Nikaragua lideri Ortega, vatandaşlıktan çıkardığı muhaliflerin evlerine de el koyuyor

"Bizi yargılamadan mahkum ettiler"

2018'deki hükümet karşıtı protestolarda eylemciler, 2006'da Ortega'nın karşısına aday olarak çıkan, eski boks dünya şampiyonu Alexis Argüello'nun anıtında bayrak açmıştı (AP)
2018'deki hükümet karşıtı protestolarda eylemciler, 2006'da Ortega'nın karşısına aday olarak çıkan, eski boks dünya şampiyonu Alexis Argüello'nun anıtında bayrak açmıştı (AP)
TT

Nikaragua lideri Ortega, vatandaşlıktan çıkardığı muhaliflerin evlerine de el koyuyor

2018'deki hükümet karşıtı protestolarda eylemciler, 2006'da Ortega'nın karşısına aday olarak çıkan, eski boks dünya şampiyonu Alexis Argüello'nun anıtında bayrak açmıştı (AP)
2018'deki hükümet karşıtı protestolarda eylemciler, 2006'da Ortega'nın karşısına aday olarak çıkan, eski boks dünya şampiyonu Alexis Argüello'nun anıtında bayrak açmıştı (AP)

Nikaragua hükümeti, vatandaşlıktan çıkardığı muhaliflerin evlerine de el koymaya başladı.

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'ın aktardığına göre Daniel Ortega yönetiminin kararıyla, Harvard Üniversitesi'nin 60 yıl önce kurduğu bir işletme okuluna dün el kondu. 

Muhalif yönetmen Camilo de Castro'yla insan hakkı savunucuları Gonzalo Carrion ve Haydee Castillo da evlerine devlet tarafından el konduğunu söyledi. 

5 yıl önce Kosta Rika'ya kaçtığını söyleyen Carrion, başkent Managua'daki evi için çektiği 70 bin dolarlık krediyi ancak bitirebildiğini fakat artık mülküne devletin el koyduğunu söyledi.  

Carrion, "Bizi yargılamadan mahkum ettiler. Evlerimize de el koydular. Halbuki yasalara göre bunu ancak söz konusu mülk bir suçla ilişkiliyse yapılabilir" dedi. 

Castro ise Ortega hükümetini mahkemeye vermek istediklerini fakat ülkede hiçbir avukatın dava açmaya yanaşmadığını savundu. Muhalif yönetmen, vatandaşlıktan çıkarılan ve evlerine el konan bazı aktivistlerin hükümeti Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu'na (IACHR) şikayet etmeye hazırlandığını da söyledi.

NYT, Ortega yönetiminin hamlesini, 1980'lerde Sandinistlerin Anastasio Somoza Debayle'yi devirerek hükümeti ele geçirdikten sonra sürgüne gönderdikleri muhaliflerin mal varlıklarına el koymasına benzetti.

İki kardeşi Somoza hükümetiyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle 1979'da evine el konan 87 yaşındaki Peter Sengelmann, ancak 15 yıl sonra Nikaragua yönetiminin kendisine ödeme yaptığını söyledi. 

Uluslararası mülkiyet davalarında uzmanlaşan ABD'li avukat Jason Poblete de Nikaragua'dan müvekkillerinin, devletin kendilerini evlerinden çıkarmak için olmayan emlak vergisi borçlarını bahane gösterdiğini söylediğini belirtti.

Poblete, haklarını arayan yurttaşların devletten tazminat almasının yıllar sürebileceğini de ifade etti.

Hükümet sözcüsü ve başkan yardımcısı olarak görev yapan Ortega'nın eşi First Lady Rosario Murillo, NYT'nin yorum talebini reddetti.

Ortega hükümetinin emeklilik ve sosyal güvenlik kesintilerine karşı 2018'de patlak veren protestolarda, IACHR verilerine göre 325 eylemci hayatını kaybetti.

Nikaragua İnsan Hakları Derneği'ne göreyse protestolardaki can kaybı 500'e yakın. 

Ortega yönetimi geçen yıl sonlanan eylemlerde öğrencileri koruyan Cizvitlerin yönettiği Orta Amerika Üniversitesi'ne de ağustosta el koymuştu. 

Independent Türkçe



Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
TT

Münih Katliamı sonrası Mossad'a suikast verisi sağlayan gizli ağ deşifre edildi

Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)
Filistinli militanların baskını ve sonrasındaki suikastlar, Steven Spielberg'ün 2005 yapımı Münih filmine de konu olmuştu (AP)

1972'deki Münih Katliamı'nda, Batılı ülkelerin gizli bir istihbarat ağı kurarak İsrail'le bilgi paylaştığı ortaya çıktı.

Galler'deki Aberystwyth Üniversitesi'nden tarihçi Aviva Guttmann'ın keşfettiği şifreli telgraf mesajlaşmaları, Münih Katliamı diye de bilinen olayla ilgili yeni bilgileri gün yüzüne çıkardı.

5 Eylül 1972'de Filistinli Kara Eylül örgütü, Münih Yaz Olimpiyatları'na katılan İsrailli sporcu ve antrenörleri 16 saat boyunca rehin almıştı. Militanlar milli takım kafilesinden 11 kişiyi, bir de Alman polisi öldürmüştü.

Mossad, eylemi düzenlediğini savunduğu Filistinli militanları öldürmek için yıllarca gizli operasyonlar düzenlemişti. İsrail'in olayla ilişkili olduğunu öne sürdüğü en az 4 Filistinli, Paris, Roma, Atina ve Lefkoşa'da öldürülmüştü. 10 yıl içinde 6 Filistinli daha başka yerlerde suikasta uğradı. 

Guardian'ın aktardığına göre 1971'de Birleşik Krallık, ABD, Fransa, İsviçre, İtalya ve Batı Almanya'nın da aralarında bulunduğu 18 ülkenin istihbarat servisi, Mossad'la bilgi paylaşmak için Kilowatt kod adlı bir sistem kurdu. 

Münih'te yaşanan olayların ardından Batılı istihbarat servislerinin, Kilowatt üzerinden İsrailli ajanlarla birçok bilgi paylaştığı belirtiliyor. Bunlar arasında şüpheli kişilerin kullandığı rotalar, kaldığı yerler, kullandığı araçlar ve militanların taktiklerine dair bilgiler yer alıyor. Haberde, Avrupa başkentlerinde düzenlenen Mossad operasyonlarının bu istihbarat ağı sayesinde gerçekleştirildiğine dikkat çekiliyor. 

Ayrıca bilgilerin çoğunun parlamentonun ya da siyasetçilerin haberi olmadan paylaşıldığına işaret ediliyor. 

İsviçre'deki arşivlerde şifreli yazışmaları bulan akademisyen Guttmann, şunları söylüyor: 

İsrail'in suikast operasyonlarının, Avrupalı istihbarat servislerinden gönderilen taktiksel bilgiler olmadan hayata geçirilebileceğini sanmıyorum. Bunun kritik bir rolü var. Mossad için de bu zımni desteğe sahip olduklarını bilmek çok önemliydi.

Akademisyen, Batılı ülkelerle İsrail arasındaki istihbarat paylaşımının, Gazze savaşıyla ilgili önemli soruları gündeme getirdiğini de söylüyor:

Çeşitli devletlere ait servisler arasında istihbarat paylaşımı sözkonusu olduğunda denetim çok zordur. Bugün bile hakkında hiçbir şey bilmediğimiz pek çok bilgi paylaşılıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel