İsveç, Kuran-ı Kerim’i yakan Iraklı sığınmacının oturma iznini inceliyor

Yemenli bir kişi, Sana'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına karşı düzenlenen protestolar sırasında elinde Kur'an-ı Kerim taşıyor (EPA)
Yemenli bir kişi, Sana'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına karşı düzenlenen protestolar sırasında elinde Kur'an-ı Kerim taşıyor (EPA)
TT

İsveç, Kuran-ı Kerim’i yakan Iraklı sığınmacının oturma iznini inceliyor

Yemenli bir kişi, Sana'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına karşı düzenlenen protestolar sırasında elinde Kur'an-ı Kerim taşıyor (EPA)
Yemenli bir kişi, Sana'da Kur'an-ı Kerim'in yakılmasına karşı düzenlenen protestolar sırasında elinde Kur'an-ı Kerim taşıyor (EPA)

İsveç Göçmen Dairesi dün akşam geç saatlerde yaptığı açıklamada, son haftalarda Stockholm'de Kur'an-ı Kerim'e saygısızlık olaylarında yer alan ve dünya çapında Müslümanları öfkelendiren Iraklı bir mülteciye verilen oturma iznini yeniden değerlendirdiğini duyurdu.

Geçtiğimiz ay Stockholm’deki merkez cami önünde Kuran-ı Kerim yakma eylemi gerçekleştiren Iraklı sığınmacı Salvan Momika başkentte bulunan Irak büyükelçiliği önünde de gösteri yaparak Kuran-ı Kerim nüshası yakacağını söyledi.

Reuters haber ajansına göre, İsveç Göçmen Dairesi, İsveç makamlarından Momika’nın İsveç'teki statüsünün iptal edilip edilmemesinin incelenmesi için bilgi aldıktan sonra göçmenlik statüsünü yeniden inceleyeceğini bildirdi.

Bir ajans sözcüsü, “İsveç Göçmen Dairesi bu tür bilgiler aldığında yasal işlem yapıyor, herhangi bir şey söylemek için henüz çok erken” diyerek daha fazla ayrıtı vermedi.

İsveç resmi haber ajansı TT, Momika’nın İsveç'te 2024'te sona ermesi planlanan geçici oturma iznine sahip olduğunu, ancak ajansın şimdi davayı gözden geçirdiğini bildirdi.

İsveç, son haftalarda Kur'an-ı Kerim’e saygısızlık edilmesi ve yakılmasından sonra kendisini uluslararası tepkilerin ortasında oldu.

İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'in yakılması ve saygısızlık olayları, Stockholm'ün 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra ulaşmaya çalıştığı bir hedef olan NATO'ya katılması için desteğine ihtiyaç duyduğu Türkiye de dahil olmak üzere Müslüman ülkeleri kızdırdı.

İsveç mahkemeleri, polisin kutsal kitapların yakılmasını engelleyemeyeceğine karar verdi. Ancak Başbakan Ulf Kristersson'un hükümeti, Temmuz ayının başlarında, polisin Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını önlemesine olanak tanımak için Kamu Düzeni Yasasını değiştirmek için bir neden olup olmadığını değerlendireceğini söyledi.



İran’da esrarengiz patlamalar: Olayların ardında Mossad mı var?

İran'ın en büyük petrol rafinerisi Abadan'da çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirmişti (AP)
İran'ın en büyük petrol rafinerisi Abadan'da çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirmişti (AP)
TT

İran’da esrarengiz patlamalar: Olayların ardında Mossad mı var?

İran'ın en büyük petrol rafinerisi Abadan'da çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirmişti (AP)
İran'ın en büyük petrol rafinerisi Abadan'da çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirmişti (AP)

Tahran yönetimi, İran'ın çeşitli bölgelerinde iki haftadır yaşanan patlama ve yangınların, İsrail ajanlarının düzenlediği sabotajlardan kaynaklanabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

İran'da son iki haftada bir apartman ve petrol rafinerisinin yanı sıra havalimanı yolu ve ayakkabı fabrikasında yangın çıktı. Yetkililer, olayların gaz sızıntısı ya da eskiyen altyapıdan kaynaklanan sorunlar nedeniyle yaşandığını açıkladı.

Ancak kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla New York Times'a konuşan üç İranlı yetkili, olayların ardında Mossad'ın olabileceğini öne sürüyor.

Yetkililer, Kum kentindeki bir apartman dairesinde yaşanan güçlü patlamanın "gaz fırınlarının açık bırakılmasından" kaynaklandığını söylüyor. Dairenin sabotaj amacıyla kiralanmış olabileceği ifade ediliyor.

Benzer şekilde, Tahran'da yargı çalışanlarının kaldığı özel konutta gerçekleşen patlama da "yargı üyelerine gözdağı" verme amacı taşıyan bir sabotaj olarak değerlendiriliyor. Devrim Muhafızları'ndan bir yetkili, bu olayların "günlük hale gelmesinin" toplum ve devlet kademelerinde ciddi bir tedirginlik yarattığını söylüyor.

Abadan'daki petrol rafinerisinde çıkan yangında bir kişi hayatını kaybetmişti. Kaynaklar, bu stratejik yere de İsrail ajanları tarafından saldırı düzenlenmiş olabileceğini savunuyor.

Haberde, halkın çoğunlukla İsrail'le savaşın bitmediğini düşündüğüne dikkat çekiliyor. Kaşan kentinden esnaf Muhammed, "Birçoğumuz bunun İsrail'in işi olduğunu ve savaşın tekrar başlayacağını düşünüyoruz" diyor. Kentin İsfahan nükleer tesisine yakın olmasının bölge sakinlerinin endişelerini artırdığını belirtiyor.

İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın danışmanı Mehdi Muhammedi ise bunların "öngörülebilir saldırılar" olmadığını savunurken, İsrail'le durumun gergin olduğunu da vurguluyor:

Şu anda ateşkeste bile değiliz. Durumu askıya alınmış ve kırılgan bir halde. Bu her an sona erebilir ve savaşa geri dönebiliriz.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı. 

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

Çatışmalarda Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

Mossad Direktörü David Barnea, ateşkesin ardından yaptığı açıklamada, İran topraklarında yüzlerce ajan çalıştırdıklarını belirterek, "Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da İran'da faaliyet göstermeye devam edeceğiz" demişti.

Independent Türkçe, New York Times, Iran International