MI6 Başkanı Moore'dan, savaşı bitirmek için Ruslara birlikte çalışma çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

MI6 Başkanı Moore'dan, savaşı bitirmek için Ruslara birlikte çalışma çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiltere dış istihbarat servisi MI6'nın Başkanı Richard Moore, savaş karşıtı Rusları, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı bitirmek için birlikte çalışmaya çağırdı.Çekya'da bulunan Moore, Politico haber sitesinin organize ettiği toplantıda, MI6 çalışmalarından Rusya-Ukrayna Savaşı'na kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.

Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle birçok Rus'un "dehşete kapıldığını" belirten Moore, "Bugün silahlı kuvvetlerinin Ukrayna şehirlerini yerle bir etmesi, masum aileleri evlerinden sürmesi ve binlerce çocuğu kaçırması karşısında sessizce dehşete düşen birçok Rus var." diye konuştu.

Moore, bu kişileri savaşı sona erdirmek için yardım etmeye çağırarak, şu ifadeleri kullandı:

"Onları bizimle el ele vermeye davet ediyorum. Kapımız size her zaman açık. Hizmet tekliflerini servisimizin namı dünyaya yayılmış profesyonelliği ve gizlilik anlayışıyla ele alacağız. Sırlarınız bizimle her zaman güvende olacak ve birlikte akan kanı durdurmak için çalışacağız. Birimlerimiz, ajanlarımıza ömür boyu duyduğumuz sadakat ve ebedi minnetimizin devam etmesi ilkesiyle çalışmaktadır."

"Çin'e başka yerlerden daha fazla kaynak ayırıyoruz"
Moore konuşmasında, MI6'nın yalnızca Rusya ile değil Çin'le ilgili çalışmalar yaptığını da belirterek, "Çin'in artan küresel önemini yansıtacak şekilde Çin'e başka yerlerden daha fazla kaynak ayırıyoruz. İngiltere ulusal güvenliği ve değerleri sağlam bir şekilde savunulacak ancak Çin'le angajmana girmek kesinlikle gerekli. Çünkü hiçbir şey yapmayarak uluslararası bir problemi çözemeyiz." dedi.

Çin'in uzun süredir etki alanını genişlettiğine dikkati çeken Moore, Çin'in ortaklık kurduğu ülkelerden kişisel bilgiler elde ettiğini söyleyerek "Çin, Kovid-19 aşısı verdiği ülkelerden aşılama bilgilerini Pekin'le paylaşmasını istedi. Eğer bilgilerinizi başka bir ülkeyle paylaşırsanız kendinizi bilgi tuzağına düşürürsünüz ve egemenliğinizi tehlikeye atarsınız." diye konuştu.

İstihbaratta yapay zeka kullanımı
Yapay zekanın istihbarat alanında kullanımına da değinen Moore, "Yapay zeka bilgiyi daha ulaşılabilir hale getirecektir ama birçok insan 'Yapay zeka istihbarat servislerini devre dışı bırakacak mı?' diye merak ediyor. Tam tersinin olacağını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

İnsanların yürüttüğü istihbarat faaliyetlerinin daha spesifik bilgiye ulaşırken yapay zeka için "Açık kaynak okyanusunda ağlarını gezdiriyor." diyen Moore, insan zekasının yapay zeka çağında makinelerin yapamayacağı şeyleri yapan bir yapı olduğunu vurguladı.

Moore, yapay zekanın Rusya'ya karşı kullanıldığını da vurgulayarak, "Ekiplerim yapay zekayı kendi yargılarını artırmak için kullanıyor ancak yapay zeka onların yerine geçmiyor. Ukrayna'ya karşı kullanılmak üzere Rusya'ya silah akışını belirlemek ve kesintiye uğratmak için kendi becerileri ve yapay zeka becerilerini birleştiriyorlar." değerlendirmesini yaptı.

İstihbaratta yapay zekanın imkanlarından faydalanmak ve yapıyı buna entegre etmek gerektiğini dile getiren Moore, yapay zekanın etik biçimde kullanılması için çalıştıklarının da altını çizdi.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times