Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu ABD'ye davet etti

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AFP)
TT

Biden, İsrail Başbakanı Netanyahu'yu ABD'ye davet etti

ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu ülkesine davet ettiği bildirildi.

İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Netanyahu ve Biden, "iki ülke arasında güçlü ittifakın ilerletilmesi, İran ve vekillerinin doğurduğu tehdidin giderilmesi, bölgesel barışın genişletilmesi, işgal altındaki Batı Şeria'da sükunetin sağlanmasına ilişkin çabanın sürdürülmesi" konularında bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Netanyahu'nun görüşmede, ülkede yargının yetkilerini kısıtladığı gerekçesiyle yoğun biçimde protestolara yol açan düzenlemeye ilişkin "yasa tasarısının gelecek hafta Meclis'ten geçirileceğini ve yaz tatilinde bu konuda geniş bir uzlaşı sağlanması için çalışacağını" söylediği kaydedildi.

ABD Başkanı Joe Biden'ın Netanyahu'yu ABD'de görüşmeye davet ettiği, Netanyahu'nun olumlu yanıt verdiği ve karşılıklı ekiplerin bu konuda takvimin belirlenmesi için çalışmalara başlayacağı belirtildi.

İsrail basını, Netanyahu ve Biden'ın en son mart ayında telefonda görüştüğüne dikkati çekti.

İsrail'de yılbaşında Başbakan Netanyahu liderliğinde ülke tarihinin "en sağcı hükümeti" diye tanımlanan kabine göreve gelmişti. Aşırı sağcıların kritik görevler aldığı İsrail'deki hükümetin Biden yönetimiyle ilişkileri karşılıklı açıklamalarla dalgalı bir seyir izlemişti.

Netanyahu, yılbaşında iktidara gelmesine rağmen henüz ABD'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmemişti. Biden, martta verdiği bir demecinde, "Netanyahu'nun yakın zamanda Washington'a davet edilmeyeceğini" açıklamıştı.

Biden yakın zamandaki bir röportajında da İsrail'deki hükümetin "en aşırı hükümet" olduğunu belirtmişti. İşgal altındaki Batı Şeria'da yasa dışı Yahudi yerleşim yanlısı aşırı sağcı isimlerin kabinede yer aldığını hatırlatan Biden, "'İstediğimiz yere yerleşiriz, onların burada olmaya hakları yok' diyen kişilerin sorunun bir parçası olduğunu" ifade etmişti.

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ABD Başkanı Biden ile görüşeceği dört günlük resmi bir ziyaret için bu akşam Washington'a hareket edecek.

- Ertelenen yargı düzenlemesi

İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin'in 5 Ocak'ta duyurduğu "yargı reformu", Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor.

Netanyahu, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini 27 Mart'ta ertelediğini açıklamış ancak 2023-2024 bütçesinin mayıs sonunda Meclis'ten geçmesinin ardından yargı düzenlemesini tekrar gündeme getireceklerini duyurmuştu.

Netanyahu koalisyonu ve muhalefet arasındaki yargı düzenlemesi müzakerelerinin tıkanmasının ardından hükümet, yakın zamanda yargı düzenlemesi kapsamında yeniden düğmeye basmıştı.

İktidar, Yüksek Mahkemenin hükümet üzerindeki denetimini kaldıracak "akla yatkınlık" diye isimlendirilen yasa tasarısını Mecliste birinci oylamada geçen hafta kabul etmişti. Yasanın yürürlüğe girebilmesi için Mecliste üç oylamadan geçmesi gerekiyor.

İsrail'de Netanyahu hükümetinin yargı düzenlemesi ve diğer sağ politikalarına karşı çıkan protesto hareketi, 6 aydır ülke genelinde gösterilerine devam ediyor.



Ukrayna’ya asker gönderme tartışması Almanya’yı ikiye böldü

Rusya, NATO askerlerinin Ukrayna'ya konuşlandırılmasına başından beri karşı çıkıyor (Reuters)
Rusya, NATO askerlerinin Ukrayna'ya konuşlandırılmasına başından beri karşı çıkıyor (Reuters)
TT

Ukrayna’ya asker gönderme tartışması Almanya’yı ikiye böldü

Rusya, NATO askerlerinin Ukrayna'ya konuşlandırılmasına başından beri karşı çıkıyor (Reuters)
Rusya, NATO askerlerinin Ukrayna'ya konuşlandırılmasına başından beri karşı çıkıyor (Reuters)

Avrupa'nın Ukrayna'ya olası bir barış anlaşması kapsamında asker göndermesi fikri Almanya'da tartışmalara yol açtı.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, ülkenin muhtemel bir barış gücüne katılmasına açık olduklarını belirtti.

Ancak Reuters'ın analizinde, ülkenin Nazi geçmişi nedeniyle askeri müdahaleye dair hassasiyetin halen devam ettiğine dikkat çekiliyor. Böyle bir kararın Almanya Parlamentosu'ndan (Bundestag) geçmesinin zor olacağına işaret ediliyor.

Son dönemde yükselişteki radikal sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) lideri Alice Weidel, Merz yönetimini "savaş çığırtkanlığı" yapmakla eleştirerek, Ukrayna'ya asker gönderme planını "tehlikeli ve sorumsuzca" diye niteledi.

Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Merz'e kendi kanadından da eleştiriler geldi. CDU'lu Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, Ukrayna'ya asker konuşlandırmanın "ülkeyi zorlayacağını" söyledi.

Analizde, Almanya'da Nazi geçmişinin yanı sıra yakın dönemde Afganistan ve Mali'ye asker gönderme planlarının başarısızlıkla sonuçlanmasının da ihtilaf yarattığı belirtiliyor. Almanya'nın kendi ekonomisi zor durumdayken Ukrayna'ya askeri yardım için milyarlarca euro harcanmasına karşı da bir tepki var.

Almanya Silahlı Kuvvetleri'ni "Avrupa'nın en güçlü ordusu" haline getirme vaadinde bulunan Merz'in, Ukrayna'ya asker konuşlandırma meselesinde zorlanacağına dikkat çekiliyor.

Alman medyasına sızan bir mektuba göre CDU'nun Bundestag lideri Jens Spahn, parlamenterlerden bu meseleyle ilgili kamuoyu önünde spekülasyon yapmaktan kaçınmalarını istedi.

Alman medya kuruluşu RTL ve ona ait n-tv tarafından Forsa şirketine yaptırılan ankete göre, Almanların yüzde 49'u asker gönderilmesini desteklerken yüzde 45'iyse buna karşı çıkıyor.

Merz'in koalisyon ortaklarından Sosyal Demokratlar (SPD) da Ukrayna'ya asker konuşlandırılmasına sıcak bakmıyor. SPD'nin daha pasifist sol kanadından parlamenter Ralf Stegner, Der Spiegel'a demecinde "Almanya bu meseleye karışmamalı. Alman askerlerinin bölgede konuşlandırılması tarihi nedenlerden ötürü de son derece zor olur" demişti.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, pazartesi günkü açıklamasında Britanya ve Fransa liderliğinde 30 ülkenin Ukrayna için güvenlik garantisi çerçevesi üzerinde çalıştığını söylemişti.

Fransa ve Britanya, ateşkes anlaşması sonrasında Ukrayna'ya "barış gücü" gönderme fikrine sıcak baktıklarını bildirmişti. ABD de planı desteklediğini fakat asker göndermeyeceğini açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Guardian