Robert Kennedy’nin ırkçı açıklamalarına tepki

Tepki, Çinli ve Yahudilerden geldi.

Kennedy, 19 Nisan 2023'te başkanlık adaylığını ilan etti. (AP)
Kennedy, 19 Nisan 2023'te başkanlık adaylığını ilan etti. (AP)
TT

Robert Kennedy’nin ırkçı açıklamalarına tepki

Kennedy, 19 Nisan 2023'te başkanlık adaylığını ilan etti. (AP)
Kennedy, 19 Nisan 2023'te başkanlık adaylığını ilan etti. (AP)

Çinli ve Yahudi örgütler, bir video klipte Çin'in koronavirüsü biyolojik bir silah olarak geliştirdiğini söyleyen Demokrat başkan adayı Robert Kennedy'nin desteklediği komplo teorisini kınadı. Kennedy, koronavirüsten en çok etkilenenlerin Kafkaslar ve siyahlar olduğunu, en direnç gösterenlerin ise Aşkenaz Yahudileri ve Çinliler olduğunu öne sürdü.

Demokrat aday, bu açıklamasıyla aldığı tepkilerin ardından Twitter'dan hoşgörüsüzlük suçlamasını reddeden ve medyayı kendisine hakaret etmekle suçlayan tweetler yayınlamak zorunda kaldı.

New York Post’un haberine göre 69 yaşındaki Kennedy, Manhattan restoranında arkadaşlarıyla birlikte yemek yerken görülen video görüntüsünde, ‘ABD ve Çin’in elinde 'etnik köken seçen biyolojik silahlar bulunduğunu, Kovid-19'un da bunlardan biri olabileceğini’ öne sürdü.

Kennedy şu ifadeleri kullandı:

Biyolojik silahlar hakkında konuşmamız gerekiyor. Etnik olarak mikropları hedeflemek için yüz milyonlarca dolar harcadık. Çinliler koronavirüs için de aynı şeyi yaptılar ve bunun etnik olarak hedef alındığına dair bir argüman var. Genetik yapı ve genetik farklılıklar nedeniyle koronavirüs belirli ırkları hedef alıyor ve belirli ırklar virüse karşı daha bağışık. Koronavirüs Kafkasyalıları ve siyahları hedefliyor. En fazla direnç gösterenler ise Aşkenaz Yahudileri ve Çinliler. Kasıtlı bir hedefleme olup olmadığını bilmiyoruz. Ancak bunun etnik etkisini gösteren belgeler var ve Çin'in etnik biyolojik silahlar geliştirmek için yüz milyonlarca dolar harcadığı bilgisine sahibiz. Ukrayna'daki tüm laboratuvarların amacı bu, insanları etnik kökenlerine göre hedefleyebilmemiz için Rus ve Çin DNA'sı topluyorlar.

Kennedy’nin açıklamaları, hem ABD'nin hem de Çin'in etnik hedefli biyolojik silahlar geliştirmek için çalıştığı yönündeki açıklamasıyla ilgili birçok kınama ve soruyu gündeme getirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Yahudi gruplarından ve Asyalı Amerikan kuruluşlarından hızla kınamalar geldi.

Asya Nefretini Durdur Projesi'nin direktörü Jane Shim, Kennedy'nin açıklamalarının sorumsuzca olduğunu ve ‘tıpkı eski Başkan Donald Trump'ın yaptığı gibi’ Çin'e karşı nefret yaydığını söyledi.

DSF
Kennedy, 29 Haziran 2023'te Manchester, New Hampshire'da konuşma yaptı. (EPA)

Demokrat Parti Ulusal Komite Başkanı Jaime Harrison, “Bu rahatsız edici açıklamalar partinin fikirlerini yansıtmıyor” dedi.

Demokrat başkan adayı Marianne Williamson ise açıklamayı acımasız olarak nitelendirerek, Çin ve Yahudi karşıtı olmakla suçladı.

İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL), Kennedy'nin açıklamasının son derece saldırgan olduğunu ve koronavirüsün biyolojik bir silah olduğu teorisini yayanların anti-Semitik komplo teorilerini beslediğini vurguladığı açıklamada, Kennedy'nin bir deli olduğu ve ‘bu adamın deliliğine cevap verecek hiçbir söz olmadığı’ kaydedildi.

Kennedy ise savunma amaçlı Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Dünyanın en büyük ülkelerinde; özellikle ABD, Çin ve Rusya'da biyolojik silahların geliştirilmesine milyarlarca dolar yatırımdan ve Biyolojik Silahlar Sözleşmesi ile Cenevre Sözleşmesi’nin etkinleştirilmesi ihtiyacından bahsediyoruz. Çünkü söz konusu ülkeler bu anlaşmalara uymuyor. Yeni nesil biyolojik silahlar, güçlü kişiler bu biyolojik silahlarla belirli ırkları yok etmeye çalışırken kontrol altına alınmaları gerekiyor.”

Kennedy daha önce de içme sularında ABD’li çocukların hastalığa neden olabilecek kimyasallar olduğunu öne sürmüştü.

Koronavirüs salgınının yayıldığı dönemde aşıyla mücadelede aktif rol alan Kennedy, aşının neden olduğu ve otizme yol açabilecek hastalıklara ilişkin birçok açıklama yapmıştı.



Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
TT

Hindistan ve Pakistan neden diğer ülkeler gibi savaşmıyor?

Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

AP, Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilime dikkat çekerek, iki ülkenin 1947'de İngiltere'den bağımsızlıklarını kazanmalarından bu yana üç büyük çaplı savaşa sahne olduğunu belirtti. İki komşu ayrıca, dünyanın en soğuk ve en yüksek rakımlı savaş alanı olarak tanımlanan bir buzulun tepesindeki çatışma da dahil olmak üzere onlarca çatışmaya tanık oldular.

Son gerginlik, Hindistan'ın Pakistan'ı suçladığı, İslamabad'ın ise herhangi bir dahli olduğunu reddettiği, turistlere yönelik ölümcül bir silahlı saldırının ardından yaşandı.

Hindistan ve Pakistan diğer ülkeler gibi savaşmıyor. Buradaki başat faktör, büyük saldırıları caydırmanın ayırt edici bir aracı ve durum kötüleşse bile çatışmanın kontrolden çıkmayacağının garantisi olan nükleer cephanelikleri.

Ncjxj
 Keşmir'in Pakistan tarafından yönetilen kısmının başkenti Muzafferabad'da Hindistan saldırıları sonucu yıkılan bir caminin yakınında nöbet tutan askerler (AFP)

Hindistan ve Pakistan neden bu şekilde savaşıyor? Çünkü nükleer cephanelikleri birbirlerini yok edebilecek kapasitede.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Pakistanlı güvenlik analisti Seyyid Muhammed Ali şu ifadeleri kullandı: “Pakistan ve Hindistan diğer tarafı defalarca yok etmeye yetecek kadar nükleer silaha sahip. Nükleer silahları, Karşılıklı Garantili İmha (MAD) senaryosu yaratıyor. Her iki ülke de stoklarının boyutunu ve kapsamını diğerine MAD garantisini hatırlatacak şekilde bilinçli olarak geliştirdi.”

Her iki ülke de nükleer kapasitelerini açıklamıyor, ancak her birinin 170 ila 180 arasında kısa, uzun ve orta menzilli savaş başlığına sahip olduğuna inanılıyor. Her iki ülke de bu silahları hedeflerine ulaştırmak için farklı sistemlere sahip.

Ali, cephaneliklerin daha fazla çatışmayı önlemek ve caydırmak için savunma amaçlı bir hamle olduğunu, çünkü ‘iki tarafın da böyle bir savaşı başlatmayı göze alamayacağını ya da bundan bir şey elde etmeyi umamayacağını’ söylüyor.

İlk bakışta öyle gelmeyebilir ama nükleer silahlar karşı tarafa aşırı tepki veremeyeceğini hatırlatır. Ancak cephaneliklerini çevreleyen gizlilik, Pakistan ya da Hindistan'ın nükleer bir ilk saldırıda hayatta kalıp kalamayacağının ve ‘ikinci saldırı kabiliyeti’ olarak adlandırılan misilleme yapıp yapamayacağının belirsiz olduğu anlamına geliyor.

Jfjfj
Pakistan'ın Lahor kenti yakınlarında Hindistan saldırısında hasar gören hükümet sağlık ve eğitim kompleksinin yönetim binası önünde duran arama kurtarma görevlileri (Reuters)

Bu kabiliyet, nükleer gerilime yol açabilecek saldırganlığı önleyerek bir düşmanın ilk saldırı yoluyla nükleer bir savaşı kazanmaya çalışmasını engeller. Bu kabiliyet olmadan, teoride, bir tarafın diğerine savaş başlığı fırlatmasını engelleyecek hiçbir şey yoktur.

Keşmir anlaşmazlığın merkezinde

Hindistan ve Pakistan, her birinin bağımsızlığını kazandığı 1947'den bu yana Keşmir üzerinde hak iddia ediyor ve sınır çatışmaları on yıllardır bölgeyi istikrarsızlaştırıyor.

Keşmir, Hindistan yönetimine karşı direnen silahlı isyancıların bulunduğu, iki ülke arasında bölünmüş tartışmalı bir Himalaya bölgesidir.

Her iki ülke de Keşmir'in bir bölümünü kontrol ediyor. Bölge yoğun bir şekilde askerileştirilmiş bir sınırla bölünmüş durumda.

Ezeli rakipler üç savaşlarından ikisini de Keşmir için yapmışlardır.

Birçok Keşmirli Müslüman, isyancıların bölgeyi Pakistan yönetimi altında ya da bağımsız bir devlet olarak birleştirme hedefini destekliyor.

Hindistan kontrolündeki Keşmir'de yaşanan sınır çatışmaları ve militan saldırıları Yeni Delhi'nin İslamabad'a karşı giderek daha sert bir tutum takınmasına ve onu ‘terörizmle’ suçlamasına neden oldu.

Son çatışmada Hindistan, geçen ay gerçekleşen silahlı katliamla bağlantılı olarak Pakistan destekli militanlar tarafından kullanılan yerleri vurarak Pakistan'ı cezalandırdı.

Geleneksel askeri dengesizlik

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (IISS) Askeri Denge Raporu'na göre Hindistan 2025 yılında 74,4 milyar dolar harcamayla dünyanın en büyük savunma harcaması yapan ülkesi ve dünyanın en büyük silah ithalatçılarından biri.

Pakistan ise geçen yıl 10 milyar dolar harcadı. Pakistan, komşusuna kıyasla iki kat daha fazla aktif silahlı kuvvete sahip olan zengin Hindistan'la asla boy ölçüşemez.

Hindistan'ın silahlı kuvvetleri geleneksel olarak Pakistan'a odaklanmış olsa da, mücadele etmesi gereken bir başka nükleer komşusu da Çin. Hindistan, Hint Okyanusu'ndaki deniz güvenliği konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.

Bunlar Pakistan'ın güvenlik modelinde dikkate almak zorunda olmadığı iki faktör.

Pakistan'ın uzun ve dar yapısı, ordunun dış politikadaki büyük rolü ile birleşince silahlı kuvvetlerin hareketli olmasını ve savunmaya öncelik vermesini kolaylaştırıyor.

Tırmanma ve gerilimi azaltma modeli

Ne Pakistan ne de Hindistan diğerine karşı askeri hamlelerini duyurmak için acele etmiyor. Mevcut düşmanlıkların alevlenmesinden de anlaşılacağı üzere, saldırıların ve misillemelerin teyit edilmesi biraz zaman alabilir.

Ancak her ikisi de diğerinin kontrolündeki topraklarda ve hava sahasında operasyonlar yürütüyor.

Bu operasyonlar bazen kontrol noktalarına, tesislere ya da militanlar tarafından kullanıldığı iddia edilen yerlere zarar vermeyi amaçlıyor. Aynı zamanda liderleri kamuoyunun baskısına boyun eğmeye ve yanlış hesaplama potansiyeline sahip bir şekilde karşılık vermeye zorlamak, onları utandırmak veya kışkırtmak da amaçlanıyor.

Bu faaliyetlerin çoğu Keşmir'i Hindistan ve Pakistan arasında bölen Kontrol Hattı boyunca gerçekleşiyor.

Jfjdj
Hindistan ile Pakistan arasındaki Wagah Sınır Kapısı yakınlarında duran Hindistan Sınır Güvenlik Güçleri (AFP)

Bu hattın medya ve kamuoyundan büyük ölçüde izole edilmiş olması, saldırı veya misilleme iddialarının bağımsız olarak doğrulanmasını zorlaştırıyor.

Bu tür olaylar, iki ülkenin nükleer kapasiteleri göz önüne alındığında uluslararası endişeleri arttırmakta, dikkatleri Hindistan ve Pakistan'a ve nihayetinde Keşmir üzerindeki rekabet eden iddialarına geri çekmektedir.

Her iki ülkenin de kaynaklar için rekabet etmesini gerektirecek bir durum söz konusu değil

Pakistan'ın muazzam bir maden zenginliği var, ancak Hindistan'ın bundan faydalanmak gibi bir arzusu yok. Hinduların çoğunlukta olduğu Hindistan ile Müslümanların çoğunlukta olduğu Pakistan arasında temel ideolojik farklılıklar olsa da birbirlerine hükmetmek ya da birbirlerini etkilemek gibi bir amaçları yok.

Keşmir dışında birbirlerinin topraklarında hak iddia etmek ya da hegemonya kurmak gibi bir niyetleri de yok.