Avustralya, ABD’den 200 Tomahawk füzesi satın aldı

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles (DPA)
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles (DPA)
TT

Avustralya, ABD’den 200 Tomahawk füzesi satın aldı

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles (DPA)
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles (DPA)

Avustralya hükümeti bugün ABD'den Avustralya Kraliyet Donanması için yaklaşık 1,3 milyar Avustralya doları (830 milyon ABD doları) değerinde 200'den fazla Tomahawk seyir füzesi satın aldı.

Bu anlaşma, Avustralya'yı ABD ve İngiltere ile birlikte bin 500 kilometreye kadar menzile sahip bu füzelere sahip üçüncü ülke yapacak.

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles'e göre, uzun menzilli saldırı füzeleri ve diğer güdümlü silahların, ‘yeni bir jeopolitik kargaşa ve risk çağında son derece önemli’ olduğunu söyledi.

Marles açıklamasında, “Savunma Kuvvetlerimizin, düşmanlarımızı kıyılarımızdan uzakta risk altında tutmak ve bugün içinde yaşadığımız karmaşık ve belirsiz dünyada Avustralyalıları güvende tutmak için ihtiyaç duyduğu yeteneklere yatırım yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

Buna ek olarak, Canberra hükümeti 60'tan fazla uzun menzilli radarsavar füzenin satın alınmasını da onayladı.

Yakın tarihli bir savunma raporu, Avustralya'nın uzun menzilli hedeflere hassas vuruşlar yapma yeteneğini geliştirerek rakiplerini tehlikede ve kıyılarından uzakta tutabilmesi gerektiğini gösterdi. Ayrıca, Avustralya Savunma Sanayi Bakanı Pat Conroy, ülkesinin füze üretimi alanında yerel yeteneklerini geliştirmeyi planladığını kaydetti.

ABD, İngiltere ve Avustralya, üç ülkenin isimlerinin İngilizce kısaltmalarından oluşan AUKUS adı altında bir güvenlik ittifakı oluşturmuştu.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.