New York Times: ABD, Sih liderin öldürülmesiyle ilgili Kanada'ya istihbarat verdihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4565096-new-york-times-abd-sih-liderin-%C3%B6ld%C3%BCr%C3%BClmesiyle-ilgili-kanadaya-istihbarat-verdi
New York Times: ABD, Sih liderin öldürülmesiyle ilgili Kanada'ya istihbarat verdi
ABD istihbarat örgütlerinin, Hindistan ile Kanada arasında gerilime yol açan ayrılıkçı Sih liderin öldürülmesine ilişkin, Kanada'ya istihbarat verdikleri öne sürüldü
New York Times: ABD, Sih liderin öldürülmesiyle ilgili Kanada'ya istihbarat verdi
(AA)
New York Times'ın yetkililere dayandırdığı haberine göre, ABD'nin istihbarat kuruluşları, Sih örgütü Halistan Kurtuluş Gücü'nün (KLF) yöneticisi Hardeep Singh Nijjar'ın öldürülmesine ilişkin Kanada ile istihbarat paylaştı.
ABD'nin sağladığı istihbarat, cinayetin ardında Hindistan'ın olduğuna dair kanıtlar sunarken, Kanada istihbaratı daha güçlü kanıtlar elde etti ve Kanada'daki Hint diplomatların konuşmalarını ele geçirdi.
Ayrıca, ABD istihbaratının, Nijjar'ın ölümüne dek böyle bir plan hakkında bilgi sahibi olmadığı belirtildi.
ABD basında dün yer alan haberlerde de Kanada hükümetinin, Hindistan'la gerilime yol açan bir Sih aktivistin ölümünün "Hint diplomatlar ve yetkililerle bağlantılı olduğuna inanılan" kanıtlara ulaştığı ileri sürülmüştü.
Nijjar'ın öldürülmesi ve Trudeau'nun iddiaları
Hindistan tarafından yayımlanan 40 teröristin isminin olduğu listede yer alan ayrılıkçı Sih örgütü Halistan Kurtuluş Gücü'nün (KLF) yöneticisi Hardeep Singh Nijjar, 18 Haziran'da Kanada'da vurularak öldürülmüştü.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau ise Nijjar'ın öldürülmesinin arkasında Yeni Delhi hükümetinin olduğunu iddia etmişti.
Hindistan Ulusal Soruşturma Ajansınca (NIA) 2022'de Pencap'ın Jalandhar şehrinde Hindu bir din adamını öldürmekten aranan Nijjar, Hint devletine karşı KLF üyelerini eğitmek, finansal destek sağlamak, komplo kurmak, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek gibi suçlamalarla da karşı karşıyaydı.
"Sih ülkesi" anlamına gelen Halistan fikrini benimseyen örgüt, 1987'den bu yana Hindistan'da askeri ve diplomatik hedeflere saldırılar düzenlemekle birlikte Romanya'nın Yeni Delhi Maslahatgüzarı Liviu Radu'yu kaçırmasıyla tanınıyor.
Hindistan, örgütün Pakistan destekli olduğunu ve Pakistan'dan silah yardımı aldığını iddia etse de, örgütün İngiltere, İspanya ve Malezya'daki Sih diasporasından bağış topladığı biliniyor.
Örgüt, Hindistan'ın Pencap eyaleti dışında Pakistan'ın Pencap, Hayber Pahtunhva, Sindh, Belucistan ve Keşmir bölgelerinin de tamamını veya bir kısmını Halistan olarak görüyor.
Hindistan, KLF'yi "terör örgütü" olarak tanımlanıyor.
Hamaney, onlarca yıllık mücadelenin ardından en zorlu sınavıyla karşı karşıyahttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5155246-hamaney-onlarca-y%C4%B1ll%C4%B1k-m%C3%BCcadelenin-ard%C4%B1ndan-en-zorlu-s%C4%B1nav%C4%B1yla-kar%C5%9F%C4%B1-kar%C5%9F%C4%B1ya
Hamaney, onlarca yıllık mücadelenin ardından en zorlu sınavıyla karşı karşıya
İran Dini Lideri Ali Hamaney, 21 Mart 2025 tarihinde Tahran'da düzenlenen bir mitinge katıldı. (Reuters)
İran Dini Lideri Ali Hamaney son otuz yılda bir dizi zorluğun üstesinden geldi, ancak İsrail'in benzeri görülmemiş saldırıları İran rejiminin bekası ve kişisel güvenliği açısından en ciddi kriz olabilir.
İlk liderin (Humeyni) 1989'daki ölümünden sonra yerine geçen Hamaney, İran'ı ağır yaptırımlar ve dünyayla neredeyse sürekli gerginlik içinde yönetti. En son 2022-2023'teki ‘Kadın, Yaşam, Özgürlük’ hareketi olmak üzere şiddetli baskıyla karşılanan protestolarla karşı karşıya kaldı.
86 yaşındaki Hamaney'in halefliği meselesi İran'da zaten masadaydı, ancak mevcut zor koşullar altında şimdi vereceği kararlar, 1979'da Şah'ı deviren devrimden bu yana temel direği olduğu iktidarın geleceği üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olacak.
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'ın güneyinde Humeyni’nin ölümü anısına düzenlenen törende bir konuşma yapıyor. (İran Dini Lideri’nin internet sitesi)
Üst düzey bir ABD'li yetkili pazar günü Başkan Donald Trump'ın kendisine yönelik bir İsrail suikast planına karşı çıktığını açıklarken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün İran Dini Lideri’ne suikast düzenlenmesinin ‘çatışmaya son vereceğini’ söyledi.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz dün yaptığı açıklamada, “İran diktatörünü nerede olursa olsun vuracağız” dedi.
‘Kendi yarattığı bir ikilem’
İsrail'in başta Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanı olmak üzere İran'ın kilit isimlerini öldürmedeki başarısı, İsrail istihbaratının İranlı liderleri takip etme kabiliyetini ortaya koyarken, Netanyahu'nun Hamaney'in öldürülmesi emrini gerçekten verip veremeyeceğine dair soru işaretlerini de beraberinde getirdi.
Göreve geldiğinden bu yana İran'dan ayrılmayan İran Dini Lideri, sıkı güvenlik önlemleri ve tam bir gizlilikle kuşatılmış durumda. Hamaney, 1989 yılında İran Cumhurbaşkanı iken Kuzey Kore'yi ziyaret etmişti.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda araştırmacı olan Kerim Seccadpur, Hamaney'in ‘kendi yarattığı bir ikilemle’ karşı karşıya olduğunu ve ‘İran'ı ileri teknolojik bir savaşta yönetecek fiziksel ve bilişsel kavrayıştan’ yoksun olduğunu söyledi.
Seccadpur, “İsrail'e verilecek yanıt zayıf olursa otoritesini daha da zayıflatır, güçlü olursa da kendisinin ve rejiminin yaşayabilirliğini daha da tehlikeye atabilir” dedi.
‘Yanlış bir hesaplama’
Hamaney, ABD ve İsrail'le çatışma söylemini sürdürürken, İran'ın Lübnan'daki Hizbullah gibi bölgesel vekil güçlerini desteklemeye devam ederek İran'ı düşmanlarıyla doğrudan bir çatışmadan uzak tuttu.
İran Dini Lideri Ali Hamaney (Reuters)
Ancak son gelişmeler bu stratejinin sonuna gelindiğini gösteriyor.
ABD merkezli United Against a Nuclear Iran (UANI) adlı kuruluşun politika direktörü Jason Brodsky, Hamaney'in ‘1989'da liderliği devraldığından beri çatışmaları İran sınırlarından uzak tutmaya alışkın olduğunu’ söyledi. Brodsky, “Bu yüzden Hamaney ciddi bir yanlış hesaplama yaptı” ifadesini kullandı.
Brodsky, mevcut duruma en yakın benzetmenin 1980'lerin başında İran'da yaşanan ve muhalif gruplara atfedilen huzursuzluk olduğunu, bir dizi lidere yönelik saldırıların 1981'de cumhurbaşkanının öldürülmesi ve Hamaney'e yönelik bir suikast girişimiyle sonuçlandığını söyledi.
Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Brodsky, “Bu durum Hamaney için kesinlikle bir öğrenme deneyimi olacak” dedi.
İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'ın güneyinde Humeyni’nin ölümü anısına düzenlenen törende bir konuşma yapıyor. (İran Dini Lideri’nin internet sitesi)
Brodsky sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün tanık olduğumuz şey tamamen farklı bir boyutta ve Tahran'ın kapasitesini tamamen aşmakla tehdit eden bir hızda gerçekleşiyor.”
İsrail'in perşembe gecesi gerçekleştirdiği saldırıların boyutu İran yönetimini şaşırttı. Zira bu saldırılar, Tahran'ın nükleer programı hakkında İran-ABD arasında yapılması planlanan yeni müzakerelerin bir gün öncesinde ve ülkenin kötüleşen ekonomik durum nedeniyle yeni protesto gösterilerine karşı teyakkuzda olduğu bir zamanda gerçekleşti.
“Yapmamız gerekeni yapıyoruz”
Netanyahu Fox News'e verdiği demeçte, İsrail saldırılarının ‘rejim değişikliğine’ yol açabileceğini ima ederken aynı zamanda bunu yapması gerekenin İran halkı olduğunu vurguladı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Hava ve Uzay Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade geçen yıl Hamaney'e Fettah 2 hipersonik füzesinin bileşenlerini açıklarken (Arşiv – İran Dini Lideri’nin internet sitesi)
Netanyahu, “Sonuç kesinlikle bu olabilir, çünkü İran rejimi çok zayıf… Halkın yüzde 80'i alçakları kovacaktır” şeklinde konuştu.
İsrail Başbakanı, Hamaney'i öldürmek için gerçekten de Washington'un karşı çıktığı bir İsrail planı olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Yapmamız gerekeni yapıyoruz, yapmamız gerekeni yapacağız ve bence ABD bunun kendisi için iyi olduğunu biliyor.”
İran Dini Lideri Ali Hamaney, ABD Başkanı Donald Trump ile müzakere etmenin ‘onursuzluk’ olduğunu söyledi. (Reuters)
İran dışındaki bazı Farsça yayın yapan televizyon kanalları Hamaney karşıtı sloganlar atan grupların görüntülerini yayınlamış olsalar da şu ana kadar kitlesel protestolara dair herhangi bir haber gelmedi.
Washington Enstitüsü'nde araştırmacı olan Holly Dagres, “Gerçek şu ki, saldırılar mevcut gerilimleri körükledi ve pek çok İranlı rejimin gitmesini istedi. Ancak çoğu kişi bunu başarmanın bedelinin kan dökülmesi ve savaş olmasını istemiyor… Bu kilit bir nokta” ifadelerini kullandı.