Ukrayna: Luhansk’ta Rusya işbirlikçisi yetkiliye saldırı 

Rusya, Ukrayna'nın doğusunda bir yetkiliye düzenlenen saldırının ardından bir kadını gözaltına aldı

20 Eylül 2022'de Ukrayna'nın Rus işgali altındaki Luhansk kentinde bir sokakta Rusya yanlısı sloganların yer aldığı reklam panolarının önünden araçlar geçiyor (Reuters)
20 Eylül 2022'de Ukrayna'nın Rus işgali altındaki Luhansk kentinde bir sokakta Rusya yanlısı sloganların yer aldığı reklam panolarının önünden araçlar geçiyor (Reuters)
TT

Ukrayna: Luhansk’ta Rusya işbirlikçisi yetkiliye saldırı 

20 Eylül 2022'de Ukrayna'nın Rus işgali altındaki Luhansk kentinde bir sokakta Rusya yanlısı sloganların yer aldığı reklam panolarının önünden araçlar geçiyor (Reuters)
20 Eylül 2022'de Ukrayna'nın Rus işgali altındaki Luhansk kentinde bir sokakta Rusya yanlısı sloganların yer aldığı reklam panolarının önünden araçlar geçiyor (Reuters)

Rusya, Ukrayna’nın doğusunda bir yetkili ve oğlunu yaralayan saldırıya teşebbüs eden kadının gözaltına alındığını duyurdu.

Rusya’nın işgali altındaki Ukrayna topraklarında yaşanan vandalizm ve saldırı eylemleri, Moskova'nın taarruzu sırasında yaygın olarak görülürken, bazen ise Kiev güçlerine atfediliyor.

Rusya Soruşturma Komitesi konuyla ilgili açıklamasında, (sözde) Luhansk Halk Cumhuriyeti Gümrük Komitesi eski Başkanı’nı öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla bir kadının gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, adam ve oğlunun yaralanarak hastaneye kaldırıldığı aktarılırken, hayati tehlikeleri olmadığı kaydedildi.

Soruşturma Komitesi, yetkilinin adını vermezken, Tass haber ajansı ve Ukrayna medyası, onun Avrupa Birliği, İsviçre, Kanada ve Japonya'nın yaptırımları altındaki Yuriy Afanasyevski olduğunu aktardı. Moskova’ya göre şüpheli, 3 Eylül'de görevliye üzerinde "patlayıcı madde bulunan bir telefon" verdiği iddia edilen bölgenin ana şehri Luhansk'ta yaşayan bir kadın. Kadın yasadışı olarak patlayıcı depolamak ve taşımak şüphesiyle göz altına alınırken, Komite saldırıyla ilgili olarak "çok çeşitli kişilerin" sorgulandığını doğruladı. Ukrayna Güvenlik Servisi'nden bir kaynak, Ukrayna medyasına Afanasyevski'nin "evinde hedef alındığını" belirterek, kendisinin " yoğun bakımda" olduğuna dikkat çekti.

Bölgeyi işgal eden Rusya bölgede mizansen bir referandum düzenledi. Bu sözde referandum sonucunda sözde Lugansk Halk Cumhuriyeti 30 Eylül 2022'de sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti, Herson ve Zaporijiya Bölgeleriyle beraber Rusya'ya ilhak edildi.



Trump, Çin ile "harika bir anlaşma" yapma konusunda iyimser

Trump'ın da katıldığı, 26 Ekim'de Kuala Lumpur'da Kamboçya ile Tayland arasında imzalanan barış anlaşmasından (Reuters)
Trump'ın da katıldığı, 26 Ekim'de Kuala Lumpur'da Kamboçya ile Tayland arasında imzalanan barış anlaşmasından (Reuters)
TT

Trump, Çin ile "harika bir anlaşma" yapma konusunda iyimser

Trump'ın da katıldığı, 26 Ekim'de Kuala Lumpur'da Kamboçya ile Tayland arasında imzalanan barış anlaşmasından (Reuters)
Trump'ın da katıldığı, 26 Ekim'de Kuala Lumpur'da Kamboçya ile Tayland arasında imzalanan barış anlaşmasından (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticari gerginliği çözmeyi amaçlayan iki günlük yoğun görüşmelerin ardından perşembe günü Güney Kore'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile bir araya geldiğinde, "mükemmel" bir anlaşmaya varılacağına olan güvenini dile getirdi.

Hazine Bakanı Scott Bessent ve Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng'in iki günlük görüşmelerinin ardından Kuala Lumpur'da gazetecilere konuşan ABD Başkanı, "Sanırım bir anlaşmaya varacağız" dedi. Trump, "Bu hem Çin için hem de bizim için harika olur" ifadesini kullandı.

Trump'ın Kuala Lumpur'da Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) zirvesi kapsamında düzenlediği toplantıda gündeminin başında, Kamboçya Başbakanı Hun Manet ile Tayland Başbakanı Anutin Charnvirakul arasında ateşkes anlaşmasının imzalanması töreninde yer aldı. Trump, ateşkesi "büyük bir adım" olarak nitelendirirken, "Kamboçya ile büyük bir ticaret anlaşması ve Tayland ile çok önemli bir nadir toprak elementleri anlaşması" imzaladığını ifade etti.


 ABD’nin kontrolüne boyun eğdiği suçlamaları Netanyahu’yu öfkelendirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Hamad ilçesinde rehinelerin cesetlerini arayan Mısırlı ekibi izleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Hamad ilçesinde rehinelerin cesetlerini arayan Mısırlı ekibi izleyen Filistinliler (AP)
TT

 ABD’nin kontrolüne boyun eğdiği suçlamaları Netanyahu’yu öfkelendirdi

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Hamad ilçesinde rehinelerin cesetlerini arayan Mısırlı ekibi izleyen Filistinliler (AP)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Hamad ilçesinde rehinelerin cesetlerini arayan Mısırlı ekibi izleyen Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki İsrail politikası konusunda ‘ABD'nin kontrolü altında’ olduğu suçlamalarına karşı kendisini ve hükümetini savundu. Netanyahu dün yapılan kabine toplantısının başında, “İsrail bağımsız bir ülkedir ve kararlarını bağımsız olarak alır” dedi.

Washington ile olan ilişkilerle ilgili eleştirileri ‘saçma iddialar’ olarak nitelendiren Netanyahu, “Washington'dayken, ABD yönetimini kontrol ettiğim söyleniyordu. Şimdi ise tam tersini, yani ABD yönetiminin beni kontrol ettiği ve İsrail'in güvenlik politikasını belirlediğini iddia ediyorlar. Bu doğru değil” ifadelerini kullandı.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcileri Steve Witkoff ve Jared Kushner geçtiğimiz hafta İsrail'i ziyaret etti. İsrail basını bu ziyaretleri, Netanyahu üzerindeki kontrolü sıkılaştırmak ve Trump'ın İsrail’in ateşkes anlaşmasını ihlal etmesini önlemek için ABD’den kurduğı ‘siyasi hava köprüsü’ olarak nitelendirdi.

xcdfgrt
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, cuma günü İsrail'in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde bir konuşma yaparken (EPA)

İçeriden yükselen eleştiriler karşısında öfkeli görünen Netanyahu dün yaptığı açıklamada, “İsrail bağımsız bir devlettir ve ABD de bağımsız bir devlettir. İlişkilerimiz ortaklık ilişkileri ve bu ortaklık, şimdiye kadarki en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. İran'a karşı yürütülen Yükselen Aslan Operasyonu'nun ikinci aşamasındaki operasyonel iş birliğinde, Gazze'den yaşayan tüm rehinelerin serbest bırakılmasında ve tabii ki tüm ölenlerin geri getirilmesi çabalarında ve diğer alanlarda da açıkça görüldü. Ortadoğu'nun çehresini değiştirmek için birlikte çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

ABD ordusu birkaç gün önce, ‘tarafların 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasına uyduğundan emin olmak’ için Gazze Şeridi üzerinde gözetleme yapan insansız hava araçları (İHA) uçurdu. Anlaşmanın gidişatı, İsrail'in güneyindeki Kiryat Gat'ta yeni kurulan ABD Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi tarafından takip ediliyor.

“Politikamız bizim elimizde”

Güvenlik kararlarında İsrail'in egemenliğini vurgulayan Netanyahu, “Bize yönelik saldırıları tolere etmeye hazır değiliz, aksine uygun gördüğümüz şekilde bunlara yanıt vereceğiz. Bunun için kimsenin onayını istemiyoruz. Güvenliğimizi biz kontrol ediyoruz ve bunu uluslararası güçlere de açıkça belirttik. Hangi güçlerin bizim için kabul edilemez olduğunu biz belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı, “Kaderimizi kontrol etmeye devam edeceğiz” diye ekledi.

ıdfrgt
Geçtiğimiz cuma günü İsrail'in güneyindeki Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi'nde Başkan Yardımcısı JD Vance'in konuşmasını dinleyen ABD askerleri (EPA)

İsrail kaynaklı haberlere göre ABD, Netanyahu ve hükümetinin Hamas'a karşı harekete geçmesini, saldırılar düzenlemesini ve hatta yardım akışına engel olmasını engelledi.

ABD, Hamas ile yapılan anlaşmanın uygulanmasını ve Gazze'de güvenliğini ve idari geleceğini belirleyecek yeni bir sistemin kurulmasını sağlamak istiyor. İsrailli analistler ve politikacılar, ABD’nin Gazze Şeridi'nde inisiyatif aldığını söylüyor. ABD, İsrail'in güvenlik ve siyasi meselelerine açıkça müdahil olurken İsrail'i fiilen bir ‘Amerikan himayesi’ haline getirdi. İsrailli analistler, ‘Bibi'nin (Binyamin Netanyahu) himayesi’, ‘Tek parti karar veriyor’, ‘Savaşın uluslararasılaşması’ ve ‘ABD’nin yakın markajı’ gibi sansasyonel manşetler kullandılar.

Mısırlı ekip

İsrail televizyonu Kanal 13 cumartesi günü yayınladığı bir haberde, Netanyahu hükümetinin ABD'nin baskısına boyun eğerek kaçırılanların cesetlerini bulmak için Gazze Şeridi'ne yabancı bir ekip gönderdiği bildirince Netanyahu'ya yönelik suçlamalar yoğunlaştı. Daha sonra söz konusu ekibin Mısırlı olduğu ortaya çıktı. İsrailli 28 rehinenin cesedinden 13'ü halen Gazze'de bulunuyor.

İsrailli kaynaklar, İsrail'in ABD’nin baskısı sonucu Mısırlı ekibin Gazze Şeridi'ne girmesine izin verdiğini ve bunun amacının İsrailli rehinelerin cesetlerinin bulunmasına yardımcı olmak olduğunu belirtti.

İsrail daha önce yabancı ekiplerin Gazze Şeridi’ne girişine izin vermeyi reddetmiş ve Hamas'ın sekiz rehinenin cesedine hemen ulaşabileceğini, ancak bunu istemediğini iddia etmişti. Mısırlı ekip, cesetlere ulaşmak için Uluslararası Kızıl Haç ve Hamas ile birlikte çalışıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrailli rehinelerin cesetlerinin bulunmasına yardımcı olmak için Mısır’dan bir ekibin ve ağır iş makinalarının Gazze Şeridi'ne girmesine izin verildiği belirtildi.

Netanyahu'nun sözcüsü uluslararası basına yaptığı açıklamada, “Başbakan, Mısır ekibinin ve ağır iş makinalarının Filistin topraklarına girişini bizzat onayladı” dedi.

Sözcüye göre Mısırlı ekibin, rehinelerin kalıntılarını arama görevini yerine getirmek için İsrail ordusunun Gazze'deki mevzilerinin arkasına (sarı hattın doğusuna) girmesine izin verildi.

Mısır bayrağı taşıyan devasa bir nakliye tırı da boşaltma kamyonları eşliğinde buldozerler, ekskavatörler ve mekanik kazı makinelerini Gazze'ye taşırken görüldü. Tır, Gazze Şeridi’nin orta kesimlerindeki ez-Zevayda bölgesinde bulunan Mısır yardım komitesine giderken kornasını çalarak ve selektör yaparak ilerledi.


Trump ticaret ve güvenlik görüşmeleri için Tokyo'ya gidiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)
TT

Trump ticaret ve güvenlik görüşmeleri için Tokyo'ya gidiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Malezya'dan Tokyo'ya hareket etmeden önce (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, Asya turu kapsamında ticaret ve yatırım anlaşmaları sağlama ve savunma harcamalarını artırma amacıyla bugün Malezya'dan Tokyo'ya hareket etti. Trump, Japonya İmparatoru ve yeni seçilen başbakanla görüşmek üzere Tokyo'ya gitti.

Ocak ayında göreve gelmesinden bu yana en uzun yurtdışı seyahatini gerçekleştiren Trump, Güneydoğu Asya ülkeleriyle bir dizi anlaşma duyurdu ve Malezya'daki ilk durağında Tayland ile Kamboçya arasında ateşkes anlaşmasının imzalanmasına nezaret etti. Dünyanın en büyük iki ekonomisinden müzakereciler yıkıcı bir ticaret savaşını önlemeye çalışırken, Trump'ın perşembe günü Güney Kore'de Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yapacağı zirveyle seyahatini tamamlaması bekleniyor.

Trump, ithalata yönelik misilleme tarifelerinin hafifletilmesi karşılığında Japonya'dan 550 milyar dolarlık yatırım sözü alırken, yeni Japonya Başbakanı Sanae Takaichi, Amerikan kamyonları, soya fasulyesi ve benzin satın alma vaatleriyle Trump'ı daha da ikna etmeyi umuyor.

Trump ayrılmadan önce Truth Social'da paylaştığı gönderide, "Büyük ve canlı bir ülke olan Malezya'dan ayrılıyorum. Önemli ticaret anlaşmaları, nadir toprak mineralleri anlaşmaları ve en önemlisi dün Tayland-Kamboçya Barış Anlaşması'nı imzaladık. Savaş yok! Milyonlarca hayat kurtardık. Bunu başarmak ne büyük bir onur. Şimdi Japonya'ya gidiyoruz" ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta Japonya'nın ilk kadın başbakanı olan Takaichi, cumartesi günü yaptıkları ilk telefon görüşmesinde Trump'a ülkeleri arasındaki ittifakı güçlendirmenin "en önemli önceliği" olduğunu söyledi. Trump'ın gelişi için Japonya'nın başkentine binlerce güvenlik görevlisi konuşlandırılırken, cuma günü ABD büyükelçiliği önünde bıçaklı bir adamın tutuklanması ve Shinjuku şehir merkezinde planlanan Trump karşıtı protesto gerginliği artırdı.

Trump'ın Japonya'daki ilk durağı, Tokyo'nun kalbindeki İmparatorluk Sarayı'nda İmparator Naruhito ile yapacağı görüşme olacak. Trump, 2019'da tahta çıktıktan sonra Naruhito ile görüşen ilk yabancı liderdi. Trump ve Takaichi'nin salı günü Akasaka Sarayı'nda bir araya gelmesi planlanıyor.

Yatırım taahhütlerinin yanı sıra Takaichi'nin, cuma günü milletvekillerine yaptığı açıklamada, Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük savunma takviyesini yapacağını söylemesinin ardından, Trump'a Tokyo'nun güvenlik konusunda daha fazla çaba göstermeye hazır olduğuna dair güvence vermesi bekleniyor.

Takaichi, savunma harcamalarını GSYİH'nın %2'sine çıkarma planını hızlandıracağını söylese de zayıf siyasi konumu nedeniyle Japonya'yı Trump'ın talep ettiği herhangi bir ek artışı kabul etmeye ikna etmekte zorlanacağını Reuters'a daha önce bildirmişti. Bunun için parlamento onayına ihtiyacı olacak. Koalisyon hükümetinin, kararı veren alt mecliste çoğunluk için iki sandalyeye daha ihtiyacı var.