NASA transsonik uçağını tanıttı

NASA transsonik uçağını tanıttı
TT

NASA transsonik uçağını tanıttı

NASA transsonik uçağını tanıttı

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), önümüzdeki 10 yılda ticari havacılıkta devrim yaratabilecek olan X-66A uçağının bir prototipini ortaya çıkardı. Sivri kanatlara sahip bu yenilikçi, ses hızına yakın transsonik uçak, planörlerden ilham alan benzersiz bir tasarımla sürdürülebilir Flight Demonstrator projesinin bir parçası olarak geliştirildi.

Uçağın kanatları, geleneksel uçaklardan farklı olarak, payandalarla desteklenerek gövdenin üzerine yerleştirildi. Bu tasarım, verimliliği ve sürdürülebilirliği iyileştirmeyi vaat ediyor. Şarku’l Avsat’ın Reuters’den aktardığı habere göre NASA Genel Merkezi'nde Sürdürülebilir Uçuş Ulusal Ortaklığı İçin Görev Entegrasyon Yöneticisi Richard Wahls, havacılık endüstrisinin sürekli olarak sürdürülebilir ve çevre dostu olma çabası içinde olduğunu vurguladı.

Her uçak nesli, bir öncekine göre yüzde 15 ila 25 arasında bir gelişme gördü. NASA, yeni nesle atlayarak ilerleme sağlamayı hedefliyor. Kanat konsepti, uçağın yapısında ve konfigürasyonunda önemli bir modernizasyon etrafında dönüyor.

Günümüzün ticari uçaklarında bulunan hakim alçak kanat tasarımının aksine, bu yeni tasarım ise boru şeklindeki gövdenin üst kısmı boyunca uzanan kanatlara sahip. Sürtünmeyi azaltan bu oluşum, büyük jet motorlarından açıkta kalan pervanelere kadar daha geniş bir tahrik sistemi yelpazesinin kullanımını kolaylaştırıyor.

Transsonik uçaklar, ses hızının hemen altındaki hızlarda uçarak saatte yaklaşık 600 mile ulaşıyor. Yeni kanatlı uçak, yakıt verimliliğini ve çevresel etkiyi iyileştirme yeteneği ile geleceğin havalimanları için umut verici bir gelişme sayılıyor. Bu gelişmiş tasarım, havacılık inovasyonunda yeni bir çağın yolunu açarak sürdürülebilirliği etkileyici hızla bir araya getiriyor.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.