ABD: İran ile tutuklu takası anlaşması kapsamında 5 ABD'li serbest bırakıldı

ABD'de Joe Biden yönetimi yetkilileri, İran ile vardıkları tutuklu takası anlaşması kapsamında İran'da tutuklu bulunan 5 ABD vatandaşının serbest bırakıldığını ve 2 aile üyesiyle birlikte uçakta olduklarını bildirdi

(AA)
(AA)
TT
20

ABD: İran ile tutuklu takası anlaşması kapsamında 5 ABD'li serbest bırakıldı

(AA)
(AA)

Beyaz Saray yetkilileri, ABD basınına yaptığı açıklamada, İran'da tutuklu bulunan 5 ABD vatandaşının serbest bırakıldığını bildirdi.

ABD vatandaşları ile 2 aile üyesinin birkaç saat önce bir uçakla İran'dan ayrıldığını belirten yetkililer, bu kişilerin öncelikle sağlık kontrolleri için Katar'ın başkenti Doha'ya gideceğini kaydetti.

Yetkililer, söz konusu kişilerin sağlık kontrollerinin ardından ABD hükümetine ait uçakla ülkelerine döneceğini aktardı.

İran'ın Güney Kore'de bloke edilen varlıkları Katar'daki banka hesaplarına yatırıldı

Öte yandan İran Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Ferzin, bugün başkent Tahran'da yaptığı basın açıklamasında, "Doha yönetiminden Katar'daki İran banka hesaplarının etkinleştirildiğine dair bilgi aldıklarını" aktarmıştı.

Ferzin, ABD ile varılan mahkum takası anlaşması çerçevesinde serbest bırakılan varlıklarının 5 milyar 573 milyon 492 bin avro olarak İran fonlarının Katar'daki banka hesaplarına yatırıldığını belirtmişti.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani ise ABD vatandaşı 5 mahkumun bugün serbest bırakılacağını duyurmuştu.

ABD ile İran arasında mahkum takası anlaşması

ABD ve İran medyasında yer alan haberlerde, İran'ın Güney Kore'de dondurulmuş 6 milyar dolarının serbest bırakılması karşılığında iki ülkenin tutuklu takası yapacağı bilgisi paylaşılmıştı.

Beyaz Saray, 10 Ağustos'ta, İran'da tutuklu 5 ABD vatandaşının cezaevinden çıkarılıp ev hapsine alındığını doğrulamıştı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Başmüzakereci Ali Bakıri de ABD ile yürütülen tutuklu değişimine ilişkin müzakerelerde yaşanan gelişmelere dikkati çekerek, İran'ın dondurulmuş varlıklarının ve ABD'de tutuklu bulunan çok sayıda İran vatandaşının serbest bırakılacağını kaydetmişti.

İran Merkez Bankası Başkanı Muhammed Rıza Ferzin, 12 Ağustos'ta, Güney Kore'de dondurulan varlıklarının blokajının kaldırıldığını açıklamıştı.



Pezeşkiyan, Amerika ile ilişkilerde Çin yaklaşımını taklit etme çağrısında bulundu

Pezeşkiyan dün ülkenin güneyinde bir konuşma yaparken (İran Cumhurbaşkanlığı)
Pezeşkiyan dün ülkenin güneyinde bir konuşma yaparken (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT
20

Pezeşkiyan, Amerika ile ilişkilerde Çin yaklaşımını taklit etme çağrısında bulundu

Pezeşkiyan dün ülkenin güneyinde bir konuşma yaparken (İran Cumhurbaşkanlığı)
Pezeşkiyan dün ülkenin güneyinde bir konuşma yaparken (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD ile çatışmanın yönetilmesinde Çin modelinden ilham alınması çağrısında bulunurken, Dini Lider Ali Hamaney'in Devrim Muhafızları'ndaki temsilcisi, Donald Trump yönetimiyle doğrudan müzakere çağrısında bulunan "sızmış kişiler" konusunda uyardı.

Pezeşkiyan, İsrail dışındaki tüm ülkelerle barışçıl yaklaşımın benimsenmesine destek verdiğini ifade ederek, İsrail dışında herkesle iletişim kurmanın, "barış dilini benimsemenin ve tartışmaya girmemenin" gerekliliğini vurguladı. Telegram ağında yayılan videolara göre "Dostlarımızla esnek, düşmanlarımıza karşı nazik davranmalıyız" dedi.

ABD ile gergin ilişkilere atıfta bulunarak şunları söyledi: “Çin, büyüklüğüne ve ABD'yi bir numaralı düşmanı olarak görmesine rağmen, ABD tehdidine karşı esnek davranıyor çünkü faydalarını en üst düzeye çıkarmaya çalışıyor.”

Ülkenin güneybatısında dün yaptığı konuşmasına şöyle devam etti: "Bırakın komşularımızı, dünyayı, kendimizi umursamıyoruz." Açıklamalarının bir kısmını İran Lideri Ali Hamaney'in tavsiyelerine dayandırdı.

Pezeşkiyan sözlerini şöyle sürdürdü: “Rehber, siyasetin çıkar, haysiyet ve bilgelik üzerine kurulu olduğunu ve İsrail dışında herkesle ilişki kurmamız gerektiğini söylüyor.”

Pezeşkiyan yönetimindeki yetkililer, ABD ile doğrudan müzakere çağrıları nedeniyle muhafazakârlar tarafından eleştiriliyor.

Pezeşkiyan bu ayın başlarında, ülkesinin ABD ile dolaylı olarak müzakere etmeye istekli olduğunu ifade etti. NBC News'e verdiği bir mülakatta, İran'ın “prensipte ikinci Trump yönetimiyle diyaloğa açık olduğunu” söyledi.

Ancak ilk döneminde “maksimum baskı” stratejisi izleyen Trump ile doğrudan ve açık müzakereler konusunda kuşkularını dile getirdi. “Mesele diyalog değil, mesele görüşmelerden ve bu diyalogdan doğan taahhütler,” dedi ve ‘karşı tarafın sözlerini yerine getirmemesinden ve taahhütlerine saygı göstermemesinden’ duyduğu üzüntüyü ifade etti.

Pezeşkiyan aynı röportajda, ülkesinin, ABD hava saldırısında öldürülen İranlı General Kasım Süleymani'ye misilleme olarak Trump'a suikast düzenleme niyetini de reddetti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Pezeşkiyan'ın bu girişimleri reddetmesi, Devrim Muhafızlarının tepkisini çekti.

İran, özellikle nükleer programı silah üretimine yakın zenginleştirme seviyelerine ilerlerken, ABD Başkanı Donald Trump'ın bölgesel davranışlarını değiştirmeye zorlamak için “maksimum baskı” politikasına geri döneceğinden korkuyor.

Trump'ın Tahran'a yaklaşımı konusunda sorular soruluyor ve her iki taraf da çatışma ya da diplomatik anlayış konusunda karışık sinyaller gönderiyor.

İran liderinin ofisinden bir medya yetkilisi o dönemde Amerika ile müzakere çağrılarını “tüm dünyaya ihanet” olarak nitelendirmişti.

İran liderinin Devrim Muhafızları'ndaki temsilcisi Abdullah Hacı Sadegi dün, kişiler ve akımlar aracılığıyla “sızma” girişimlerine karşı uyarıda bulundu. Mehr haber ajansının bildirdiğine göre Sadegi, Amerika ile doğrudan müzakere çağrılarına yanıt olarak değerlendirmelerde bulundu.

“Bugün, tüm inançsızlık ve kibir liderleri birleşmiş durumda ve hibrit ve bilişsel bir savaşla devrim cephesine karşı duruyorlar. Düşman korku ve umutsuzluk yaymak ve hükümet sisteminin verimsizliğini öne sürmek için çalışıyor, ayrıca bölünmeler yaratıyor ve toplumu kutuplaştırıyor” dedi.

Hacı Sadegi, “Düşman, ulus ile vesayet arasındaki bağı koparmaya çalışıyor” diyerek, “Devrim, beklenen Mehdi'nin ortaya çıkması için en büyük kaldırımdır ve velayete bağlılık devrimin hayatta kalması ve geleceğinin güvence altına alınması için tek faktördür. Bugün Amerika ile doğrudan müzakere çağrısında bulunanlar var, ancak insanların, fikirlerin ve akımların sızma tehlikesine karşı dikkatli olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Hamaney, 8 Ocak'ta, ABD ile doğrudan görüşmelere karşı uyarıda bulundu. Ülkesindeki yetkililere ve karar alıcılara “Amerika ve Siyonistlerin istek ve tutumlarını dikkate almamaları, çünkü onların halkın ve İslam Cumhuriyeti'nin düşmanı olduklarını ve onu yok etmek istediklerini” söyledi.