Nijer’de Bazoum iktidarının sonu

Niamey’deki ordu destekçileri (AFP)
Niamey’deki ordu destekçileri (AFP)
TT

Nijer’de Bazoum iktidarının sonu

Niamey’deki ordu destekçileri (AFP)
Niamey’deki ordu destekçileri (AFP)

Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı tarafından alıkonulmasının ikinci gününde olaylar netlik kazanmaya başladı.

Kendilerine ‘Vatanı Koruma Ulusal Konseyi’ ismini veren bir grup asker, Çarşamba günü Bazoum’un devrildiğini, anayasanın askıya alındığını, ülke sınırlarının kapatıldığını ve sokağa çıkma yasağı getirildiğini duyurdu.

Nijer Silahlı Kuvvetleri ise, dün ülkede kan dökülmemesi adına yönetime el koyan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na bağlı unsurları desteklediklerini açıkladı.

Açıklamaya göre, Nijer Genelkurmay Başkanı Abdou Sidikou ve diğer askeri liderler, cumhurbaşkanı ve ailesinin güvenliğini sağlamak, çeşitli silahlı oluşumlar arasında kan gölüne yol açacak ve halkın güvenliğini tehdit edecek kanlı çatışmalardan kaçınmak için bu kararı aldı.

Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum (14 Nisan 2022) (DPA)
Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum (14 Nisan 2022) (DPA)

Ancak Nijer’de askeri liderler arasında sık sık şiddetli tartışmalar yaşandığı için ordu komutanlıklarının homojen olduğu söylenemez.

Ordu ayrıca, kaynağı ne olursa olsun, herhangi bir yabancı askeri müdahalenin halk için feci ve hesapsız sonuçlara yol açacağı ve ülkeyi kaosa sürükleyeceği konusunda uyarıda bulundu.

Bu, gözlemciler tarafından, Nijer’de askeri üslerde konuşlanmış bin 500’den fazla Fransız kuvvetlerine yönelik üstü kapalı bir uyarı olarak değerlendirildi.

Ancak diğer gözlemciler, ordunun uyarısının, darbeyi reddettiğini açıklayan ve daha önce doğrudan askeri müdahale yoluyla önceki darbe girişimlerini engelleyen Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’na (ECOWAS) yönelik olduğunu söyledi.

Darbe yanlıları Perşembe günü Niamey’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un partisinin genel merkezine saldırdı (AFP)
Darbe yanlıları Perşembe günü Niamey’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un partisinin genel merkezine saldırdı (AFP)

Ordu yaptığı açıklamanın sonunda, Nijer’in silahlı terör örgütleri ve diğer organize suç gruplarının yaydığı güvensizlik ve istikrarsızlığa karşı bir siper olmaya devam edeceğini teyit etti.

Darbeciler okudukları bildiride, ‘Vatanı Koruma Ulusal Konseyi’ adı altında askeri bir konsey kurulduğunu ilan etti, ancak konsey başkanının ismini vermedi.

Kaynaklar, son on yıldır Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na liderlik eden General General Omar Tchiani’nin darbenin lideri ve ülkenin yeni hükümdarı olduğu konusunda hemfikir.

Nijer, 1960’ta Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana beşinci askeri darbesini yaşarken, başkent Niamey sokakları sakin ve hareketli görünüyordu.

Herkes cumhurbaşkanlığı sarayında tutuklu bulunan Bazoum’un akıbetini beklerken, bazı sokaklar darbe yanlısı gösterilere sahne oldu.

Darbe destekçileri iktidar partisinin binasını basarken, bazı eylemcilerin Rus bayrağı taşıdığı görüldü.

Bazı gazeteler yaşananları ‘askeri darbe’ başlığıyla verirken, diğerleri olayı ‘darbe girişimi’ olarak nitelendirdi.

Ülkedeki bir diğer gazete ise ‘Bazoum iktidarının sonu’ başlığıyla olayı manşetlere taşıdı.

Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un destekçileri Niamey’deki cumhurbaşkanlığı sarayının girişinde Bazoum’un alıkonulmasını protesto etti (AFP)
Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’un destekçileri Niamey’deki cumhurbaşkanlığı sarayının girişinde Bazoum’un alıkonulmasını protesto etti (AFP)

Cumhurbaşkanlığı sarayında ailesiyle birlikte tutulan 63 yaşındaki Muhammed Bazoum’un akıbeti henüz bilinmezken, darbeciler güvenliğini garanti altına aldıklarını açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM), dün Bazoum’un derhal serbest bırakılması çağrısını yineledi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk konuya ilişkin açıklamasında, “Nijer’deki askeri darbe girişimi karşısında şok oldum ve bu durumdan endişe duyuyorum ve bunu en güçlü şekilde kınıyorum. Anayasal düzeni ve hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmek için her türlü çaba gösterilmelidir” dedi.



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel