Uluslararası dönüm noktaları ve parlak Arap anları

Fotoğraflarla Birleşmiş Milletler'in hikayesi ve yaşananlar.

Merhum Suudi hükümdarı Kral Suud bin Abdulaziz, 1957 yılında Birleşmiş Milletler'de, örgütün o zamanki Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld ile görüşme gerçekleştirdi. (BM Fotoğrafları)
Merhum Suudi hükümdarı Kral Suud bin Abdulaziz, 1957 yılında Birleşmiş Milletler'de, örgütün o zamanki Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld ile görüşme gerçekleştirdi. (BM Fotoğrafları)
TT

Uluslararası dönüm noktaları ve parlak Arap anları

Merhum Suudi hükümdarı Kral Suud bin Abdulaziz, 1957 yılında Birleşmiş Milletler'de, örgütün o zamanki Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld ile görüşme gerçekleştirdi. (BM Fotoğrafları)
Merhum Suudi hükümdarı Kral Suud bin Abdulaziz, 1957 yılında Birleşmiş Milletler'de, örgütün o zamanki Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld ile görüşme gerçekleştirdi. (BM Fotoğrafları)

Bu yıl 78'incisi düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturumu, birçok heyecan verici uluslararası dönüm noktasını ve parlak Arap anlarını akla getiriyor.

Arap dünyası, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana BM'nin kuruluşunda önemli bir rol oynadı. Suudi Arabistan, Mısır, Irak, Lübnan ve Suriye, BM'nin kurucu ülkelerinden bazılarıdır. Arap dünyasından çok sayıda tarihi lider, BM'nin New York'taki merkezine gitti. Bunlardan en önemlisi Kral Abdulaziz bin Suud'du. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Lübnanlı Charles Malik, 1945'ten beri yürürlükte olan BM Şartı ve Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nin oluşturulmasında önemli bir rol oynadı.

1974'te merhum Filistin lideri Yaser Arafat, Filistin devriminin silahına olası bir alternatif olarak elinde zeytin dalı tuttuğu uzun bir konuşmaya imza attı.

Libyalı Albay Muammer Kaddafi de 2009 yılında BM Şartını yırtıp attığı kışkırtıcı bir konuşma yaptı.

Genel Kurul, heyecan verici ve uzun konuşmalara da sahne oldu. Bunlardan biri, 1960 yılında dört buçuk saat süren Küba Devrimi'nin lideri Fidel Castro'nun konuşmasıydı. Ayrıca dünyaca ünlü devrimci Ernesto ‘Che’ Guevara da aynı kürsüye çıkmıştı.



Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)
TT

Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)

Nijerya Devlet Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Savunma Bakanı Muhammed Badaru Abubakar’ın istifa ettiği belirtildi. Ülke, Devlet Başkanı Bola Tinubu'nun ‘olağanüstü hal (OHAL)’ ilan etmesine neden olan toplu kaçırma vakalarıyla karşı karşıya.

Devlet Başkanı Tinubu'nun Sözcüsü Bayo Onanuga yaptığı açıklamada, Abubakar'ın (63) sağlık nedenleriyle istifasının derhal yürürlüğe girdiğini belirterek, “İstifası, Başkan Tinubu'nun güvenlik nedenleriyle OHAL ilan etmesiyle birlikte geldi. Tinubu, OHAL’in kapsamını zamanı geldiğinde açıklığa kavuşturacak” dedi.

Silahlı gruplar tarafından fidye için yapılan kaçırmalar, 2014 yılında ülkenin kuzeydoğundaki Chibok kasabasında, terör örgütü Boko Haram üyeleri tarafından 276 kız öğrencinin kaçırılmasından bu yana Nijerya'da sık sık görülmeye başlandı. Ancak, son iki hafta içinde çoğunluğu Nijer eyaletinde (orta-batı) olmak üzere 400'den fazla Nijeryalı'nın kaçırıldığı bu yeni kaçırma dalgası, Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey ile Hıristiyanların çoğunlukta olduğu güney arasında neredeyse eşit olarak dağıtılmış gibi görünürken Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip (230 milyon) ülkesini sarstı.

Kaçırma vakalarının artmasıyla karşı karşıya kalan Tinubu, ek güvenlik güçlerinin işe alınması talimatı verdi. Son zamanlarda yaşanan toplu kaçırma olayları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nijerya'da ‘Hıristiyanların öldürüldüğünü’ öne sürdüğü olaylar nedeniyle askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından meydana geldi. Nijerya ise bu suçlamaları reddetti.


İsrail medyası: Batı Şeria’da bıçaklı saldırıda iki kişi yaralandı

İsrail askeri aracı, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde dün düzenlediği baskın bir kare  (AFP)
İsrail askeri aracı, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde dün düzenlediği baskın bir kare  (AFP)
TT

İsrail medyası: Batı Şeria’da bıçaklı saldırıda iki kişi yaralandı

İsrail askeri aracı, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde dün düzenlediği baskın bir kare  (AFP)
İsrail askeri aracı, işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentinde dün düzenlediği baskın bir kare  (AFP)

Batı Şeria’daki Atarot yerleşimi yakınında, 465 numaralı yol üzerinde bu sabah (Salı) bir bıçaklı saldırı meydana geldi. Saldırıda iki kişinin hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Yediot Aharonot gazetesine bağlı Ynet haber sitesinin bildirdiğine göre saldırgan olay yerinde öldürüldü.


Maduro ABD’nin tehditlerine yanıt verdi: Venezuela “kölelik barışı” istemiyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta binlerce destekçisinin katıldığı bir miting sırasında ülkesinin bayrağını öperken (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta binlerce destekçisinin katıldığı bir miting sırasında ülkesinin bayrağını öperken (Reuters)
TT

Maduro ABD’nin tehditlerine yanıt verdi: Venezuela “kölelik barışı” istemiyor

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta binlerce destekçisinin katıldığı bir miting sırasında ülkesinin bayrağını öperken (Reuters)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Karakas'ta binlerce destekçisinin katıldığı bir miting sırasında ülkesinin bayrağını öperken (Reuters)

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, dün Karakas'ta binlerce destekçisinin katıldığı bir mitingde ‘köle barışını’ reddettiklerini söyledi. ABD'nin Karayipler'deki varlığının ülkeyi 22 haftadır ‘tehlikeye attığını’ vurgulayan Maduro, “Barış istiyoruz, ama egemenlik, eşitlik ve özgürlük içeren bir barış istiyoruz! Kölelerin barışını da, sömürgeciliğin barışını da istemiyoruz” diye devam etti.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, dün Ulusal Güvenlik Konseyi ile bir toplantı düzenleyerek Venezuela'daki son durumu değerlendirdi.

Uyuşturucu çeteleriyle mücadele ettiğini söyleyen Washington, geçtiğimiz ağustos ayında Karayipler'e dünyanın en büyük uçak gemisi de dahil olmak üzere askeri güçler konuşlandırdı. Venezuela Devlet Başkanı Maduro, ABD’nin bu hamlelerine atıfla "Psikolojik terör olarak tanımlanabilecek 22 haftalık bir saldırganlık döneminden geçtik, 22 hafta boyunca bizi sınadılar. Venezüella halkı ülkesine olan sevgisini gösterdi" dedi.

Maduro’nun destekçileri, “Maduro, halk seninle!” ve “Hayır, hayır, hayır, Kuzey Amerika kolonisi olmak istemiyoruz. Evet, evet, evet, Latin Amerika gücü olmak istiyoruz” sloganları attılar.

Trump, geçtiğimiz pazar günü Beyaz Saray'ın ABD'de hızla büyüyen uyuşturucu ticaretinin arkasında olduğunu iddia ettiği Maduro ile bir telefon görüşmesi yaptığını açıkladı. Karakas ise bu iddiayı reddederek, Washington'ın Venezuela'daki rejimi değiştirmeye ve ülkenin petrol rezervlerini kontrol etmeye çalıştığını savundu.

ABD ordusu, eylül ayından bu yana Karayipler ve Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığından şüphelenilen 20'den fazla tekneyi imha ederek 83'ten fazla kişiyi öldürdü.