Canlı ıstakozlar, tebessümler ve füzeler: Gülünç liderler caka satıyor

Kuzey Kore diktatörü Kim Jong-un'un zor durumdaki lider Vladimir Putin'le poz vermek için Rusya'ya yaptığı tren yolculuğu, kendi kendini hicveden tiyatro oyunundaki muhteşem bir zaferdi

Kuzey Kore'nin mevcut liderinin babası Kim Jong-il'i yeren 2004 yapımı kukla hicvi "Team America: World Police"ten bir sahne (Paramount Pictures)
Kuzey Kore'nin mevcut liderinin babası Kim Jong-il'i yeren 2004 yapımı kukla hicvi "Team America: World Police"ten bir sahne (Paramount Pictures)
TT

Canlı ıstakozlar, tebessümler ve füzeler: Gülünç liderler caka satıyor

Kuzey Kore'nin mevcut liderinin babası Kim Jong-il'i yeren 2004 yapımı kukla hicvi "Team America: World Police"ten bir sahne (Paramount Pictures)
Kuzey Kore'nin mevcut liderinin babası Kim Jong-il'i yeren 2004 yapımı kukla hicvi "Team America: World Police"ten bir sahne (Paramount Pictures)

Tom Peck 

1677'de John Milton, Kral Knut'un denizin karaya daha fazla yaklaşmamasını emrettiği, daha önce görülmemiş 600 yıllık kayıtları bir şekilde ele geçirip bunu Yitirilen Cennet'te yazarken, Knut'un bu talimatı "kraliyetin çehresine yerleştirebileceği ihtişamın tümüyle" verdiğini tahmin etmişti.

İhtişamlılık, bin yıl önce bir varoluş haliydi. Eğer önemli şeyler yapmak istiyorduysanız, önemli giyinmek zorundaydınız. Bazı şeyler kesinlikle hiç değişmiyor.

Kim Jong-un'un babası, South Park'ın yaratıcılarının hazırladığı kukla hicvi Team America: World Police'te daha gülünç gösterilemezdi. Yalnızlığa dair şarkı söylüyor ve zararsız hemşire köpekbalıklarıyla dolu dev akvaryumuyla düşmanlarını tehdit ediyordu.

Ancak onlar bile, Kim Jong-il'in oğlunun Vladimir Putin tarafından, siyasi rakiplerinin havan topuyla infazı emrini verecek kadar cesur olmasına karşın uçakla seyahat edemeyecek kadar kendi kişisel güvenliğinden korktuğu için tren istasyonu platformunda tam ihtişamla karşılanması kadar bu derece olağanüstü biçimde kendi kendini hicveden bir şey hayal etmemişti.

Söz konusu trenin 90'dan fazla vagonu olduğu ve bunlardan birinin, Sayın Lider'in aniden canı ıstakoz çekerse diye su tanklarında canlı ıstakoz taşıdığı anlaşılıyor. Ancak trenin asıl amacı, baş yolcusunun da bildiği gibi, güç imajı yansıtıp ihtişamı kendi çehresine yerleştirmektir.

Dolayısıyla bunun tersinin doğru olması hem kendi hem de eski dostu Vlad için özellikle hayal kırıklığı yaratacak.

Putin, kendi adına, Ukrayna'yı istilasından bu yana zamanının çoğunu, bir tanesinin Kuzey Kutbu'nun üzerinden uçarak ABD'nin her büyük şehrini yok etmeye yetecek kadar nükleer başlık fırlatma gücüne sahip olduğunu hesapladığı, giderek daha ölümcül bir hal alan nükleer füze sistemlerinin gösterişli testlerini yaparak geçiriyor.

Bu tür tehditler titizlikle kaleme alınıyor ama Putin, bunların dengeyi kendi lehine değiştirmediğini biliyor. Karşılıklı kesin yıkım, yöntemler ne olursa olsun, karşılıklı kesinliğini korur.

Kim Jong-un açık ara dünyanın en yalnız lideri ve kendiyle görüşmeye gelen adamın giderek artan yalnızlığı için bu karşılıklı maçoluk gösterisinden daha büyük reklam olamazdı. Kim, casus uydular fırlatmasını sağlayacak Rus teknolojisini istiyor. Putin ise çok daha basit bir şey istiyor: Çökmekte olan savaş çabaları için cephane. Bu nokta, hiç de geçen yılın şubatında olacağını hayal ettiği yer değil.

Gücün dışa dönük koreografisi, içteki gerçekliğin gizlenmesine hiçbir katkı sağlamamakla beraber bulaşıcıdır. Acımasız diktatörler her zaman narsisist pozculardır. Demokratik yollarla seçilmiş liderlerin de onları taklit etmeye her zamankinden daha istekli görünmesiyse daha yeni bir gelişme.

Mesajınızın Akşam 6 Haberleri'nde çıkmasını istiyorsanız, Akşam 6 Haberleri'ne mesajla beraber gidecek ilginç fotoğraflar sunmanız gerektiğini 1980'lerin başlarında fark eden Margaret Thatcher olmuştu. İşte baret ve fosforlu yelek dönemi böyle doğdu.

Bugünlerde Thatcher olmak isteyen politikacılar, özellikle kendi Instagram hesapları için onun gibi giyiniyor ve ikna etmeleri gereken tek kişinin kendileri olduğunu fark etmiyor. Nigel Farage'ın bir tankın yanından geçerken üstüne çıkmadığı anlar çok nadirdi. Liz Truss, uluslararası ticaret sekreteriyken, rolünü çoğunlukla kendi Instagram hesabının prizmasından görüyordu ve parasını vergi mükelleflerinin ödediği gösteriş fotoğrafçıları da buna eşlik ediyordu. Truss'ın 2019'da Avustralya'ya yaptığı gezinin büyük bölümü, Sidney Liman Köprüsü'nün altında Birleşik Krallık Bayrağı şemsiyesi tutarak fotoğraf çektirmekle geçti.

Kısa süre sonra dışişleri bakanı olarak atandı ve o gün hava 18 santigrat derece olmasına rağmen Moskova'daki Kızıl Meydan'da kürk şapka takmadan yürüyemeyeceğini düşündü. Ya da Estonya'yı kendi kameramanının yararı için bir tankın üzerine tırmanmadan ziyaret edememişti.

Emmanuel Macron, geçen yaz işler kendi için zorlaştığında, yeniden seçilmenin en net yolunun Zelenski gibi giyinmekten ve saldırı altında olmadığı gayet açık bir şehir olan Paris'teki Elysee Sarayı'nda penceresiz bir "sığınakta" poz vermekten geçtiğine karar verdi. Daha sonra jet ski'de yüksek hız yaparken görüldü.

Bu kişilerin bir fotoğrafın, özellikle de demokrasilerde, sıradaki mim olduğunu çözememiş olması şaşırtıcı. Şöyle ki artık en iyi yüzünüzü ortaya koyamazsınız çünkü internet sizi paramparça ediverecektir. İnşa edilen herhangi bir şey sadece çok hızlı bir şekilde sökülmekle kalmayacak, aynı zamanda paramparça olacaktır.

Kısacası, siyasi maçoluktan daha sıkıcı ve sergilediği çaresizlikten daha bariz bir şey yok. Bu nihayetinde Kral Knut'ta işe yaramadı ve başkaları için de işe yaramayacak.

Independent Türkçe



Trump yönetimindeki Mehmet Öz'den kredi kartı gafı

Dr. Mehmet Öz, Fox News röportajında kredi kartlarının nasıl çalıştığını tam olarak anlamadığını ağzından kaçırdı (Fox News)
Dr. Mehmet Öz, Fox News röportajında kredi kartlarının nasıl çalıştığını tam olarak anlamadığını ağzından kaçırdı (Fox News)
TT

Trump yönetimindeki Mehmet Öz'den kredi kartı gafı

Dr. Mehmet Öz, Fox News röportajında kredi kartlarının nasıl çalıştığını tam olarak anlamadığını ağzından kaçırdı (Fox News)
Dr. Mehmet Öz, Fox News röportajında kredi kartlarının nasıl çalıştığını tam olarak anlamadığını ağzından kaçırdı (Fox News)

ABD Medicare ve Medicaid Merkezleri Yöneticisi Dr. Mehmet Öz, kredi kartlarının nasıl çalıştığını tam olarak kavrayamadığını ağzından kaçırdı.

Saygın bir kalp cerrahıyken televizyon sunucusuna dönüşen Öz, Amerika'nın en büyük sağlık sigortası şirketlerinin önceden yetkilendirmeyi kolaylaştırma taahhüdünü tartışmak üzere Fox News'teki Ingraham Angle programına katıldı.

Prosedürlerin onaylanmasını kredi kartı işlemlerine benzeten kafa karıştırıcı bir örnek veren Öz, istemeden de olsa bir itirafta bulundu: Kredi kartlarının nasıl çalıştığını bilmiyor.

Çarşamba günü Laura Ingraham'a, "Bir gösterge tablosu konusunda ısrar ettik. Ne yaptıklarını kamuoyuna açıklamak zorundalar" dedi.

Örneğin bu yılın sonuna kadar bu incelemeleri anlık olarak yapıp yapamayacağınızı bilmek istiyoruz.

200 milyon dolar net serveti olduğu tahmin edilen Öz "Kredi kartı gibi" diye devam etti.

Bir şey satın almak için makineye kartı koyduğunuzda, size önceden yetki vermiyorlar. Bankada paranız ya vardır ya da yoktur.

Kredi kartı şirketleri, paranın harcanıp harcanamayacağını belirlemek için her işlemde önceden yetkilendirme yapıyor. Bu da kartın geçerli olup olmadığını, yeterli kredi ve herhangi bir dolandırıcılık belirtisi olup olmadığını kontrol etmeyi içeriyor.

Kişiler ayrıca bankada fiziksel olarak bulunmayan parayı ödeme kartlarından ödünç alıp harcıyor.

Öz, görünüşe göre tıbbi onayların kredi kartı kontrolleri gibi hızlı ve otomatik olması gerektiğini söylemeye çalışıyordu.

thy
Medicare ve Medicaid Yöneticisi Mehmet Öz (solda) ve Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr. pazartesi günü Washington D.C.'de sağlık sigortasını tartışmak üzere düzenlenen basın toplantısında (AFP)

UnitedHealthcare, Aetna, Cigna ve Humana, pazartesi günü daha az tıbbi prosedürün önceden yetkiye tabi tutulması da dahil çeşitli önlemleri kabul eden düzinelerce sağlık sigortası şirketi arasındaydı.

Şirketler bunu gerçekleştirirse, hastalar daha az bürokrasiyle uğraşmak zorunda kalacak, daha hızlı tedavi onayları alacak ve daha iyi bakım sürekliliğine sahip olacak.

Pazartesi günü gazetecilere konuşan Öz, taahhüdün "bir zorunluluk olmadığını" söyledi ve ekledi:

Bu, sektörün kendini göstermesi için bir fırsat.

Medicare ve Medicaid Merkezleri Yöneticisi, sigortacıların diz sorunlarını teşhis ve tedavi etmek için yaygın, basit bir prosedür olan diz artroskopisi için ön onayları ortadan kaldırmasını istediğini de söyledi.

Çarşamba günü Öz, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr.'la birlikte doğrudan sigorta sektörüne seslenerek eski modellerinin "verimsiz" olduğunu söyledi.

Ingraham'a yöneticileri açıkça azarlamasını anlatırken "Bakan Kennedy bunun yanlış olduğunu düşünüyor, Başkan da bunun yanlış olduğunu düşünüyor, bir anlaşma yapmamız gerekiyor" dedi .

Ya siz yaparsınız ya da biz sizin yerinize yaparız ve eğer bir araya gelip bunu çözerseniz ve gerçekten bir taahhütte bulunursanız çok daha az acı verici olur.

Independent Türkçe