Kremlin: Ermenistan'ın Rusya suçlamaları dayanaksız, Azerbaycan'ın faaliyetleri kendi topraklarında

Peskov, Ermenistan'ın Karabağ konusunda Rusya'ya yönelik suçlamalarına tepki göstererek, "Bize yöneltilen bu tür suçlamalar kesinlikle asılsız ve dayanaksızdır. Hukuki açıdan Azerbaycan'ın kendi topraklarındaki eylemleri söz konusudur" dedi

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)
TT

Kremlin: Ermenistan'ın Rusya suçlamaları dayanaksız, Azerbaycan'ın faaliyetleri kendi topraklarında

Dmitriy Peskov (AA)
Dmitriy Peskov (AA)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere Azerbaycan ordusunun Karabağ'daki yerel antiterör faaliyetlerini değerlendirdi.

Karabağ konusunda Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki 2021-2022 tarihli üçlü anlaşmaları dikkate aldıklarına işaret eden Peskov, "Şu anda arşivler açısından önemli bir başka husus da Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Azerbaycan'ın 1991 itibarıyla olan topraklarını tanımasıdır. Bu, Ermeni tarafının Karabağ'ı Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak tanıdığı anlamına geliyor" diye konuştu.

Peskov, bunun anlaşmalardaki bazı hükümleri önemli ölçüde değiştirdiğini vurgulayarak, "Özellikle Ermeni tarafının Karabağ'ı Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanıma yönündeki resmi kararından sonra, bize yönelik bu tür serzenişleri kabul etmiyoruz. Bize yöneltilen bu tür suçlamalar kesinlikle asılsız ve dayanaksızdır. Hukuki açıdan Azerbaycan'ın kendi topraklarındaki eylemleri söz konusudur" ifadelerini kullandı.

Azerbaycan'ın Karabağ'da anayasal yapıyı tesis için başlattığı antiterör tedbirleri

44 günlük 2. Karabağ Savaşı sonrası, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki sözde rejimin attığı adımlar tansiyonun yükselmesine neden oldu.

Sözde rejim son günlerde kontrolündeki topraklarda Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve farklı istihkam faaliyetleri, sabotaj girişimleri gibi bir dizi provokasyonlarda bulundu.

Ermeni silahlı gruplar, son birkaç ayda Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistematik şekilde ateş açmaya, arazilere mayın döşemeye devam etti.

Azerbaycan'dan gelen sözde rejimin feshedilmesi taleplerine rağmen Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda 9 Eylül'de sözde "cumhurbaşkanlığı seçimi" yapılması tansiyonu daha da yükseltti.

Son olarak Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda Azerbaycan devlet kurumuna ait kamyonun geçişi sırasında mayının patlaması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti. Olay yerine giden polis aracının da mayından geçmesi sonucu 4 polis şehit oldu.

Bunun üzerine Azerbaycan Savunma Bakanlığı, dün Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla yerel antiterör önlemleri başlatıldığını bildirmişti.

Azerbaycan'ın talepleri doğrultusunda Karabağ'daki Ermeni silahlı güçler bugün silah bırakmayı ve bölgenin silahsızlandırılmasını kabul etti.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı da bunun üzerine antiterör operasyonu durdurulduğunu açıkladı.

 



Arakçi: Tahran, uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacaktır

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
TT

Arakçi: Tahran, uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacaktır

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (DPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin uranyum zenginleştirme hakkına saygı göstermeyen hiçbir anlaşmayı imzalamayacağını teyit etti ve müzakerelere büyük zarar vereceği için askeri güç kullanımına karşı uyarıda bulundu.

Devlet televizyonu Arakçi'nin, "İran'ın nükleer programı barışçıldır ve barışçıl kalacaktır ve Tahran uluslararası anlaşmalardan çekilmemiştir" dediğini aktararak, İran'ın barışçıl nükleer programına olan bağlılığını vurguladı.

Arakçi, Tahran'ın UAEK ile iş birliğinin sona ermeyeceğini, ancak ülkesinin nükleer tesislerinin güvenliğini sağlamak için “gelecekte farklı bir şekil” alacağını vurguladı.

Arakçi nükleer tesislere yönelik saldırının, İran'ın nükleer politikasının değişmesine yardımcı olabileceği uyarısında bulunurken, tesislere yönelik saldırıların radyasyonun yayılmasının yanı sıra ABD saldırısının geride bıraktığı patlamamış mühimmat nedeniyle büyük bir tehlike oluşturabileceğini vurguladı.

Geçtiğimiz ay ABD, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki ana nükleer tesislerini hedef alan, sığınak delici bombalarla donatılmış uçaklarıyla saldırı gerçekleştirmişti.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Müdürü Rafael Grossi, ABD saldırılarının İran nükleer programının “tamamen yok olmasına” neden olmadığını ve Tahran'ın uranyum zenginleştirmeye “aylar içinde” yeniden başlayabileceğini söyleyerek, saldırının İran'ın nükleer tesislerini “yok ettiğini” defalarca tekrarlayan ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarıyla çelişti.