Birleşik Krallık'tan Türkiye'deki estetik kliniklerine reklam yasağı

Yeni soruşturma ve düzenlemelerin yolda olduğu vurgulandı

 Türkiye, saç ekimi konusunda da önemli merkezlerden biri haline geldi (AFP)
Türkiye, saç ekimi konusunda da önemli merkezlerden biri haline geldi (AFP)
TT

Birleşik Krallık'tan Türkiye'deki estetik kliniklerine reklam yasağı

 Türkiye, saç ekimi konusunda da önemli merkezlerden biri haline geldi (AFP)
Türkiye, saç ekimi konusunda da önemli merkezlerden biri haline geldi (AFP)

Döviz açığını kapatmak için turizme bel bağlayan Türkiye'nin sağlık turizmi gelirleri son yıllarda rekor üzerine rekor kırıyor. Özellikle estetik operasyonlarla diş hekimliğinde Batı'ya göre fiyat avantajına sahip olan sağlık sektörü, dünyanın dört bir yanından turistleri sağlık hizmetlerinin yanı sıra tatil seçenekleriyle de ülkeye çekiyor. 

Geçen yıl 4 milyar dolara ulaşan sağlık turizmi gelirlerinde 20 milyar dolar seviyeleri hedeflenirken bu pazarın önemli müşterilerinden Birleşik Krallık'tan Türkiye'deki üç sağlık turizmi şirketine darbe geldi. 

Türkiye'deki üç estetik kliniğinin Facebook'a verdiği reklamlar, Birleşik Krallık Reklam Standartları Kurumu'nun filtresinden geçemedi. Güzellik için bıçak altına yatmanın risklerinin "sorumsuzca önemsiz gösterildiği" gerekçesiyle, bu reklamlar Birleşik Krallık'ta yasaklandı. 

Reklamlardan birinde "İç güzelliğini salıvermeye hazır mısın sevgili dostum? Parlak bir dönüşüm yolunda sana rehberlik edelim!" gibi ifadeler kullanıldı. Fotoğraflarda obezite tedavisi yöntemlerinden biri olan mide balonuna referansla elinde balon tutan bir kadın var. 4-5 yıldızlı oteller, İstanbul seyahati ve profesyonel ekip vaatleri de olası müşterilere verildi. Aynı ilanda Ayasofya ve boğazdaki tekneler de görüldü.

Bir başka şirketin reklamındaysa burun estetiği ameliyatları ön plana çıkarıldı. "Dünyanın en başarılı doktorlarından birinin" operasyonu gerçekleştireceği vaadi, 5 yıldızlı paket tatille birlikte sunuldu.

Üçüncü bir şirketse yine burun ameliyatı satarken "Burnunuz yüzünüzü gölgelemesin. İstediğiniz görünüşe burun estetiğiyle erişin. Olabileceğiniz kadar güzel olmayı seçin" dedi. Birden fazla operasyon isteyenlere yüzde 30'a varan indirim sağlanacağı ifade edildi. 

Mayıs'ta Facebook'a para vererek bu paylaşımların Birleşik Krallık'ta görülmesini sağlayan şirketler, Reklam Standartları Kurumu'nun radarına takıldı. Düzenleyici kuruluş, "sorumsuz iddialarla muayene yapılmadan estetik ameliyat satılmasına karşı çıktığını" belirterek bu reklamları yasakladı. 

Durumu izlemeye devam ettiğini bildiren kuruluş, soruşturmaların devamının yolda olduğunu ve yakın gelecekte yapacakları yeni düzenlemelerin hazırlıklarına başladıklarını vurguladı. Birleşik Krallık Reklam Standartları Kurumu sözcülerinden biri şu ifadeleri kullandı:

Tüketicilerin estetik ameliyatlar için hem maliyetler hem de erişim kolaylığından dolayı gitgide artan biçimde yurtdışına gitmeyi kovaladığını biliyoruz. Pek çok kişi sonuçlardan memnun olsa da hâlâ doğal riskler var. Bu yüzden bu hizmetlere yönelik reklamlar yanlış yönlendirici ya da sorumsuz olmamalı. 

Independent Türkçe

Birleşik Krallık'ta yaşayanları hedefleyen reklam verenler, hizmeti burada sunmasalar da kurallara uymak zorundalar. Estetik ameliyat yapma kararını hafifletmemeli ve zaman sınırlı kampanyalarla insanları baskı altına almamalılar.

Britanya basınının ulaştığı kliniklerden ikisi yorum yapmadı. Biriyse Türkiye'de gerekli belgelere ve izinlere sahip olduğunu, sağlık turizmi çerçevesinde yaz kampanyaları düzenlediklerini bildirdi. 

Facebook'un sahibi Meta da haberin yayımlandığı saatlerde konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmamıştı. 

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, temmuzda "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1,8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz" demişti.

Bağlıkaya, TÜİK verilerine göre yurt dışında yaşayan yurttaşlarla birlikte Türkiye'ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının 2022'de 1,4 milyonu aştığını hatırlatmıştı.

Independent Türkçe



Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
TT

Güney Asya’da sel ve kasırga: Sıfırdan başlamak zorundayız

Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)
Sri Lanka'nın yanı sıra Endonezya da afetten en çok etkilenen ülkelerden biri oldu (AP)

Sri Lanka'da 400'e yakın kişiyi öldüren sel felaketinden kurtulanlar yaşanan kaosu anlattı.

Sri Lanka Afet Yönetim Merkezi (DMC), ülkede geçen haftadan bu yana devam eden şiddetli yağışların yol açtığı afetlerde can kayıplarının 390'a çıktığını, 370 kişidense hâlâ haber alınamadığını bildirdi. 

Ayrıca arama kurtarma ekiplerinin su baskını ve heyelan riski taşıyan birçok bölgeye ulaşmakta güçlük çektiği vurgulandı.

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake, ülke genelinde olağanüstü hal (OHAL) ilan edildiğini duyurmuş, kurtarma çalışmaları için 20 binden fazla askeri personelin görevlendirileceğini belirtmişti.

Guardian'ın irtibata geçtiği Layani Rasika Niroşani, yoğun yağışlara alışık olduklarını fakat bu kadar büyük bir afetle karşılaşacaklarını tahmin etmediklerini söylüyor. 

Selde her şeyini kaybettiğini belirten iki çocuk annesi 36 yaşındaki kadın şöyle devam ediyor: 

Evimiz toprak altında kaldı. Ailem hâlâ şok içinde. Sıfırdan başlamak zorundayız. Bazen bu, yaşamaktan bile daha kötü olabilir.

Kantharuban Praşant da sel nedeniyle evlerini kaybeden 125'ten fazla aileye Badulla'daki bir okulda barınak sağladıklarını belirtiyor.

Yardım malzemelerine ulaşmakta güçlük çektiklerini belirten 32 yaşındaki öğretmen, birçok ailenin selde mahsur kaldığını söylüyor. 

Bazı Sri Lankalılar, yetkililerin afet uyarısı yapmadığına da dikkat çekiyor. 45 yaşındaki Ja Nilanthi, nehir suları tehlikeli seviyeye ulaştığında bile herhangi bir uyarı veya tahliye emri almadıklarını belirtiyor.

Ditwah Kasırgası ve muson yağışlarının yol açtığı sel ve toprak kaymaları nedeniyle can kaybı Endonezya'da 604'e, Tayland'da 176'ya ve Malezya'da üçe yükseldi. 

Güney Asya'da toplamda en az 1172 kişinin canını alan afetlerin yol açtığı yıkımın boyutu henüz tam olarak bilinmiyor. 

Bilim insanlarına göre Güney Asya, iklim değişikliğine karşı yüksek riskli bölgelerden biri. 

Independent Türkçe, Guardian, Reuters, CNN


Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
TT

Gazeteciler, Filistin topraklarında işlenen savaş suçları ve basın özgürlüğünün engellenmesi nedeniyle Paris'te suç duyurusunda bulundu

Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)
Gazze Şehri'nin doğusundaki evlerinin enkazı arasında yerlerinden edilen Filistinli aileler için geçici çadırlar (EPA)

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Fransa şubesi Ulusal Gazeteciler Birliği (SNJ) ile iş birliği yaparak, 26 Kasım'da Paris'teki Ulusal Terörle Mücadele Savcılığı'na, Filistin topraklarında medya özgürlüğünü engelleme ve savaş suçları işleme suçlamalarıyla şikayette bulundu.

Kimliği belirsiz kişiye karşı açılan dava, Fransız gazetecilerin güvenliklerini ve çalışmalarına devam edebilmelerini sağlamak amacıyla gizlice toplanan çok sayıda tanık ifadesine dayanıyor.

İki kuruluştan yapılan açıklamada, "Temel ilkeler olan basın özgürlüğü ve bilgiye erişim hakkı Gazze ve Batı Şeria'da yeniden tesis edilmelidir"denildi.

"İşgal altındaki Filistin topraklarında gazetecilerin çalışmalarının yaygın olarak engellendiği göz önüne alındığında, sembolik açıklamalar önemini koruyor, ancak yeterli değil. Harekete geçilmeli ve Fransız yargısının bu konuda bir rolü olmalı. Geçen hafta Paris'te yaptığımız şikayetin anlamı da bu."

Şikayette, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana hiçbir yabancı gazetecinin serbestçe girmesine izin verilmeyen Gazze'ye uygulanan medya karartması ve Hamas saldırıları hedef alınıyor.

İki kuruluş, bu durumu "silahlı çatışmada eşi benzeri görülmemiş bir karartma" olarak nitelendirirken, Filistinli gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik "sert baskı"nın da eşlik ettiğini belirterek, Uluslararası Gazeteciler Federasyonu'nun 225 cinayeti belgelediğini kaydetti.

Kuruluşlar, İsrail ve Batı Şeria'da gazetecilerin çalışmalarına getirilen kısıtlamaları da kınadı.

Sahada çalışan Fransız muhabirler, günlük hayatta olayları takip etmelerinin engellendiğini, tehdit edildiğini, ekipmana el konulduğunu, fiziksel saldırılara maruz kaldıklarını, silahların savrulduğunu, tutuklamalar, aramalar ve sorgulamalar, gözaltılar ve keyfi sınır dışı edilmeler yaşandığını ve hatta bazen "vurulduklarını" anlattılar.

Şikayette, belirli bir kişiyi hedef almadıklarını belirtilerek, belgelenen ihlallerin işgal altındaki topraklarda, siviller ve yerleşimcilerin yanı sıra askeri, polis, gümrük ve idari birimlere atfedildiği, "olayların doğru ve dengeli bir şekilde aktarılmasını engellemek ve tek taraflı bir anlatım dayatmak" amacı güdüldüğü belirtildi.

Bu bağlamda SNJ Genel Sekreterleri Vanessa Ribush ve Julien Fleury, "Gazeteciler gözlemci olarak görülmekte zorlanıyorlar, çünkü çoğu zaman aktivist, hatta terörist gibi muamele görüyorlar" dedi.

"Onlarca silahlı yerleşimci tarafından takip edildiklerinde, hayatlarına yönelik tehlike mevcut ve bazen somut hale geliyor. Gazetecilerin temel haklarının bu şekilde ihlal edilmesi cezasız kalamaz" diye eklediler.

İki örgüt, işgal altındaki topraklarda yaşanan ihlallerin, İsrail'in "devlet dokunulmazlığı"nı ileri sürmesini engellediğini ve özellikle ihlallerin Fransız vatandaşlarını etkilemesi ve temel özgürlüklerini ihlal etmesi nedeniyle, Fransız yargısının harekete geçmesinin önünü açtığını savundu.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger ise "Fransız gazetecilerin uluslararası insancıl hukukun tamamen geçerli olduğu alanlarda çalışmalarını engellemelerine, tehdit ve sindirilmelerine veya hedef alınmalarına artık izin vermeyeceğiz" dedi. Bellanger, "Basın özgürlüğü çiğnendiğinde ve savaş suçları işlendiğinde, Fransa vatandaşlarını korumak için harekete geçmelidir. Şikayetimiz, uluslararası hukukun üstünde kimsenin olmadığını ve gerçeğin susturulamayacağını herkese hatırlatmak için gerekli bir adımdır" ifadesini kullandı.

Uluslararası Gazeteciler Federasyonu ve Ulusal Gazeteciler Birliği'ni temsil eden avukatlar Inès Dafoe ve Louise L. Yafe, bu şikayetin Fransa'da "eşi benzeri görülmemiş" olduğunu doğrulayarak, "Gazetecilerin çalışmalarının sistematik olarak engellenmesi ve onları hedef alan savaş suçları temelinde, çatışma bölgesindeki Fransız muhabirlerini korumak için ulusal bir mahkemeye ilk kez böyle bir dava açıldı" dediler.

"Basın özgürlüğünün korunması, hukukun üstünlüğüyle yönetilen her devlette temel bir ilkedir ve Fransız gazetecilerin görevlerini yerine getirme yetenekleri ihlal edildiğinde, mahkemelere başvurmalarını tamamen haklı çıkarır" vurgusu yapıldı.


Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
TT

Kremlin: Putin-Witkoff görüşmesi, çatışmanın barışçıl çözümü için önemli bir adım

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AFP)

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bugün ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile yapacağı görüşmenin Ukrayna ile olan çatışmanın barışçıl bir şekilde çözülmesi için önemli bir adım olduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Rus medya kuruluşu RT’den aktardığına göre Peskov, Putin ve Witkoff'un bugün Washington'un son günlerde Kiev ile yaptığı görüşmelerde elde ettiği sonuçları tartışacaklarını söyledi.

Peskov, “Rusya barış görüşmelerine açık, ancak Ukrayna'daki askeri operasyon çerçevesinde belirli hedeflerine ulaşması gerekiyor... Rusya, Ukrayna çatışmasına gelecek nesiller için bir çözüm bulunmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Witkoff, Miami'de Ukrayna heyetiyle yapılan görüşmelerin sonuçlarını Rusya Devlet Başkanı’na aktarmak ve Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için Başkan Donald Trump'ın önerilerini iletmek üzere Putin ile görüşmeye hazırlanıyor.