ABD'de oy makinalarıyla ilgili Trump'ın ekibi aleyhinde kanıt olduğu iddiası

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

ABD'de oy makinalarıyla ilgili Trump'ın ekibi aleyhinde kanıt olduğu iddiası

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'nin Georgia eyaletinde, 2020 Başkanlık Seçimi sonuçlarını değiştirme girişimi iddiasını soruşturan Atlanta bölgesi savcılarının elinde, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın hukuk ekibinin, "oy makinalarıyla ilgili yaşanan bir ihlalle" doğrudan bağlantılı olduğunu gösteren mesaj ve e-postalar bulunduğu iddia edildi.

CNN'e konuşan konuya aşina kaynaklar, savcıların, 2020 Başkanlık Seçimi sonuçlarına müdahale girişimi iddiasıyla ilgili yürüttükleri soruşturma kapsamında Trump'ın hukuk ekibinden bazı kişilerin, Ocak 2021'de Coffee bölgesindeki bir seçim ofisinde oy makinalarıyla ilgili yaşanan bir ihlalle doğrudan bağlantılı olduğunu gösteren mesaj ve e-postalara sahip olduğunu ileri sürdü.

Kaynaklar, savcılığın, Trump'ın ekibinin, oylama yazılımına erişmek için bazı kişilere baskı yaptığını gösteren kanıtlara sahip olduğunu kaydetti.

Bu kapsamda Fulton Bölge Savcısı Fani Willis'in, gelecek hafta Trump aleyhinde sunması beklenen iddianamede, oy makinaları ihlaliyle ilgili birkaç kişiye de suçlama yöneltmesi bekleniyor.

CNN, dün, en az 2 kişinin Georgia eyaletinde salı günü mahkemeye ifade vermeye çağrıldığını yazmıştı.

Tüm bu gelişmeler, Trump aleyhindeki 4'üncü iddianamenin yakında sunulacağı yönündeki beklentileri artırdı.

- Ne olmuştu?

Georgia'da, Cumhuriyetçi yerel bir seçim yetkilisinin, 2020 seçimlerinden sonra Trump için çalışan iki kişiyi oy makinası verilerini göstermek için bölge seçim ofisine aldığı görüntüler ortaya çıkmıştı.

Görüntülerde, Cumhuriyetçi ilçe seçim yetkilisi Cathy Latham'ın, Trump'ın avukatı Sidney Powell için çalışan Scott Hall ve Paul Maggio adlı iki kişiyi Coffee bölge seçim ofisine soktuğu görülüyordu.

"SullivanStricker" adlı veri bilimi şirketi çalışanı Hall ile Maggio'nun, Powell'in talebi üzerine seçim ofisine gittiği iddia edilmişti.

Maggio'nun, videonun çekildiği 7 Ocak 2021'de Powell'a, "seçimde kullanılan oy makinalarından toplayabildiklerini toplamak" için seçim ofisine gittiklerini ve seçim yönetim sistemi sunucusunun fotoğrafları da dahil veri toplamayla ilgili "her şeyin yolunda olduğunu" yazdığı kaydedilmişti.

Videonun çekildiği aynı gün Coffee bölge seçim ofisinde, oy makinaları ihlali yaşandığının tespit edildiği ve Fulton Bölge Savcılığınca soruşturma açıldığı belirtilmişti.

Yine Ocak 2021'de, Cyber Ninjas güvenlik şirketinden Doug Logan ve Jeffrey Lenberg adlı iki şahsın, aynı seçim ofisine iki kez birlikte gittiği, Lenberg'in daha sonra kendi başına 5 kez daha ofisi ziyaret ettiğini gösteren videolar olduğu gündeme gelmişti.

Logan ve Lenberg'in, Michigan eyaletinde oylama makinelerine müdahale ettiği iddiasıyla başka bir soruşturmanın konusu olduğu bilgisi paylaşılmıştı.

Siyasi gözlemciler, ortaya çıkan söz konusu videonun Trump ve ekibinin, kendilerine sempati duyan yerel seçim görevlilerini kullanarak, sahtekarlık yapıldığını savundukları 2020 Başkanlık Seçimi sonucunu değiştirmek için kanıtları ortaya çıkarma çabalarını gösterdiği değerlendirmesini yapmıştı.

Georgia, 2020 Başkanlık Seçimi sırasında en çekişmeli eyaletlerden biri olarak öne çıkmış, Trump ile ekibinin seçimlerin sonucunu etkilemek için eyaletteki görevlilerle yaptığı görüşmeler ülkede sert tartışmalara neden olmuştu.

- İddianamede yer verilmesi beklenen görüşme

Washington Post gazetesi, 2021'de Trump'ın Georgia Eyalet Sekreteri Brad Raffensperger ile yaptığı telefon görüşmesini yayımlamıştı.

Kayıtta, seçimlerde hile yapıldığını ve kritik eyaletlerden Georgia'daki seçimleri kendisinin kazandığını savunan Trump'ın, "Tek istediğim şey bu; elde ettiğimizden bir fazlası olan 11 bin 780 oyu bulmak istiyorum çünkü eyaleti biz kazandık." sözleri dikkati çekmişti.

Resmi seçim sonuçlarına göre, Demokrat rakibi Joe Biden'ın 11 bin 779 oy farkıyla kazandığı Georgia eyaletinde hile yapıldığını ileri süren Trump, bazı bölgelerde oy sayım makinelerinin illegal şekilde ortadan kaldırıldığını ve seçim sonuçlarının kendi lehinde tescil edilmesi gerektiğini ifade etmişti.

- Trump'a açılan davalar

Eski ABD Başkanı Trump, 3 Ağustos'ta 2020 Başkanlık Seçimi sonuçlarını kendi lehine değiştirme girişimi iddiasıyla ilgili kendisine yöneltilen suçlamalara yönelik Washington DC'de mahkemeye çıkmıştı.

"ABD'yi yanıltmak için komplo kurma", "resmi bir süreci engellemek için komplo kurma", "resmi bir süreci engelleme ve engellemeye teşebbüs", "seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarını engellemek için komplo kurma" suçlamalarını reddeden Trump, suçlanmasının "seçimlere müdahale" ve "cadı avı" olduğunu söylüyor.

Trump, 13 Haziran'da Miami'de mahkemeye çıkmış, başkanlık görevinden ayrıldıktan sonra gizli belgeleri yanında götürmek ve bununla ilgili federal incelemeleri engellemeye yönelik 37 suçlamayı reddetmişti. Trump'a, 27 Temmuz'da yardımcısı ve çalışanlarına Mar-a-Lago'daki malikanesinden çıkan gizli belgelerle ilgili güvenlik kamerası görüntülerini silmeleri talimatını verdiği iddiası dahil ilave üç suçlama yöneltilmişti.

Daha önce de 2016 Başkanlık Seçimi sırasında bir kadına "sus payı" ödediğine ilişkin suçlamalar nedeniyle de Trump, 4 Nisan'da New York'ta hakim karşısına çıkmıştı.



Suriye'de muhaliflerin ilerleyişini dünya basını nasıl gördü?

Halep sokakları çatışmadan da kaçanların etkisiyle boşaldı (AFP)
Halep sokakları çatışmadan da kaçanların etkisiyle boşaldı (AFP)
TT

Suriye'de muhaliflerin ilerleyişini dünya basını nasıl gördü?

Halep sokakları çatışmadan da kaçanların etkisiyle boşaldı (AFP)
Halep sokakları çatışmadan da kaçanların etkisiyle boşaldı (AFP)

Suriye yıllar sonra yeniden dünya basınının manşetlerinde yer almaya başladı. Beşar Esad yönetiminin müttefiklerinin başka yerlerdeki çatışmalarla boğuşmasını değerlendiren Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) ve diğer örgütler yıllar sonra yeniden Suriye topraklarında ilerliyor. 

6 gündür süren çatışmaların akıbeti merak edilirken farklı ülkelerdeki medya organlarının konuyu işleyişi de farklı oldu. 

hnju
Muhalifler Halep'teki Esad resimlerine zarar veriyor (Reuters)

BBC: Esad'ın üzerini çizmek için çok erken

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC'nin Uluslararası Haberler Editörü Jeremy Bowen, "Suriye'deki isyancıların saldırısı hayret verici ama Esad'ın üzerini çizmek için çok erken" başlığıyla bir analiz yazdı.

"Bazı Suriyeliler rejimi, isyanı hakimiyeti altına alan cihatçılara kıyasla daha iyi bir seçenek olarak görüyor. Ancak diğer Esad karşıtı gruplar, ki bunlardan çok sayıda var, ayaklanırsa rejimi bir kez daha ölümcül bir tehlikeye girebilir" ifadeleri kullanıldı.

HTŞ'nin saldırıya Saldırıyı Püskürtme Operasyonu adını verirken de İslami referanslardan kaçındığı ve bu sayede El Kaide gibi bir "terör örgütü" olmadığı intibasını yaratmayı amaçladığı vurgulandı.

"Esad rejimini normalleştirmek, Avrupa'nın çıkarlarına karşı"

12 dilde yayın yapan Fransa merkezli uluslararası yayın kuruluşu Euronews, Bosnalı bir adalet aktivisti olan Refik Hodzic'in konuyla ilgili makalesini kullandı.

"Esad rejimini normalleştirmek, Avrupa'nın çıkarlarına karşı" başlıklı yazıda Suriye rejimini uluslararası camiaya kabul etmenin, savaş suçları işleyen diktatörlere kötü mesaj vereceği vurgulandı.

Daha fazla mültecinin Avrupa'ya sığınmak isteyeceği ve bunun da kıtadaki istikrarı daha da sarsacağı savunuldu.

Avrupa'nın yaptırım ve diplomatik tecrit politikasını sonuç alana kadar sürdürmesini öneren yazar; Türkiye, Lübnan, Ürdün gibi ülkelere yardım edilmesi ve Suriye'de sonuç vermeyecek "güvenli bölgelerden" medet umulmaması gerektiğini öne sürdü.

"Batı sevinsin mi üzülsün mü?"

CNN ise Rusya'nın Suriye iç savaşına uçaklarıyla müdahil olmasından sonra rahatlayan Esad'ın son 8 yıldır en büyük zorlukla karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Amerikan kanalına konuşan Aslı Aydıntaşbaş, Batı'nın "Muhalefet Suriye'nin en büyük ikinci kenti Halep'i ele geçiriyor diye alkış tutmakla İslamcıların kontrolüne geçtiği için üzülmek" arasında kaldığını söyledi. 

yjuk
Esad karşıtları Azez yakınlarındaki otobana dün ulaştı (AFP)

"Operasyonun Türkiye, ABD ve İsrail tarafından desteklendiği görülüyor"

Esad yönetiminin müttefiklerinden Rusya'da devlete bağlı RT, Kanadalı gazeteci Eva Bartlett'in "Suriye'deki teröristler ne elde etmeye çalışıyor?" başlıklı analizini yayımladı. 

HTŞ'nin operasyonu Ukrayna istihbaratından aldığı silahlar ve ekipmanla gerçekleştirdiği iddiasına yer verildi.

"Suriye'nin istikrarsızlaştırılması ve İsrail'in karşısındaki 'Direniş Ekseni'nin zayıflatılmasına yönelik son çaba da Türkiye, ABD ve İsrail tarafından desteklendiği görülen bu saldırılar oldu" dendi. 

İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye askerlerinin Suriye topraklarından çıkmasını şart koşan Esad'ın fikir değiştirmesi için Ankara'nın bu operasyonu desteklemiş olabileceği iddiası da analizde yer aldı.

cjuk
Muhalifler ele geçirdikleri Tel Rıfat'ın önünde de poz veriyor (AFP)

İran'dan karşı destek mesajı 

Esad rejiminin ayakta kalmasını sağlayan İran da Press TV aracılığıyla Şam yönetimine destek veriyor. 

Ayaklananları "tekfirci teröristler" diye tanımlayan devlet televizyonu, İran Devrim Muhafızları Ordu Sözcüsü General Ali Muhammed Naini'nin "Onlar muhalif savaşçı değil, Siyonist rejimle ABD'nin paralı askerleri" ifadesini aktardı. 

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin dün Şam'da Beşar Esad'la görüşüp destek sözü verdiği de hatırlatıldı. 

Arakçi bugün de Ankara'da mevkidaşı Hakan Fidan'la görüştü. 

zxcgth
İdlib'deki muhalifler ilerleyişlerini böyle kutladı (AFP)

Al Mayadeen'den "İsrail'e gönderilen ihtiyaç listesi" haberi

Hizbullah'a yakın görülen Beyrut merkezli medya kuruluşu Al Mayadeen de benzer bir çizgiyi sürdürerek bu operasyonun İsrail'in lehine olduğunu bildirdi. 

Bir haberde İsrail'in eski askeri istihbaratçılarından Mordechai Kedar'ın iddialarına yer verildi.

Öğretim görevlisi, Suriye'deki muhaliflerle iletişime geçtiğini ve onların "Suriye ve Lübnan'ı kontrol etmek" şartıyla İsrail'le ilişkileri normalleştirmeye sıcak baktığını söyledi. 

Kedar, Suriye'nin kuzeyindeki silahlı örgütlerden "detaylı bir liste" alıp onların ihtiyaçlarını İsrail'deki üst düzey yetkililere aktardığını bildirirken İsrail'in çıkarlarına uygun davrandıkları sürece yardım edilmesi gerektiğini savundu. 

Venezuela'dan tüm Latin Amerika ülkelerinde yayın yapan Telesur televizyonunun internet sitesinde Al Mayadeen'den alınan bilgiler aktarıldı. Suriye ordusunun "Son 24 saatte 400 teröristi öldürdük" açıklaması ve karşı saldırı hazırlığına vurgu yapıldı. 

cd6j7
Hafız Esad'ın 2000'de ölmesiyle yerine geçen Beşar Esad, Arap Baharı'nda devrilmedi (AFP)

"İsrail, İran'ın Hizbullah'a silah göndermesinden korkuyor"

İsrail gazeteleri de konuya yakından ilgi gösteriyor. 

Haaretz'e göre, İsrail'in liderleri hem Hizbullah'ın dikkatini Suriye'ye çevirmesiyle Lübnan'la sağlanan ateşkesin devam edeceğini düşünüyor hem de İran'ın durumu fırsat gibi görüp Esad'a yardım bahanesiyle Hizbullah'a silah göndereceği endişesini taşıyor.

Times of Israel de aynı iddiayı sürdürerek cumartesiyi pazara bağlayan gece İran'dan Suriye'ye giden bir uçağın, Hizbullah'a silah gönderildiği şüphesiyle İsrail uçakları tarafından engellendiğini bildirdi. 

"Türkiye niye şimdi Halep cephesini açıyor?"

Suudi Arabistan'ın haber portalı Al Arabiya, Al Majalla Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Hamidi'nin "Türkiye niye şimdi Halep cephesini açıyor?" diye sorduğu yazıya sayfalarında yer verdi. 

Bu operasyonla birlikte Suriye'deki "üç mini devlet" arasında neredeyse son 5 yıldır sabit kalan cephe hatlarının değiştiği bildirildi. 

Ülkenin yüzde 65'inin Rusya ve İran destekli Esad rejimi tarafından kontrol edildiği, YPG'nin ağırlıkta olduğu ABD destekli milislerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yüzde 25 civarında bir alan kapladığı, üçüncü bölgeninse Türkiye'nin desteklediği örgütler ve HTŞ'nin kontrolündeki kuzey kısımlar olduğu aktarıldı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Esad'ı normalleşmeye zorlama ve Donald Trump'ın ABD Başkanlığı'na dönüşü öncesinde daha fazla pazarlık kozu elde etmek için SDG'yi kuşatma gibi amaçları olabileceği savunuldu. 

2019'da kontrol ettiği bölgelerden kısmen çekilen Amerikan askerlerini hatırlayan SDG'nin benzer bir durumun tekrarından korktuğu da belirtildi. 

scd
Şam'daki TV kanalları, Moskova ve Tahran'dan alınan desteği işaret ederek Esad'la İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ı birlikte gösteriyor (AFP)

Şinhua: Uluslararası toplum gerginliğin azaltılması çağrısında bulunuyor

Çin devlet haber ajansı Şinhua da tarafsız kalmaya özen gösteren yayın kuruluşlarından biri oldu.

"Uluslararası toplum, isyancıların devasa saldırısı sırasında gerginliğin azaltılması çağrısında bulunuyor" başlıklı haberde "sürpriz" diye nitelenen operasyonun Suriye ordusunu zor duruma soktuğu ve sıcak çatışmalara bir yenisinin eklenmesinin Ortadoğu'da endişe yarattığı bildirildi. 

Independent Türkçe, Al Arabiya, Al Mayadeen, BBC, CNN, Euronews, Haaretz, Press TV, RT, Şinhua, Telesur, Times of Israel