Bir NATO yetkilisi, Ukrayna’nın NATO üyeliği karşılığında Rusya’ya toprak vermesini önerdihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4491161-bir-nato-yetkilisi-ukrayna%E2%80%99n%C4%B1n-nato-%C3%BCyeli%C4%9Fi-kar%C5%9F%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1nda-rusya%E2%80%99ya-toprak-vermesini
Bir NATO yetkilisi, Ukrayna’nın NATO üyeliği karşılığında Rusya’ya toprak vermesini önerdi
27 Haziran’da Bahmut’ta Ukrayna bayrağını dalgalandıran bir genç (Reuters)
NATO Genel Sekreteri Kabine Direktörü Stian Jenssen’in ‘Ukrayna’nın topraklarının bir bölümünü Rusya’ya vermesi karşılığında NATO üyesi olabileceğine’ dair ifadeleri Kiev’den tepki gördü.
Şarku’l Avsat’ın The Guardian gazetesinden aktardığı habere göre, Jenssen dün Norveç’te düzenlenen bir etkinlikte yaptığı açıklamada, herhangi bir barış anlaşmasının Ukrayna için kabul edilebilir olması gerektiğini, ancak NATO üyelerinin 18 aydır süren savaşın nasıl sona erdirileceğini tartıştığını söylemişti.
Jenssen, Ukrayna’nın savaş sonrası statüsüne ilişkin diplomatik çevrelerde tartışmaların sürdüğünü belirterek, “Ukrayna’nın bu bölgelerden vazgeçip karşılığında NATO üyeliği alması çözüm olabilir” ifadelerini de kullanmıştı.
Ukrayna, sürekli olarak, uluslararası kabul görmüş 2014 öncesi sınırlarına geri dönülmesi için çağrısında bulundu ve Rusya tarafından ele geçirilen topraklarının büyük bir bölümünü geri almak için bir karşı saldırı başlattı.
Jenssen, sadece bir fikir ortaya koyduğunu ve ‘ne zaman ve hangi şartlarda müzakere etmek istediklerine Ukrayna’nın karar vermesi gerektiğini’ vurgulayarak dikkatli davrandı.
Bu da NATO’nun ‘Ukrayna’nın katılımı olmadan’ Ukrayna ile hiçbir barış anlaşmasına varılmaması gerektiği yönündeki tutumunu yansıtıyor.
Ancak bu, Jenssen’in öneriyi kamuoyu önünde tartışıyor olmasından bile rahatsız olan Kiev için yeterli olmadı.
Kiev, NATO üyeliği karşılığında toprak tavizi verecek herhangi bir anlaşmanın Rus saldırganlığını ödüllendireceğini vurguladı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in danışmanlarından Mihaylo Podolyak kısa bir süre önce konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;
“Bir NATO şemsiyesi için bölge ticareti mi yapıyorsunuz? Saçma. Bu, kasıtlı olarak demokrasiyi yenilgiye uğratmak, küresel bir suçluyu teşvik etmek, Rus rejimini korumak, uluslararası hukuku yok etmek ve savaşı diğer nesillere aktarmak anlamına geliyor.”
Podolyak, Rusya’nın savaşta ağır bir kayıp yaşamaması halinde bunun Batı için uzun vadeli sorun olmaya devam edeceğini vurgulayarak, şu ifadelerle açıklamasını sürdürdü;
“Putin ezici bir yenilgiye uğramaz, Rusya’daki siyasi rejim değişmez ve savaş suçluları cezalandırılmazsa, savaş kesinlikle Rusya’nın daha fazla iştahıyla geri dönecektir.”
Ancak Ukrayna’nın bu duruşu, Haziran ayında başlayan karşı saldırının yavaş ilerlemesiyle sınanıyor.
Kiev, Batı’dan tanklar, uzun menzilli roketler ve topçular almış olsa da, Ukrayna kuvvetleri, şimdiye kadar Rusya’nın yoğun şekilde savunulan mevzilerine karşı yalnızca sınırlı bölgesel kazanımlar elde etti.
NATO, Jenssen’in tepki çeken ifadelerinin ardından dün akşam ortalığı yatıştırmak için bir açıklama yaptı.
Söz konusu açıklamada, “NATO’nun konumu net ve değişmedi. Ukrayna’yı ne kadar sürerse sürsün desteklemeye devam edeceğiz. Adil ve kalıcı bir barışa ulaşma konusunda kararlıyız. Barışın ne zaman ve hangi şartlarda sağlanacağına Ukrayna karar verecek” denildi.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Antalya Diplomasi Forumu'nda Gazze konulu toplantı sırasında (Mısır Dışişleri Bakanlığı)
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri tırmanışı ve Hamas'ın buna nitelikli operasyonlarla karşılık vermesi, bir süredir durmuş olan ateşkes müzakerelerindeki çıkmazı derinleştirdi. Şarku’l Avsat'a konuşan Mısırlı resmi bir kaynak, “İki taraf (İsrail ve Hamas) arasında ateşkese varmak için yapılan dolaylı görüşmeler, sahadaki gerilim nedeniyle şu anda durmuş durumda. Ancak arabulucular, görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine düzenlediği saldırıdan bu yana Gazze Şeridi'nde tutulan Taylandlı esir Pinta Nattapong’un cesedine ulaştığını söyledi.
Tayland vatandaşı Nattapong, 7 Ekim 2023'te Kibbutz Nir Oz'da Hamas mensupları tarafından esir alınmıştı. Taylandlılar, Hamas tarafından esir alınan en fazla sayıda yabancıyı oluşturuyor.
Bu olay, ABD vatandaşlığına sahip iki İsrailli esirin cesedine ulaşılmasından iki gün sonra gerçekleşti. Gazze Şeridi'nde halen 55 esir tutuluyor ve İsrail bunların yarısından fazlasının öldüğünü iddia ediyor.
Gazze Şeridi'nde ilerleyen bir İsrail tankı (Reuters)
İsrail ordusu, Hamas'ın geçen ayın sonunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un ateşkes önerisine verdiği -ilkeleri kabul ettiği ancak bazı şartlar sunduğu- yanıtı fırsat bilerek geniş çaplı bir saldırı başlattı. İsrail ordusu, hava ve topçu bombardımanını iki katına çıkararak, vatandaşları kuzeyden güneye ve güneyden orta kesimlere sürerek tam ölçekli bir tırmanışa geçti.
Mısırlı resmi kaynak şunları söyledi: “Söz konusu tırmanışın bir sonucu olarak durum çok zor ve şu ana kadar durumun çözümüne dair yeni bir şey yok. Müzakereler durmuş durumda ama birkaç gün içinde yeniden başlaması için çaba sarf ediliyor. Çünkü özellikle Kahire izlediği bilgiler ışığında herkesin pozisyonunu gözden geçiriyor.”
Mısır, Katar ve ABD, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması için müzakereler yürütüyor. Kaynağa göre Mısır'ın pozisyon okuması şöyle: “İsrail savaşı mümkün olduğunca uzun süre devam ettirmeye çalışıyor. Zira ABD ile İran arasındaki müzakerelerin başarısız olmasını ve İran'a askeri bir darbe vurulmasını istiyor ki Hamas yalnız kaldığını hissetsin ve Gazze Şeridi'ni terk etmek istesin.”
Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail, Hamas'ın Gazze Şeridi'nin yönetimini devretmesi konusuna hiç ikna olmuş değil. Çünkü İsrail’e göre Hamas esirleri elinde tuttuğu ve Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin müzakereleri yürüttüğü sürece Gazze Şeridi'ndeki askeri varlığını güçlendirecek şeyleri kabul edecek. Tel Aviv'in istemediği de bu. Hamas ise esirleri teslim etmesi halinde İsrail'in herhangi bir anlaşmaya uyacağına artık güvenmiyor ve özellikle de ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ı bir iyi niyet jesti olarak teslim etmesine rağmen Washington'un bunu takdir etmemesi ve Witkoff'un önerisinin gelmesinin ardından artık ABD'ye güvenmiyor.”
Refah'ta Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda yardımını taşıyan Filistinliler (AP)
Kaynak ayrıca, ‘ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde Gazze'de ateşkes kararını veto etmesinin ortalığı karıştırdığını ve Washington'un bu dosyadaki ciddiyetine ve arabuluculuğuna gölge düşürdüğünü’ belirtti. Kaynağa göre, tüm bunlara rağmen Kahire, uluslararası kamuoyunu harekete geçirerek Tel Aviv ile Washington'a müzakereleri yeniden başlatmaları ve bir çözüme ulaşmaları için baskı yapmak amacıyla uluslararası temaslarını yoğunlaştırıyor. Kahire, savaş ne kadar sürerse sürsün durması gerektiğine, özellikle de Mısır'ın ulusal güvenliğinin bu savaşın uzaması nedeniyle tehdit altında olduğuna inanıyor.
Mısır Dışişleri Bakanlığı dün, Bakan Bedr Abdulati'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos ile bir telefon görüşmesi yaptığını ve ikilinin ‘Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve insani yardımın ulaşması için gösterdiği çabaları’ ele aldığını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre iki bakan, ‘bölgesel güvenlik ve istikrarı desteklemek üzere bölgedeki gerilimin azaltılması için koordinasyonun sürdürülmesi gerektiği’ konusunda mutabık kaldı.
Filistin meseleleri konusunda uzman Mısırlı gazeteci Eşref Ebu’l Hul, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Ortamın karmaşıklığına ve sahadaki gerilim nedeniyle artan uçuruma rağmen, arabulucular müzakereleri yeniden başlatmak ve İsrail ile Hamas'a koşullarını hafifletmeleri ve ateşkes için bir uzlaşmaya varmaları yönünde baskı yapmak için büyük çaba sarf ediyor. Çünkü sahadaki insani durum vahim bir hal aldı.”
Ebu’l Hul, ‘İsrail'in esirlerin cesetlerini kurtararak sahada elde ettiğini düşündüğü başarıların Hamas'ı bazı koşullardan geri adım atmaya itebileceğini, zaten Hamas'ın Witkoff'un önerisini reddetmediğini, sadece Tel Aviv'in varılacak herhangi bir anlaşmaya bağlı kalacağını garanti eden bir taahhüt istediğini, Kahire ve Doha'daki arabulucuların da Washington'la birlikte bunun üzerinde çalıştığını defalarca teyit ettiğini’ belirtti.
Filistin Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından Munir el-Cağub ise Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, ‘müzakerelerin durmasına rağmen çıkmaza gireceğine inanmadığını, çünkü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun mevcut stratejisinin savaşla müzakere olduğunu’ söyledi. El-Cağub, ‘savaşın devam etmesinin Tel Aviv'in esirlerin hayatlarını önemsemediğini ve bu nedenle artık esir meselesinin Hamas'ın elinde bir güç kartı olmadığını doğruladığını’ düşünüyor.
Hamas dün bir açıklama yayınlayarak uluslararası toplumu, Arap ve İslam ülkelerini işgalcilerin Gazze Şeridi'nde işlediği suçları durdurmak için harekete geçmeye çağırdı.
ABD ve uluslararası ilişkiler uzmanı Muhammed es-Satuhi, “Washington, Hamas'ı Witkoff önerisini çekincesiz kabul etmeye ikna etmek için özellikle Kahire ve Doha ile temaslarını yoğunlaştırıyor. Söz konusu öneri, pek çok kişinin gözünde sadece İsrail'in isteklerini yerine getiren kötü bir öneri. Bu da Mısır ve Katar'daki arabulucular ile Hamas'ı zor durumda bırakıyor” dedi.