Lavrov, nükleer silahlara sahip bulunmanın dış tehditlere karşı tek yanıt olduğunu belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Lavrov, nükleer silahlara sahip bulunmanın dış tehditlere karşı tek yanıt olduğunu belirtti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, caydırıcılık bağlamında nükleer silahlara sahip bulunmanın şu anda ülkesinin güvenliğine yönelik bazı önemli dış tehditlere karşı verilebilecek tek yanıt olduğunu bildirdi.

Lavrov, Mejdunarodnaya Jizn (Uluslararası Yaşam) dergisine verdiği röportajda, Rusya'nın nükleer silah politikası, Afrika ülkeleriyle işbirliği ve güncel konuları değerlendirdi.

Son zamanlarda nükleer silahların Rusya’nın dış politikasındaki rolüyle ilgili çok şey söylendiğini belirten Lavrov, ülkesinin nükleer silahı olası kullanım koşullarının doktrin belgelerinde belirlendiğine işaret etti.

Lavrov, "ülkesinin nükleer caydırıcılık alanındaki devlet politikasının sadece savunma amaçlı olduğunu, devletin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün savunulmasını garanti altına almak, Rusya ve müttefiklerine yönelik saldırganlığı önlemek için nükleer güç potansiyelini asgari düzeyde tutmayı amaçladığını” kaydetti.

Bakan Lavrov, "Caydırıcılık bağlamında nükleer silahlara sahip olmak, şu anda ülkemizin güvenliğine yönelik bazı önemli dış tehditlere karşı verilebilecek tek yanıttır. Ukrayna'nın etrafındaki gelişmeler, bu alandaki endişelerimizin haklılığını teyit etmiştir. Güvenliğin bölünmezliği ilkesini alenen ihlal eden NATO, kendisini nükleer bir ittifak olarak ilan eden bir örgüt, Rusya'nın stratejik yenilgisi üzerine bahis oynamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Kolektif Batı’yı, Rusya’nın “dış güvenlik alanını savunmak amacıyla verdiği zorunlu tepkiyi, hibrit bir araç cephaneliğini kullanarak şiddetli çatışmaya geçmek için bahane etmekle” suçlayan Lavrov, şu ifadelere yer verdi:

“Ukrayna’daki çatışma bağlamında en büyük tehlikenin ABD ve NATO ülkelerinin durumu tırmandırarak nükleer güçlerin doğrudan çatışmasına yol açmak. Böyle bir gelişmenin önlenmesi gerektiğini ve önlenebileceğine inanıyoruz. Bu nedenle rakiplerimize yüksek askeri-siyasi risklerin olduğunu hatırlatmak ve ayıltıcı sinyaller göndermek zorundayız.”

Lavrov, Rusya’nın nükleer savaşın kabul edilemezliği ilkesine tamamen bağlı bulunduğunu ve böyle bir savaşın kazananının olamayacağını vurgulayarak, bu nedenle nükleer savaşın asla başlatılmaması gerektiğini kaydetti.

Rusya ile ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için müzakere etmeleri gerektiği yönündeki açıklamaları değerlendiren Lavrov, Ukrayna'nın ABD'nin kuklası olduğunu ve tüm önemli meselelerin onlarla çözülmesi gerektiğini ancak ABD'nin çatışmayı sona erdirme niyetinde olmadığını savundu.

Lavrov, Rusya'nın Afrika ülkeleriyle ilişkilerine değinerek, temmuzda St. Petersburg'da yapılan İkinci Rusya-Afrika Zirvesi'nin Moskova ve Afrika ülkelerinin işbirliğine ve ortaklık çerçevesinin genişletilmesine yönelik kesin kararlılıklarını teyit ettiğini belirtti.



İsrail, ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Tel Aviv’i ‘uygun adımlar atmaya zorlayacağını’ söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
TT

İsrail, ABD'nin Suriye'den çekilmesinin Tel Aviv’i ‘uygun adımlar atmaya zorlayacağını’ söyledi

ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)

ABD güvenlik yetkililerinin İsrailli muhataplarına ABD'nin önümüzdeki iki ay içinde Suriye'deki güçlerini kademeli olarak geri çekmeye başlayacağını bildirmesinden bu yana Tel Aviv'deki siyasi ve askeri liderler, ‘şu anda bunun terör güçlerine yardım eden vahim bir hata olduğunu’ söyleyerek, bu çekilmeyi önlemeye çalışıyorlar. Siyasi ve askeri liderler ayrıca, ABD'nin çekilmesi durumunda ‘İsrail'in uygun önlemleri almak zorunda kalacağı’ tehdidinde bulundular.

8oş
ABD'nin Suriye'nin güneydoğusundaki et-Tanf Askeri Üssü (Arşiv - Reuters)

Uygun eylemden söz edilmesi, Suriye'de işgal önlemleri alma tehdidi olarak anlaşıldı. Gözlemciler bu tehdidi, Tel Aviv'de daha önce yapılan ve ABD güçlerinin üssünün bulunduğu et-Tanf bölgesini işgal etme planından bahseden yayınlarla ilişkilendiriyor. İsrail, İran'ın Hizbullah'a yönelik silah kaçakçılığı koridorunu yenilemesini önlemek için bu bölgeye ihtiyacı olduğunu iddia ediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'tan akatardığı habere göre iki ABD'li yetkili, ABD ordusunun önümüzdeki haftalarda ve aylarda Suriye'deki güçlerini, sayılarını yarıya indirebilecek bir hamleyle konsolide etmeye hazırlandığını söyledi. ABD ordusunun Suriye'de, çoğu kuzeydoğuda olmak üzere bir dizi üsse yayılmış yaklaşık 2 bin askeri bulunuyor.

dfgthyu
Suriye'nin kuzeydoğusundaki ABD güçleri (Reuters)

ABD güçleri, 2014 yılında Irak ve Suriye'nin büyük bölümünü ele geçiren ve daha sonra yenilgiye uğrayan DEAŞ'ın yeniden canlanmasını önlemek için yerel güçlerle birlikte çalışıyor. Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan bir yetkili, Suriye'deki asker sayısının yaklaşık bine düşebileceğini söyledi. Bir başka ABD'li yetkili ise asker azaltma planını doğruladı, ancak sayılar konusunda kesinlik olmadığını ve Başkan Donald Trump yönetiminin İran'la müzakere ettiği ve bölgedeki güçlerini arttırdığı bir dönemde bu büyüklükte bir azaltmaya şüpheyle yaklaştıklarını söyledi.

dfgrthy
İsrail 3 Nisan'da Suriye'nin orta kesimindeki Hama Askeri Havaalanı’nı bombaladı. (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Yedioth Ahronoth’tan aktardığına göre İsrail hükümeti şimdiye kadar Washington'u bu adımdan vazgeçirmeye çalıştı, ancak çabaları başarısız oldu. Tel Aviv'deki güvenlik kurumları ABD yönetimini bu karardan vazgeçirmek için baskı yapmaya devam ediyor.

Bu bildirim, ABD Başkanı Donald Trump yönetimindeki üst düzey yetkililer tarafından desteklenen bir yaklaşıma dayanarak, ABD'nin Ortadoğu'daki askeri varlığına son verme konusunda benimsediği yaklaşımın ışığında geldi.

Yedioth Ahronoth, Washington'un Tel Aviv'i dosyadaki gelişmeler konusunda periyodik olarak bilgilendirmeye çalıştığını, İsrailli yetkililerin ise Washington'daki mevkidaşlarıyla yaptıkları görüşmelerde ABD'nin Suriye topraklarından çekilmesinin sonuçları konusunda ‘derin endişelerini’ dile getirdiklerini aktardı.

xcvfdgthy
Kuneytra halkı, geçtiğimiz şubat ayında İsrail bombardımanını protesto etti. (Yerel medya)

Gazete, üst düzey bir İsrailli güvenlik yetkilisinin Tel Aviv'deki değerlendirmelerin ABD'nin çekilmesinin kısmi olabileceğine işaret ettiğini söylediğini aktarırken, İsrail'in Suriye'nin kuzeydoğusundaki stratejik bölgelerde oluşacak boşluğu Türkiye'nin doldurmasından korktuğu için çekilmenin kapsamını olabildiğince daraltmaya çalıştığını da bildirdi.

İsrailli yetkililer, ABD'nin bu bölgelerdeki mevcut varlığının istikrar sağlayıcı bir faktör olduğuna ve ABD ordusunun bölgeden çekilmesinin Suriye'nin derinliklerindeki askeri öneme sahip bölgeleri kontrol etmek için ‘Türkiye'nin iştahını açabileceğine’ inanıyor.

Gazetenin haberine göre İsrail, Türkiye'nin Suriye'nin orta kesimindeki T4 Hava Üssü ya da Tedmur kenti yakınlarındaki askeri üslerde konuşlanmasının ‘kırmızı çizgileri aşmak’ olduğunu, hem Ankara'ya hem de Washington'a bildirdi.

Haberde, ABD'nin yaklaşan çekilme sürecinin ve ABD Başkanı'nın geçtiğimiz günlerde Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sırasında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ‘dostane ilişkilere’ sahip olduğunu ifade etmesinin İsrail güvenlik servislerini hazırlık seviyesini yükseltmeye sevk ettiği belirtildi. Gazeteye göre, Trump'ın İsrail ve Türkiye arasında arabuluculuk yapma teklifi, özellikle Suriye'den çekilme için sahada devam eden hazırlıklar ışığında güven verici değil.

dfgthyju8
İsrail'in 3 Nisan'da Suriye'nin orta kesimindeki Hama yakınlarında bir askeri hava üssüne düzenlediği saldırının enkazı arasında hasar görmüş bir araç (AP)

Geçtiğimiz hafta Azerbaycan'da İsrail ve Türk heyetleri arasında yapılan bir toplantıda İsrail tarafı, Tel Aviv'in yeni Suriye hükümetini kendi topraklarında meydana gelen her şeyden sorumlu tuttuğunu ve izinsiz herhangi bir askeri konumlanmanın ‘askeri bir karşılıkla karşılanabileceğini’ vurguladı.

Haberde, İsrail'in Suriye'nin orta kesimlerinde, özellikle de T4 Hava Üssü civarındaki hareketliliğinin, Türk kuvvetlerinin olası konuşlanmasına hazırlık amacıyla Türk heyetlerinin ziyaretlerinin ardından geldiğine dikkat çekildi. İsrail, ‘İsrail hava operasyonlarının özgürlüğünü’ sınırlayacak kalıcı bir Türk konumlanmasından korktuğu için bu üslere önleyici saldırılar başlattı.