Kissinger: ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması, yaşam standartlarını düşürür

Eski Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı ve ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, ABD ile Çin'in, aralarındaki jeopolitik rekabet nedeniyle ekonomik bağlarını koparmasının, "her iki ülkenin yaşam standartlarını düşüreceği" uyarısında bulundu

(AA)
(AA)
TT

Kissinger: ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması, yaşam standartlarını düşürür

(AA)
(AA)

Kissinger, Çin'in Şanghay şehrinde düzenlenen 5. Bund Zirvesi'nin açılışında çevrim içi yaptığı konuşmada, ABD-Çin ilişkisinin bugünkü dünya düzeninin temel unsuru olduğunu, barışın ve istikrarın korunması için bu iki ülkenin işbirliği yapması gerektiğini savundu.

Çin'in küresel ekonomiyle derin entegrasyonunun ABD ile ilişkilerini güçlendirdiğini, çünkü iki tarafın ticaret için birbirine bağımlı hale geldiğini vurgulayan Kissinger, "ABD ile Çin'in ekonomik bağlarını koparması her iki ülkeye de zarar verir, yaşam standartlarını düşürür" dedi.

Kissinger, ekonomik bağları koparmaktan kaçınmanın yolunun, "iletişim, karşılıklı anlayış ve birbirinden öğrenme" olduğunu belirterek, bunun ikili ilişkileri geliştirmenin yanı sıra tüm dünyaya fayda sağlayacağına inandığını dile getirdi.

"Yapay zeka, bir tarafın hakimiyeti olmadan düzenlenmeli"

Washington ve Pekin'in yeni gelişen üretken yapay zeka teknolojisinde işbirliği yapması gerektiğine işaret eden Kissinger, bu alanın "bir tarafın hakimiyet sağlama girişimi olmaksızın" düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Batı'da yapay zeka ile uğraşan şirketlerin yalnızca kısa vadeli rekabete odaklandığı, teknolojinin etik ve toplumsal sonuçlarına kafa yormadığını, Çin'de ise yapay zeka alanındaki devlet kontrolünün bu teknolojilerin askeri amaçlarla kullanılabileceği izlenimi yarattığını ifade etti.

İki tarafın, yapay zeka araştırmalarının doğasını anlamak üzere "karşılıklı açılıma" ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Kissinger, "Bu sayede sürekli birbirimizden korkarak yaşamak zorunda kalmayız" ifadesini kullandı.

Kissinger, yapay zeka alanında küresel düzenleme anlayışı geliştirmek için diyaloğa ihtiyaç olduğunu, bunun da "tek taraflı avantaj sağlama güdüsünü bir tarafa bırakmayı" gerektirdiğini vurguladı.

Kissinger ve Çin

1969-1977 yıllarında ABD Başkanları Richard Nixon ve Gerald Ford hükümetlerinde Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı ve Dışişleri Bakanı olarak görev yapan Henry Kissinger, 1970'lerdeki "arka kapı diplomasisi" ile Çin ile ABD arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasında önemli rol oynamıştı.

Temmuz 1971’de Çin ile ilişkileri başlatmak adına gizlice Pekin’e giden Kissinger’ın bu seyahati, eski ABD Başkanı Richard Nixon’ın iki ülke arasındaki ilişkilerde dönüm noktası olan ziyaretine zemin oluşturmuştu.

Kissinger'ın o dönemde Sovyet Birliği'ne karşı Komünist Çin ile bağımsız ilişki kurması ve diplomatik tanınma ve BM üyeliğinin önünü açması, Soğuk Savaş'ın seyrini etkileyen stratejik bir hamle olarak tarihe geçmişti.

ABD'nin uluslararası sistemden izole durumdaki Pekin ile işbirliği, Çin’in ileriki yıllarda dünyanın önde gelen üretim merkezi ve en büyük ikinci ekonomisi olmasının da yolunu açmıştı.

Kissinger, son yıllarda ABD-Çin ilişkilerindeki anlaşmazlıklara ve gerilimlere rağmen Çin liderleri ve kurumlarıyla bağlarını sürdürüyor.

"Çin dostu akil adam"

Çinliler, Kissinger'ı "Çin dostu akil adam" olarak görüyor. Çin Halkı Dış İlişkiler Enstitüsü, Mayıs 2022'de "Kissinger ve Çin-ABD İlişkileri" konulu çevrim içi panel düzenlemiş, Kissinger panelin "onur konuğu" olmuştu.

Dışişleri Bakanı Vang Yi, Eylül 2022'de BM Genel Kurulu için gittiği New York'ta Kissinger ile görüşmüştü.

Çin'in yeni atanan Washington Büyükelçisi Şie Fıng, 27 Mayıs'ta 100. yaş gününü kutlayan Kissinger'ı evinde ziyaret etmişti.

Kissinger, temmuzda Pekin’i ziyaret etmiş, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve diğer yetkililerle görüşmüştü.

Amerikalı eski diplomat, son yıllarda, Washington ve Pekin arasındaki gerilimlerin askeri cepheleşmeye ve "yeni bir soğuk savaşa" dönüşmesinin "felaket sonuçları olacağına" dair uyarılarıyla gündeme geliyor.



Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
TT

Fransız belediye başkanı 'seks kaseti skandalı' nedeniyle mahkum oldu

Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)
Bir Fransız polisi (Arşiv- Reuters)

Fransa'da bir mahkeme, Lyon yakınlarındaki Saint-Etienne Belediye Başkanı Gaël Perdriau'yu, seks kaseti kullanarak siyasi rakibini şantaj yaptığı gerekçesiyle beş yıl hapis cezasına çarptırdı.

Fransız Le Figaro gazetesi dün, mahkemenin 53 yaşındaki muhafazakar siyasetçiyi, Paris'teki bir otelde birinci yardımcısını bir erkek seks işçisiyle gizlice filme almaktan suçlu bulduğunu bildirdi.

Gazete, belediye başkan yardımcısının kendisini siyasi olarak dışlama planı kapsamında kasıtlı olarak tuzağa düşürüldüğünü belirtti. Ayrıca, cezasının bir yıl ertelendiğini ifade etti.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığı habere göre belediye başkanı, mahkemede yargılamanın sonuna kadar suçsuz olduğunu savundu ve karara itiraz edeceğini açıkladı.

Ancak, kararın açıklanmasının ardından belediye başkanının görevinden derhal ayrılması gerekiyor.


Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
TT

Trump, İsrail'i Suriye'ye 'müdahale etmemesi' konusunda uyardı

Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)
Şam'ın batısındaki kırsal Beyt Cin kasabası sakinleri, birkaç gün önce İsrail işgalinin kurbanları için başsağlığı dilemek üzere gelen Arap diplomatlardan oluşan bir heyeti kabul etti (SANA)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye-İsrail sınırında artan gerilimin ortasında, İsrail'i Suriye'yi ve yeni yönetimini istikrarsızlaştırmaması konusunda uyardı. Dün Truth Social platformundaki gönderisinde Trump, "İsrail'in Suriye ile güçlü ve samimi bir diyalog sürdürmesi ve Suriye'nin müreffeh bir ülkeye dönüşmesini engelleyebilecek hiçbir şeyin olmaması çok önemli" ifadelerini kullandı. Trump, Suriye'nin Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara yönetimindeki performansından "çok memnun" olduğunu da belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, Netanyahu’nun Trump ile telefon görüşmesi yaptığını ve Trump'ın kendisini Beyaz Saray'a davet ettiğini bildirdi. ABD Başkanı, yaklaşık bir yıl önce Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara'nın Şam'da iktidara gelmesinin ardından İsrail ve Suriye arasında bir güvenlik anlaşması için baskı yapıyor.

Bu arada, BM Güvenlik Konseyi üye ülkelerinden temsilcilerden oluşan bir heyet, Suriye hükümetinin kuruluşundan bu yana ilk defa olarak bir ziyaret kapsamında 3-7 Aralık tarihleri ​​arasında Suriye ve Lübnan'ı ziyaret edecek. Estonya'nın BM Daimi Temsilcisi Samuel Zbogar'ın başkanlık ettiği heyete, daimi temsilciler ve diğer üyeler de katılıyor.


Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)
TT

Nijerya Savunma Bakanı, ülkedeki bazı kaçırma vakalarının ardından istifa etti

Nijerya askerleri (sosyal medya)
Nijerya askerleri (sosyal medya)

Nijerya Devlet Başkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Savunma Bakanı Muhammed Badaru Abubakar’ın istifa ettiği belirtildi. Ülke, Devlet Başkanı Bola Tinubu'nun ‘olağanüstü hal (OHAL)’ ilan etmesine neden olan toplu kaçırma vakalarıyla karşı karşıya.

Devlet Başkanı Tinubu'nun Sözcüsü Bayo Onanuga yaptığı açıklamada, Abubakar'ın (63) sağlık nedenleriyle istifasının derhal yürürlüğe girdiğini belirterek, “İstifası, Başkan Tinubu'nun güvenlik nedenleriyle OHAL ilan etmesiyle birlikte geldi. Tinubu, OHAL’in kapsamını zamanı geldiğinde açıklığa kavuşturacak” dedi.

Silahlı gruplar tarafından fidye için yapılan kaçırmalar, 2014 yılında ülkenin kuzeydoğundaki Chibok kasabasında, terör örgütü Boko Haram üyeleri tarafından 276 kız öğrencinin kaçırılmasından bu yana Nijerya'da sık sık görülmeye başlandı. Ancak, son iki hafta içinde çoğunluğu Nijer eyaletinde (orta-batı) olmak üzere 400'den fazla Nijeryalı'nın kaçırıldığı bu yeni kaçırma dalgası, Müslümanların çoğunlukta olduğu kuzey ile Hıristiyanların çoğunlukta olduğu güney arasında neredeyse eşit olarak dağıtılmış gibi görünürken Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip (230 milyon) ülkesini sarstı.

Kaçırma vakalarının artmasıyla karşı karşıya kalan Tinubu, ek güvenlik güçlerinin işe alınması talimatı verdi. Son zamanlarda yaşanan toplu kaçırma olayları, ABD Başkanı Donald Trump'ın Nijerya'da ‘Hıristiyanların öldürüldüğünü’ öne sürdüğü olaylar nedeniyle askeri müdahale tehdidinde bulunmasının ardından meydana geldi. Nijerya ise bu suçlamaları reddetti.