Demokratlar endişeli: Biden, Hunter'a yönelik davaların düştüğünü göremeden ölmekten korkuyor

"Beyaz Saray'da herkes diken üstünde"

Başkan Biden, karşı karşıya kaldığı suçlamalarda oğlu Hunter'ın arkasında olduğunu defalarca söylemişti (Reuters)
Başkan Biden, karşı karşıya kaldığı suçlamalarda oğlu Hunter'ın arkasında olduğunu defalarca söylemişti (Reuters)
TT

Demokratlar endişeli: Biden, Hunter'a yönelik davaların düştüğünü göremeden ölmekten korkuyor

Başkan Biden, karşı karşıya kaldığı suçlamalarda oğlu Hunter'ın arkasında olduğunu defalarca söylemişti (Reuters)
Başkan Biden, karşı karşıya kaldığı suçlamalarda oğlu Hunter'ın arkasında olduğunu defalarca söylemişti (Reuters)

Ülkenin önde gelen medya kuruluşlarından NBC News, oğlu hakkındaki davalar nedeniyle ABD Başkanı'nın gelecek yıl düzenlenecek seçimlere tam odaklanamayabileceğini, bunun da Demokratlar arasında endişe yarattığını yazdı.

Biden ailesine yakın olduğunu öne süren ve kimliği paylaşılmayan bir kişi, NBC News'e "Biden'ın, oğlunun davası sonuçlanmadan ölmekten korktuğunu" söyledi.  

80 yaşındaki liderin eşi First Lady Jill Biden'ın eski basın danışmanı Michael LaRosa da "Başkan her gün uyandığında ölen oğlunu düşünüyor ve muhtemelen her gün ağlıyor. Hunter'a açılan davanın ağırlığı da onun için duygusal açıdan aynı derecede yıpratıcı" dedi. 

ABD Başkanı'nın 2 Ocak 2007 - 6 Ocak 2015'te 44. Delaware Başsavcısı olarak görev yapan diğer oğlu Beau Biden, 30 Mayıs 2015'te 46 yaşındayken beyin kanserinden hayatını kaybetmişti. 

Biden'a yakın olduğunu savunan ve kimliği paylaşılmayan bir başka yetkiliyse Washington'daki gergin ortamı "Beyaz Saray'da herkes diken üstünde" diye niteledi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın atadığı savcı David Weiss, ABD Adalet Bakanı Merrick Garland tarafından 11 Ağustos'ta Hunter Biden'la ilgili yasal süreci takip etmesi için özel savcı olarak görevlendirilmişti.

Weiss, Biden'ın 53 yaşındaki oğluyla ilgili iddianameyi 14 Eylül'de açıklamıştı. 

Buna göre oğul Biden hakkında 2018'de ateşli silah satın alırken sahte bilgi vermekten iki, uyuşturucu bağımlısıyken yasadışı şekilde ateşli silah bulundurmaktan da bir suçlama yöneltilmişti. İlk iki suçlamada 5 ila 10 yıl, üçüncü suçlamadaysa 10 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.

Biden'a da azil soruşturması 

Öte yandan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy de 12 Eylül'de Başkan Biden hakkında azil soruşturması açılması çağrısında bulunmuştu. 

Cumhuriyetçi McCarthy, azil soruşturmasının ABD Temsilciler Meclisi Gözetim ve Hesap Verilebilirlik Komitesi Başkanı James Comer tarafından yürütüleceğini bildirmişti.

McCarthy, Biden'ın 20 Ocak 2009 - 20 Ocak 2017'de bakan yardımcılığı yaptığı dönemde görevini suistimal ettiğini, Hunter Biden'ın da babasının pozisyonunu iş ilişkilerinde imtiyaz elde etmek için kullandığını öne sürmüştü. 

Joe Biden ise 14 Eylül'de yaptığı açıklamada söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak, "Hükümeti bitirmek için beni görevden almak istiyorlar" demişti. 

Hunter'ın tartışmalı Ukrayna-Çin bağlantıları

Hunter, 2020'deki seçim sürecinde sık sık Cumhuriyetçilerin hedefi haline gelmişti.

ABD'nin tanınmış tabloid gazetelerinden New York Post, 14 Ekim 2020'de yayımladığı haberde, Hunter'ın Delaware'deki bir tamircide unuttuğu bilgisayarındaki yazışmaları ortaya çıkarmıştı.

Buna göre Biden'ın, başkan yardımcılığı yaptığı dönemde Hunter'ın Ukrayna menşeli enerji firmasıyla ilişkilerine müdahil olduğu ve bu firmayı soruşturan başsavcının görevden alınması için Ukrayna'ya baskı yaptığı iddia edilmişti.

Söz konusu haberin Twitter ve Facebook başta olmak üzere birçok sosyal medya platformunda sansürlenmesi de tepki çekmişti.

Twitter'ın o dönemki CEO'su Jack Dorsey ve Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg, sansürün hata olduğunu itiraf etmişti.

Trump da Biden'ın görevini kötüye kullanarak ABD dış politikasını oğlunun menfaatleri için manipüle ettiğini öne sürmüştü.

Ülkenin önde gelen gazetelerinden Washington Post'un geçen yıl martta yayımladığı haberdeyse Hunter'ın 2020'de iflas eden Çinli enerji şirketi CEFC China Energy'den para aldığı savunulmuştu.

Bilgisayardaki yazışmalara yer verilen haberde, CEFC'nin hükümet kalkınma bankalarından finansman aldığı ve Çin Komünist Partisi'yle (ÇKP) bağlantıları olduğu ileri sürülmüştü.

Şirketin, Hunter ve amcası James Biden'a 2017'den itibaren 14 aylık bir süreçte 4,8 milyon dolar ödeme yaptığı iddia edilmişti.

Independent Türkçe



Irak’ta bir adayın öldürülmesi seçimleri tehdit ediyor

Bağdat İl Meclisi Üyesi Sefa el-Meşhedani (Hükümet Medyası)
Bağdat İl Meclisi Üyesi Sefa el-Meşhedani (Hükümet Medyası)
TT

Irak’ta bir adayın öldürülmesi seçimleri tehdit ediyor

Bağdat İl Meclisi Üyesi Sefa el-Meşhedani (Hükümet Medyası)
Bağdat İl Meclisi Üyesi Sefa el-Meşhedani (Hükümet Medyası)

Dün Irak seçimlerinde aday olan Sefa el-Meşhedani, başkent Bağdat’ın kuzeyindeki Termiye bölgesinde arabasına yerleştirilen bir bomba ile öldürüldü. Saldırı, Irak’ta uzun yıllar sonra bir ilk olarak gerçekleşti.

Ülkede 11 Kasım'da yapılması planlanan genel seçimlere bir aydan az bir süre kala gerçekleşen saldırıda Meşhedani’nin dört yardımcısı da yaralandı. Bu olay, seçim sürecinin şiddete dönüşebileceği endişelerini artırdı.

Öte yandan Bağdat Ortak Operasyonlar Komutanlığı, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin talimatıyla acil bir soruşturma başlattığını duyurdu. Yerel platformlarda yayınlanan video görüntülerinde Meşhedani’nin arabasından alevlerin yükseldiği görülürken, kaynaklar onun bir parti toplantısından döndüğünü doğruladı.

Bağdat Kuşağı’nın bir parçası olan tarım beldesi Termiye, Meşhedani'nin memleketiydi. Termiye son yıllarda, Meşhedani'nin suikastına karıştığından şüphelenilen silahlı grupların akınına uğradı.

Saldırının gerçekleştiği bölge daha önce El Kaide ve DEAŞ gibi radikal örgütlerin kalesi olmasına rağmen Irak'ta halktan ve siyasetçilerden Meşhedani’nin uğradığı bombalı saldırının özellikle karma bölgelerin içindeki ve dışındaki Sünni ve Şii ittifakları arasındaki rekabetin artmasıyla iktidar ve çıkar mücadelesiyle bağlantılı bir ‘siyasi suikast’ olabileceği yönünde tepkiler geldi.


İsrail Savunma Bakanı Katz, orduya Gazze Şeridi’nde savaşın yeniden başlaması halinde Hamas'ın yenilgisi için bir plan hazırlaması talimatı verdi

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz, orduya Gazze Şeridi’nde savaşın yeniden başlaması halinde Hamas'ın yenilgisi için bir plan hazırlaması talimatı verdi

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın ofisi tarafından yapılan açıklamada, Katz'ın dün İsrail ordusuna, savaşın yeniden başlaması halinde Gazze Şeridi'nde ‘Hamas'ı yenmek’ için kapsamlı bir plan hazırlaması talimatı verdiği belirtildi.

Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Hamas'ın ateşkes anlaşmasına uymayı reddetmesi halinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze Şeridi’nde askeri operasyonları yeniden başlatmasına izin vermeyi düşüneceğini söyledi. Katz’ın ve Trump’ın açıklamaları art arda gelirken Trump, CNN'e verdiği demeçte, İsrail ordusunun ‘kendisinin sadece bir kelimesiyle’ sokaklara geri dönebileceğini söyledi.

ABD Başkanı, kısa telefon görüşmesi olarak verdiği demeçte, “Hamas ile ilgili olanlar kısa sürede düzeltilecek” dedi.

Trump'ın açıklamaları, İsrail'in ABD hükümeti tarafından terör örgütü olarak sınıflandırılan Hamas'ı, Gazze'deki çatışmaları sona erdirmek için yapılan anlaşmanın bir parçası olan esir takası anlaşmasına uymamakla suçlamasının ardından geldi.

Trump’ın 20 maddelik barış planının dördüncü maddesi, “İsrail'in bu anlaşmayı kamuoyu önünde kabul etmesinden itibaren 72 saat içinde, hayatta olan ve ölen tüm rehineler iade edilecektir” şeklindeydi. Bu sabah itibariyle, hayatta olan 20 İsrailli rehine İsrail'e iade edildi. Ancak Hamas sadece dört rehinenin cesedini teslim edebildi. İsrail ordusu bunlardan birinin İsrailli rehinelerden olmadığını açıkladı.

Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları dün akşam iki rehinenin daha cesedini iade etti ve İsrail ordusu, Kızılhaç'ın cesetleri teslim almaya gittiğini ve aldığını teyit etti.

Trump daha önce Hamas’ın silahsızlandırılması gerektiğini, aksi takdirde ‘biz onları silahsızlandıracağız’ uyarısında bulunmuştu. Trump'ın Gazze'nin geleceğine ilişkin planında, Hamas'ın Gazze'nin yönetiminde herhangi bir rol oynamamayı kabul ettiği bir madde yer alıyor. Plana göre Gazze silahsızlandırılacak ve bağımsız denetim altında tutulacak. Ancak ABD yönetimi, Gazze'nin geleceği meselesini çözmek için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini ve rehinelerin serbest bırakılmasının anlaşmanın sadece ilk adımı olduğunu vurguladı.


Trump yönetimi, CIA'ya Venezuela'da "ölümcül" operasyonlar yürütme yetkisi verdi

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump yönetimi, CIA'ya Venezuela'da "ölümcül" operasyonlar yürütme yetkisi verdi

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, çarşamba günü CIA'ye Venezuela'da gizli operasyonlar yürütme yetkisi verdiğine dair haberleri doğruladı. Bu, Washington'ın Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro rejimine yönelik baskı çabalarında keskin bir artışa işaret ediyor.

Trump, uyuşturucu kartellerini hedef alan Venezuela topraklarına baskınlar düzenlemeyi düşündüğünü de belirtti.

New York Times dün, Trump yönetiminin CIA'ye Venezuela'da gizli operasyonlar yürütme yetkisi verdiğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın NYT’den aktardığına göre yeni yetki, kurumun Venezuela ve Karayipler'de "ölümcül" operasyonlar yürütmesine olanak tanıyor.

Yeni önlem, Trump yönetiminin Venezuela'ya karşı yoğun baskı kampanyasının son adımı. ABD ordusu, haftalardır Venezuela açıklarında uyuşturucu taşıdığını iddia ettiği tekneleri hedef alarak onlarca kişiyi öldürdü.

NYT, ABD yetkililerinin özel olarak nihai hedefin Başkan Maduro'yu iktidardan uzaklaştırmak olduğunu belirtti.