Yaralı Pakistanlının üzerinden atlayarak tırmanışı sürdüren Norveçli dağcılar tepki çekti

Olay anında çekilen bir fotoğrafta, Muhammed Hassan'ın dar bir patikada yerde yattığı görülüyor (Kolaj Telegraph / Lakpa Sherpa)
Olay anında çekilen bir fotoğrafta, Muhammed Hassan'ın dar bir patikada yerde yattığı görülüyor (Kolaj Telegraph / Lakpa Sherpa)
TT

Yaralı Pakistanlının üzerinden atlayarak tırmanışı sürdüren Norveçli dağcılar tepki çekti

Olay anında çekilen bir fotoğrafta, Muhammed Hassan'ın dar bir patikada yerde yattığı görülüyor (Kolaj Telegraph / Lakpa Sherpa)
Olay anında çekilen bir fotoğrafta, Muhammed Hassan'ın dar bir patikada yerde yattığı görülüyor (Kolaj Telegraph / Lakpa Sherpa)

Norveçli dağcı Kristin Harila ve ekibinin, Pakistan'da yer alan dünyanın en yüksek ikinci dağı K2'ye tırmanırken düştükten bir süre sonra ölen bir yük taşıyıcının üzerinden atlayarak tırmanışa devam ettikleri iddia edildi.

Harila, 27 Temmuz'da üç ayda 14. zirvesine çıkarak dünya rekoru kırmak için K2'ye tırmanmıştı.

Norveçli dağcının tırmanışı sırasında, yaklaşık 8 bin 200 metre yükseklikte 35 yaşındaki Pakistanlı Muhammed Hassan sarp bir kayalıktan düştü.

Harila, ekibinin Hassan'ı kurtarmak için her şeyi yaptığını ancak koşulların onu taşımak için çok tehlikeli olduğunu söyledi.

Olayla ilgili ortaya çıkan fotoğraflarda, dağcıların yerde yatan Hassan'ın üzerinden atlayarak tırmanışa devam ettikleri görülüyor.

Aynı gün K2'de tırmanışta olan Avusturyalı dağcılar Wilhelm Steindl ve Philip Flämig, bir drone'la olay yerinde kaydettikleri görüntülerde dağcıların Hassan'ı kurtarmaya çalışmak yerine üzerinden atladıklarının görüldüğünü söyledi.

Avusturya merkezli Standard gazetesine konuşan Flämig, "Herkes zirveye doğru çıkmaya devam ederken, sadece bir kişi tarafından tedavi edilmeye çalışıldı. Bölgede hemen harekete geçebilecek şerpalar ve dağ rehberleri olmasına rağmen organize bir kurtarma operasyonu yapılmadı" dedi.

Steindl ise, "Alpler'de böyle bir şey olması düşünülemez. Ona, ikinci sınıf insan muamelesi yapıldı. Eğer o bir Batılı olsaydı, hemen kurtarılırdı. Hiç kimse onun için sorumluluk hissetmedi. Orada yaşananlar bir rezalet. Yaşayan bir insan rekor kırmak için orada bırakıldı" diye konuştu.

Olayın ardından Muhammed Hassan'ın ailesini ziyaret ettiğini söyleyen Steindl, talihsiz adamın tecrübe eksikliğine rağmen diyabet hastası olan annesinin hastane masraflarını karşılamak için halat sabitleyici olarak çalışmayı kabul ettiğini belirtti.

Suçlamaları reddeden Harila ise, "Ona yardım etmek için hiçbir şey yapmadığımızı söylemek doğru değil. 1,5 saat boyunca onu taşımayı denedik. Ardından kameramanımız bir saat boyunca onunla ilgilenmek için bekledi. Hiçbir zaman yalnız bırakılmadı" dedi.

Hava koşullarının kötülüğüne de dikkat çeken Harila şunları söyledi:

O koşullar altında, onun nasıl kurtarılabileceğini tespit etmek zordu. Dağın en tehlikeli bölgesinde düştü. Dar patika ve kar koşulları nedeniyle birini taşıma şansı kısıtlıydı.

Hassan'ın gerekli ekipmanlara sahip olmadığına dikkat çeken Harila, Pakistanlı adamı bulduklarında eldivenleri ve düşüş ceketinin bulunmadığını ifade etti.

Harila'nın tırmanışını organize eden Seven Summits isimli şirketin genel müdürü Thaneswar Gurugai, Hassan'ın öldüğü sırada soğuk yanığı ve yüksek ateşten muzdarip olduğunu söyledi. 

K2, tırmanış için en zor dağ zirvelerinden biri olarak kabul ediliyor. Uzmanlar, düz alanların daha az olmasından dolayı K2'nin topografyasının Everest'ten daha zor olduğunu düşünüyor. Dağda ayrıca çığ ve kaya düşmesi riski de bulunuyor.

2018 verilerine göre K2'ye yapılan tırmanışların ölümle sonuçlanma oranı 5'te 1'den fazla.

Independent Türkçe, Guardian, Telegraph



Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail


İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
TT

İranlı göçmenlerle dolu bir uçak daha ABD'den kalktı

Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)
Eylülde ülkelerine gönderilen İranlılar, Devrim Muhafızları'nın kendilerini sorguladığını söylemişti (Reuters)

Eylül sonunda Tahran'la anlaşarak onlarca İranlıyı sınır dışı eden ABD, bir uçağı daha doldurdu. 

New York Times'ın (NYT) iki İranlı yetkiliye dayandırdığı habere göre, pazar günü Arizona'nın Mesa kentinden havalanan uçakta 50'ye yakın İran yurttaşıyla birlikte Arap ülkelerinin veya Rusya'nın pasaportlarını taşıyıp da sınır dışı edilenler de var.

Ad ve görevlerinin gizlenmesini isteyen yetkililer, kiralanan uçağın Mısır ve Kuveyt'e gideceğini söyledi. 

Ruslar ve Arapların Kahire'de ineceği, İranlılarınsa Kuveyt'te bir başka uçağa binerek ülkelerine döneceği aktarıldı. 

Uçaktaki kişilerin kimlikleri açıklanmadı. ABD'den gönüllü mü zorla mı ayrıldıkları da bilinmiyor. 

Yaklaşık 2 bin İranlının ABD'de kaçak statüsünde olduğu tahmin ediliyor. Geçmişte ABD, sınır dışı ettiği İranlıları ticari uçaklarla ülkelerine gönderiyordu. 

Washington ve Tahran arasında aylardır yürütülen görüşmelerin ardından iki ülke eylülde nadir görülen bir işbirliğine imza atmıştı. 

İran Dışişleri Bakanlığı'nın kendi vatandaşlarının dönüşünü koordine ettiği ve bu kişilerin herhangi bir sorunla karşılaşmayacağı güvencesini verdiği yine NYT tarafından bildirilmişti. 

Ancak uçaktaki 45 kişiden en az 8'i zorla gönderildiğini ve hayatından endişe ettiğini de söylemişti. 

ABD Başkanı Donald Trump, sınır dışı edilen kaçak göçmen sayısında rekor kırmayı planlıyor.

79 yaşındaki Cumhuriyetçi, Demokrat Partili selefi Joe Biden döneminde çok fazla kişinin yasadışı yollarla ABD sınırlarından girdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savunuyor. 

Ancak Trump yönetimi yeni yollar bulsa da bu hedefi gerçekleştirmekte zorlanıyor. 

Kaçak yollarla ABD'ye giden göçmenlerin, yurttaşları olmadıkları ülkelere gönderilmesi de bu yeni yöntemlerden biri. 

Bu hamleler, insan hakları örgütlerinin tepkisini çekiyor. Göçmenlerin gönderildikleri yerlerde zor durumlara düşmesinin önemsenmediği vurgulanıyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Reuters