İngiltere’nin Birmingham şehri, artık harcamaları finanse edemiyor

Birmingham’da bir demiryolu inşaatı atölyesi (Arşiv- Reuters)
Birmingham’da bir demiryolu inşaatı atölyesi (Arşiv- Reuters)
TT

İngiltere’nin Birmingham şehri, artık harcamaları finanse edemiyor

Birmingham’da bir demiryolu inşaatı atölyesi (Arşiv- Reuters)
Birmingham’da bir demiryolu inşaatı atölyesi (Arşiv- Reuters)

İngiltere’nin en büyük ikinci şehri, dün maliyesinde artık bir denge sağlayamayacağını itiraf ederek, art arda gelen muhafazakâr hükümetleri şehre yeterli fon temin etmemekle suçladı.

İngiltere’nin merkezindeki Birmingham Belediye Meclisi, 1988 tarihli Yerel Yönetim Finansmanı Yasası’nın 114. maddesi uyarınca, temel hizmetler dışındaki harcamaları yasaklayan bir bildiri yayınladı.

Muhalif İşçi Partisi tarafından kontrol edilen meclisin liderleri, bu hareketin harcama durumunu iyileştirmek için gerekli olduğunu vurguladı. Liderler, yeni bir bilgisayar sisteminin başlatılması da dahil olmak üzere uzun süredir devam eden sorunların, 2010 yılında iktidara gelmelerinden bu yana birbirini takip eden muhafazakâr hükümetlerin 1 milyar pound (1,25 milyar dolar) tutarındaki bütçe kesintileriyle daha da kötüleştiğini söyledi.

Hiperenflasyonun, yetişkinlere yönelik yüksek sosyal bakımın maliyetinin ve kurumlar vergisinden elde edilen gelirlerin düşüşünün finansal iflasa yol açtığı dile getirildi.

Muhafazakâr meclis üyeleri ise İşçi Partisi’nin kamu fonlarını kötü yönettiğini iddia etti.

Haziran ayında meclis, tarihi eşit ücret şikayetlerini çözüme kavuşturmak için 760 milyon pounda kadar ödeme yapması gerektiğini açıklamıştı.

Birmingham, yaklaşık 1,1 milyon insana ev sahipliği yapıyor.

Yerel Yönetim Finansman Yasasına tabi 47 belediye meclisinden oluşan Sigoma Grubu, geçen hafta 10 üyesinin artık masraflarını dengeleyemeyeceklerini resmi olarak beyan etmesini değerlendirdiklerini açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP'nin haberine göre belediye meclislerinin yaklaşık yüzde 20'si, mevcut krizin gelecek yıl da devam edeceğini dile getirdi.



Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)
TT

Muhammedi, İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etme konusunda "kalıcı yasak" getirdiğini söyledi

Nergis Muhammedi (Reuters)
Nergis Muhammedi (Reuters)

İnsan hakları aktivisti ve Nobel Barış Ödülü sahibi Nergis Muhammedi, ikiz oğullarına gönderdiği doğum günü mesajında, dün İranlı yetkililerin kendisine ülkeyi terk etmesini kalıcı olarak yasakladığını duyurdu.

53 yaşındaki Muhammedi, geçen aralık ayında sınırlı sağlık izniyle serbest bırakılmadan önce üç yıldan fazla hapis yattı. Hukuk ekibi, Muhammedi'nin her an tekrar tutuklanıp cezaevine geri dönebileceği ve ülkeden ayrılamayacağı konusunda uyardı.

İkiz oğulları Kiana ve Ali Rahmani'ye 19. doğum günlerinde yazdığı mektupta, "Size gelebilmek için pasaport başvurusunda bulundum" diye yazmıştı. Ancak, on yıldan uzun süredir görmediği oğullarına yazdığı mektupta, "İslam Cumhuriyeti iki tür seyahat yasağı çıkardı ve uyguladı; bunlardan biri kalıcı seyahat yasağı" diye ilave etti.

Kiana ve Ali, hapiste uzun süre kalmış, tanınmış bir İranlı aktivist olan babaları Taghi Rahmani ile birlikte Paris'te yaşıyor.

Muhammedi, İslam Cumhuriyeti'nde insan hakları mücadelesi nedeniyle 2023 Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. Ayrıca, genç kadın Mahsa Amini'nin ahlak polisi gözetiminde iken hayatını kaybetmesinin ardından patlak veren protestoları da güçlü bir şekilde destekledi.

Mektubunda, "İran yetkilileri belgelerimize 'kalıcı' damgasını vururken, kendileri her gün İran halkının eliyle gelecek kaçınılmaz çöküş korkusuyla yaşıyorlar" ifadelerini kullandı. Muhammedi'ye yönelik yasağın ne zaman ve hangi koşullar altında uygulandığı henüz netlik kazanmadı.

İki oğlu 2023'te Oslo'da onun adına Nobel Barış Ödülü'nü kabul etti ve çocuklarını 11 yıldır görmedi. En son Kasım 2021'de tutuklanan Muhammedi, son on yılın çoğunu parmaklıklar ardında geçirdi. Ancak serbest bırakıldıktan sonra da yetkililere meydan okumaya devam etti ve uluslararası etkinliklerde zorunlu başörtüsü takmayı reddetti.


Tacikistan-Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda 3 Çin vatandaşı hayatını kaybetti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
TT

Tacikistan-Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda 3 Çin vatandaşı hayatını kaybetti

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi (Reuters)

Tacikistan'daki Çin Büyükelçiliği, bugün yaptığı açıklamada, Orta Asya ülkesinin Afganistan sınırında düzenlenen silahlı saldırıda 3 Çin vatandaşının hayatını kaybettiğini bildirdi.

Çarşamba akşamı Tacikistan'ın güneybatısındaki Hatlon bölgesinde meydana gelen saldırıda bir Çin vatandaşının da yaralandığını belirten Büyükelçilik, vatandaşlarını sınır bölgesinden uzak durmaya çağırdı.

Saldırının faillerinin ismini vermedi, ancak Çin'in Tacikistan'ı olayı soruşturmaya çağırdığını söyledi.

Tacikistan Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, saldırının LLC' Shahin SM adlı şirketi hedef aldığını ve Afganistan'dan bomba yüklü bir SİHA kullanılarak gerçekleştirildiğini belirtti. Ölen üç kişinin de şirket çalışanları olduğu ifade edildi.


Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan hedef almaya başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
TT

Trump, Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını "çok yakında" karadan hedef almaya başlayacağını söyledi

Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)
Başkan Donald Trump, Şükran Günü'nde Mar-a-Lago tatil beldesinden orduya video bağlantısıyla konuşurken bir fotoğraf tutuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, Washington ile Karakas arasındaki ilişkilerin giderek gerginleşmesiyle birlikte, ABD'nin sadece denizde değil, "çok yakında" kara operasyonlarıyla da Venezuelalı uyuşturucu kaçakçılarını hedef almaya başlayacağını duyurdu.

ABD Başkanı, Şükran Günü'nde silahlı kuvvetlere yaptığı televizyon konuşmasında, "Muhtemelen insanların artık uyuşturucuyu deniz yoluyla taşımak istemediğini fark etmişsinizdir. Kara yoluyla da bunu yapmalarını engellemeye başlayacağız" dedi. "Kara yolu daha kolay, ancak bu çok yakında başlayacak" ifadesini kullandı.