, Vietnam, Brunei ve Malezya da hak iddia ediyor.

Çin, 1974'te Vietnam ile yaptığı Parcel Adaları Savaşı'nın ardından denetimini ele geçirdiği ve "Şişa Adaları" olarak adlandırdığı bölgenin yakınına 2 Mayıs 2014'te dev bir petrol platformu kurma çalışmalarına başlamıştı.

Güney Çin Denizi'ndeki ihtilaflı bölgede iki ülke gemileri arasında "tazyikli su savaşı" çıkmıştı. Vietnam'da Çin'in planlarına tepki gösteren gruplar, Çinli işçileri hedef alarak çelik fabrikasına saldırmış, olaylarda iki Çinli işçi hayatını kaybetmiş, 140 kişi yaralanmıştı. Çin, gerilime sebep olan ihtilaflı bölgedeki sondaj faaliyetlerini 2014 temmuz ayı ortalarında tamamlamıştı.

Lahey'deki BM Daimi Uluslararası Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusuyla verdiği kararda Çin'in, Güney Çin Denizi'nde tek taraflı egemenlik taleplerinin yasal olmadığına hükmetmişti.



Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
TT

Trump, "muhafazakarlara ayrımcılık yapan" bankaları cezalandırmaya hazırlanıyor

Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)
Başkanlık emrinde, 6 Ocak 2021'deki ABD Kongresi Baskını'na dair soruşturmalarda bazı bankaların işbirliği yapmasının da hedef alınacağı bildiriliyor (AP)

Beyaz Saray, ABD'deki muhafazakarlara ayrımcılık yaptığı iddia edilen bankaları cezalandırmak için harekete geçti.

Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre hazırlanan başkanlık emri taslağı, Eşit Kredi Fırsatı Yasası'nı (Equal Credit Opportunity Act), antitröst kurallarını ve tüketicilere mali koruma sağlayan kanunları ihlal ettiği öne sürülen kurumların soruşturulmasını öngörüyor. 

Amerikan gazetesi siyasi düşünce veya dini inançlara bağlı olarak ayrımcılık yapan bankaların cezalandırılmasının hedeflendiğini bildiriyor. 

Müşterilerinin hesaplarını bu gerekçelerle kapattığı tespit edilen bankalar para cezaları, uzlaşma kararları ve diğer disiplin tedbirleriyle karşı karşıya kalacak. 

WSJ'nin kaynaklarına göre, başkanlık emri bu hafta içinde imzalanabilir. Ancak planların değişmesinin mümkün olduğu da haberde belirtiliyor. 

Bank of America'nın Uganda'da faaliyet gösteren bir Hıristiyan örgütünün hesaplarını kapatması üzerine bu hamlenin yapıldığı tahmin ediliyor.

ABD'nin en büyük ikinci bankasına tepki gösterenler, bu kararın örgütün dini inançları nedeniyle alındığını savunurken Bank of America, ülke dışında faaliyet gösteren küçük işletmelere hizmet vermediğini öne sürmüştü. 

Muhafazakarlar uzun yıllardır siyasi ve dini inançları nedeniyle bankaların kendilerine hizmet vermediğini iddia ediyor. 

Wall Street devlerinin "woke" kapitalizmi benimsemesinin, sağcıların iş yapmasını zorlaştırdığı dile getirilen en önemli iddialardan biri. 

Mart'ta Trump Organisation, Capital One'ın kendileriyle çalışmayı durdurduğunu belirterek ülkenin en büyük 9. bankasına dava açmıştı. 

Dava dilekçesinde "ifade ve girişim özgürlüğüne yönelik net bir saldırı" ifadesi kullanılmıştı. 

Joe Biden döneminde bankaların kendilerini sistemden dışladığını savunan kripto para şirketleri de Beyaz Saray'ın yeni hamlesinden umutlu olanlar arasında. 

Bankalarsa kararlarının yasalar, düzenlemeler ve mali risk değerlendirmelerine dayandığını savunuyor. Kripto para konusunda gerekli yasal çerçeve çizilmeksizin bu konuda faaliyet gösteren şirketlerle çalışmalarının kendileri ciddi risklere sokacağını vurguluyorlar.

Independent Türkçe, WSJ, Telegraph