Nijer’e askeri müdahale yaklaşıyor mu?

Askeri yönetimin destekçileri, Nijer'e olası bir askeri müdahaleyi protesto ediyor (EPA)
Askeri yönetimin destekçileri, Nijer'e olası bir askeri müdahaleyi protesto ediyor (EPA)
TT

Nijer’e askeri müdahale yaklaşıyor mu?

Askeri yönetimin destekçileri, Nijer'e olası bir askeri müdahaleyi protesto ediyor (EPA)
Askeri yönetimin destekçileri, Nijer'e olası bir askeri müdahaleyi protesto ediyor (EPA)

Nijer’deki krizin çözümünde ilerleme sağlanamazken, ülkedeki darbeyle mücadelede Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) işaret ettiği askeri seçeneğin yakın olup olmadığı konusunda sorular gündeme geldi. Bazı uzmanlar olası bir askeri müdahalenin yakın olduğunu söylerken diğerleri ise bu seçeneği ihtimal dışı bırakıyor.

ECOWAS, Nijer'deki darbeci liderlerin üç yıllık geçiş dönemi için yaptığı öneriyi provokasyon olarak nitelendirmişti. ECOWAS'ın geçiş dönemi planını reddetmesi, grup heyetinin Niamey'den ayrılması ardından kaydedildi. Burada Bazoum ve darbe lideri Tchiani’nin de aralarında bulunduğu önemli görüşmeler gerçekleştirilmişti.

Diplomatik çözümü tercih eden ECOWAS, ancak sürekli olarak askeri güce başvurma olasılığına değiniyor. ECOWAS, darbe liderlerine Bazoum'u serbest bırakma, göreve geri getirme ve anayasal düzeni yeniden sağlama çağrısında bulunuyor. Ancak bu çağrılar reddediliyor.

ECOWAS Siyasi İşler, Güvenlik ve Barış Komiseri Abdulfettah Musa, 23 Ağustos’ta AP’ye verdiği demeçte, “Nijer'in askeri yönetimi ile diplomasinin kapısı hala açık. Ancak süresiz açık değil” vurgusunda bulundu.

Musa daha önce, grubun genelkurmay başkanlarının Gana'nın başkenti Akra'da yaptığı toplantının ardından, askeri müdahale gününün yanı sıra stratejik hedeflerin, gerekli teçhizatın ve üye devletlerin katılımının belirlendiğini duyurdu. Tchiani ise herhangi bir saldırının ‘bazılarının düşündüğü gibi bir gezinti olmayacağını’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Amani et-Tavil, “Askeri müdahalenin yakın olduğunu gösteren belirtilere rağmen, askeri çözüm teorikte mevcut. Ancak mekanizmalar açısından birçok engelle karşılaşıyor. Bu engellerden en belirgini ECOWAS Yedek Gücü’nün hazırlıksızlığı, grup içinde müdahale konusunda bölünmüşlük ve finansman eksikliği. Diğer yandan Cezayir ve Çad'ın başını çektiği komşu ülkelerdeki muhalefetin yanı sıra Burkina Faso ve Mali dayanışma gösteriyor. ECOWAS'ın seferberliği ve Nijer'deki karşı seferberlik askeri çözümün değil, müzakerenin önünü açabilir. Bu da sorunları çözmeyecek, tüm Afrika Sahel bölgesi üzerinde tehlikeli yansımaları olacaktır” ifadelerini kullandı.

Nijeryalı Siyasi Analist Ömer el-Ensari, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “ECOWAS ülkeleri için askeri müdahale kaçınılmaz bir risk haline geldi. Bazoum'un yeniden iktidara gelmemesi halinde bu talep askeri yönetim tarafından kesinlikle reddedilecektir. Cezayir'in müdahalesi ve diğer arabuluculuk çabaları, potansiyel saldırının başlangıcını kırmak ve müzakere için başka fırsatlar vermek amacıyla kaydediliyor” ifadelerine başvurdu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Cezayirli Güvenlik Uzmanı Ahmed Mizab ise “Tüm diplomatik ve müzakere çabalarının ve yaklaşımların başarısız olması nedeniyle felaketle sonuçlanacak askeri seçenek daha da yakınlaştı. Savaş, çatışma taraflarından herhangi bir taviz belirtisi olmaksızın yaklaşıyor” ifadelerini kullanıyor.

Moritanyalı Afrika uzmanı Sidi Muhtar Veled Sidi ise Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “ECOWAS askeri müdahale konusunda bölünmüş durumda, Nijer'in komşuları bunu reddediyor. Herhangi bir askeri müdahale Bazoum'un hayatı açısından büyük risk taşıdığı gibi bölgenin güvenliği açısından da riskler taşıyor. Mali ve Burkina Faso, askeri açıdan Nijer'i teçhizat ve savaşçılarla desteklemekte zorlanıyor” açıklamalarında bulundu.



İsrail'in İran'ın en ağır tahkimatlı Fordo Nükleer Tesisi’ni yok etmek için neye ihtiyacı var?

Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
TT

İsrail'in İran'ın en ağır tahkimatlı Fordo Nükleer Tesisi’ni yok etmek için neye ihtiyacı var?

Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)
Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (Reuters)

New York Times, İran'ın Fordo Nükleer Tesisi’nin ülkedeki diğer nükleer tesislere kıyasla en güçlendirilmiş tesis olduğuna dair analitik bir araştırma yayınladı.

Araştırmaya göre Fordo Nükleer Tesisi herhangi bir saldırıdan korunmak için bir dağın derinliklerine inşa edildi. Sadece ABD ordusu buraya ulaşabilecek 30 bin poundluk bir bombaya sahip. ‘Bunker buster’ (Sığınak avcısı) olarak bilinen bu bomba, derin yeraltı sığınaklarını ya da yüksek korumalı tesislerde gömülü silahları yok etmek üzere tasarlanmış. Fordo bölgesini imha edebilecek tek havadan atılan bombanın bu olduğuna inanılıyor.

Bombanın kalın bir çelik gövdesi var ve benzer büyüklükteki çok amaçlı bombalardan daha az patlayıcı içeriyor. Ağır muhafazalar, patlamadan önce toprağa, kayaya ya da betona nüfuz ederken mühimmatın bozulmadan kalmasını sağlar. Boyutu (20 feet uzunluğunda, 30 bin pound) ise onu sadece ABD'nin B-2 hayalet bombardıman uçağının taşıyabileceği anlamına geliyor.

 Fordo uranyum zenginleştirme tesisi (AFP)Fordo uranyum zenginleştirme tesisi (AFP)

İsrail'in Fordo'yu tek başına yok edemeyeceği görüşü yaygın. Askeri yetkililere göre ABD, İsrail'e sığınak imha bombası vermeyi reddetti ve İsrail'in bu bombayı taşıyabilecek ağır bombardıman uçakları yok. Ancak İsrail, İran'ın en gelişmiş santrifüjlerini içeren tesisi çalıştırmak için gerekli enerji santrallerini vurabilir. Fordo yakınlarındaki tesislerin hedef alınması tesisin uranyum zenginleştirmeye devam etme kabiliyetini önemli ölçüde yavaşlatabilir.

Fordo'nun vurulması İran'ın nükleer silah üretme kabiliyetini yok etmeye yönelik her türlü çabanın merkezinde yer alıyor. Mart 2023'te Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Fordo'da yüzde 83,7 saflıkta zenginleştirilmiş uranyum tespit ettiğini bildirdi ki bu oran nükleer silah yapmak için gereken yüzde 90 zenginleştirme seviyesine yakın. İran ise nükleer teknolojiyi silah yapımında değil barışçıl amaçlarla kullanmayı amaçladığını savunuyor.

ABD, olası askeri operasyonları desteklemek için yakıt ikmal uçakları ve ilave savaş uçakları da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki askeri kabiliyetlerini arttırmaya devam ederken, Başkan Donald Trump İsrail'e sığınak delici bombalar tedarik etmekten kaçınma politikasını değiştirmedi.

Bu bağlamda Trump'ın ilk döneminde ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı olan Joseph Votel şunları söyledi: “İsraillilere bu silahları vermeme politikasını sık sık izledik, çünkü kullanmalarını istemiyoruz.”

Sığınak delici bombalarını caydırıcı ve ulusal güvenliğin hayati bir unsuru olarak gören Washington, İsrail'e İran ile savaş başlatmasını teşvik edecek bir silah vermek istemiyordu.

 İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı Netanya şehri üzerinde yakıt ikmali yapıyor. (AFP)İsrail’e ait bir F-35 savaş uçağı Netanya şehri üzerinde yakıt ikmali yapıyor. (AFP)

Tesisin tahkimatı

İran, Fordo Nükleer Tesisi’ni, saldırıya uğramasını ve Irak'ın inşa etmekte olduğu ancak 1981 yılında yer üstünde inşa edildiği için İsrail güçleri tarafından kolayca imha edilen Tammuz Nükleer Santrali’nin akıbetine uğramasını önlemek için yer altında inşa etti.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan aktardığına göre İsrail yıllar içinde Fordo'yu vurmak için çeşitli planlar geliştirdi. Barack Obama yönetimindeki üst düzey yetkililere sunulan bir plana göre, komandoları taşıyan İsrail helikopterleri bölgeye gidecek ve burayı havaya uçuracaktı. İsrail geçen yıl Suriye'de benzer bir operasyonu başarıyla gerçekleştirmiş ve Hizbullah'a ait bir füze üretim tesisini imha etmişti.

Votel'in halefi Kenneth F. McKenzie, “İsrailliler son dönemde çok sayıda gizli operasyon gerçekleştirdi ama sorun şu ki Fordo Nükleer Tesisi çok zor bir hedef olmaya devam ediyor” dedi.

İsrail'in ABD Büyükelçisi Yechiel Leiter pazar günü bir televizyon kanalına verdiği demeçte, “Fordo Nükleer Tesisi ile başa çıkmamızı sağlayacak seçenekler mevcut. Her şey havalanıp uzaktan bombalamaya bağlı değil” ifadelerini kullandı.