Avrupa Parlamentosu: Türkiye’nin AB’ye katılım süreci ‘mevcut koşullar içinde’ yeniden başlatılamaz

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Avrupa Parlamentosu’nda konuşuyor (DPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Avrupa Parlamentosu’nda konuşuyor (DPA)
TT

Avrupa Parlamentosu: Türkiye’nin AB’ye katılım süreci ‘mevcut koşullar içinde’ yeniden başlatılamaz

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Avrupa Parlamentosu’nda konuşuyor (DPA)
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Avrupa Parlamentosu’nda konuşuyor (DPA)

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Türkiye ve AB’ye ilişkilerinin geleceği konusunda ortak bir anlayışa varmaları çağrısında bulundu.

AB Komisyonu Komşuluk ve Genişleme Komiseri Oliver Varhelyi, Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda, AB Komisyonu’nun hazırladığı 2022 Türkiye Raporu görüşüldüğü oturumda bir konuşma yaptı.

Varhelyi, “Türkiye ile ilişkilerimiz bizim için çok önemli. Türkiye, aday ülke olmaya, NATO müttefiki, yakın komşu ve Orta Doğu, Güney Kafkasya ve Karadeniz bölgelerinin istikrar ve güvenliği açısından kilit ortak olmaya devam ediyor” dedi.

AB’nin Türkiye ile işbirliğine dayalı ve karşılıklı fayda sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesini istediğine vurgu yapan Varhelyi şu ifadelerle devam etti;

“İlişkilerin geleceği konusunda ortak bir anlayışa ihtiyacımız var. Başarılı olmak için her iki tarafın da çaba göstermesi gerekiyor. Gümrük Birliği, vize kolaylığı, enerji ve teknoloji, yatırımlar, gıda güvenliği hızla ilerleyebileceğimiz alanlardan bazıları.”

Ancak ilişkilerin gelişebilmesi için Türkiye’de iç reformlara ve ikili ilişkilerde elverişli siyasi ortama ihtiyaç olduğunun altını çizen Varhelyi, “AB Komisyonu kaygılarını dile getirmeye ve siyasi farklılıkları ele almaya devam edecek” dedi.

Geçtiğimiz hafta Türkiye’yi ziyaret eden Varhelyi, AB’nin Türkiye’nin yıllardır mültecilere ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve AB’nin bu konuda da destek vermeye devam edeceğini söyledi.

Varhelyi ayrıca, “Türkiye’nin Ukrayna’ya ve toprak bütünlüğüne verdiği desteği ve küresel gıda güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynayan Karadeniz Tahıl Girişimi’ni canlandırma yönündeki çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz’de istikrar ve güven ortamının tesisinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Varhelyi, “Kıbrıs sorununda ilerleme sağlanması vazgeçilmezdir” ifadesini kullandı.

AP’de kabul edilen Türkiye hakkında hazırlanan 2022 yılı raporunda, Türkiye’deki demokratik gerileminin artarak devam ettiği iddia edilerek, yargı bağımsızlığının eksikliği ve yargı sisteminin siyasi olarak araçsallaştırılması kınandı.

Raporda, Türk hükümetine, AB kurumlarına ve üye ülkelere mevcut çıkmazdan çıkılması ve daha yakın, dinamik ve stratejik ortaklığa doğru ilerleme çağrısı yapıldı.

Söz konusu raporda, Türkiye’de iddia edilen kovuşturma ve sansürün yanı sıra, gazetecilere ve bağımsız medyaya yönelik baskılar da kınandı.

İsveç konusu

Türkiye’nin siyasi, ekonomik, enerji ve dış politika açısından stratejik öneme sahip bir ülke olduğuna dair vurgu yapılan raporda, “Türkiye, geniş bölgenin istikrarı için kilit bir ortak ve NATO dahil olmak üzere önemli bir müttefiktir” ifadelerine yer verildi.

Türkiye’ye, İsveç’in NATO üyeliğini daha fazla gecikmeden onaylamaya çağrısı yapılan raporda, bir ülkenin NATO’ya katılım sürecinin, hiçbir şekilde başka bir ülkenin AB’ye katılım süreciyle ilişkilendirilemeyeceğinin altı çizildi.

xsrg
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yeni Delhi’deki G20 zirvesine katılımı sırasında (AFP)

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesinin arifesinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı;

“Türkiye’yi 50 yılı aşkın bir zamandır Avrupa Birliği kapısında bekleten ülkelere sesleniyorum, önce gelin, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde önünü açın, biz de Finlandiya’nın önünü nasıl açtıysak İsveç’in de önünü açalım.”

Avusturya Başbakanı Karl Nehammer, AP’nin Avrupa Komisyonu raporunu görüşmesi öncesi Die Welt gazetesine verdiği röportajda, Türkiye ile AB tam üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesini isteyerek, “Ankara ve Brüksel arasındaki yakınlaşmayı destekliyoruz ancak Türkiye’nin AB’ye tam üye olması bizim için düşünülemez” dedi. 



Husiler tarafından batırılan gemideki Rus mürettebattan biri Yemen'de tedavi görüyor

Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)
Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)
TT

Husiler tarafından batırılan gemideki Rus mürettebattan biri Yemen'de tedavi görüyor

Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)
Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)

Rus haber ajansı RIA Novosti'nin dün bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Husi militanları tarafından batırılan Yunan kargo gemisinin Rus mürettebatından biri Yemen'de tedavi görüyor.

Ajans, Rus denizcinin, gemi battıktan sonra Yemen donanması tarafından alınan bir dizi mürettebattan biri olan Aleksey Galaktionov olduğunu belirtti. Üst düzey bir kaynağa dayandırılan haberde, saldırıda yaralanan denizcinin durumunun iyiye gittiği belirtildi.

Deniz güvenliği sektöründeki kaynaklar daha önce yaptıkları açıklamada, sekiz mürettebat ve iki koruma görevlisi olmak üzere 10 denizcinin kurtarılarak Suudi Arabistan'a götürüldüğünü bildirmişlerdi. Kaynaklar, bir Rus hariç tüm mürettebat üyelerinin Filipinli olduğunu belirtti.

Kaynaklar, İran'la müttefik Husilerin, 22 mürettebat ve üç silahlı korumanın bulunduğu Liberya bandıralı "Eternity Sea" adlı gemiyi, iki gün boyunca donanmaya ait insansız hava araçları (İHA) ve roketatarlarla saldırdıktan sonra batırdığını belirtti.

Gemideki kalan 15 kişi kayıp olarak değerlendirildi ve onları bulmak için yürütülen özel arama operasyonu iptal edildi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Husiler, Kasım 2023'ten bu yana 100'den fazla gemiye saldırdı ve bunu, Gazze savaşı konusunda Filistinlilerle dayanışma amacıyla yaptıklarını belirttiler.