İsviçre peyniri ve özel bir ada... Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un abartılı ve tuhaf hobileri

Kuzey Kore lideri, halkı açlıkla boğuşurken bile yüz milyonlarca dolar harcıyor.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Reuters)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Reuters)
TT

İsviçre peyniri ve özel bir ada... Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un abartılı ve tuhaf hobileri

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Reuters)
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un. (Reuters)

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un hobileri sadece Pyongyang ile Moskova arasında zırhlı tren sürmekle sınırlı değil. Kim Jong-un boş zamanlarında füze ve nükleer denizaltı fırlatmakla da yetinmiyor. Tartışmalı liderin daha pek çok abartılı hobisi var. Uzun hobiler listesine ek olarak Kuzey Kore medyası Kim’in olağanüstü yeteneklerinin olduğunu iddia ediyor.

Kim ve basketbol

Kim, İsviçre’deki öğrencilik yıllarından beri basketbola meraklı. Öğrencilik yıllarında sosyal bir yapıya sahip olmadığı için basketbol onun en büyük arkadaşı oldu. Kim, kilosuna ve boyuna rağmen bir süre basketbol ile ilgilendi. Odasının duvarlarını ABD’li basketbolcu Michael Jordan’ın fotoğraflarıyla doldurdu, sınıf arkadaşları arasında devasa spor ayakkabı koleksiyonuyla tanınıyordu.

Fotoğraf Altı: Kuzey Kore devlet televizyonu tarafından yayınlanan Kim Jong-un’un çocukluk fotoğrafları. (EPA)
Kuzey Kore devlet televizyonu tarafından yayınlanan Kim Jong-un’un çocukluk fotoğrafları. (EPA)

Daha önce İngiliz medyasına konuşan okul arkadaşları, Kim’in gergin bir oyuncu olduğunu, yarışmayı sevdiğini ve kaybetmekten de nefret ettiğini aktardı. Kim, çocukluk kahramanı Michael Jordan’ı, 2011 yılında babasından iktidarı devraldıktan sonra Pyongyang’a davet etti. Ancak Jordan ziyaret davetini kabul etmediği için onun yerine Chicago Bulls takımındaki meslektaşı Dennis Rodman’a davet gönderdi.

Fotoğraf Altı: Kim Jong-un ve ABD’li basketbolcu Dennis Rodman. (AP)
Kim Jong-un ve ABD’li basketbolcu Dennis Rodman. (AP)

Rodman’ın 2013 yılında ülkesi ile Pyongyang arasındaki kalın, yüksek demir duvarı nasıl aştığı uzun süre dünya gündemini meşgul etti. Rodman, Pyongyang’da sıcak bir şekilde karşılandı. Rodman’ın ziyarette Kim’e yönelik, “Ömür boyu bir dostun var” sözleri insan hakları grupları tarafından eleştirilmişti. Ancak Rodman bunu umursamadı, Kuzey Kore’ye geri döndü ve kendisiyle Kim arasındaki dostluk antlaşmasını yineledi.

Rodman Kim’in halka açık bir şekilde kutladığı doğum gününde ‘Doğum günün kutlu olsun sevgili mareşal’ şarkısını söyledi.

Atlara aşık bir lider

Kim, medyada genellikle at sırtında beliriyor. 2019’daki bir medya kampanyasında, Kuzey Kore’nin en yüksek zirvesine beyaz bir atla tırmandığı söylendi. 2021’de Kuzey Kore televizyonu tarafından yayınlanan bir belgeselde, aynı kare ekranlarda yerini aldı.

Beyaz atlar ülkenin sembolü. Kurucu büyükbabası Kim İl-sung’un beyaz bir ata bindiği ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon sömürgeciliğine karşı savaşlara öncülük ettiği söylendiği için beyaz atlar ülkenin kuruluş dönemini hatırlatıyor.

Fotoğraf Altı: Kim Jong-un, seçim kampanyalarında genellikle beyaz bir atın üzerinde görünüyor. (AFP)
Kim Jong-un, seçim kampanyalarında genellikle beyaz bir atın üzerinde görünüyor. (AFP)

Lüks otomobil filoları

Kuzey Kore liderinin koleksiyonunda Rusya’dan onlarca ithal at, zırhlı bir tren, özel bir uçak ve çok çeşitli lüks arabalar yer alıyor. Basında yer alan haberlere göre araba koleksiyonunda iki Maybach, bir Mercedes filosu, bir dizi Rolls Royce ve Land Roverlar bulunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Telegraph gazetesinden edindiği bilgilere göre tren Kim’in, uçak, araba ve atların yanı sıra altı milyon dolar değerinde bir yatı da var. Bu yatın Kim’in tatillerini geçirdiği özel adasına götürecek ulaşım aracı olması muhtemel.

Arkadaşı Kim ile birlikte bu adayı ziyaret eden Rodman, adada birçok yüzme havuzu ve su tesisinin yanı sıra bir futbol ve basketbol sahası olduğunu belirtti. Adada ayrıca Kim’in özel partilerinin düzenlendiği bir alan da yer alıyor.

Fotoğraf Altı: Lüks arabaları seven Kim’in ve geniş bir araç koleksiyonu var. (DPA)
 Lüks arabaları seven Kim’in ve geniş bir araç koleksiyonu var. (DPA)

Milyon dolarlık geniş bir bütçe

Kim, hiçbir lüksten kaçınmıyor. Halkı açlıkla boğuştuğu zamanlarda bile hayatının ve saltanatının hiçbir aşamasında lüksü terk etmedi. 2014 yılında yayınlanan bir Birleşmiş Milletler (BM) raporu, Pyongyang rejiminin büyük miktarlarda pahalı mal satın aldığını ortaya koydu. Raporda, Kim’in bir kayak ve binicilik merkezi inşa ettiği, Kuzey Kore’deki yönetici seçkinlerin birçok pahalı araba, 35’ten fazla piyano ve bir dizi gelişmiş kayıt cihazı ithal ettiği yer aldı.

Rapora göre iktidar rejimi 2012 yılında, yani 3. Kim saltanatının ilk yılında lüks eşyalara yaklaşık 645 milyon dolar harcadı. Kim, lükse olan bu düşkünlüğünü babasından miras aldı, ancak masraflarında babasını geçti. Kim, sevdiklerine değerli saatler, özel içkiler, kürk mantolar ve mücevherler hediye ediyor.

Fotoğraf Altı: Kim Jong-un özel jeti bulunuyor. (KCNA)
Kim Jong-un özel jeti bulunuyor. (KCNA)

Yemekler, filmler ve şarkılar

Kim’in ithal etmediği tek ürün sigara olabilir. Zira çok fazla yerel üretim tütün içiyor. Ancak geriye kalan yiyecek ve içecekler, yurt dışından büyük miktarlarda saraylarının depolarına getiriliyor. Kuzey Kore lideri hakkında dolaşan bilgilerde, alkollü içeceklerin hayranı olduğu ve sadece pahalı olanları tükettiği de yer alıyor. Sadece 2016 yılında bir milyon dolar değerinde alkollü içecek ithal etti.

Yemek masasının vazgeçilmezleri arasında İsviçre peynirleri yer alıyor. Bu, İsviçre’deki öğrencilik yıllarından kalma bir alışkanlık. Öğle yemeklerin de ise ıstakoz ve havyar neredeyse her zaman mevcut olan iki yemek.

Fotoğraf Altı: Kim Jong-un ev yapımı yiyecekleri titizlikle hazırlanıyor. (AFP)
Kim Jong-un ev yapımı yiyecekleri titizlikle hazırlanıyor. (AFP)

Eğlence, Kim’in hayatının büyük bir bölümünü kapsıyor, sarayda bin kişilik bir sinema salonu bile var. Belki de onları kitlesel parti toplantıları için kullanıyor, ancak asıl amacı çok sevdiği Godzilla ve Jackie Chan’ın filmlerini izlemek. Yakınlarının aktardığına göre Kim’in ekrana olan düşkünlüğü, çocukluğundan beri bilgisayar oyunlarına olan ilgisine kadar uzanıyor.

Kuzey Kore liderinin hobileri arasında hiç ihmal etmediği müzikte yer alıyor. Hatta bir kadın grubu kurup şarkıcılarını kendisi seçecek kadar ileri gitti ve gruba Moranbong adını verdi.

Süper yetenekler

Kim, ülkesinin medyasına ve halkının inançlarına göre doğaüstü yeteneklere sahip. Kim’in üç yaşındayken araba kullandığı ve dokuz yaşında yelkenli yarışlara katıldığı söyleniyor. Ayrıca arkeolog ekibiyle birlikte efsanevi gergedanın yerini keşfettiği haberleri de yer alıyor.

Kim’in efsanevi yetenekleri tüm alanlara yayılıyor. Kim ve bir grup Kuzey Koreli bilim insanı, AIDS’i, belirli kanser türlerini, soğuk algınlığını, yaşlanmanın etkilerini ve diğer birçok hastalığı iyileştiren bir mucize ilaç icat etti.

Fotoğraf Altı: Kim Jong-un, Kuzey Kore’nin en yüksek dağı olan Baekdu’nun zirvesinde. (AFP)
Kim Jong-un, Kuzey Kore’nin en yüksek dağı olan Baekdu’nun zirvesinde. (AFP)

Kuzey Kore devlet televizyonu bu olağanüstü güçlerin zirvesi olarak, soğuk kış günlerinden birinde Kim’in yüksek zirvelerden birine tırmandığı anda fırtınanın dindiğini ve güneşin açtığını duyurdu. Medyada yer alanlara göre Kim bu olağanüstü güçleriyle doğayı kontrol edebiliyor.



Gazze savaşı nedeniyle gerginliğin arttığı bir ortamda Merz ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere İsrail'e geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
TT

Gazze savaşı nedeniyle gerginliğin arttığı bir ortamda Merz ilk ziyaretini gerçekleştirmek üzere İsrail'e geldi

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Tel Aviv Havalimanı'na varış anı (DPA)

İsrail gazetesi Yediot Aharonot’un internet sitesi Ynet, dün yayımladığı haberinde Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in görevine başladıktan sonraki ilk resmi ziyaretini İsrail’e gerçekleştireceğini bildirdi.

Habere göre Merz, bugün (pazar) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya gelecek.

Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, X platformundaki paylaşımında Almanya’yı İsrail için ‘önemli bir ortak’ olarak niteledi. Saar, iki ülke ilişkilerinin sürekli geliştiğini belirterek Merz’in ziyaretinin bu ilişkilerin güçlenmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

Saar ayrıca, Almanya’nın geçen hafta ilk kez kendi topraklarında İsrail’e ait Arrow balistik füze savunma sistemi bataryası konuşlandırdığını hatırlattı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’in İsrail’e yaptığı ilk ziyarette, Berlin’in Gazze Şeridi’ndeki İsrail saldırılarına ve işgal altındaki Batı Şeria’daki şiddete yönelik son dönemdeki itirazlarına rağmen iki ülke arasındaki ‘özel’ ilişkiyi güçlendirmeyi hedeflediği bildirildi.

Merz, Ürdün’ün Akabe kentinde Kral 2. Abdullah ile yaptığı iki saatlik kısa görüşmenin ardından İsrail’e geçti. Şansölyenin bugün İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi planlanıyor.

Ziyaret, Gazze Şeridi’nde savaşın başlamasından bu yana iki yılı aşkın süredir uluslararası alanda yalnızlık yaşayan Netanyahu açısından dikkate değer bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Savaşa ve yarattığı sonuçlara rağmen Almanya Hükümet Sözcü Yardımcısı Sebastian Hille cuma günü yaptığı açıklamada, ‘Almanya-İsrail ilişkilerinin sağlam, yakın ve güvene dayalı’ olduğunu vurguladı.

Almanya, İsrail’e güçlü destek veriyor ve bunu Nazi dönemindeki Yahudi soykırımı nedeniyle taşıdığı tarihi sorumlulukla açıklıyor. Merz’in bugün, Nazi Almanya’sı tarafından öldürülen Yahudi kurbanların anısını yaşatan Yad Vashem Anma Merkezi’ni ziyaret etmesi bekleniyor.

Bununla birlikte Berlin, Gazze Şeridi’ndeki insani durumun ağırlaşmasıyla birlikte son aylarda İsrail’e yönelik söylemini sertleştirdi.

Geçtiğimiz ağustos ayında Merz, İsrail’in kuşatma altındaki ve büyük ölçüde yıkıma uğramış Gazze Şeridi’ndeki askeri operasyonlarını yoğunlaştırmasına tepki olarak, Almanya’nın İsrail’e silah ihracatına kısmi kısıtlama getirme kararı almış ve bu adım ülkede siyasi tartışmaya yol açmıştı.

‘Söylem farklılığı’

Hükümet Sözcü Yardımcısı Sebastian Hille, iki ülke arasındaki ‘söylem farklılığına’ dikkat çekti.

Şansölye ile İsrail Başbakanı’nın bugün Gazze Şeridi’nde yaklaşık iki ay önce yürürlüğe giren ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için yürütülen çabaları ele alması bekleniyor.

Bu anlaşma, İsrail ile Hamas’ın neredeyse her gün karşılıklı ihlal suçlamaları yöneltmesi nedeniyle hâlâ kırılgan. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump’ın savaşın sona erdirilmesi ve Gazze Şeridi’nin yeniden inşasını öngören planının tam olarak uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin soru işaretlerini artırıyor.

Hille cuma günü, ‘yerleşimci şiddetinde büyük artış’ yaşandığını belirterek, bu durumu tekrardan kınadı ve İsrail hükümetine ‘yerleşim inşasını durdurma’ çağrısını yineledi.

Geçtiğimiz ağustos ayında açıklanan silah ihracatı kısıtlaması, Netanyahu hükümetinden sert tepki çekmişti. İsrail yönetimi, geleneksel müttefiki Almanya’yı bu adımla ‘Hamas terörünü ödüllendirmekle’ suçlamıştı.

Şansölye Merz’in, kararını İsrail Başbakanı’na telefonla bildirmesi sırasında ‘tartışmanın alevlendiği’ bildirildi.

Ancak Alman solunun radikal kanadındaki Die Linke partisine bağlı Rosa Luxemburg Vakfı’nın Tel Aviv Ofisi Direktörü Gil Shohat, AFP’ye yaptığı değerlendirmede, bunun iki lider arasındaki ‘söylemsel bir ayrışmadan’ öteye gitmediğini söyledi.

Öte yandan Alman ordusunun çarşamba günü İsrail dışında ilk kez konuşlandırılan Arrow füze savunma sisteminin ilk bölümünü faaliyete geçirmesi, Almanya’nın uzun vadeli güvenliği açısından İsrail’e duyduğu bağımlılığın boyutunu ortaya koydu.

Berlin ayrıca son dönemde, insansız hava araçlarına (İHA) karşı savunmasını güçlendirmesi konusunda İsrail’den aldığı desteğe dikkat çekti.

Yüksek beklentiler

Almanya’nın Eurovision Şarkı Yarışması’na İsrail’in katılımına onay vermesi, perşembe günü alınan kararla ülkede geniş destek görürken, bazı diğer ülkelerde boykot çağrılarını tetikledi.

Gil Shohat, Almanya Şansölyesi’nin Gazze’de savaş suçları ve insanlığa karşı suç işlediği şüphesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından aranan Binyamin Netanyahu’yu ziyaret etmesini, ‘normalleşmemesi gereken bir durumda olumsuz bir normalleşme işareti’ olarak değerlendirdi.

Friedrich Merz, şubat ayı sonunda parlamentoyu kazandıktan hemen sonra yaptığı açıklamada, UCM’nin hakkındaki yakalama kararına rağmen Netanyahu’nun Almanya’yı ziyaret edebileceğini söylemişti.

Ancak Şansölyelik makamı daha sonra bu meselenin ‘şu anda gündemde olmadığını’ bildirdi.

Konrad Adenauer Vakfı’nın Kudüs Ofisi Direktörü Michael Rimmel ise AFP’ye yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun Berlin’den ‘sürekli bir destek işareti’ beklediğini ve kendisinin şu anda ‘yüksek beklentilere’ sahip olduğunu söyledi.

Öte yandan Rimmel’e göre Berlin’in son aylarda yaptığı çağrılar, Donald Trump’ın ‘daha güçlü etkisi’ karşısında sınırlı kalıyor. Rimmel, Trump’ın Gazze’de ateşkes sağlanması için İsrail’i baskı altına alabilen ‘tek aktör’ olduğunu belirtti.


ABD Savaş Bakanı: Tıpkı diğerleri gibi nükleer silah testleri yapacağız

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

ABD Savaş Bakanı: Tıpkı diğerleri gibi nükleer silah testleri yapacağız

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

ABD Savaş Bakanı Pete Hegseth, dün akşamı yaptığı açıklamada, ABD'nin nükleer silahlar ve bunların fırlatma sistemleri üzerinde "tıpkı herkes gibi" testler yapacağını duyurdu; bu açıklama açıkça Rusya'ya atıfta bulunuyordu.

Kaliforniya'daki bir savunma forumunda konuşan Hegseth, ABD'nin Tayvan ile ilgili mevcut durumu değiştirmeye çalışmadığını da belirtti.

Bakanlığının, Başkan Donald Trump'ın Pasifik bölgesinde güçlü bir konumdan müzakere edebilmesini sağlamak için çalışacağını belirten Hegseth, ABD yönetiminin Hint-Pasifik bölgesindeki müttefiklerinin savunma bütçelerini artırmaları konusunda iyimser olduğunu kaydetti.

ABD Savunma Bakanı, İsrail, Güney Kore, Polonya ve Almanya'yı "ideal müttefikler" arasında sayarken, kolektif savunma konusunda harekete geçmeyen müttefiklerin vahim sonuçlarla karşı karşıya kalacağını vurguladı.


İsrail Cumhurbaşkanı: Trump'ın Netanyahu'ya af talebine saygı duyuyorum, ancak biz egemen bir devletiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı: Trump'ın Netanyahu'ya af talebine saygı duyuyorum, ancak biz egemen bir devletiz

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un arasında, (AP)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ABD Başkanı Donald Trump'ın Başbakan Binyamin Netanyahu'nun yolsuzluk davasında affedilmesi gerektiği yönündeki görüşüne saygı duyduğunu söyledi, ancak "İsrail egemen bir devlettir" diyerek ülkenin hukuk sistemine saygı duyduğunu vurguladı.

Herzog, Politico haber sitesine verdiği demeçte, "Herkes, önleyici bir affın davanın esasına göre değerlendirilmesi gerektiğini anlıyor" dedi.

Şarku'l Avsat'ın The Times of Israel'den aktardığına göre şöyle devam etti: "İncelenmesi gereken birçok konu var. Bir yandan kanun önünde tam eşitlik, diğer yandan her bir davanın kendine özgü koşulları."

Trump'ın Netanyahu için tekrar tekrar yaptığı af çağrılarına atıfta bulunarak, "Başkan Trump'ın dostluğuna ve görüşüne saygı duyuyorum" ifadesini kullandı.

Sözlerini şöyle tamamladı: "Çünkü Gazze'deki rehinelerimizi geri getirmesini istediğimiz ve bu rehineleri geri getirmek ve BM Güvenlik Konseyi kararını geçirmek için cesurca muazzam bir adım atan aynı Başkan Trump'tır. Ancak İsrail elbette egemen bir devlettir ve İsrail hukuk sistemine ve gerekliliklerine tam saygı duyuyoruz."

Trump, ekim ayında İsrail'e yaptığı ziyarette, Kudüs'teki parlamentoda yaptığı konuşmada Herzog'u başbakanı affetmeye çağırdı. Netanyahu, 2019'dan beri iş adamlarından yaklaşık 700 bin şekel (211.832 dolar) değerinde hediye aldığı iddiaları da dahil olmak üzere, üç davayla karşı karşıya. İsrail cumhurbaşkanının büyük ölçüde törensel bir rol üstlenmesine rağmen, Herzog istisnai durumlarda cezai suçlardan hüküm giymiş kişileri affetme yetkisine sahip.

2020'de başlayan Netanyahu'nun davası hâlâ devam ediyor ve tüm suçlamalardan masum olduğunu savunuyor. Başbakan davayı, sol tarafından demokratik olarak seçilmiş bir sağcı lideri devirmek için düzenlenen siyasi amaçlı cadı avı olarak nitelendirdi.

Netanyahu geçtiğimiz ayın sonunda, yıllardır süren yolsuzluk davasında Herzog'dan resmen af ​​talep etti ve cezai sürecin İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af talebinin, ulusal çıkarlara hizmet edeceğini savundu.

Ülkenin kuruluşundan bu yana İsrail'de en uzun süre başbakanlık yapan Netanyahu, uzun süredir rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını reddediyor.