Fransa, askerlerini Nijer’den çekmeye karşı

Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Itte’nin diplomatik dokunulmazlığı iptal edildi.

Dün Niamey’de düzenlenen gösteride Wagner bayrağı taşındı. (AFP)
Dün Niamey’de düzenlenen gösteride Wagner bayrağı taşındı. (AFP)
TT

Fransa, askerlerini Nijer’den çekmeye karşı

Dün Niamey’de düzenlenen gösteride Wagner bayrağı taşındı. (AFP)
Dün Niamey’de düzenlenen gösteride Wagner bayrağı taşındı. (AFP)

Paris ile Niamey yönetimleri arasındaki gerilim, Nijer’de Fransa’nın ülkede konuşlu birliklerini geri çekmesi için son tarihin dolmasına saatler kala, dün zirveye ulaştı. Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, Paris’in 26 Temmuz’da Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum’u deviren darbecilerin anayasal düzenin yeniden tesis edilmesi çağrısına boyun eğmeyeceğini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Fransız birliklerinin Nijer’den çekilmesi için dün Niamey’de binlerce kişi gösteri yaptı. Göstericiler Fransız bayrağını yırtarak, sömürgeci Fransa’nın ülkedeki varlığına son verilmesini talep eden pankartlar taşıdı.

General Abdurrahman (Ömer) Tchiani liderliğindeki askeri cunta 3 Ağustos’ta, özellikle Nijer’de terörle ve aşırılık yanlısı gruplarla mücadeleye katılmak üzere bin 500 asker görevlendiren Fransız taburunun konuşlandırılmasıyla ilgili olarak Paris ile imzalanan askeri anlaşmaların iptal edildiğini duyurdu. Orduya göre tüm anlaşmalar, 2012 yılına dayanan bir metinle ilgili olan son tarihler içeriyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Nijer ayrıca Fransa’nın Niamey Büyükelçisi Sylvain Itte’nin diplomatik dokunulmazlığını ve vizesini geri çekti. İçişleri Bakanlığı’nın geçtiğimiz perşembe günü yayınladığı bir emre ve Niamey Yüksek Mahkemesi’nin kararına göre Itte’nin Nijer’i terk etmesi istendi. Askeri konsey, Itte’nin Nijer topraklarında bulunmasının kamu düzenini bozma riski yüksek olduğunu savundu.

Buna karşılık Fransa darbe makamlarının talebine karşı çıktı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçtiğimiz pazartesi günü, Itte’nin çalışmalarına övgüde bulunarak halen Niamey’deki büyükelçilikte olduğu bilgisini paylaştı.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times