Fas’ta siyasi partiler, İsrail’in Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıma kararına övgüde bulundu

Bir Fransız partisinin başkanı Paris’i sorunun çözümüne katkıda bulunmaya çağırdı

Kral 6. Muhammed, İsrail Başbakanı’ndan, Fas’ın Batı Sahra’daki egemenliğinin İsrail devleti tarafından tanındığına ilişkin bir mesaj aldı (MAP)
Kral 6. Muhammed, İsrail Başbakanı’ndan, Fas’ın Batı Sahra’daki egemenliğinin İsrail devleti tarafından tanındığına ilişkin bir mesaj aldı (MAP)
TT

Fas’ta siyasi partiler, İsrail’in Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıma kararına övgüde bulundu

Kral 6. Muhammed, İsrail Başbakanı’ndan, Fas’ın Batı Sahra’daki egemenliğinin İsrail devleti tarafından tanındığına ilişkin bir mesaj aldı (MAP)
Kral 6. Muhammed, İsrail Başbakanı’ndan, Fas’ın Batı Sahra’daki egemenliğinin İsrail devleti tarafından tanındığına ilişkin bir mesaj aldı (MAP)

İsrail’in Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıma kararına Fas içinden ve dışından destekler gelmeye devam ediyor. Faslı partiler ve siyasi isimler, kararı Fas’ın toprak bütünlüğünü desteklediği için takdirle karşılarken, Fransa Cumhuriyetçiler Partisi (LR) Genel Başkanı Eric Ciott, İsrail’in Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımasını memnuniyetle karşılayarak, Fransa’yı ‘bu sorunun çözümüne’ katkıda bulunmaya çağırdı.

Fas’ta hükümet koalisyonuna liderlik eden Ulusal Bağımsızlar Birliği (RNI), İsrail’in Batı Sahra üzerindeki Fas egemenliğini tanıma yönündeki kararını takdir etti. RNI bu kararın, güney bölgelerinin (Batı Sahra) kalkınmasını ve refahını sağlamak için Fas Kralı 6. Muhammed’in önderliğinde ‘Fas’ın gösterdiği çabaların ve adaletli duruşun takdiri olarak önemli ülkeler tarafından dile getirilen bir dizi girişimi taçlandırdığını’ vurguladı.

RNI siyasi bürosu tarafından dün yayınlanan bir açıklamada, Kral 6. Muhammed’in Batı Sahra meselesi karşısında yürüttüğü sağduyulu politikaya ve bu meselede birbirini izleyen diplomatik zaferlere övgüde bulunuldu. Bu politika ve zaferlerin, bir grup ülkenin ‘Fas’ın savının meşruiyetini ve doğruluğunu destekleyen’ net tutumlar sergilemesine zemin hazırladığı vurgulandı.

Görsel kaldırıldı.
RNI Başkanı Aziz Ahnuş (Şarku’l Avsat)

Özgünlük ve Modernlik Partisi (PAM) de dün yaptığı açıklamada, bu kararın ‘cesur ve net bir karar olduğunu ve ABD’nin Fas’ın Batı Sahra üzerindeki tam egemenliğini tanıdığı tarihi açıklamasını destekler nitelikte olduğunu’ vurguladı. Parti ayrıca bunu Fas’ın uluslararası ilişkilerini kuvvetlendirmede güçlü bir yolun doruk noktası olarak değerlendirerek, yaşanan gelişmenin tarihi üçlü anlaşmanın gücünü de pekiştirdiğini kaydetti. Fas, ABD ve İsrail arasındaki bu anlaşmanın imzalandığı sırada üç ülke arasındaki iş birliğinin güçlendirileceği, Batı Sahra konusunda net tutumlar gösterileceği ve Ortadoğu’da güvenlik ve barışı tesis etmek için çalışılacağı duyurulmuştu.

Görsel kaldırıldı.
PAM Genel Sekreteri Abdullatif Vehbi (Şarku’l Avsat)

PAM ‘müttefik bir ülkeden’ gelen bu tarihi kararın başka hiçbir konunun pahasına olmadığının ve olmayacağının altını çizdi. Kral 6. Muhammed’in önderliğindeki Fas Krallığı’nın sağlam duruşunun, Filistin meselesini Batı Sahra meselesine eşdeğer bir düzeye yerleştirdiğini vurguladı. Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini kabul ettirme çalışmalarının ‘ne bugün ne de gelecekte, Filistin halkının meşru hakları için verdiği mücadele pahasına olmayacağını’ belirtti. Meşruiyet yolunu izlemeye, Fas’ın tarihi gerçeklerini desteklemeye, tutumlardaki belirsizliğe son vermeye ve Fas egemenliği altında Batı Sahra sorununu çözmek için özerklik girişimini alenen destekleme çalışmalarına yönelik her zamanki uluslararası çağrısını yineledi.

Ayrıca Fas Krallığı’nın Filistin halkının haklarını destekleyen ‘kararlı duruşunu’ öven PAM, iki taraf arasındaki ihtilaf için sürdürülebilir çözümün, İsrail devleti ile yan yana yaşayan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasında yattığını belirtti.

Öte yandan, muhalif kanattaki İlerleme ve Sosyalizm Partisi (PPS) Genel Sekreteri Muhammed Nebil bin Abdullah dün, İsrail’in Batı Sahra üzerindeki Fas egemenliğini tanımasının ‘Fas diplomasisi için büyük bir başarı’ olduğunu söyledi. Bunun, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini son yıllarda bir dizi nüfuzlu ülkenin tanımasıyla ilgili olarak elde ettiği birçok kazanımın içinde yer aldığını belirtti. Genel Sekreter, bunun Fas’ın ‘egemenliğini ve toprak bütünlüğünü pekiştirmek için uluslararası düzeyde haklı tutumunu büyük ölçüde güçlendireceğini’ vurguladı. ‘Atılan bu önemli adımın, Fas’ın Ortadoğu bölgesinde barışı tesis etme çabalarını sürdürmesine de katkı sağlayacağını’ umduğunu ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
PPS Genel Sekreteri Muhammed Nebil bin Abdullah (Şarku’l Avsat)

Halk Gücü Sosyalist Birliği Partisi (UNFP) Genel Sekreteri İdris Laşkar, İsrail devletinin Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıma kararının, bu egemenliği destekleyen güçlü uluslararası hareketlilikle örtüştüğünü kaydetti. Laşkar, Fas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Batı Sahra meselesine ilişkin Afrika Birliği’nde (AfB) net bir anlayış oluşmaya başladığının ve AfB birimlerinde olumlu değişimlerin olduğunun altını çizerek bugün Fas’ın güney bölgesi üzerindeki egemenliğinin ve davasının haklılığının ülkelerin çoğunluğu tarafından kabul edildiğine işaret etti.

Görsel kaldırıldı.
UNFP Genel Sekreteri İdris Laşkar (Şarku’l Avsat)

Laşkar, hem yönetici hem halk tabanı olarak Fas’ın, ‘bölgede barışa hizmet etmek için Filistin davasında adaletin ve hakkın yanında olmaktan’ vazgeçmediğini vurgulayarak, Kral’ın birçok kez üstünde durduğu gibi, Krallığın aynı yolu izlemeye devam edeceğine dikkati çekti. Uluslararası tepkilere gelince, LR Genel Başkanı Eric Ciotti, Pazartesi akşamı, İsrail’in aldığı kararı memnuniyetle karşıladı ve Fransa’yı ‘bu stratejik sorunun çözümüne’ katkıda bulunmaya çağırdı. Ciotti, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “İsrail’in Batı Sahra üzerindeki Fas egemenliğini tanımasını memnuniyetle karşılıyorum. Fas’ın egemenliği tartışılmaz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Avrupa Parlamentosu üyesi Tomáš Zdechovský, İsrail’in attığı adımı ‘önemli ve tarihi’ olarak nitelendirerek kararı memnuniyetle karşıladı. Avrupa Halk Partisi grubundan Avrupa Parlamentosu üyesi parlamentoda bu karar hakkında “ABD ve başlıca Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden sonra İsrail’in de Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıması önemli ve tarihi bir karardır” ifadelerini kullandı. Ayrıca bu kararın, ihtilafın çözümünün hızlandırılmasına ve bölgede barışın sağlanmasına katkı sağlayacağını düşündüğünü dile getirdi.

Ürdün’de, El-Ensar Partisi’nin Genel Sekreteri Avni el-Racub, İsrail’in kararının ‘tarihi meşruiyetle tutarlı olduğunu ve Fas hükümdarı Kral 6. Muhammed'in derin vizyonunu yansıttığını’ söyledi. İsrail’in Dakhla şehrinde konsolosluk açma niyetini ‘diplomatik ve siyasi boyutları olan önemli bir düşünce’ olarak nitelendirerek bunun, ‘Arap ülkelerinin güvenlik ve istikrarını bozmaya çalışan ayrılıkçı terör hareketlerinin tehlikelerinden devletlerin toprak bütünlüğünü koruma ilkesinin bir parçası olarak geldiğini’ vurguladı.

Kraliyet Divanı’ndan Pazartesi akşamı yapılan açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Fas Kralı 6. Muhammed’e bir mesaj gönderdiği ve mesajında ülkenin Batı Sahra bölgesindeki egemenliğini tanıma kararı aldıklarını bildirdiği ifade edilmişti. Ülkesinin bu tutumunun ‘İsrail hükümetinin ilgili tüm eylem ve belgelerinde somutlaştırılacağını’ belirten Netanyahu, ‘Birleşmiş Milletler (BM), İsrail’in üyesi olduğu bölgesel ve uluslararası kuruluşlar ile İsrail’in diplomatik ilişki içinde olduğu tüm ülkelerin bu karardan haberdar edileceğini’ vurgulamıştı. İsrail Başbakanı ayrıca, İsrail'in atılan söz konusu adımı pekiştirme çerçevesinde Dakhla şehrinde bir konsolosluk açmayı düşündüğünü belirtmişti.



Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
TT

Gazze ateşkesi: İsrail'in adımları müzakerelerdeki çıkmazı derinleştiriyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.

Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.

Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.

sdfgyjuı
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.

Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”

Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”

Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”

ıo90
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)

Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.

Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.

Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”

Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.

Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.

ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.