Trump kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında soruyor: Neden şimdi?

Eski Başkan ve ona yakın isimler, Georgia eyaletinde 2020 başkanlık seçiminin sonucuna müdahale etmekle ve organize suç örgütü kurmakla suçlanıyor

Trump, geçtiğimiz pazar günü New Jersey'de düzenlenen bir golf turnuvasında seyircilere jest yaparken (AFP)
Trump, geçtiğimiz pazar günü New Jersey'de düzenlenen bir golf turnuvasında seyircilere jest yaparken (AFP)
TT

Trump kendisine yöneltilen suçlamalar karşısında soruyor: Neden şimdi?

Trump, geçtiğimiz pazar günü New Jersey'de düzenlenen bir golf turnuvasında seyircilere jest yaparken (AFP)
Trump, geçtiğimiz pazar günü New Jersey'de düzenlenen bir golf turnuvasında seyircilere jest yaparken (AFP)

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve Trump'a yakın 18 kişi, 2020’de Georgia eyaletinden çıkan başkanlık seçim sonucunu değiştirmek ve mevcut Başkan Joe Biden'ın zaferinin tescillenmesini engellemek için eyalet seçim yetkililerine baskı yapmakla ve onları manipüle etmekle suçlandılar.

Georgia eyaletinin Fulton İlçesi Bölge Savcısı Fani Willis tarafından açıklanan iddianame dışında, eski Başkan Trump’ın, önce yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde kendisinden çok önde olan Cumhuriyetçi Parti’den rakipleri, ardından mevcut Demokrat Partili Başkan Joe Biden karşısında seçim kampanyası yürüttüğü bir dönemde birkaç eyaletteki mahkeme salonları arasında mekik dokumasına neden olacak üç iddianame daha var.

Bölge Savcısı Willis, mafya patronlarına karşı yapılan küçük düşürücü operasyonları çağrıştıran bir dille, Trump aleyhine 98 sayfalık bir iddianame açıkladı. İddianamede Trump’ın başkanlık dönemi sırasında Beyaz Saray Genel Sekreterliğini yapan Mark Meadows, Trump’ın avukatı Rudolph Giuliani, eski Beyaz Saray avukatı John Eastman, eski Adalet Bakanı Asistanı Jeffrey Clark, Trump'ın hukuk ekibinin eski üyesi Avukat Sidney Powell, Trump’ın avukatlarından Kenneth Chesibro ve diğerleri, Trump'ın Beyaz Saray'da kalması için Georgia ve diğer eyaletlerde yasadışı işlere karışan bir ‘suç örgütünün’ üyesi olmakla suçlandılar.

İddianamede, 19 sanık hakkında bazıları 20 yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü 41 suçlama yer aldı.

sdf
Georgia eyaletinin Fulton İlçesi Bölge Savcısı Fani Willis, pazartesi günü basın açıklaması yaparken (Reuters)

İddianamede, Trump’ın Georgia Eyalet Sekreteri Brad Raffensperger’i arayarak ‘sonucu değiştirmeye yetecek kadar oy bulun’ dediği ses kaydı, asılsız hile iddialarıyla karşılaşan bir eyalet seçim görevlisini taciz etmek, eyalet üyelerini seçmenlerin iradesini göz ardı etmeye ikna etmeye çalışmak ve Trump lehine yeni bir Seçim Kurulu atamaya ikna etmeye çalışmak gibi Trump ve 18 ‘müttefiki’ hakkında seçim yenilgisine karşı yaptıkları onlarca eylem sıralandı.

İddianamede ayrıca, Trump'ın avukatlarından birinin Georgia eyaletinin kırsal bölgesinde oylama makinelerine müdahale etmek ve bir oylama makinesi şirketinden veri çalmak için plan yaptığı öne sürüldü.

“Suç teşkil eden şantaj”

Davayı açan Fulton Bölge Savcısı Willis iddianamesinde, sanıkların seçim sonuçlarına yönelik itiraz için yasal sürece uymak yerine, Georgia'nın başkanlık seçim sonuçlarını bozmak amacıyla suç teşkil eden bir şantaj girişiminde bulunduklarını iddia etti. Sanıkların 25 Ağustos günü öğlene kadar gönüllü olarak adalete teslim olmaları için izin verileceğini açıklayan Savcı Willis, altı ay içinde bir duruşma tarihi talep etmeyi ve sanıkları bir grup olarak yargılamayı planladığını bildirdi.

New York, Florida ve Washington eyaletlerinde açıklanan üç iddianamenin ardından 5 ay içinde dördüncü iddianameyle karşı karşıya kalan Trump, 2024 seçimlerini kazanmaya çalışan bir başkan adayı olarak çalışmalarına devam ederken duruşmalara katılmak zorunda kalacak.

scd
Georgia eyaletinde açıklanan Trump hakkındaki iddianameden sayfalar (Reuters)

Adalet Bakanlığı tarafından ABD Kongre Binası'na yönelik 6 Ocak 2021'deki baskının ardından yürütülen soruşturmalar bir buçuk yıl sürdü. Trump’ın Biden karşısında kaybettiği 2020 seçimi sonuçlarına müdahale iddiası ve geçen yıl Florida’daki konutunda bulunan devlete ait gizli belgelerle ilgili soruşturmaları yürütmek üzere özel savcı Jack Smith atandı. Smith’in atanmasından iki hafta sonra yaşanan bu gelişme, savcıların Trump'ı ABD'de ‘demokrasinin temellerine saldırdığı’ suçlamasıyla cezalandırılmasını sağlayacak adımlar atmaya hazır olduklarını teyit ediyor.

“Cadı avı”

Trump, Truth Social platformunda Willis'e karşı eleştirilerini yineleyerek hakkındaki iddianameyi başkanlık adaylığı sırasında başlatılan ‘cadı avının’ parçası olarak nitelendirdi. Trump, “Neden iki buçuk yıl önce dava açmadılar? Çünkü bunu benim başkanlık kampanyamın ortasında yapmak istediler” diye yazdı.

Georgia’daki iddianame, Trump ve müttefiklerinin 6 Ocak 2021'de Kongre Binası'ndaki seçim oylarının sayımı sürecini bozmak için yaptıkları girişimler de dahil olmak üzere, Smith'in Washington’da Trump hakkında açıkladığı son iddianamenin bazı temel unsurlarını barındırıyor.

Ancak 19 sanığın yer aldığı iddianame, Özel Savcı Smith tarafından açılan ve şimdiye kadar sadece Trump'ın sanık olarak anıldığı davadan bir noktada ayrılıyor. Georgia iddianamesi, Smith'in yalnızca ‘işbirlikçi’ olarak adlandırdığı Trump’a yakın isimlere belirli suçlamalarda bulunurken, suç teşkil eden şantaj kapsamının eski Başkan’ın ötesine geçtiğini öne sürüyor.

df
Pazartesi günü Fulton Adliyesi önünde güvenlik önlemleri alan polisler (EPA)

Georgia iddianamesi, eyaletin Fulton County Government adlı resmi internet sitesinde eski Başkan’a yöneltilen suçlamaların bir listesinin yayınlanması nedeniyle mahkeme salonunda geçen uzun ve kaotik bir günün sonunda açıklandı. Ancak liste hızla siteden silindi. Bölge Savcısı Willis’in Sözcüsü öğleden sonra yaptığı açıklamada, iddianamenin başsavcılığa iade edildiğini söylemenin ‘yanlış’ olacağını söyledi. Sözcü, soruşturmaların bütünlüğünü sorgulayan Trump'ın avukatlarıyla yaşanan anlaşmazlıkla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.

Trump ve müttefikleri hiç vakit kaybetmeden bu açık hatayı kullanarak soruşturmayı ‘siyasi amaçlı’ olarak tanımladılar. İddianamenin yayınlanmasının ardından Trump'ın avukatları yaptıkları açıklamada, yaşananları ‘iddianamenin resmi olarak yayınlanmadan, tanıklar ifade vermeden ve büyük jüri konuyu müzakere etmeden önce sızdırılmasıyla başlayıp, savcının herhangi bir açıklama yapamamasıyla son bulan korkunç ve saçma bir süreç’ olarak nitelendirdiler. Avukatlar, iddianameleri hazırlayan savcıların ‘kendi kişisel ve siyasi çıkarları olan tanıklara güvendiklerini ve bazılarının sanıklara karşıt olan çalışmaları destekleyen kampanyalar başlattığının’ altını çizdiler.

Bağlantılar ve baskılar

Georgia iddianamesine göre 2 Ocak 2021 tarihinde gerçekleşen ve Trump’ın Eyalet Genel Sekreteri Raffensperger'ı seçimleri kazanması için gereken 11 bin 780 oyu bulmasını istediği bir telefon konuşmasının ses kaydı gibi Trump ve müttefikleri tarafından işlenen 161 eylemin birçoğu geniş ilgi görüyor. Savcılara göre söz konusu ses kaydı, bir devlet görevlisine yasal yeminini bozması için baskı yapılmasını yasaklayan Georgia eyaleti yasalarının bir ihlali. Trump ayrıca, yanlış beyanlarda bulunmakla ve Raffensperger ve eyaletteki diğer seçim yetkililerine karşı, ‘2020 seçimlerinde 300 bin kadar oy pusulasının bilinmeyen bir şekilde seçim listelerine düşürülmesi’, 4.500'den fazla kişinin düşmediği ve oy kullandıkları da dahil olmak üzere çeşitli ihlaller gerçekleştirmekle suçlanıyor. İddianamede Fulton County seçim çalışanı Ruby Freeman da ‘seçimlerde hile yapmakla’ suçlandı.

İddianamede ayrıca, Trump’ın avukatı Giuliani, Georgia’ya postayla gönderilen 96 binden fazla oy pusulasının seçim ofisine iade edildiğine dair hiçbir kayıt olmamasına rağmen oyların sayıldığını açıklayarak ve Michigan'daki bir oylama makinesinin, Trump’ın 6 bin oyunu yanlışlıkla Biden adına kaydettiğini iddia ederek, eyalet üyelerine yalan beyanda bulunmakla suçladı.

İddianamede Trump ve müttefiklerine Georgia’da sahada seçim çalışanlarını etkilemek ve yıldırmak için yardım etmekle suçlanan kişiler de yer aldı. İddiaya göre Stephen Cliffgard Lee adlı bir kişinin, Ruby Freeman'ın evine ‘ifadesini etkilemek amacıyla’ gitti. Ruby Freeman ve kızı Shaye Moss geçtiğimiz yıl Kongre'de, Trump ve müttefiklerinin 2020 kasımında güvenlik kamerası görüntülerini kullanarak her iki kadını da seçim sahtekarlığı yapmakla suçladıklarına dair ifade vermişlerdi. İddialar hızla çürütülse de muhafazakar çizgideki medya kuruluşları tarafından geniş çapta yayıldı ve iki kadın, seçimden sonra birkaç ay boyunca ölüm tehditleri aldılar.

İddianamede Trump'ın hukuk ekibinin eski üyesi Powell ve başka isimler, Georgia eyaletinin Coffee ilçesindeki oy makinelerine müdahale etmek ve uzun bir süre komplo teorilerinin odak noktası olan oy makinelerinin üreticisi Dominion Voting Systems'den veri çalmakla suçlandılar. Kongre Baskını olayını soruşturan Kongre komitesi tarafından yayınlanan kanıtlara göre Trump'ın müttefikleri seçim sahtekarlığı yapıldığına ilişkin teorilerini destekleyecek kanıtlar bulmak amacıyla Coffey ilçesini hedef aldılar.

Dört iddianame

Trump, tartışmalı başkanlık seçimleriyle ilgili iki davanın yanı sıra Florida Mar-a-Lago'daki evinde gizli belgeleri yasadışı olarak saklamakla suçlandığı bir başka iddianameyle de karşı karşıya. Bu iddianameyle ilgili mahkeme önümüzdeki yıl mayıs ayında başlayacak. Bunun yanında bir porno yıldızına para verdiğine ilişkin 2024 martında New York’ta bir eyalet davası daha başlayacak. Trump, her iki davada da hakkındaki suçlamaları reddetti.

Washington'daki bir diğer iddianamede ise Trump, 2020 başkanlık seçimlerindeki yenilgisini yasa dışı bir şekilde tersine çevirmeye çalışmakla suçlanıyor. İddianameyle ilgili mahkemenin başlayacağı tarihi henüz netleşmedi.

Hakkındaki iddianameler arttıkça, 2024 başkanlık seçimlerinde şimdiye kadar Cumhuriyetçilerin en önde gelen adaylarından olmaya devam eden Trump, ‘suçlamalarla karşı karşıya kalan tek eski Başkan’ olma özelliğini sık sık dile getirirken kampanyasını bu çerçevede yürütüp bağış topluyor ve kendisini ‘Demokrat Parti yanlısı savcıların kurbanı’ olarak gösteriyor. Dördüncü iddianamenin yayınlanmasının ardından, Trump destekçisi Cumhuriyetçiler bir kez daha Trump'ı savunmaya başladılar. Cumhuriyetçi Parti'den Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, (eski adı Twitter olan) X hesabından yaptığı paylaşımda, “ABD’liler bu çaresiz sahtekarlığı görüyor” diye yazdı.



İran, ABD ile müzakerelerin üçüncü turu öncesinde Avrupa troykası ile görüşmek üzere harekete geçti

ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)
ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)
TT

İran, ABD ile müzakerelerin üçüncü turu öncesinde Avrupa troykası ile görüşmek üzere harekete geçti

ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)
ABD ile İran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun yapıldığı Umman’ın Roma'daki büyükelçiliğinin giriş kapısındaki polis memurları ve gazeteciler, 19 Nisan 2025 (AP)

Dört diplomat dün yaptıkları açıklamada, İran’ın ABD ile müzakerelerin yeniden başlaması halinde 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarıyla Roma'da bir toplantı yapmayı önerdiğini belirtti. Diplomatlara göre toplantının cuma günü yapılması bekleniyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre Avrupa troykasından bu öneriye şimdiye kadar herhangi bir yanıt gelmedi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, dün düzenlediği olağan basın toplantısında, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi tarafından geçtiğimiz hafta gönderilen mektuba Avrupalıların yanıt verip vermediğini bilmediğini söyledi.

İran, ABD ile cumartesi günü Umman'da yeniden başlayan nükleer programına ilişkin müzakerelerdeki ve geçtiğimiz hafta Rusya ve Çin ile yapılan görüşmelerdeki ivmeden faydalanmaya çalışıyor.

Ummanlı yetkililer, ABD-İran görüşmelerinin yeni turunun 3 Mayıs'ta Avrupa'da yapılabileceğini açıkladı. Ancak henüz resmi karara ilişkin bir duyuru yapılmadı. İran medyası, Tahran'ın yeni turun İngiltere'nin başkenti Londra'da yapılmasını reddettiğini bildirdi.

İran'ın Avrupa Troykası olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya'ya ulaşması Tahran'ın seçeneklerini açık tuttuğunu gösteriyor. Ancak Avrupalıların, 2015 tarihli nükleer anlaşmanın sona ereceği ekim ayından önce Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarını yeniden uygulamak üzere snapback mekanizmasını devreye sokma konusundaki tutumunu da değerlendirmek istiyor.

Avrupalı güçlerin (Fransa, Almanya ve İngiltere) müzakerelerde yer almamasını yorumlayan Bekayi, Avrupalıların bu turun dışında kalmalarının kendi kararlarının bir sonucu olduğunu belirterek, “Avrupalıların bir sonraki aşamada olumlu bir rol oynayacaklarını ve yapıcı bir seçim yapacaklarını umuyoruz” diye konuştu.

Avrupa troykasından iki diplomat ve Batılı bir diplomat, geçtiğimiz cumartesi günü ABD ile yapılan görüşmelerin ardından İran'ın Roma'da toplantı yapılması için bir teklif gönderdiğini ve toplantının muhtemelen cuma günü yapılacağını söylediler.

Bu teklifin gerçekleşmemesi halinde İran'ın görüşmelerin bu tarihten önce Tahran'da yapılmasını da önerdiğini belirten diplomatlar, Washington ve Tahran arasındaki müzakerelerin ikinci turunun Roma'da yapıldığını ifade ettiler. İran tarafından yapılan açıklamada bu turda da önemli anlaşmazlıkların devam ettiği belirtilmişti.

İranlı bir yetkili, böyle bir teklifin sunulduğunu doğruladı, ancak Avrupa troykasının henüz yanıt vermediğini belirti. Diplomatlar, İran'la şimdi mi görüşmenin yoksa Washington'la görüşmelerin nasıl gelişeceğini görmeyi mi beklemenin kendi çıkarlarına olacağını değerlendirdiklerini, fakat Tahran'da bir toplantı yapılmasını ihtimal dışı bıraktıklarını ifade ettiler.

2015 tarihli nükleer anlaşmanın tüm taraflarıyla uzlaşıya varmanın önemli olduğunu söyleyen İranlı yetkili, bu yüzden Amerikalılarla yapılacak bir sonraki tur müzakerelerinden önce bu hafta Avrupa troykası ile bir araya gelmenin faydalı olacağını ifade etti.

BM yaptırımları için son tarih

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, perşembe günü yaptığı açıklamada, görüşmeler için Avrupa'ya gitmeye hazır olduğunu ifade etti. Ancak iki taraf arasındaki ilişkilerin bozulmasının ardından topun Avrupa'da olduğunun sinyalini verdi.

Tahran ve Avrupalı güçler geçtiğimiz eylül ayından bu yana aralarındaki ilişkileri ve nükleer meseleyi görüşmek üzere üç kez bir araya geldi. En son mart ayında, yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer programının geri çekilmesini garanti altına alacak gelecekteki bir anlaşmanın parametrelerini araştırmak üzere teknik düzeyde bir toplantı yapıldı.

ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer silah geliştirmesini engelleyecek yeni bir anlaşmaya hızla varılmaması halinde, İran’a saldırmakla tehdit etti. Trump, İran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında varılan anlaşmadan 2018 yılındaki ilk başkanlık döneminde tek taraflı olarak çekilmişti.

Batı, İran'ın nükleer silah edinmenin peşinde olduğundan şüphelense de İran bunu reddediyor. Diplomatlar, yaptırımların yeniden başlatılması tehdidinin Tahran'a taviz vermesi için baskı yapmak üzere tasarlandığını ve Amerikalılar ile Avrupalılar arasındaki ayrıntılı görüşmeleri hayati hale getirdiğini söylüyor.

ABD, İran ile 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan 2018 yılında tek taraflı olarak çekildi. Bundan dolayı BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) anlaşmada yer alan yaptırımları yeniden uygulama mekanizmasını harekete geçiremiyor. Bu durumda anlaşmaya taraf olan üç Avrupa ülkesi, yaptırımların yeniden uygulanması için harekete geçebilecek tek alternatif olarak kalıyor.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Avrupalılarla görüşme önerisinin yaptırımların yeniden başlatılması konusuyla ilgili olup olmadığı sorulduğunda, bunun toplantının amacının bir parçası olduğunu belirterek “ABD ile görüşmeler, özellikle de nükleer adımlar konusunda hızlı ilerlemiyor, daha fazla zamana ihtiyacımız olduğu açık ve Tahran, ABD tarafına olan güven eksikliği nedeniyle geçici bir anlaşmadan yana değil” ifadelerini kullandı.

Bekayi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ya biz geçici bir anlaşma kapsamında adımımızı uygularsak ve diğer taraf bunu yapmazsa ne olacak?! Avrupalıların yeni bir anlaşma istediğimizi ve uranyum zenginleştirmemizi sınırlandırmak için adım atmaya hazır olduğumuzu anlamalarını istiyoruz, ancak zamana ihtiyacımız var.”

İngiltere ve Almanya dışişleri bakanlıkları, İran'ın bu hafta içinde bir toplantı teklif edip etmediği konusunda yorum yapmaktan kaçınırken, Fransa Dışişleri Bakanlığı, yorum talebine henüz yanıt vermedi.