Avrupa'da tahıl krizi: Polonya ve Ukrayna arasındaki gerginlik sürecek mi?

Polonya, Ukrayna'ya silah tedarikini durdururken, Kiev yönetimi karşı ambargo uygulayabileceklerini söyledi

Tahıl tedarikine dair anlaşmazlıklar, özellikle Avrupa'daki gıda piyasasını olumsuz etkiliyor (Reuters)
Tahıl tedarikine dair anlaşmazlıklar, özellikle Avrupa'daki gıda piyasasını olumsuz etkiliyor (Reuters)
TT

Avrupa'da tahıl krizi: Polonya ve Ukrayna arasındaki gerginlik sürecek mi?

Tahıl tedarikine dair anlaşmazlıklar, özellikle Avrupa'daki gıda piyasasını olumsuz etkiliyor (Reuters)
Tahıl tedarikine dair anlaşmazlıklar, özellikle Avrupa'daki gıda piyasasını olumsuz etkiliyor (Reuters)

Polonya ve Ukrayna arasında tahıl ambargosu gerginliğinin yankıları sürüyor.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, dün akşam yaptığı açıklamada artık Ukrayna'ya silah göndermeyeceklerini duyurdu. 

Karar, Varşova yönetiminin Ukrayna tahılına uyguladığı ambargo nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerin gerildiği bir dönemde geldi.

Morawiecki, silah tedarikinin durdurulmasının ardından Kiev yönetiminin tansiyonu artırması durumunda, Ukrayna'dan gelen başka ürünlere de ambargo uygulayabileceklerini söyledi. 

Özel televizyon kanalı Polsat News'e konuşan Morawiecki, "Ukrayna makamlarını uyarıyorum. Gerginliği bu şekilde tırmandırırlarsa, ek ürünlere de ithalat yasağı uygulayacağız" ifadelerini kullandı. 

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, 19 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) yaptığı konuşmada Polonya'nın yanı sıra Slovakya, Macaristan ve Bulgaristan'ın Ukrayna tarım ürünlerinin ithalatına getirdiği kısıtlamalara göndermede bulunmuştu.

Zelenski,  "Avrupa'daki bazı dostlarımızın siyasi tiyatroda dayanışmayı nasıl oynadıklarını, tahıldan bir gerilim filmi çıkardıklarını görmek endişe verici" demişti.

Bunun üzerine Polonya, Ukrayna'nın Varşova Büyükelçisi Vasil Zivariç'i dün Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, atılan adımların Polonyalı çiftçilerin çıkarlarını korumayı amaçladığı ve hukuka uygun olduğu belirtildi. 

Ukrayna ise uygulamanın hukuksuz olduğunu savunarak Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayette bulundu. Varşova yönetimiyse bu davayı kabul etmediklerini bildirdi.

Anlaşmazlık, yaklaşan seçimler nedeniyle Polonya'da daha hassas bir durum oluşturuyor.

Ülkede 15 Ekim'de düzenlenecek parlamento seçimleri öncesinde kampanya döneminde olan Morawiecki'nin muhafazakar Hak ve Adalet Partisi, özellikle kırsal bölgelerde destekleniyor. 

Morawiecki, ülkenin doğusundaki Narol kasabasına bu hafta düzenlediği ziyarette, "Tahıl krizinin bedelini Polonyalı çiftçi değil, Rusya ödeyecek" demişti. 

Ukrayna misilleme yapabilir

Öte yandan Ukrayna Cumhurbaşkanı Denis Şmihal, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Polonya, Macaristan ve Slovakya'nın uyguladığı ambargoları kaldırmaması durumunda, bu ülkeden ithal edilen elma, soğan, patates ve lahana gibi gıdaların alımını durduracaklarını söyledi.

Tahıl sorunu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle geçen yıl 24 Şubat'ta başlayan savaş, Avrupa'da ciddi bir tahıl sorununa yol açtı.

Savaşın ardından Karadeniz'deki ticaret rotalarının kullanılmaz hale gelmesiyle Ukrayna'da üretilen tahıl ve gıda ürünleri, transit geçiş sağlanan karayolu hattıyla Doğu Avrupa ve Orta Avrupa ülkelerine gönderilmeye başladı.

Özellikle Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya ve Bulgaristan piyasalarına giren Ukrayna üretimi ucuz tahıl ve gıda ürünleri, söz konusu ülkelerdeki fiyat dengelerini bozdu. Bu ülkelerdeki çiftçilerin tepkileri üzerine hükümetler, Ukrayna ürünlerine ambargo getirdi. 

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, sorunu çözebilmek için 2 Mayıs'ta Polonya, Macaristan, Romanya, Slovakya ve Bulgaristan'ın Ukrayna'dan buğday, mısır ve ayçiçeği gibi belirli ürünlerin ithalini durduran ve çiftçilere ilave destek sağlanan bir uygulama başlatmıştı.

Ülkeler, söz konusu uygulamanın uzatılmasını talep etse de komisyon 15 Eylül'de uygulamayı kaldırmıştı. Polonya, Macaristan ve Slovakya da buna tepki olarak kendi ambargolarını devreye sokacaklarını söylemişti.

Türkiye de arabuluculuk yapıyor

2022'de Türkiye ve BM arabuculuğunda varılan "tahıl koridoru anlaşması", Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden dünyaya gönderilmesinin garanti altına alınmasını ve Rusya'dan tarım ürünü ve gübre ithalatı için gerekli koşulların oluşturulmasını öngörüyordu.

Kremlin yönetimi 18 Temmuz'da anlaşmadan tek taraflu çekildiğini duyurmuş ve 20 Temmuz'da Karadeniz'de Ukrayna limanlarına ilerleyen her geminin askeri kargo taşıdığının varsayılacağını açıklamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Putin'in bu ay başında Soçi'de yaptığı görüşmeden de tarafların mutabakata vardığı olumlu bir sonuç çıkmamıştı.

Independent Türkçe



Trump göçmenlere baskıyı artırıyor: Evler dijital hapishaneye dönüşüyor

Beyaz Saray'ın göçmenlik karşıtı politikalarını eleştirenler haziranda sokağa inmiş, Trump da askerleri göndermişti (Reuters)
Beyaz Saray'ın göçmenlik karşıtı politikalarını eleştirenler haziranda sokağa inmiş, Trump da askerleri göndermişti (Reuters)
TT

Trump göçmenlere baskıyı artırıyor: Evler dijital hapishaneye dönüşüyor

Beyaz Saray'ın göçmenlik karşıtı politikalarını eleştirenler haziranda sokağa inmiş, Trump da askerleri göndermişti (Reuters)
Beyaz Saray'ın göçmenlik karşıtı politikalarını eleştirenler haziranda sokağa inmiş, Trump da askerleri göndermişti (Reuters)

ABD'de kaçak göçmene elektronik kelepçe takılması için çalışmalar hızlandırıldı.

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE), göçmenleri kitlesel biçimde GPS takipli ayak kelepçeleriyle izleme kararı aldı.

Washington Post'un incelediği ICE belgelerine göre "Alternatif Gözaltı" adı verilen program kapsamında 183 bin göçmenin bu elektronik kelepçelerden takması isteniyor. Halihazırda 24 bin göçmenin elektronik kelepçe taktığı belirtiliyor.

ICE'nin 9 Haziran tarihli iç yazışmasında paylaşılan yönergede, "Göçmen gözaltına alınmamışsa, bu kişinin denetimini GPS'li elektronik kelepçelerle yapın" deniyor.

Ayrıca göçmenlerin yer ve durumlarına dair bilgi paylaşımını artırması isteneceği aktarılıyor. Sabıkası olmayanlar ya da tüm mahkeme çağrılarına uyanlar bile bu denetimden muaf tutulmayacak.

Honduras'tan kaçarak ABD'ye sığınma başvurusunda bulunan iki çocuk annesi Paola, 4 yıldır düzenli şekilde ICE'nin kontrollerine katıldığını belirtiyor. Kurallara uymayan göçmenlerle aynı muameleye maruz kalmamaları gerektiğini söyleyen 29 yaşındaki kadın, "Sığınma başvurum olumsuz sonuçlanırsa, bu kelepçelerle beni kolayca bulup sınır dışı edecekler" diyor.

Haberde, yeni ICE kararının özel hapishane şirketlerine kâr sağlayacağına da dikkat çekiliyor. Bu firmalardan GEO Group, ABD Başkanı Donald Trump'ın seçim kampanyasına 1,5 milyon dolardan fazla bağış yapmıştı. Şirket, ICE'nin kullandığı elektronik kelepçeleri tasarlayan BI adlı bir alt kuruluşa da sahip. Firmanın kelepçe üretimlerini hızlandırdığı belirtiliyor.

ICE'nin takip teknolojileri üzerine araştırmalar yapan kâr amacı gütmeyen Just Futures'tan avukat Laura Rivera, Trump yönetiminin "evleri dijital kafeslere" çevirmek istediğini söylüyor.

Boston'da elektronik kelepçe takan bazı göçmen müvekkilleri olduğunu belirten avukat Annelise Araujo da şu ifadeleri kullanıyor:

20 yıldır aynı toplulukta, aynı evde yaşayan, aynı işte çalışan insanlar neden artık kaçma riski varmış gibi görülüyor?

Göreve geldiğinden beri göçmen karşıtı politikalarıyla büyük tepki çeken ABD Başkanı Donald Trump, mayısta ICE'ye günde en az 3 bin göçmenin yakalanması hedefi getirdiğini duyurmuştu.

Independent Türkçe, Washington Post, Fox News