Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan İran’a iş birliği çağrısı

İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan: “Umman girişimi yeni bir metin içermiyor”

Grossi, UAEA Genel Kurulunun başında Viyana’da (AFP)
Grossi, UAEA Genel Kurulunun başında Viyana’da (AFP)
TT

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’ndan İran’a iş birliği çağrısı

Grossi, UAEA Genel Kurulunun başında Viyana’da (AFP)
Grossi, UAEA Genel Kurulunun başında Viyana’da (AFP)

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, “Yalnızca İran’ın tam iş birliği ve somut sonuçlar, İran’ın barışçıl bir nükleer programa sahip olduğuna dair güvenilir garantilere yol açacaktır” dedi.

Öte yandan İran’ın nükleer müzakerelerdeki baş yetkilisi olan İran Atom Enerjisi Kurumu (IEAK) Başkanı Muhammed İslami, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşundaki çözülmemiş sorunlar meselesini acilen kapatması çağrısında bulundu.

Viyana’daki UAEA üyelerinin Genel Kurulu’nun başlangıcında Grossi, İran’a nükleer faaliyetlerinde daha fazla şeffaflık sağlaması ve BM kuruluşu nezdinde güven oluşturulması çağrısında bulundu.

UAEA’ın İran ile bazı konularda bazı ilerlemeler kaydettiğini belirten Grossi, ancak aynı zamanda iş birliğinin Mart ayındaki isteklerinin aksine bazı konularda ilerleme kaydedemediğini belirtti. Ayrıca UAEA’nın uranyum izleri bulduğu iki gizli alan sorununun çözülmesi ve Tahran’ın devre dışı bıraktığı güvenlik kameralarının yeniden kurulması konusunda İran ile anlaşmaya varıldığını söyledi.

Ek soruşturma konusuna ve İran’ın Şubat 2011’de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması Ek Protokolü’nün uygulanmasını durdurduktan sonra terk ettiği mekanizmaya değindi. İran, 2015 nükleer anlaşması kapsamında sürpriz denetimler gibi daha geniş denetimlere izin veren Ek Protokolü uygulamayı kabul etti.

UAEA’nın başkanlığı pozisyonunda ikinci dönemine başlayan Grossi, “Bizim veya İran’ın özel konuşması mümkün değil” dedi. Ajans’ın İran ile ortak bir anlayışa ulaşması ihtiyacından bahseden Grossi, “Karşılıklı iş birliği ve şeffaflığa ulaşmak için her birimiz kendi işimizi yapmalıyız” diyerek, ekibinin ellerinde doğru bilgi olmadığında İran’ın faaliyetleri hakkında doğru bir rapor sunamayacağını vurguladı.

Grossi, Tahran’ın teslimini nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılması ve ABD yaptırımlarının kaldırılması şartına bağladığı, iki buçuk yıl öncesine ait güvenlik kamerası kayıtlarına UAEA tarafından erişim sağlanamadığını dile getirdi.

Askıdaki sorunları kapatma

İran Atom Enerjisi Kurumu (IEAK) Başkanı ise ülkesinin elektrik üretmek ve diğer sivil kullanımlar için nükleer enerjinin kullanımını genişletmeye kararlı olduğunu söyledi. Ayrıca nükleer programın ‘yaptırımlara rağmen ilerleme kaydettiğini’ belirtti.

IAEK Başkanı Muhammed İslami, ülkesinin nükleer elektrik üretiminin enerji sepetindeki payını 2040 yılına kadar 20 bin megawatta çıkarmaya kararlı olduğunu açıkladı.

ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımları ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirerek eleştiren İslami, ülkesinin UAEA ile işbirliğinin bir başarının sonucu olarak görülmemesi ve siyasi gündem takibinden olumsuz etkilenmemesi gerektiğini bir kez daha dile getirdi. Muhammed İslami, “Beş yılın üzerine de ABD, İran’a yasa dışı yaptırımlar uygulamaktan vazgeçmedi” dedi.

IAEK Başkanı Muhammed İslami, dün Viyana’daki Uluslararası Ajansın Genel Kurulu’nda bir konuşma yapıyor (AFP)

“İran’ın kuruluşla” devam eden işbirliği göz ardı edilmemelidir” diyen İslami, UAEA’nın İran’ın nükleer tesislerine yönelik en büyük ve en yoğun denetimleri yürüttüğünü açıkladı. Muhammed İslami, İran’ın nükleer programıyla ilgili bilgilerin gizliliğini korumak için somut ve etkili önlemler alma çağrısında bulundu. İslami ayrıca, “Ajans tarafsızlığını ve saygılı davranışını korumalı ve üç aylık raporlarını hazırlarken gereksiz ayrıntılar vermekten kaçınmalıdır” dedi.

İslami, konuşması sırasında UAEA Başkanı’nın İran’ın nükleer anlaşma kapsamında kabul ettiği ek denetimlere geri dönmesi yönündeki taleplerine de üstü kapalı yanıt vererek, “Üye devletlerin Koruma Önlemleri Anlaşması uyarınca yasal yükümlülükleri ile gönüllü yükümlülükleri arasında açık bir ayrım olmalıdır” şeklinde konuştu.

Ülkesinin, UAEA’nın ‘olağanüstü konular meselesinin bir an önce kapatıldığını’ duyurması yönünde çağrıda bulunduğunu söyleyen İslami, İran’ın Avrupa Birliği’nin (AB) nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak için önerdiği taslağı kabul etmek için gizli sahalara ilişkin soruşturma dosyasını kapatma yönündeki önceki şartına atıfta bulundu.

İslami, konuşmasının bir bölümünde ise İran’ın baş düşmanı İsrail’e sözlü saldırıda bulundu. Muhammed İslami, “İsrail’in İranlı nükleer bilim adamlarına yönelik tehditleri, UAEA tüzüğüne ve BM Şartı’na aykırıdır” diyerek, İsrail’in Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması’na katılamamasını eleştirdi. Ayrıca dünyanın nükleer silah cephaneliğinin genişlemesi konusundaki endişelerini dile getirdi.

Umman girişimi yeni bir metin içermiyor

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, New York’tan dönüşünde ülkesinin nükleer anlaşmaya dönüş konusunda Amerikalılardan her zaman olumlu mesajlar aldığını söyledi. Ancak ülkesinin ABD tedbir ve davranışlarının ikiyüzlülüğüne tahammül edemeyeceğine karşı da uyarıda bulundu.

Sultan Heysem bin Tarık’ın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmaya çalıştığını belirten İranlı Bakan, resmi IRNA haber ajansına belirttiğine göre ise Umman girişiminin ‘yeni bir metin içermediğini’ vurguladı.

Abdullahiyan, detaylara girmekten kaçınırken, Umman Sultanı’nın inisiyatifinin, hızlandırma ve tüm tarafların yükümlülüklerine dönmesine yönelik bir yol çerçevesinde geldiğini dile getirdi. “Ancak bu Umman Sultanı’nın yeni bir planı veya metni olduğu anlamına gelmiyor” diyen Abdullahiyan, Ummanlı mevkidaşı Bedir el-Busaidi ile New York'ta kaldıkları süre boyunca yaptıkları istişarelere dikkat çekti.

İran - Avrupa gerginliği

Pazar günü CNN’de yayınlanan bir röportajda İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkesinin uranyumu silah seviyesine yakın seviyelere kadar zenginleştirmesini savundu. Ayrıca bunun, Avrupa ülkelerinin 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmasının sonlanmasına verdikleri desteğe bir yanıt olduğunu belirtti.

Genel Kurul çalışmaları sırasında kaydedilen röportajda ülkesinin başlangıçta zenginleştirmeyi yüzde 60’a çıkarmayı amaçlamadığını söyleyen Reisi, “Ancak Avrupa ülkeleri, yükümlülüklerini ayaklar altına aldılar” dedi.

İran, Nisan 2021'de nükleer görüşmelerin başlamasıyla birlikte uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştirmeye başladı. O dönemde Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisine yapılan ve santrifüjlerin yüzde 60 oranında arızalanmasına neden olan bir saldırı, İran’ın bu adımı için bir gerekçe olarak sunuldu.

Reisi’nin son röportajından önce İran, uranyum zenginleştirme oranının yüzde 60 artırılması da dahil olmak üzere nükleer anlaşmanın yükümlülüklerinden vazgeçmenin, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından ABD tarafından yeniden uygulanan yaptırımlara yanıt olarak geldiğini dile getirdi.

Mart ayında UAEA yer altı Fordo tesisinde yüzde 84 oranında zenginleştirilmiş uranyum parçacıkları bulduğunu duyurdu.

Reisi, yüksek düzeyde uranyum zenginleştirme birikiminin hızlanmasının ardından ülkesinin nükleer bomba üretmeye çalıştığı yönündeki suçlamaları yalanladı. CNN’e yaptığı açıklamada ise Tahran’ın nükleer silahlara veya askeri boyutu olan herhangi bir faaliyete ulaşma niyetinde olmadığını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı habere göre Reisi, “Avrupalılar yükümlülüklerini yerine getirmeye geri dönerse, İslam Cumhuriyeti de geçmişte olduğu gibi yükümlülüklerine tam olarak uyacaktır” dedi.

Tahran’ın İran’ın faaliyetlerini izleme konusunda en deneyimli UAEK müfettişlerini dışarıda bırakma kararı hakkında da yorum yapan Reisi, Genel Kurul çalışmalarının oturum aralarında düzenlediği basın toplantısında, “İran, UAEA müfettişlerini topraklarında istemediğini söylemedi. İran’ın, kurumun nükleer sahalarını denetlemesinden rahatsız olmadığını belirtti.

İbrahin Reisi, CNN’e yaptığı açıklamada “İran, burada herhangi bir müfettişin bulunmasını istemediğimizi söylemedi. Fransa, İngiltere ve Almanya’nın söylediğini söyledik. UAEA’nın söylediği şu; Bu üç ülkenin bireylerine karşı bazı hassasiyetlerimiz var. Güvenleri, şüphe gölgesi altında” dedi.

İran’ın hamlesi, bu ayın başında ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın UAEA’nın Yönetim Kurulu’nda Tahran’a, ‘açıklanmayan yerlerde bulunan uranyum izlerinin varlığına ilişkin açıklama da dahil olmak üzere bazı konularda kurumla derhal iş birliği yapması çağrısında bulunulan’ bir hamlenin ardından geldi.

Avrupa ülkeleri, Tahran’da öfkeye yol açan bir hareketle, İran’ın nükleer anlaşma kapsamında süresi önümüzdeki ay dolması planlanan füze ve drone programlarına yönelik yaptırımları uzatma kararı aldı.

ABD, Birleşik Krallık, Fransa ve Almanya, geçen hafta yaptıkları açıklamada İran’ı, ‘bir dizi BM müfettişinin ülkede çalışmasını engelleme kararını iptal etmeye’ çağırmıştı.

Reisi ve Abdullahiyan’ın, Avrupa Troykası’ndaki mevkidaşlarıyla Genel Kurul çalışmaları sırasında herhangi bir görüşme yapmaması dikkat çekti. Bu durum, iki taraf arasındaki gerginliğin yüksek olduğunun bir göstergesiydi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, geçen cuma günü yaptığı açıklamada, İran’ın bazı uluslararası denetçileri engelleme kararının, İran’ın nükleer programının sorumlu tarafı olmakla ilgilenmediğini gösterdiğini söyledi.



Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
TT

Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)

Axios dün, iki Amerikalı ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail cumhurbaşkanından af dilerken ABD Başkanı Donald Trump'tan daha fazla destek istediğini bildirdi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebine ilişkin pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Biz sadece devletin çıkarlarını göz önünde bulunduracağız" dedi.

Netanyahu, pazar günü yıllardır süren yolsuzluk davasında Herzog'dan resmen af ​​talebinde bulundu ve ceza yargılamasının İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini, affın ulusal çıkarlara hizmet edeceğini savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre avukatları, İsrail Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ne yazdıkları mektupta, Netanyahu'nun hala hukuki sürecin kendisinin tamamen beraatiyle sonuçlanacağına inandığını belirtti.

Netanyahu, partisi Likud'dan yayımladığı kısa video açıklamasında, "Avukatlar bugün af talebini cumhurbaşkanına ilettiler ve ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum" ifadelerini kullandı.


Peru'da bir başkan adayı aracına düzenlenen silahlı saldırıdan sağ kurtuldu

Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)
Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)
TT

Peru'da bir başkan adayı aracına düzenlenen silahlı saldırıdan sağ kurtuldu

Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)
Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)

Peru’da sağcı cumhurbaşkanı adayı Rafael Belaunde, dün Lima'nın güneyindeki Cerro Azul bölgesinde aracına ateş açılmasından yara almadan kurtuldu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Polis Şefi General Oscar Arriola, gazetecilere yaptığı açıklamada, Halkın Özgürlüğü Partisi liderinin aracını hedef alarak, "Bir motosikletten ateş açıldığını" belirtti.

Polis, X platformunda yayınlanan açıklamasında, saldırıda yaralanan olmadığını vurguladı.

Yetkililer ayrıca, Belaunde’nin şoförünün de saldırıdan yara almadan kurtulduğunu doğruladı.

Arriola, sağcı liderin polise "tehdit almadığını" söylediğini belirtti.

Belaunde, 12 Nisan'da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday. 50 yaşındaki Belaunde 1963-1968 ve 1980-1985 yılları arasında ülkeyi yöneten eski devlet başkanı Fernando Belaunde'nin torunu.


İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire