Netanyahu, ABD ile İran arasındaki mahkum takası anlaşmasını eleştirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Netanyahu, ABD ile İran arasındaki mahkum takası anlaşmasını eleştirdi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD ile İran arasında, mahkum takası karşılığında İran'ın dondurulan yaklaşık 6 milyar dolar değerindeki varlığının Güney Kore Merkez Bankası'na aktarılarak serbest bırakılması yönündeki anlaşmayı eleştirdi.

İsrail Başbakanlık Basın Ofisinden yapılan yazılı açıklamada Netanyahu, "İran'ın nükleer altyapısını ortadan kaldırmayacak, nükleer çalışmalarını sonlandırmayacak bilakis Tahran'ın sponsorluğunu yaptığı terör unsurlarına finansman sağlayacak anlaşmalara ilişkin İsrail'in pozisyonu açık." ifadesini kullandı.

İsrail, İran'ın yürüttüğü nükleer programı ve bölgede ilişkili olduğu grupları "bir numaralı ulusal güvenlik tehdidi" olarak kabul ediyor.

Tahran'ın nükleer programına ilişkin 2015'te varılan anlaşmaya şiddetle karşı çıkan İsrail, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018'de anlaşmadan çekilmesini desteklemişti.

İsrail, Tahran'ın nükleer programına karşı caydırıcılık anlamında askeri müdahalenin masada olmasını savunuyor.

- ABD ile İran arasında mahkum takası anlaşması

ABD ve İran medyasında yer alan haberlerde, İran'ın Güney Kore'de dondurulmuş 6 milyar dolarının serbest bırakılması karşılığında iki ülkenin tutuklu takası yapacağı bilgisi paylaşılmıştı.

Beyaz Saray, 10 Ağustos'ta, İran'da tutuklu 5 ABD vatandaşının cezaevinden çıkarılıp ev hapsine alındığını doğrulamıştı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri de ABD ile yürütülen tutuklu değişimine ilişkin müzakerelerde yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, İran'ın dondurulmuş varlıklarının ve ABD'de tutuklu bulunan çok sayıda İran vatandaşının serbest bırakılacağını kaydetmişti.

İran Dışişleri Bakanlığı, Güney Kore'de dondurulan 6 milyar dolar ile ilgili serbest kalacak varlıkların yönteminin İran'ın tasarrufunda olduğunu açıklamıştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, 11 Ağustos'ta yaptığı açıklamada, İran'da tutuklu ABD vatandaşlarının tamamen serbest bırakılıp ülkeye dönmeleri için yürütülen müzakerelerin devam ettiğini belirterek henüz bir anlaşmaya varılmadığını bildirmişti.

İran'ın Güney Kore'de dondurulan varlığının da 6 milyar dolar olduğunu teyit eden Kirby, İran'ın bu parayı ne şekilde kullanılabileceğiyle ilgili kısıtlamalar olacağını ifade etmişti.

İran Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Ferzin, dün, Güney Kore'de dondurulan varlıklarının blokajının kaldırıldığını açıklamıştı.



Trump’ın yeni Suriye stratejisi belli oldu

Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)
Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)
TT

Trump’ın yeni Suriye stratejisi belli oldu

Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)
Şam, ülkede kapsayıcı bir yönetim inşa edileceği vaadiyle Batılı ülkelerle ilişkileri geliştirmek istiyor (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, yeni Suriye yönetimine yönelik taleplerini artırdı.

Wall Street Journal’ın (WSJ) aktardığına göre Trump yönetimi, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’dan aşırılık yanlısı grupların bastırılmasını ve Filistinli militanların ülkeden çıkarılmasını talep ediyor. Bunun karşılığında Washington’ın Şam’a yaptırımları “kısmen hafifletebileceği” belirtiliyor.

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla WSJ’ye konuşan ABD’li yetkililer, yakın zamanda hazırlanan politika yönergesi kapsamında Şam’dan kimyasal silah ve zenginleştirilmiş uranyum stokunu güvence altına almasının ve radikal örgütlere karşı resmi açıklama yayımlamasının istendiğini söylüyor.

Filistinli militanların Suriye topraklarında örgütlenmesinin veya fon toplamasının engellenmesi, örgüt üyelerinin sınır dışı edilmesi de talepler arasında. Diğer yandan analizde, talep ettiği ek adımlar atılmadığı sürece Trump’ın Washington-Şam ilişkilerini iyileştirmek için çaba göstermeyeceği yazılıyor.

Yetkililer, planda Rusya’dan hiç bahsedilmediğine dikkat çekiyor. Analizde, Trump’ın selefi Joe Biden’ın, Rus ordusuna ait üslerin kapatılması için Şam’a baskı yaptığı hatırlatılırken, Cumhuriyetçi liderin bu konuda daha gevşek davrandığı ifade ediliyor. Bunda son dönemde ABD ve Rusya arasında Ukrayna savaşının sonlandırılması için başlatılan diplomasi trafiğinin önemli rol oynadığı belirtiliyor.

Eskiden Ebu Muhammed Colani takma adını kullanan Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) lideri Ahmed Şara hâlâ ABD’nin terör listesinde yer alıyor. Biden, FBI’ın Şara’nın başına koyduğu 10 milyon dolarlık para ödülünü aralıkta kaldırmıştı.

ABD geçen yılın sonlarında, bölgedeki IŞİD tehdidi ve ABD üslerine yapılan İran destekli milislerin saldırılarını gerekçe göstererek Suriye’deki birlik sayısını 2 bine çıkarmıştı. Ancak New York Times’ın dün yayımlanan haberinde, ABD ordusunun Suriye’nin kuzeyindeki 8 üssünden üçünü kapatacağı ve asker sayısını 1400’e düşüreceği aktarılmıştı.

WSJ’nin analizinde, ABD’nin yardım girişlerinin kısıtlanması ve ekonomik ambargo da dahil yaptırımları hafifletmemesi halinde ülkenin tekrar kaosa sürüklenebileceği belirtiliyor. Suriye’deki ekonomik gelişmelere odaklanan danışma şirketi Karam Shaar Advisory’den Benjamin Feve, böyle bir senaryoda ABD’nin rakiplerinin bölgedeki nüfuzunu artırabileceği yorumunu yapıyor:

Bu, durumu çok karmaşık hale getirir Suriye'yle yeni yönetimini Rusların ve hatta Çinlilerin tarafına iter.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, New York Times