Almanya’nın Ukrayna’nın en önemli Batılı ortağına dönüşme süreci

Berlin, Varşova’yı Kiev’e silah tedarikini durdurduğunu açıklamasından dolayı eleştirdi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldi. (DPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldi. (DPA)
TT

Almanya’nın Ukrayna’nın en önemli Batılı ortağına dönüşme süreci

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldi. (DPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, New York’ta yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturum aralarında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile bir araya geldi. (DPA)

Almanya geçtiğimiz birkaç gün içinde, Ukrayna’nın gözünde çekimser bir ortaktan en yakın ve en güvenilir görünen bir müttefike dönüştü. ABD’nin desteğindeki ‘durgunluk’ ve Polonya ile her geçen gün derinleşen anlaşmazlığa karşı Almanya, Kiev’e desteğini tereddüt etmeden ve gecikmeden devam ettiren tek Batılı ülke haline geldi.

Almanya’nın Ukrayna’daki savaşın başlangıcından bu yana Kiev’e yeterli desteği sağlama konusunda çekimser kalması sebebiyle Polonya’dan sert eleştirilere maruz kalmasının ardından, bugün, eleştiri rüzgarları tam tersi yönde esmeye başladı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre bir hafta önce Polonya’nın Ukrayna’dan tahıl ithalatını yasaklaması nedeniyle başlayan gerilim, Varşova’nın Kiev’e askeri yardımı durdurma kararıyla daha kötü bir hal aldı. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Polonyalı bir medya kuruluşuna verdiği röportajda Varşova’nın Ukrayna’ya silah göndermeyi bırakarak kendisini silahlandırmaya odaklanacağını söyledi. Daha sonra bir Polonya hükümeti sözcüsü, Polonya’nın belirli silahlara ilişkin geçmiş anlaşmalara bağlı kalacağını, ancak yeni anlaşmaların olmayacağını açıkladı.

Berlin’den ilk yorum, Yeşiller Partisi’nden Tarım Bakanı Cem Özdemir’den, açık bir eleştiri şeklinde geldi. Özdemir, Polonya’nın kararını ‘kısmi bir destek’ olarak nitelendirerek bunun sadece Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yararına olacağını söyledi.

Fotoğraf Altı: Bulgaristan’daki tahıl üreticileri, 19 Eylül’de başkent Sofya yakınlarında Ukrayna buğday ithalatına uygulanan yasağın kaldırılmasını protesto etti. (Reuters)
 Bulgaristan’daki tahıl üreticileri, 19 Eylül’de başkent Sofya yakınlarında Ukrayna buğday ithalatına uygulanan yasağın kaldırılmasını protesto etti. (Reuters)

Alman siyasetçilerden tepki

Alman Parlamentosu (Bundestag) Savunma Komitesi Başkanı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, Der Spiegel dergisine verdiği röportajda, “Polonya hükümeti iç nedenlerden dolayı Ukrayna’yı silahlandırmayı durdurmaya karar verirse Almanya, Polonya’da bulunan hava savunma sistemlerini Ukrayna’ya taşımayı düşünmelidir” ifadelerini kullandı. Almanya, yılın başından itibaren üç hava savunma sistemini doğu Polonya’ya taşımıştı ve bunların yıl sonuna kadar orada kalacağını duyurmuştu.

Almanya koalisyon hükümetinin ortaklarından liberal Hür Demokrat Partisi’nin (FDP) Dış Politika Sözcüsü Ulrich Lechte, Polonya’nın Ukrayna’nın ‘en güvenilir ortağıyken’ şu an takındığı tutumu ‘utanç verici’ olarak nitelendirdi. Lechte, Die Welt gazetesine verdiği demeçte “Ukrayna’ya yönelik askeri desteği ve diyaloğu bu şekilde kesmesi utanç verici” dedi. Bununla birlikte, Lechte, Polonya’nın tutumunun ‘kendi içerisiyle’ ilgili olduğunu ve 15 Ekim’de yapılması planlanan genel seçimleriyle ilgili olduğunu belirtti.

‘İç hesaplar’

Özellikle iktidardaki Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PiS) rüşvet karşılığında mültecilere Schengen vizesi satma skandalına karıştığı yönünde birkaç gün önce çıkan haberlerden sonra, bazı yetkililer ve analistler, Polonya’nın bu tutumunu seçimlere bağladı. AP’nin aktardığına göre kimliği açıklanmayan ABD’li bir yetkili, Polonya Başbakanı’nın açıklamalarının ‘Washington’da Ukrayna’ya yönelik ortak Batı desteğinin parçalanmasının bir sinyali olarak değerlendirilmediğini’ söyledi. Yetkili “Destek veren ülkelerin her birinin kendi iç gündemi var. Bu ülkelerden bazıları seçim kampanyalarının ortasında ve seçmenlerine mesajlarını ulaştırmakla meşgul” dedi.

Fotoğraf Altı: Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Ukrayna Devlet Başkanı’nın da katıldığı New York’taki BM Genel Kurul çalışmaları sırasında Polonya Büyükelçisi ile bir araya geldi. (AP)
Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, Ukrayna Devlet Başkanı’nın da katıldığı New York’taki BM Genel Kurul çalışmaları sırasında Polonya Büyükelçisi ile bir araya geldi. (AP)

Polonya’daki bazı partiler seçmenleri kazanmak için popülizme oynuyor. Muhafazakar sağcı çizgideki iktidar partisinden bazı politikacılar, Kiev’e yapılan askeri yardımın durdurulmasından söz etmenin yanı sıra, özellikle 2023 yılının Ukraynalı milliyetçilerin 1943-1945 yılları arasında Polonyalılara karşı gerçekleştirdiği ‘Volhynia Katliamları’ olarak bilinen olayların 80’inci yıl dönümüne denk gelmesiyle, Ukrayna karşıtı duyguları da körüklemeye çalışıyorlar. Tarihçiler bu olayları 100 bine yakın Polonyalının öldürüldüğü bir ‘soykırım’ olarak nitelendiriyor. Polonya’daki aşırı sağ çizgideki Konfederacja Partisi, katliamların yıl dönümünü, Ukrayna karşıtlığını körüklemek ve hatta Polonya topraklarındaki mültecilere yapılan yardımların azaltılması çağrısında bulunmak için kullanmaya başladı.

Almanya’nın rolü

Alman basını Almanya’nın Polonya-Ukrayna ilişkilerinin bozulmasında rol oynadığını öne sürüyor. Die Welt gazetesi, Ukrayna’nın, Avrupa Birliği (AB) içindeki nüfuzu nedeniyle Almanya’yı Polonya’dan daha önemli bir ortak olarak görmeye başladığını yazdı. Polonya’nın AB içinde ortağı olmadığına ve nüfuz sahibi Almanya’nın aksine Polonya’nın AB içinde karar alma noktalarında çok küçük bir rol oynadığına dikkat çekti.

Fotoğraf Altı: Ukrayna’nın tahıl ihracatı Avrupa ülkeleriyle anlaşmazlıklara yol açtı. (Reuters)
Ukrayna’nın tahıl ihracatı Avrupa ülkeleriyle anlaşmazlıklara yol açtı. (Reuters)

Gazete, Almanya’nın da güvenilir bir ortak olduğunu kanıtladığına ve Almanya Başbakanı’nın tahıl ihracatı konusundaki anlaşmazlıkta Ukrayna’nın yanında durmasının bunun bir kanıtı olduğuna işaret etti.

AB, geçtiğimiz mayıs ayında Polonya, Bulgaristan, Romanya, Slovakya ve Macaristan’da tarımsal ürünlerin korunması amacıyla bu ülkelerde tahıl satışlarına yasak getirmişti. Yasak geçen cuma günü sona ermiş ve bu durum bu ülkeler ile Ukrayna arasında anlaşmazlığa neden olmuştu.

Die Welt gazetesi, Berlin’de siyasetin Varşova’ya göre daha istikrarlı olduğunu ve hükümete katılan parti ne olursa olsun Ukrayna’ya verilen desteğin değişmeyeceğini öne sürdü.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin hafta sonu New York’ta, Almanya’ya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde daimi bir sandalye verilmesi için destek vermesi dikkat çekti. Bunun, Ukrayna’nın yeni ittifaklarındaki hesaplarının bir göstergesi olarak değerlendirilebileceği öne sürüldü.



İran-ABD mutabakatı yakında Amman'da teknik görüşmeler başlayacak

İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
TT

İran-ABD mutabakatı yakında Amman'da teknik görüşmeler başlayacak

İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)
İran'la nükleer müzakerelerin ikinci turunun ardından Amerikan heyetinin araçları Roma'daki Umman büyükelçiliğinden ayrıldı (AFP)

ABD Başkanlık Temsilcisi Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasında İtalya'nın başkenti Roma'da yapılan ikinci tur görüşmeler, uzman düzeyinde görüşmelerin ve bir hafta sonra Muskat'ta üçüncü tur görüşmelerin yapılması konusunda anlaşmaya varılmasıyla sona erdi.

Umman Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, “Umman Dışişleri Bakanı Bedr Al Busaidi'nin arabuluculuğunda bugün Roma'da yapılan görüşmede İran Dışişleri Bakanı ve ABD Başkanı'nın elçisi, adil, kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmayı amaçlayan görüşmelerin bir sonraki aşamasına geçme konusunda anlaştı” denildi.

Açıklamada olası bir anlaşmanın İran'ın “nükleer silahlardan ve yaptırımlardan tamamen arınmasını” ve “barışçıl nükleer enerji geliştirme kabiliyetini korumasını” sağlayacağı kaydedildi.

“Diyalog ve açık iletişimin hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde tüm paydaşların çıkarına olacak güvenilir bir anlaşma ve karşılıklı anlayışa ulaşmanın anahtarı olduğu vurgulandı.”

Açıklamada bir sonraki turun önümüzdeki birkaç gün içinde Muskat'ta yapılması konusunda mutabık kalındığı belirtildi.

El-Busaidi hem Witkoff'a hem de Arakçi'ye teşekkür etti: “Bugünkü görüşmelere yapıcı ve verimli bir şekilde katıldıkları için “Witkoff ve Arakçi'ye teşekkür eden El-Busaidi, ‘bu müzakerelerin kayda değer bir ilerleme kaydettiğini ve daha önce imkânsız olanın artık gerçekleşmeye daha yakın olduğunu’ ifade etti.

Daha iyi anlama

İran Dışişleri Bakanı ise devlet televizyonuna yaptığı açıklamada “Görüşmeler doğru yönde ilerliyor” dedi. Bakan, ‘Umman'da uzmanlar düzeyinde teknik oturumlar düzenlenmesi ve ardından cumartesi günü üst düzey müzakerecilerin bir araya gelmesi’ konusunda anlaşmaya varıldığını kaydetti.

Arakçi şunları söyledi: “Bugün yaklaşık dört saat süren bir oturum gerçekleştirdik. Verimli bir oturum oldu ve müzakereler olumlu bir yolda ilerliyor” ifadelerini kullandı.

“Bu kez bir dizi ilke ve hedef üzerinde daha iyi bir anlayışa varabildik ve görüşmelere devam etme ve teknik oturumların başlayacağı bir sonraki aşamaya geçme konusunda anlaştık” diyen Arakçi ‘uzman düzeyindeki teknik müzakerelerin çarşamba günü Umman'da başlayacağını’ ifade etti.

Aynı bağlamda “Uzmanlar ayrıntıları müzakere edecek ve uzlaşı için bir çerçeve geliştirebilecekler, ardından önümüzdeki cumartesi günü Amman'da (Witkoff ile) bir araya gelerek uzmanların çalışmalarının sonuçlarını gözden geçireceğiz ve anlaşmanın temel ilkelerine ulaşma konusundaki ilerlememizi değerlendireceğiz” dedi.