Fransa-Mısır operasyonunu yazdığı için gözaltına alınan gazeteci Lavrilleux, serbest bırakıldı

Fransız istihbaratının desteğiyle düzenlenen operasyonlarda, Mısır'daki sivillerin bombalandığı öne sürmüştü

Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)
Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)
TT

Fransa-Mısır operasyonunu yazdığı için gözaltına alınan gazeteci Lavrilleux, serbest bırakıldı

Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)
Ariane Lavrilleux'nün avukatı, müvekkili hakkında henüz iddianame hazırlanmadığını söyledi (Twitter / @Disclose_ngo)

Fransız istihbaratıyla Mısır'da düzenlenen operasyonlardaki şüpheli sivil ölümlerinin aydınlatılmasına katkı sağladıktan sonra gözaltına alınan gazeteci Ariane Lavrilleux, serbest bırakıldı.

Fransa'nın istihbarat teşkilatı İç Güvenlik Genel Müdürlüğü (DGSI), salı günü gazetecinin evine baskın düzenleyerek Lavrilleux'yü gözaltına aldı. 

DGSI tarafından ifadesi alınan gazeteci, bir gece gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Lavrilleux, Twitter hesabından yaptığı açıklamada "Özgürüm, desteğiniz için teşekkürler" ifadelerini kullandı.

Lavrilleux'nün avukatı Virginie Marquet, gazetecinin hakkında geçen yıl başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alındığını belirtti.

Öte yandan gazetecinin operasyonla gözaltına alınması hak savunucularından da tepki topladı. 

Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, gözaltı kararını eleştirerek, şunları söyledi: 

Fransa'nın Mısır'da yüzlerce kişinin öldürülmesinde suç ortağı olduğunun ortaya çıkmasından neredeyse iki yıl sonra, sorumlulardan ziyade bu vahşeti ifşa eden gazetecinin hedef alınması son derece ürpertici.

Sınır Tanımayan Gazeteciler'den yapılan açıklamadaysa operasyonda kaynakların gizliliğinin zedelenebileceğine dikkat çekilmişti.

Lavrilleux, Fransız araştırmacı habercilik sitesi Disclose üzerinden Kasım 2021'de yayımladığı yazılarda, Mısır ordusunun Fransız istihbaratının sağladığı bilgileri kullanarak "Sirli" adında bir operasyon düzenlediğini belirtimşti. 

Buna göre Mısır ordusunun, istihbarat bilgilerinden hareketle 2016-2018'de Libya sınırında kaçakçılara karşı düzenlediği operasyonlarda sivilleri bombaladığı öne sürülmüştü.

Haberde, operasyonla ilgili süreçten eski Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve ülkenin mevcut lideri Emmanuel Macron'un da bilgisi olduğu ifade edilmişti. Buna ek olarak hükümet içinden operasyona itirazlar geldiği fakat bunların gözardı edildiğine de dikkat çekilmişti. 

Haberlerin yayımlanmasının ardından Fransa Savunma Bakanlığı, ulusal sırları ifşa ettiği gerekçesiyle gazeteciye geçen yıl temmuzda dava açmıştı.

Independent Türkçe



İsrail ordusu: Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah hedeflerini vurduk

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)
TT

İsrail ordusu: Lübnan'ın güneyindeki Hizbullah hedeflerini vurduk

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırıları sonrasında yükselen dumanlar (Arşiv - Reuters)

İsrail ordusu dün, Lübnan'ın güneyindeki çeşitli bölgelerde Hizbullah'a ait altyapıları vurduğunu duyurdu. Vurulan hedefler arasında, Hizbullah’ın elit grubu Rıdvan Gücü tarafından kullanılan bir eğitim kampı da bulunuyor. İsrail ordusu tarafından yapılan açıklamada, bombalanan yerler arasında Hizbullah'a ait askeri tesisler ve bir füze fırlatma rampasının da olduğu belirtildi.

Saldırılar, İsrail ve Lübnan'ın aralarındaki ateşkesi izleyen askeri komiteye sivil temsilciler göndermesinden bir hafta bile geçmeden gerçekleşti. Bu adım, iki ülkenin Başkan Donald Trump'ın Ortadoğu’da barış gündemine uygun olarak görüşmelerin kapsamını genişletmesi yönündeki ABD'nin aylarca süren talebini karşılamak için atılmış bir adımdı.

İsrail ve Lübnan, 2024 yılında ABD'nin arabuluculuğunda, İsrail ile Hizbullah arasında bir yıldan fazla süren çatışmaları sona erdiren bir ateşkes anlaşması imzaladı. Taraflar o tarihten bu yana birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor.

Lübnan'ın resmi Ulusal Haber Ajansı NNA, İsrail savaş uçaklarının güneydeki birkaç noktaya hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.


Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
TT

Starmer, uygulamanın devlet aygıtlarında yasaklanmasına rağmen TikTok hesabını açtı

İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer (AFP)

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, hükümet cihazlarında yasaklı olmasına rağmen, genç seçmenlerle bağlantı kurmak amacıyla dün TikTok hesabını açtı.

Başbakanlık sözcüsü, Başbakan'ın uygulamadaki hesabında "güçlendirilmiş güvenlik önlemlerinin" etkinleştirildiğini söyledi. Kendisinin ve eşinin Downing Caddesi'ndeki Noel ağacını yaktığını gösteren ilk TikTok videosunda Starmer, "TikTok, beni takip edin" dedi.

Starmer, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Friedrich Merz ile Ukrayna'daki savaşı sona erdirme önerilerini görüşmek üzere bir araya gelmeden önce, konutunun dışında kendisine sarıldığı bir başka videoyu paylaştı.

Mart 2023'te Londra, popüler video paylaşım uygulaması ByteDance'in Çinli ana şirketiyle bağlantılı veri güvenliği endişeleri nedeniyle resmi cihazlarda TikTok kullanımını yasakladı. Bu yasaktan önce, Boris Johnson'ın Başbakan olduğu Mayıs 2022'de İngiltere Başbakanı @10DowningStreet adına resmi bir hesap açılmış, ancak üç ay sonra video paylaşımı durdurulmuştu.

Starmer'ın sözcüsü, "Uygulamanın, çoğu devlet cihazında kullanımına ilişkin kısıtlamalar devam ediyor ve TikTok ile ilgili güvenlik politikamızda herhangi bir değişiklik yok" açıklamasını yaptı. Bu hamle, Starmer'ın ve hükümetinin popülaritesinin düşmeye devam etmesi nedeniyle seçmenlerle doğrudan bağlantı kurmak için attığı son adım olarak görülüyor.


"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
TT

"Sarhoş bir komünist" az kalsın Thatcher'ı öldürüyormuş

Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)
Uzun süre başbakanlık yapan Margaret Thatcher, 2013'te 87 yaşındayken ölmüştü (AP)

Birleşik Krallık Ulusal Arşivleri'ndeki gizlilik kararı yeni kaldırılan belgeleri inceleyen Daily Mail, 1979-1990'da ülkeyi yöneten Margaret Thatcher'ın atlattığı büyük tehlikeyi dünya kamuoyuna açıkladı.

1989 baharında Afrika turuna çıkan Muhafazakar Partili siyasetçi, o dönem hapiste olan Nelson Mandela'nın serbest bırakılması ve Güney Afrika'daki apartheid rejiminin sonlandırılması için kıtayı dolaşıyordu. 

30 Mart'ta Zimbabve'den Malavi'ye gitmek üzere Mozambik hava sahasından geçen Thatcher'ın bindiği Vickers VC-10'a yerden havaya atılan füzelerin gönderildiği ortaya çıktı. 

Füzelerin hepsinin Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait uçağı ıskalamasıyla birlikte Margaret Thatcher saldırıdan kıl payı kurtulmuş.

Bu olay üzerine, o dönem iktidardaki Marksist-Leninist Mozambik Kurtuluş Cephesi'yle (FRELIMO) Güney Afrika destekli Mozambik Milli Direnişi (RENAMO) arasında iç savaşın sürdüğü ülkenin yöneticilerinden resmi açıklama talep edilmiş. 

Kasım 1989'da Mozambikli yetkililer, sarhoş bir uçaksavar bataryası komutanının füzeleri kazara ateşlediği yanıtını vermiş. 

Birleşik Krallık, RENAMO'ya karşı destekledikleri Mozambik ordusuna 1980'lerde askeri eğitim yardımı vermişti.

Demir Leydi lakaplı siyasetçi, 1984'te kendi ülkesinde İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından hedef alınmıştı.

Muhafazakar Parti konferansının düzenlendiği Brighton'daki Grand Hotel'i bombalayan ayrılıkçı örgüt, 5 kişinin ölümüne, 31 kişininse yaralanmasına yol açmıştı.

Eski Sinn Fein lideri Gerry Adams, bu saldırı sırasında Margaret Thatcher ölseydi, Birleşik Krallık'ın bazı bölgelerinde "çok az gözyaşı" döküleceğini iddia ederek önceki yıllarda gündem olmuştu.

Independent Türkçe, Telegraph, Daily Mail