İsrailli yetkililerin, Hizbullah ile olası bir savaşın ilk günlerinde İsrail’in günde yaklaşık 6 bin füzeyle hedef alınabileceğine ilişkin tahminlerini açıklamalarının ardından İsrail ordusu Sözcüsü Tuğgeneral Daniel Hagari, halkı teskin edici açıklamalarda bulundu. Hagari, ordunun Ortadoğu'daki her türlü tehdide karşı tamamen hazırlıklı olduğunu, fakat savaştan kaçınmak için de elinden geleni yaptığını ve savaşın fitilinin ateşlenmesini engelleyebilecek yeterli araçlara sahip olduğunu söyledi.
Sağ görüşlü İsrail Hayom gazetesi tarafından yayınlanan bir haberde İsrail güvenlik yetkililerinin olası bir savaş durumunda Hizbullah'ın savaşın ilk günlerinde günlük 5 bin ila 6 bin füze atabileceği ve ardından kademeli olarak bu sayıyı günlük bin 500 ila 2 bin füzeye düşürebileceği tahminleri aktarılmıştı.
Gazetenin haberine göre aynı güvenlik yetkilileri, son haftalarda İsrail-Lübnan sınırındaki olayların artmasının Hizbullah'la ‘iç içe geçmiş ve maliyetli’ bir savaş senaryosuna dönüşebileceği tahmininde bulundu.
Güvenlik yetkililerinin, İsrail'i çeşitli tehditlerle karşı karşıya getirecek olan Gazze’deki ve Batı Şeria'daki silahlı grupların da Hizbullah ile olası savaşa katılması ihtimali göz ardı etmediklerini aktaran gazete, yetkililerin özellikle en korkunç senaryo olarak gördükleri İsrail vatandaşı Araplar arasında ayaklanmaların başlamasından çekindiklerini vurguladı.
Gazeteye göre yetkililer, İsrail hava savunma sistemi Demir Kubbe’nin çok sayıda füzeyi etkisiz hale getirebileceğini ancak bu devasa füze fırlatma hacmine bağlı olarak 6 bin füzeyi püskürtmenin kolay olmayacağını vurguladılar. Yetkililer, mevcut senaryoda Hizbullah liderliğindeki ortak bir askeri operasyonun içeride yaklaşık 500 İsrailli sivilin ölümüne ve binlercesinin de yaralanmasına yol açacağını tahmin ediyorlar.
Ancak İsrail'in düşmanlarının balistik füze imkanları bakımından sürekli kaydettikleri gelişmeler, yetkilileri en çok endişelendiren konuların başında geliyor.
İHA’ların Ukrayna’daki savaş sırasında etkinliklerini kanıtladıklarına işaret eden yetkililer, Hizbullah’ın, İran’ın ya da diğer müttefiklerinin, İsrail'deki enerji santralleri gibi stratejik öneme sahip alt yapı tesislerine zarar verebileceklerini de göz ardı etmiyorlar.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, İsrail'in elektrik üretimine ciddi şekilde zarar verecek olan elektrik santrallerine yönelik olası bir sabotaj saldırısının başlıca korku sebebi olduğuna dikkati çeken gazete, bu senaryoda ülkenin 24 ila 72 saat karanlığa gömülebileceği tahmininde bulundu.
İsrailli yetkililerin böyle bir durumun üstesinden gelinmesinde halen eksikliklerin olduğunu kabul ettiklerini belirten gazete, bu yüzden yetkililerin sıkı bir tedbir alma politikasıyla Demir Kubbe hava savunma sistemi ve diğer araçlar aracılığıyla söz konusu mevzilerin savunmasını güçlendirmeyi planladıklarını bildirdi.
İsrail ordusu Sözcüsü Tuğgeneral Hagari, Ordu Radyosu'na yaptığı açıklamada, açıklanan tahminler yüzünden vatandaşların kendilerini baskı altında hissetmelerini istemediğini, çünkü ordunun onların güvenliğini sağlamak için olağanüstü çaba harcadığını ve Hizbullah'ın her provokasyonuna kapılmayacağını söyledi. Tuğgeneral Hagari, bu provokasyonlara Hizbullah'ın sınırda kurduğu çadırı örnek göstererek, “Evet bu bir provokasyon, ama savaş başlatacak kadar değil. Daha ziyade marjinal bir tehdit olarak görülüyor” şeklinde konuştu.