Karabağ ateşkesinin ardından Erivan sokaklarına çıkan protestocular konuştu: Hiç dostumuz yok

"Hayal kırıklığına uğradık"

Protestocular, Paşinyan'ın istifasını isterken, Karabağ'daki Ermeni nüfusunun akıbeti belli değil (AFP)
Protestocular, Paşinyan'ın istifasını isterken, Karabağ'daki Ermeni nüfusunun akıbeti belli değil (AFP)
TT

Karabağ ateşkesinin ardından Erivan sokaklarına çıkan protestocular konuştu: Hiç dostumuz yok

Protestocular, Paşinyan'ın istifasını isterken, Karabağ'daki Ermeni nüfusunun akıbeti belli değil (AFP)
Protestocular, Paşinyan'ın istifasını isterken, Karabağ'daki Ermeni nüfusunun akıbeti belli değil (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, Dağlık Karabağ'daki ateşkesin ardından Ermenistan'da protesto gösterisi düzenleyen eylemcilerle görüştü.

Azerbaycan'ın başlattığı "terörle mücadele operasyonu"nun ardından Dağlık Karabağ'da sağlanan ateşkes, Ermenistan'ın başkenti Erivan'da halktan tepki topladı.

Kendisini Victoria olarak tanıtan eylemci, AFP'ye "Kalbimiz kırık. Orada bir insani yardım koridoru açmak, halka destek sağlamak, en azından çocukları tahliye etmek mümkün" dedi.

26 yaşındaki dişçi, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ı "hain" diye niteleyerek, devletin Dağlık Karabağ halkına yardımcı olması gerektiğini söyledi.

David Vartanyan ise Karabağ'daki Ermeni nüfusun zorluk yaşadığını savunarak, "Açlar, susuzlar, elektrikleri yok, başlarını sokacakları evleri yok. Onlar Ermeni, biz tek bir milletiz ve birlikte olmalıyız" ifadelerini kullandı. 

32 yaşındaki aşçı da Paşinyan'ın görevden alınmasını istediğini belirterek, "Ancak o zaman gerçekten mücadele edebiliriz" dedi.

AFP, Erivan'daki Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan platformda muhalif siyasetçilerin, Paşinyan'ın istifasını istediğini ve halkı yol kapatma eylemleri düzenlemeye çağırdığını da aktardı. 

Protestoculardan avukat Angela Adamyan, ülkesinin yalnız bırakıldığını savunarak şunları söyledi: 

Hiç dostumuz yok. Kimse bizi kurtarmak istemiyor, yeterince güçlü bir ordumuz yok, desteğimiz yok. Kendi başımızayız, herkes bizi hayal kırıklığına uğrattı.

Öte yandan gösterilerde protestocularla güvenlik güçleri arasında arbede de yaşandı. Ana caddelerde trafiği durdurmaya çalışan bazı eylemciler gözaltına alınırken, polis kalabalığa ses bombasıyla müdahale etti.

Ermenistan'ın resmi haber ajansı Armenpress, "kitlesel sivil itaatsizlik eylemleri düzenleme, anayasal düzeni zorla değiştirme çağrıları yapma ve ateşli olmayan silah taşıma" suçlamasıyla en az 28 kişinin gözaltına alındığını aktardı.

Azerbaycan'ın Karabağ operasyonu

Azerbaycan, Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda mayının üzerinden geçen devlet kurumuna ait bir kamyondaki iki sivilin hayatını kaybettiğini, olay yerine giden polis aracındaki 4 memurun da yine mayın nedeniyle öldüğünü bildirmişti.

Erivan'daki eylemciler, hükümet binasına taş fırlattı (Reuters)
Erivan'daki eylemciler, hükümet binasına taş fırlattı (Reuters)

Mayınların Ermeni ayrılıkçılar tarafından döşendiğini savunan Bakü yönetimi, 19 Eylül'de Karabağ'da "terörle mücadele operasyonu" başlatmıştı. Yaklaşık 24 saat süren operasyonun ardından, Rusya'nın da devreye girmesiyle bölgedeki Ermeni ayrılıkçı gruplar silah bırakmıştı.

Operasyonda, Azerbaycan askerlerinin açtığı ateş sonucu Rus Barış Gücü'nden 5 asker ölmüştü. Azerbaycan Başsavcılığı, Rus askerleri taşıyan kamyona yanlışlıkla ateş açıldığını savunmuştu. 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i arayarak, sorumluların cezalandırılacağını söylemişti. Olayla ilgili Rusya Başsavcılığı da soruşturma başlattı.

Varılan ateşkesin ardından Bakü ve Erivan yönetimi, bölgenin Azerbaycan'a entegrasyon sürecini görüşmek için Karabağ'a yakın noktadaki Yevlah şehrinde bir araya geldi. 

Görüşmelere Azerbaycan adına Aliyev'in Karabağ'daki Ermenilerle temaslardan sorumlu temsilcisi Ramin Memmedov, Karabağ Ermenilerini temsilen David Melkumyan ve Sergey Martirosyan katıldı. Görüşmede, Rus Barış Gücü'nden de bir yetkili yer aldı.

Dağlık Karabağ'daki ayrılıkçı yönetimin lideri Samvel Şahramanyan'ın danışmanı David Babayan, bugünkü açıklamasında Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'a ateşkeste mutabık kalındığını fakat detaylarla ilgili nihai anlaşmaya varılamadığını söyledi. 

Buna ek olarak görüşmeler neticesinde Azerbaycan, Karabağ'daki Ermeni nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması için bölgeye insani yardım malzemesi taşıyan TIR'lar ve kamyonlar gönderdi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün yaptığı açıklamada, operasyon sonucundan memnuniyet duyduklarını belirterek, "Azerbaycan'ın operasyonu Ermenistan devletiyle değil, Karabağ'daki çapulcu Ermeni takımıyla alakalı bir konu" ifadelerini kullanmıştı.

Independent Türkçe



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP