İsrail, Kudüs’teki Filistin okullarının müfredatına yeniden müdahale etti

İsrail, Kudüs’teki bir Filistin okulunun ders kitaplarına el koydu

Eylül 2022’de Doğu Kudüs’te Filistinli öğrencilerin gittiği okullarda İsrail’in müfredat dayatmasına karşı protesto düzenlendi. (WAFA)
Eylül 2022’de Doğu Kudüs’te Filistinli öğrencilerin gittiği okullarda İsrail’in müfredat dayatmasına karşı protesto düzenlendi. (WAFA)
TT

İsrail, Kudüs’teki Filistin okullarının müfredatına yeniden müdahale etti

Eylül 2022’de Doğu Kudüs’te Filistinli öğrencilerin gittiği okullarda İsrail’in müfredat dayatmasına karşı protesto düzenlendi. (WAFA)
Eylül 2022’de Doğu Kudüs’te Filistinli öğrencilerin gittiği okullarda İsrail’in müfredat dayatmasına karşı protesto düzenlendi. (WAFA)

İsrail, 3 Eylül Pazar günü resmi olarak açılması beklenen 2023-2024 eğitim-öğretim yılı başlamadan önce Kudüs’teki Filistin okullarının eğitim müfredatına karşı bu yıl da müdahalelerde bulunuyor.

İsrail güvenlik güçleri Doğu Kudüs’teki bir okulun ders kitaplarına el koydu. Kitapların taşındığı araca yönelik bir kovalamaca yürütüldü. İşgal güçleri ardından araç sürücüsü ve bir okul çalışanını tutuklandı.

Ramallah yönetimine bağlı Kudüs Valiliği Sözcüsü olayı, “Filistinlilerin eğitim ve kendi müfredatlarını seçme hakkına saldırı” olarak nitelendirdi.

Valilik, Kudüs’teki Arap müfredatını ve okullarını Yahudileştirmek isteyen işgalci güce karşı uyardı. Buna izin vermeyeceğini vurguladı.

Filistin eğitim müfredatı, Doğu Kudüs’teki iki taraf arasında siyasi, ekonomik, güvenlik konularında büyük çatışmanın merkezinde yer alıyor.

İsrail Eğitim Bakanlığı’nın Kudüs’teki tüm okullara gönderdiği sert bir mektupta, Filistin müfredatının düzeltilmesi veya kapatılması arasında seçim yer aldı. İsrail, Filistinli mahkumlar, İsrail ordusunun Filistin ambulanslarına saldırısı, İsrail’in Filistin su kaynakları üzerindeki kontrolünün neden olduğu su krizi ve 1948’de Nakba gibi bazı ders konularını kışkırtma olarak görüyor ve bu içerikli kitaplara el koyuyor. İsrail, 1948’de Filistin’in yüzde 78’ini işgal edip Filistinlilere karşı katliam yaptı. 531 Filistin köyünü yerle bir ederek bir milyon Filistinlinin göç etmesine ve 1967’deki gerilemeye neden oldu.

İsrail Eğitim Bakanlığı iki okulun lisansını iptal etmişti

İsrail Eğitim Bakanlığı 2022’nin Ağustos ayında Bakanlık tarafından basılan kitapların okutulmadığı gerekçesiyle Doğu Kudüs'teki Filistin okullarından El-İman ve İbrahim Koleji'nin lisanslarını iptal etmişti.

Tel Aviv yönetimi, Yahudileştirme politikaları çerçevesinde 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs'teki Filistin okullarında takip edilen öğretim programını kaldırarak yerine İsrail müfredatını uygulamaya çalışıyor.

Filistinlilerin kararlı şekilde karşı durması nedeniyle İsrail, işgalden bu yana Doğu Kudüs'teki okullara kendi müfredatını dayatma konusunda başarısız oldu ancak o zamandan beri bu yöndeki girişimleri devam ediyor.



Suriyeli iki araştırmacı, İsrailli bakanla Suveyda'daki durumun görüşülmesini eleştirdi

19 Temmuz’da İsrail bombardımanına maruz kaldıktan sonra Şam'daki Savunma Bakanlığı binası önünde dalgalanan Suriye bayrağı (AP)
19 Temmuz’da İsrail bombardımanına maruz kaldıktan sonra Şam'daki Savunma Bakanlığı binası önünde dalgalanan Suriye bayrağı (AP)
TT

Suriyeli iki araştırmacı, İsrailli bakanla Suveyda'daki durumun görüşülmesini eleştirdi

19 Temmuz’da İsrail bombardımanına maruz kaldıktan sonra Şam'daki Savunma Bakanlığı binası önünde dalgalanan Suriye bayrağı (AP)
19 Temmuz’da İsrail bombardımanına maruz kaldıktan sonra Şam'daki Savunma Bakanlığı binası önünde dalgalanan Suriye bayrağı (AP)

Suriye resmi medyası, Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani'nin salı akşamı Fransa'nın başkentinde İsrail heyetiyle bir toplantı yaptığını duyurdu. Şeybani toplantıda, Suriye'nin birliğini vurguladı, bölünme projelerini reddetti, Suriye'nin iç işlerine müdahale edilmemesini istedi, Suriye'nin güneyindeki Suveyda vilayetinde ateşkesin izlenmesini ve 1974 anlaşmasının yeniden yürürlüğe konmasını talep etti. İsrail medyası, İsrail'deki Dürzi topluluğunun lideri Şeyh Muvaffak Tarif'in ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Suriyeli yetkililerle güven artırıcı bir önlem olarak, Kuneytra kırsalındaki Hadar kasabasını Suveyda vilayetine bağlayan bir insani koridor kurulması olasılığını görüşmek üzere Paris'te olduğunu ortaya koymuştu.

Yedioth Ahronoth gazetesi, Şeyh Tarif'in bu talebi, ABD'nin himayesinde Suriyeli yetkililerle güven inşa etmek için bir adım olarak sunduğunu yazdı.

Şarku’l Avsat, Suriye'nin güneyindeki durumu takip eden iki Suriyeli araştırmacıyla, Şeybani'nin Paris'te İsrailli müzakereciyle yaptığı görüşme ve Suriye'deki Dürzilerin taleplerini dile getiren Muvaffak Tarif'in varlığı hakkında yorum yapmak üzere iletişime geçti.

kıjı
Cenevre müzakerelerinin baş müzakerecisi hukukçu Muhammed Sabra

Cenevre müzakerelerinde muhalefetin baş müzakerecisi olan Suriye'li avukat ve siyasetçi Muhammed Sabra, Şarku’l Avsat’a şunları söyledi:

“Hükümet, 1974 tarihli güçlerin ayrılması anlaşmasını ihlal ettiği, tampon bölgede yeni Suriye topraklarını işgal ettiği ve Suriye içinde her gün ihlallerde bulunduğu gerekçesiyle İsrail ile güvenlik görüşmeleri yapmak zorunda kalabilir. Suriye şu anda askeri yollarla kendini savunamayacak kadar yıkılmış bir ülke. Bu nedenle hükümetin bu tür görüşmeler yapmasını mazur görebiliriz, ancak bunun amacı 1974 anlaşmasını yeniden yürürlüğe koymak olmalıdır.”

dfert
Suriye Kızılayı konvoyu, tıbbi yardım, gıda ve insani yardım malzemeleriyle yüklü olarak pazar günü Suveyda vilayetine girdi. (SANA)

Ancak ne yazık ki Sabra'nın da belirttiği gibi, Suveyda konusunda Suriye ile İsrail arasında görüşmelerin yapılmasının siyasi veya ulusal hiçbir gerekçesi olamaz. Bu, hükümetin gitmemesi gereken bir noktaya doğru büyük bir ihlal ve tehlikeli bir kayma. En kötü olan ise Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamanın şaşkınlık ve soru işaretleri uyandırması, özellikle de İsrailli bakanla Suveyda'daki ateşkesin izlenmesi konusunda görüşülmesi ile ilgili paragraf!

Sabra sözlerini şöyle bitirdi: “Bu, hükümetin Şam-Suveyda yolunu açarak ve Suveyda ile Suriye'nin diğer bölgeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin yeniden kurulmasıyla aşabileceği büyük bir siyasi hatadır.”

cdfg
Son zamanlarda Suveyda'da düzenlenen gösterilerde İsrail bayrakları dalgalandırıldı. (Sosyal medya)

Suriye'li araştırmacı ve siyasetçi Mudar Riyad ed-Debis, Şarku’l Avsat’a şunları söyledi:

“Suveyda sorunu Suriye'nin iç meselesidir. Bu sorunun bölgedeki bölgesel çıkarlarla çakışabileceği doğrudur, ancak Suriyeliler için sorunun içten çözümü, müdahaleyi, özellikle de İsrail'in iç meselelere müdahalesini önlemek için gerekli bir koşuldur.

d90p
Suriyeli araştırmacı ve siyasetçi Mudar Riyad ed-Debis

Geçiş yönetiminin davranışlarından ve bu bağlamda sorunu yönetme biçiminden önemli mesajlar çıkıyor. Örneğin, Suriye'nin güneyindeki sorunun İsrail'de çözüleceği fikrini kabul ettiğimizde, bunun stratejik anlamı, İsrail'in bu bölgede Suriye'nin iç meselelerine karar verme hakkına sahip olduğu yönündeki çabalarını pekiştirmekten başka bir şey değildir. Söz ve eylemde açık olan gerçek şu ki, Suveyda'daki Suriyelilerin beklentilerini, taleplerini ve geleceklerini ancak kendileri gibi Suriyeliler temsil edebilir.

sdfrgt
İsrail'deki Dürzi topluluğunun lideri Şeyh Muvaffak Tarif, Paris'te ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile birlikte (Barrack’ın X hesabı)

Ayrıca Suveyda'daki Suriyeliler politika konusunda tek bir görüşte birleşmiş değiller; aynı mezhebe mensup olmaları, aynı siyasi görüşü paylaştıkları anlamına gelmiyor. Dolayısıyla bu görüşün, aynı mezhebe mensup olan ancak düşman bir ülkenin vatandaşlığını taşıyan bir İsrailli tarafından dile getirilmesi kabul edilebilir.

Bu tuhaf ve garip bir manzara. Eğer bu resmi olarak devletin düşüncesini temsil ediyorsa, bu felaket bir teslimiyettir ve iktidarın resmi davranışlarına sızarsa sonuçları herkes için felaket olabilir. Benim tahminime göre, geçiş dönemi yönetimi bu bağlamda birçok hata yaptı. Bu hatalar, planlamadaki zayıflığı ve siyasi çalışmanın profesyonelce kurumsallaştırılmadığını ortaya koyuyor ve yönetimdeki stratejik planlamanın yokluğunu ortaya çıkarıyor.”

ty6u7ı8
Suveyda vilayetindeki Bedevi aşiret savaşçıları, Temmuz 2025 (DPA)

Ed-Debis, İsrail ile Suriye arasındaki resmi ilişkilerin artık sır olmaktan çıktığını, bunun ‘müzakere’ veya ‘diyalog’ olarak adlandırılamayacağını, daha çok geçiş dönemindeki iktidarın İsrail'in kötülüklerinden kaçınmak için yaptığı bir tür girişim olduğunu, ancak bu girişimlerin siyasi ve ulusal açıdan iyi düşünülmemiş olduğunu belirtti.

Ed-Debis sözlerini şöyle noktaladı: “Resmi yaklaşımda halen eksik olan ilke, iç politika alanında çalışmanın ve ulusal birlik fikrinin dış politikaya ulusal çıkarları belirlemek, ardından bunları gerçekleştirmek ve savunmak için gerekli gücü verdiği gerçeğidir. İç sorunu çözmek için dışardan başlayan yaklaşım, mutlaka yetersiz ve çok denenmiş bir yaklaşımdır; bu yaklaşıma güvenmeye devam etmemeliyiz. Aksi takdirde uzun vadede egemenlik fikrini tamamen kaybedeceğiz.”