Ukrayna savaşı araştırması: Rusya'nın kaybı, 10 yıl süren Sovyet-Afgan savaşından üç kat fazlahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4431756-ukrayna-sava%C5%9F%C4%B1-ara%C5%9Ft%C4%B1rmas%C4%B1-rusyan%C4%B1n-kayb%C4%B1-10-y%C4%B1l-s%C3%BCren-sovyet-afgan-sava%C5%9F%C4%B1ndan-%C3%BC%C3%A7-kat
Ukrayna savaşı araştırması: Rusya'nın kaybı, 10 yıl süren Sovyet-Afgan savaşından üç kat fazla
Ağır yaralanan ve cepheye dönemeyen askerler de hesaba katılınca sayı fırlıyor
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği emirle başlayan savaşta çatışmalar, Ukrayna'nın haziranda karşı saldırıya geçmesiyle tekrar yoğunlaştı (AFP)
Ukrayna savaşı araştırması: Rusya'nın kaybı, 10 yıl süren Sovyet-Afgan savaşından üç kat fazla
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği emirle başlayan savaşta çatışmalar, Ukrayna'nın haziranda karşı saldırıya geçmesiyle tekrar yoğunlaştı (AFP)
Rusya'da muhalif medya kuruluşlarının araştırmasına göre savaşın başından bu yana yaklaşık 50 bin Rus askeri hayatını kaybetti.
Meduza ve Mediazona'nın Almanya'daki Tübingen Üniversitesi'nden veri analisti Dmitri Kobak'la yaptığı çalışmada, geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan savaşta 47 bine yakın Rus askerin öldüğü öne sürüldü.
10 Temmuz'da yayımlanan araştırmada, “Çatışmaların 15 ayında (24 Şubat 2022 - Mayıs 2023 sonu) Sovyet birliklerinin Afganistan'da 10 yıl boyunca yürüttüğü savaştan üç kat daha fazla Rus askeri öldü" dendi.
Çalışmada, savaşta ağır yaralanan ve cepheye tekrar dönemeyen askerler de hesaba katıldığında söz konusu kaybın en az 125 bine çıktığına dikkat çekildi.
Kremlin, çatışmada verilen kayıplarla ilgili resmi rakamları en son eylülde paylaşmıştı. Buna göre 6 bine yakın Rus askerin cephede yaşamını yitirdiği savunulmuştu.
Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'nin Mediazona'yla haziranda yürüttüğü ortak çalışmada da 26 bin 801 Rus askerin öldüğünün doğrulandığı bilgisi paylaşılmıştı.
Öte yandan son yapılan çalışmada araştırmacılar, ilk kez miras taleplerini de inceledi. Buna göre 2014'ten beri Rusya'da yapılan 11 milyondan fazla miras talebi arasından savaş dönemine denk gelenler incelendi ve mevzubahis kayıp rakamları buna göre belirlendi.
2022'de 25 bin miras talebi yapıldığına dikkat çeken veri analisti Kobak, bunlardan 24 bininin savaşta hayatını kaybeden askerlerle ilgili olduğunu ifade etti.
Araştırmacı, bu yıla ilişkin verilere henüz ulaşamadıklarını belirterek, 2023'ün ilk altı ayındaki kayıpları tam hesaplayamadıklarını söyledi. Akademisyen, hayatını kaybeden Rus askerlerinin sayısının 40 bin ile 55 bin arasında bir rakama tekabül ettiğini düşündüklerini belirtti.
ABD ise bu yıl aralık-mayıs arasında 100 bine yakın Rus askerin hayatını kaybettiğini ya da yaralandığını öne sürmüştü.
Kremlin'le benzer politika uygulayan Kiev yönetimi de savaştaki kayıplarına ilişkin en son açıklamayı ağustosta yapmıştı. Buna göre cephede 9 bine yakın Ukraynalı askerin öldüğü savunulmuştu.
Independent Türkçe, France 24, Meduza, NBC News, Newsweek
İsrail hükümeti, Netanyahu’nun Beyaz Saray'a hızlı bir şekilde çağrılmasından endişe duyuyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5129676-i%CC%87srail-h%C3%BCk%C3%BCmeti-netanyahu%E2%80%99nun-beyaz-saraya-h%C4%B1zl%C4%B1-bir-%C5%9Fekilde-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1lmas%C4%B1ndan-endi%C5%9Fe
İsrail hükümeti, Netanyahu’nun Beyaz Saray'a hızlı bir şekilde çağrılmasından endişe duyuyor
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte 4 Şubat 2025 tarihinde Washington'daki Beyaz Saray'da (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun derhal ve gecikmeksizin Beyaz Saray'a gelmesi yönündeki ısrarının ardından İsrail hükümetinin koridorlarında bir endişe havası hâkim oldu. İsrailli yetkililer, Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmaları ve müzakere masasına dönmeleri için kendilerine bir anlaşma dayatılacağından korkuyor.
Ancak Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki savaşın, İran ve ikili ilişkiler de dahil olmak üzere ziyaret sırasında görüşülecek birkaç konudan sadece biri olduğu konusunda güvence verdi ve asıl konunun gümrük vergilerinin yükseltilmesi konusunda bir mutabakat olacağını vurguladı.
Netanyahu, Washington'a giderken başkanlık uçağında kendisine eşlik eden gazetecilere, ABD yönetiminin gümrük vergilerini arttırma kararının İsrail ekonomisini olumsuz etkilediğini ve bunu en aza indirmek için çaba göstereceğini söyledi.
İsrail, onlarca ülkeyi etkileyen gümrük vergilerini arttırma kararından muaf tutulmak için iyi niyet göstergesi olarak ABD'den ithal edilen tarım ürünlerinde İsrail gümrüklerini düşürme girişiminde bulunmuştu, ancak Amerikalılar İsrail mallarına yüzde 17'lik bir artış uyguladı. Netanyahu ise bunun tamamen iptal edilmesini ya da en fazla yüzde 10'a indirilmesini istiyor.
Bunun üzerine Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, Netanyahu'nun ABD Başkanı'nın daveti üzerine Washington'a gideceği ve ‘gümrükler, esirlerin iadesine yönelik çabalar, İsrail-Türkiye ilişkileri, İran tehdidi ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile yaşanan ihtilaf’ gibi konuları görüşecekleri belirtildi.
Şarku’l Avsat’ın Kanal 12'den aktardığına göre hükümete yakın İsrailli kaynaklar, Beyaz Saray'ın görüşmeyi bugün yapma ısrarının İsrail'in beklemediği bir konu ya da konularla ilgili ‘Trump tarzı’ bir sürprizi gizliyor olabileceğinden endişe ediyor.
Witkoff toplantıya katılacak
Kaynaklar, Beyaz Saray'ın Netanyahu'nun ofisine, Trump'ın Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme müzakerelerini yürüten temsilcisi Steve Witkoff'un görüşmenin hızlandırılmasında ısrar eden kişi olduğunu ve Netanyahu ile Beyaz Saray'daki oturumlara katılacağını bildirdiğini doğruladı. Bu da Gazze konusunun görüşmelerin büyük bir bölümünü işgal edeceği anlamına geliyor.
Kendisine eşlik eden gazetecilere konuşan Netanyahu iyimserdi. Netanyahu, “İsrail ekonomisi için çok önemli olan bir konu hakkında konuşmak üzere Başkan Trump ile bir araya gelecek ilk yabancı lider olduğumu söyleyebilirim. Ülkelerinin ekonomisi için bunu yapmak isteyen uzun bir liderler silsilesi var. Bunun da ABD ile İsrail arasındaki özel ilişkiyi yansıttığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Netanyahu, Suriye konusunu da gündeme getirerek şunları söyledi: “İsrail'in geçen hafta Suriye'deki saldırılarını arttırması, Türkiye'nin kontrolünü engellemek için Suriye'deki askeri havaalanlarını tahrip etmesi ve İsrail saldırılarını kısıtlayan hava savunma sistemleri kurması ışığında İsrail, Amerikalıların belki de Suriye'nin nüfuz bölgelerine bölünmesinde ve İsrail ile Türkiye arasında Suriye'de güvenlik anlaşmaları yapılmasında önemli bir rol oynayacağını umuyor.”
Macaristan'ın misafirperverliği
Netanyahu, ‘çok başarılı’ olarak nitelendirdiği Macaristan ziyaretini, Macaristan Cumhurbaşkanı'nın kendisine verdiği görkemli bir resepsiyon ve eşi Sara ile evlilik yıldönümlerini Tuna Nehri üzerinde lüks bir yatta romantik bir geziyle kutlamasıyla sonlandırdı.
Netanyahu burada bir silah anlaşması yaptığını ve Macaristan ile Çek Cumhuriyeti'nin İsrail'deki büyükelçiliklerini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıyacaklarını duyurmayı planladıklarını söyledi. Böylece Guatemala, Kosova, Honduras, Papua Yeni Gine ve Paraguay olmak üzere beş olan büyükelçilik taşıma kararında ABD'yi takip eden ülke sayısı yediye yükselmiş oldu.
Netanyahu'nun Macaristan ziyareti İsrail'de, özellikle de cumartesi akşamı Tel Aviv'de ve başka yerlerde büyük gösteriler düzenleyen ve bir bildiri yayınlayan esirlerin aileleri tarafından ağır bir şekilde eleştirildi. Yayınlanan bildiride, “O ve eşi, Tuna Nehri’nde dinlenirken biz esaret altında ölen, acı içinde kıvranan çocuklarımız için yanıyoruz” ifadesi yer aldı.
Cumartesi akşamı Tel Aviv'de İsrail hükümeti ve Başbakan Binyamin Netanyahu'ya karşı düzenlenen ve tüm esirlerin bir an önce serbest bırakılmasını talep eden protestolardan (Reuters)
Gazze Şeridi’nde esaret altında ölen Itai'nin kız kardeşi Merav Svirsky şunları söyledi: “Netanyahu savaşın genişletilmesi emrini verdi ve askeri baskının kardeşlerimizi geri getireceğini iddia etti. Oysa gerçekler onları öldürdüğünü kanıtlıyor. Şimdi de Hamas, esirlerin yarısının saldırıların planlandığı yerlerde tutulduğunu açıkladı.”
Svirsky, aileler adına şu soruyu sordu: “Netanyahu neden anlaşmayı ihlal etti ve B aşamasının başarısız olmasına neden oldu? Neden hepsinin birden iade edilmesini kabul etmedi? Neden Mısır'ın savaşı sona erdirme ve hepsini iade etme önerisi kabinede tartışılmadı?”
Kaçırılan asker Nimrod Cohen'in annesi Vicky Cohen, esirlerin yaşamı ile Başbakan'ın yaşamı arasındaki keskin zıtlığa dikkat çekti: “Esirler bir soykırımla karşı karşıyayken ve esaret altında tuvalet suyu içerken, Netanyahu Avrupa'da lüks bir tatilin tadını çıkarıyor. Onlar açlıktan ölüyor ve günde çeyrek ekmekle yaşıyorlar, Netanyahu ise lüks otel yemeklerinin tadını çıkarıyor. Esirler kelepçeli ve o, Şin-Bet Başkanı’ndan sevdiklerinin serbest bırakılması için mücadele eden vatandaşları yargılamasını istiyor.”
Ofer Calderon'un kuzeni Yifat Calderon ise doğrudan ABD Başkanı'na seslendi: “Netanyahu askeri baskının esirleri geri getireceğini söylerken yalan söylüyor. Tüm esirleri hızlı bir şekilde geri getirmenin tek yolu savaşı sona erdirmek ve hepsini bir kerede geri getirmektir. Sadece siz savaşı durdurabilir ve hepsini geri getirebilirsiniz. Diğer tüm tehditler esirlerin geri getirilmesinden sonra ele alınabilir. Lütfen Netanyahu'ya savaşı sona erdirmesi ve hepsini geri getirmesi için baskı yapmak için elinizden geleni yapın.”