Teröristlerin Batı Afrika'daki faaliyetlerini finanse etme stratejisi

Fildişi Sahili'nde altın arama ve büyük ve küçük baş hayvan hırsızlığı yapıyorlar

Fildişi Sahili'nin Mali ile sınırlarına konuşlandırdığı askerlerden biri (AFP)
Fildişi Sahili'nin Mali ile sınırlarına konuşlandırdığı askerlerden biri (AFP)
TT

Teröristlerin Batı Afrika'daki faaliyetlerini finanse etme stratejisi

Fildişi Sahili'nin Mali ile sınırlarına konuşlandırdığı askerlerden biri (AFP)
Fildişi Sahili'nin Mali ile sınırlarına konuşlandırdığı askerlerden biri (AFP)

Batı Afrika'daki faaliyet gösteren terör örgütlerinin mali kaynakları ve terörist faaliyetlerini finanse etmelerini sağlayan kara para aklama ağları hakkında çok fazla soru işareti var.

Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (Institute for Security Studies/ISS) tarafından yayınlanan bir raporda Batı Afrika’daki terör örgütlerinin mali kaynaklarına ve kara para aklama ağlarına ilişkin bu sorulara cevap verilmeye çalışılıyor. Raporda, söz konusu terör örgütlerinin, daha fazla bölgeye yayılma planları çerçevesinde 2016 yılından bu yana sızmaya çalıştıkları Fildişi Sahili ile Mali ve Burkina Faso arasındaki sınır şeridindeki faaliyetleri gözlemlendi.

FOTO: Askeri eğitimdeki Burkina Fasolu askerler (AFP)
Askeri eğitimdeki Burkina Fasolu askerler (AFP)

ISS, Sahel bölgesinde faaliyet gösteren ve Batı Afrika'ya doğru yayılmak isteyen terör örgütlerinin 2019-2021 yılları arasında Fildişi Sahili'nin kuzeyini ‘fon kaynakları edinebileceği önemli bir bölge’ olarak gördüğüne işaret etti. ISS’nin raporuna göre terör örgütleri, Fildişi Sahili, Mali ve Burkina Faso arasındaki sınır üçgeninde, özellikle büyük ve küçük baş hayvan hırsızlığı ve altın arama gibi yasadışı faaliyetlerde bulundular.

Fildişi Sahili yetkililerinin kısa bir süre önce terör örgütlerini sınır dışına çekilmeye zorlamayı başarmış olmasına rağmen tehlikenin halen devam ettiği vurgulanan raporda, yetkililerin özellikle bu terör örgütlerinin ekonomik ve mali faaliyetlerine karşı çok dikkat etmesi gerektiğinin altı çizildi.

FOTO: Kidal'da (Mali) devriye gezen BM barış güçleri, 23 Temmuz 2015 (Reuters)
Kidal'da (Mali) devriye gezen BM barış güçleri, 23 Temmuz 2015 (Reuters)

Raporda, radikal grupların 2019 yılından 2021 yılına kadar sınırlardan Fildişi Sahili topraklarına sızmayı başardıkları, güvenlik güçlerine karşı terör eylemlerinde bulundukları, bölge sakinlerini tehdit ederek ve göz dağı vererek sindirdikleri ve aynı dönemde Fildişi Sahili'nin Burkina Faso'ya komşu olan ve terör örgütlerinin saklanma, toplanma, yeni finansman kaynakları edinme ve yeni teröristler yetiştirme alanı olarak kullanıldığı kuzeydoğusunda terör eylemleri gerçekleştirdikleri belirtildi.

Yasa dışı altın arama ve bölge sakinlerine ait büyük ve küçük baş hayvan hırsızlığı gibi faaliyetlerin terör örgütlerinin başlıca ve en önemli mali kaynağını oluşturduğu ifade edilen rapora göre terör örgütlerinin söz konusu bölgelere yaptığı yatırımlar, Fildişi Sahili’nin kuzey bölgesinde, Mali ve Burkina Faso sınırında istikrar sağlama ve yoğunlaşma stratejilerinin odak noktasını oluşturuyordu.

FOTO: Fildişi Sahili’nin kuzeyinde hayvanlarını otlatan çobanlar (AFP)
 Fildişi Sahili’nin kuzeyinde hayvanlarını otlatan çobanlar (AFP)

Ancak terör örgütlerinin mali kaynaklar edinme yolları arasında ‘hayvancılık, tarım ve ticaret’ de içeriyordu. Dünyadaki güvenlik sorunlarının takip eden ISS tarafından hazırlanan raporda, Fildişi Sahili'nin kuzeyinde faaliyet gösteren terör örgütlerinin açık alanlarda korumasız olarak otlayan hayvan sürülerini hedef aldıkları, bunun yanında çalınan hayvanlar karşılığında komisyon alan yerel halktan bazı çobanlarla da iş birliği yaptıkları aktarıldı. Rapora göre çobanların teröristlerle iş birliği yapması da kendilerinin can güvenliğinin yanı sıra sürülerinin çalınmayacağını garanti ediyor.

Raporda yasa dışı altın arama faaliyetleriyle ilgili olarak ise Fildişi Sahili’nin kuzeyinde ilkel ve yasa dışı yöntemler kullanıldığı çok sayıda altın arama sahası olduğu ve terör örgütlerinin bu sahalardan bazılarını kontrol ettiği belirtildi. Rapor, terör örgütlerinin altın madenciliği sahalarını ‘gıda maddeleri ve ihtiyaç duyulan diğer malzemelerin tedariki için merkezler’ olarak kullandıklarını aktardı.

ISS, raporun son bölümünde Fildişi Sahili'ndeki yetkililerin, hayvan sürülerinin kaynaklarının kontrolüne ve takibine yönelik prosedürleri güçlendirmek için çalışmalar yapmaları tavsiyesinde bulundu. Hayvan sürülerinin çoğu, terör örgütleriyle iş birliği yapan işbirlikçiler tarafından satılmak üzere başkent Abidjan'a gönderildiğine işaret edilen raporda, bu durumun bölgedeki terör örgütlerinin faaliyetleri için önemli bir mali kaynak oluşturduğu vurgulandı.

Batı Afrika ülkelerinde yüzyıllardır geleneksel yöntemlerin kullanıldığı altın arama sektörünün de düzenlenmesi önerisinde bulunan ISS, raporunda ‘arama için lisans alma maliyetlerinin düşürülmesi tavsiyesinde bulundu.

Raporda, terör örgütlerinin Fildişi Sahili'nin kuzeyindeki ekonomi ve ticaret faaliyetlerinin yarattığı tehlikelere karşı uyaran ISS, Fildişi Sahili'nde 2021 yılı sonlarından bu yılın temmuz ayına kadar ‘önemli bir saldırının kaydedilmediğini’ bildirdi.

Öte yandan Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group/ICG), Fransızca konuşulan Batı Afrika ülkeleri arasında en güçlü ekonomiye sahip olan Fildişi Sahili’nin bugüne kadar teröristleri sınırları dışında tutmayı başardığını vurguladı.

ICG, mayıs ayı ortalarında yayınladığı ve Şarku'l Avsat'ın ulaştığı raporda şu ifadelere yer verildi:

“Bu başarı, güvenlik alanında çeşitli reformların ve geniş bir ekonomik kalkınma programının önün açtı.”

 Ancak ISS, son raporunda, Fildişi Sahili’nin kuzey komşuları olan Mali’yi ve Burkina Faso’yu etkileyen güvenlik alanında istikrarsızlığın, Fildişi Sahili’nin güvenliğine gölge düşürdüğünü vurgulayarak uyardı.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.