2023 yazı kayıtlardaki en sıcak yaz oldu

2023 yazı, kayıtlara en sıcak yaz olarak geçti

(AA)
(AA)
TT

2023 yazı kayıtlardaki en sıcak yaz oldu

(AA)
(AA)

Bu yılın kuzey yarım küredeki yaz mevsimi, kayıtlara en sıcak yaz olarak geçti.

Avrupa Birliği'nin (AB) finanse ettiği Copernicus İklim Değişikliği Servisi'nin verilerine göre, 2023'ün haziran, temmuz ve ağustos aylarında ortalama hava sıcaklığı küresel olarak en yüksek seviyeye çıktı.

2023 yazında hava sıcaklığı ortalamanın 0,66 derece üzerine çıkarak 16,77 derece oldu.

Bu yılın ilk 8 ayındaki ölçümlerle de 2023 yılı şu ana kadar 2016'dan sonra kayıtlardaki en sıcak yıl oldu. 2023'teki ortalama sıcaklık, 2016'nın sadece 0,01 derece altında kaldı.

Kuzey Atlantik ve denizlerin genelinde de normalin üzerinde deniz yüzeyi sıcaklıkları ölçüldü. Avrupa'da yaz aylarında denizlerde sıcak hava dalgaları meydana geldi. Haziran ayında İrlanda ve İngiltere'de, temmuz ve ağustosta ise Akdeniz'de sıcak hava dalgaları kaydedildi.

Türkiye'de ortalamanın üzerinde yağış

Bu yaz ayrıca Türkiye ve Batı Avrupa'da ortalamanın üzerinde yağış görüldü. Bu bölgelerde yağış rekorları kırılırken Kuzey Amerika'nın kuzeydoğusu, Asya'nın bazı bölgeleri, Şili, Brezilya ve Avustralya'nın kuzeybatısında da seller meydana geldi.

Buna karşılık haziran, temmuz ve ağustos ayları İzlanda, Alpler, kuzey İskandinavya, Orta Avrupa, Asya'nın büyük bölümü, Kanada, Kuzey Amerika'nın güneyi ve Güney Amerika'nın neredeyse tamamı ortalamadan daha kurak geçti. Bu nedenle birçok yerde orman yangınları çıktı.



Trump'ın Suriye kararı: ABD askerleri çekilecek mi?

ABD'nin Suriye'deki asker sayısı bu yıl yaklaşık iki katına çıkmıştı (Reuters)
ABD'nin Suriye'deki asker sayısı bu yıl yaklaşık iki katına çıkmıştı (Reuters)
TT

Trump'ın Suriye kararı: ABD askerleri çekilecek mi?

ABD'nin Suriye'deki asker sayısı bu yıl yaklaşık iki katına çıkmıştı (Reuters)
ABD'nin Suriye'deki asker sayısı bu yıl yaklaşık iki katına çıkmıştı (Reuters)

Donald Trump'ın Suriye'deki Amerikan askerlerini bölgeden çekip çekmeyeceği merak konusu.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), "DEAŞ'e ve İran'a karşı kalkan görevi gören 2 bin askerin" akıbetiyle ilgili adımların Trump için ikilem yaratacağını yazıyor.

Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) liderliğindeki rejim karşıtlarının Beşar Esad yönetimini devirmesiyle ABD'nin ülkedeki askeri misyonunun geleceğinin belirsizliğe sürüklendiği ifade ediliyor. 

Trump'ın ilk döneminde Suriye'deki Amerikan birliklerini çekmeyi gündeme getirdiği hatırlatılıyor. Ancak Cumhuriyetçi liderin ikinci döneminde bununla ilgili nasıl bir politika izleyeceği belli değil. 

47. ABD Başkanı, rejimin düşmesinin ardından yaptığı açıklamada "Suriye kendi başının çaresine bakmak zorunda" demişti.

Cumhuriyetçi liderin ilk döneminde ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi olarak görev yapan James Jeffrey, HTŞ'nin geçmişte DEAŞ'le başarılı şekilde mücadele ettiğine dikkat çekerek şu yorumları paylaşıyor: 

Bu durumda Trump kendisine şu soruyu soracak: 'Neden DEAŞ'le savaşmak için asker bulundurmak zorundayım? Zaten verdiğimiz savaşın çoğunda onları çölde bombalıyoruz.' Ve bu soruyu yanıtlamak çok zor olacak."

Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı adayı Mike Waltz, ABD askerlerinin Suriye'de olmaması gerektiğini söylemiş, DEAŞ'ıin yeniden güç kazanmasını önlemeye öncelik verileceğini belirtmişti. Ancak buna yönelik askeri stratejiye dair bilgi paylaşmamıştı. 

WP'nin analizinde, Suriye'deki ABD birliklerinin geleceğinin HTŞ ve ülkenin kuzeydoğusundaki Kürt örgütlerle yapılacak anlaşmalara bağlı olduğu ifade ediliyor. 

Ayrıca Washington'ın fonladığı Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG), Ankara'nın desteklediği Suriye Milli Ordusu'yla (SMO) girdiği çatışmaların ABD-Türkiye arasında gerginlik yarattığı yazılıyor.

SDG'nin ana unsuru Türkiye'nin terör örgütü kabul ettiği YPG.

Haberde, "Ankara'nın baskısıyla" ABD'nin SMO ve SDG arasında Münbiç'te 12 Aralık'ta ateşkes anlaşması yapılmasını sağladığı ifade ediliyor. Taraflar arasında çatışmalar yaşansa da ABD ateşkesin sürdüğünü duyurmuştu. 

Diğer yandan SDG'nin DEAŞ militanlarını tuttuğu kampların güvenliğinin de SMO'yla çatışmalar nedeniyle tehlikeye girebileceği savunuluyor. DEAŞ'ın kaostan faydalanarak tekrar güçlenme ihtimalinin Washington'ı endişelendirdiği yazılıyor. 

HTŞ öncülüğündeki rejim karşıtlarının 27 Kasım'da başlattığı saldırılar, 8 Aralık'ta Esad rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştı. Esad ailesi Rusya'ya kaçarken, HTŞ kurduğu geçici hükümetin başına Muhammed Beşir'i getirmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, geçen haftta Suriye'ye gitmişti. Ebu Muhammed Colani takma adını kullanan HTŞ lideri Ahmed Şara'nın başına konan 10 milyon dolarlık ödülün kaldırıldığını duyurmuştu. Öte yandan Washington, HTŞ'yi henüz resmen terör örgütü listesinden çıkarmadı. Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de grubu terör örgütü olarak görmeye devam ediyor. 

Türkiye de HTŞ'yi resmen terör örgütü kategorisinde değerlendiriyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, HTŞ'nin artık "fiilen terörist olmadığını" söylemişti fakat bu yönde resmi bir adım atılmadı.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC