Avustralya: DEAŞ’lı kadın ve çocukların Suriye kamplarından geri gönderilmesine yönelik bir düzenleme yok

Roj kampındaki çocuklar (Şarku’l Avsat)
Roj kampındaki çocuklar (Şarku’l Avsat)
TT

Avustralya: DEAŞ’lı kadın ve çocukların Suriye kamplarından geri gönderilmesine yönelik bir düzenleme yok

Roj kampındaki çocuklar (Şarku’l Avsat)
Roj kampındaki çocuklar (Şarku’l Avsat)

Avustralya hükümeti, Federal Mahkeme'ye, DEAŞ’lı kadın ve çocukların Suriye’deki gözaltı kamplarından ülkelerine geri gönderilmesine ilişkin ‘hiçbir düzenleme’ olmadığını bildirdi. Hükümet tarafından yayımlanan bir raporda, Avustralya'daki Çocukları Kurtarın Vakfı’nın (Save the Children), hali hazırda Suriye'nin kuzeydoğusundaki kamplarda alıkonulan 11 Avustralyalı kadın ve 20 çocuğunun koruyucusu olarak görev yaptığı belirtildi.

Vakıf mahkemede, Avustralya'nın Avustralyalıların gözaltına alınması üzerinde fiili kontrolü olduğunu, Suriye kamplarındaki kadın ve çocuklara yönelik daha önce başarılı sınır dışı operasyonları yürüttüğü ve Suriye'deki yetkililerin Avustralyalıların geri gönderilmesine onay verdiğine dikkati çekti. Söz konusu Avustralyalılar, çoğu 4 yıldır Suriye'nin kuzeydoğusundaki Roj mülteci kampında tutuklu bulunan, ölen veya hapsedilen DEAŞ savaşçılarının eşleri ve çocukları. Hali hazırda hiçbir kadın suçlanmadı ancak bazı kadınlar Avustralya'ya döndüklerinde suçlamalarla karşı karşıya kalabilir.

zxsacd
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese dün düzenlediği basın toplantısında (AP)

Pek çok çocuk kampta doğdu ve kamp dışındaki yaşamı bilmiyor. Kızıl Haç, yaşam koşullarının ‘korkunç’ olduğunu, hastalıkların ve yetersiz beslenmenin yaygın olduğunu ve güvenlik durumunun ‘son derece değişken’ olduğunu söylüyor. The Guardian’ın haberine göre, Save the Children avukatı Peter Morrissey dün sabah mahkeme önünde, “Avustralyalıların sağlıkları, güvenlikleri ve onurları her türlü standarda göre ciddi şekilde tehlikede” ifadelerini kullandı.

Melbourne Federal Mahkemesinde Yargıç Mark Moshinsky tarafından yapılan duruşmanın ilk gününde, Savunma Bakanlığı ve askeri yetkililer, Avustralya'nın DEAŞ’a karşı uluslararası koalisyonun bir parçası olarak Suriye'deki rolünün devam ettiğini ve Avustralya'nın vatandaşlarının tutukluluğu üzerindeki sorumluluğunu dinledi. Avustralya Büyükelçisi Marc Innes-Brown tarafından yazılan bir bildiride, Suriye'nin kuzeydoğusundan gelen mültecilerin geri gönderilmeden sorumlu makamın Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olduğu belirtildi.

Geçtiğimiz yılın Ekim ayında, Avustralyalıların Roj kampından ülkelerine geri gönderilmesine yönelik son operasyondan iki hafta sonra Brown üst düzey hükümet yetkililerine hitaben, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin dış ilişkiler yetkilileriyle diğer kadın ve çocukların geri gönderilmesi planını görüştüğünü ifade etti. Ancak Brown davada ifadeye çağrılmadı.

sacdf
Suriye'nin kuzeydoğusunda yer alan Haseke kırsalındaki el Hol kampındaki günlük yaşam (Şarku’l Avsat)

İngiliz Milletler Topluluğu'ndan gelen raporlarda, Suriye'nin kuzeyindeki Roj kampında gözaltına alınan Avustralyalı kadın ve çocukların ‘kendi özgür iradeleriyle ülkeye gittikleri’ ve Avustralya'nın kadın ve çocukları ‘Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne teslim etmediği’ belirtildi. The Guardian'ın haberine göre hükümet, Avustralyalıların serbest bırakılması ve Avustralya'ya geri dönmeleri konusunda mevcut herhangi bir düzenlemenin bulunmadığını bildirdi. Ancak hükümet, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından temsil edilen Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nden gözaltındaki Avustralyalıların serbest bırakılmasını isterse ‘Özerk Yönetim'in muhtemelen evet diyeceğini’ tahmin ediyor. Avustralya, Suriye'nin kuzeydoğusundaki kamplardan mültecileri geri göndermek için iki misyon düzenledi. 2019 yılında aralarında hamile bir gencin de aralarında bulunduğu sekiz yetim çocuk kamplardan Yeni Güney Galler'e gönderildi. Geçtiğimiz Ekim ayında ise dört kadın ve 13 çocuk Güney Galler makamlarına iade edildi.



Trump'ın müttefiklerinin onu 'çılgın bir destekçi’ diye uyardıkları Loomer kim?

 Laura Loomer (AFP)
Laura Loomer (AFP)
TT

Trump'ın müttefiklerinin onu 'çılgın bir destekçi’ diye uyardıkları Loomer kim?

 Laura Loomer (AFP)
Laura Loomer (AFP)

İsa en-Nehari

Sağcı aktivist Laura Loomer'ın Donald Trump'la sık sık bir araya gelmesi dikkatlerden kaçmadı. Son olarak Demokrat Parti’nin Hint ve Afrika kökenli başkan adayı Kamala Harris'in kazanması halinde Beyaz Saray'ın köri gibi kokacağını söyleyen Loomer'ın geçmişteki tartışmalı açıklamaları, sadece Demokratların değil, Loomer'ın artan nüfuzuna ve partiyi bölebilecek etkisine karşı uyaran Trump destekçisi Cumhuriyetçilerin de tepkisini çekti.

Loomer'ın Harris'e ‘uyuşturucu kullanan fahişe’ demesi, İslam dinini ‘kanserli bir tümör’ olarak tanımlaması ve İslam dinine duyduğu nefretten ‘gurur duyduğunu’ söylemesi de diğer tepki çeken ifadelerinden sadece birkaçı. New York Times (NYT) gazetesine göre Loomer'ın 2017 yılında attığı ve Akdeniz'i geçen yaklaşık 2 bin göçmenin ölümünü kutladığı bir tweet sosyal medyada viral olmuştu.

Komplo teorileri barındıran söylemleri, Müslüman sürücüleri hedef almasının ardından Facebook ve Instagram hesaplarının yanı sıra araç çağırma uygulamaları Uber ve Lyft hesaplarının askıya alınmasına neden olmuştu. Twitter hesabı da kapatılmıştı, ancak Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından ismini değiştirerek X platformu olarak ifade özgürlüğünü teşvik etmeye yönelik genel politikasının bir parçası olarak Loomer'ın hesabı yeniden etkinleştirildi.

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Radikal sağcı komplo teorisyeni Loomer'la ilgili bir haberinde Donald Trump'ın Nancy Pelosi gibi siyasi rakiplerine ‘çılgın’ demeyi sevdiği vurgulanarak “O halde neden 11 Eylül komplo teorisinin destekçisi Laura Loomer ona eşlik ediyor? Trump, Bayan Loomer ile birlikte olmaktan mutlu görünüyor. Bu, kendisine seçim zaferine mal olabilir” ifadeleri yer aldı.

Eski Başkan’ın yakın çevresi, Trump'ın Loomer’ın tavsiyelerini dinlediğini söylüyor. Gazete, Loomer’ın Twitter hesabının askıya alınmasını protesto etmek için 2018 yılında sosyal medya platformunun New York'taki merkezi önüne kendini zincirlemesi, Florida Valisi’nin eşi Casey DeSantis'in meme kanseri konusunda yalan söylediğini ima etmesi ve kendisini eleştiren Senatör Lindsey Graham'a iftira atması gibi tuhaf geçmişine atıfta bulunarak Trump'ın Loomer’ın tavsiyelerini dinlemesine karşı uyardı.

Peki, kim bu Loomer?

Laura Loomer, 1993 yılında Arizona'da doğdu. İnternet dünyasına ilk adımını 2015 yılında bir üniversite öğrencisiyken, kampüste DEAŞ yanlısı bir kulüp kurma önerisini tartışan üniversite yetkililerinin videosunu gizlice kaydedip yayınlayarak attı. Cumhuriyetçi Parti 2020 yılında Trump'ın desteğiyle onu Florida'daki kongre seçimlerinde aday gösterdi, ancak Demokrat Partili rakibine karşı kaybetti. Bundan iki yıl sonraki ikinci denemesi de başarısız oldu.

Loomer (31) kendisini ‘beyaz milliyetçi yanlısı’ olarak nitelendiriyor. ABD’yi de ırk çeşitliliği sonucu yok edilmiş bir ‘beyaz Yahudi-Hıristiyan etno devleti’ olarak tanımlıyor. Sosyal medyada, özellikle de X platformunda oldukça aktif olan Loomer, 1,2 milyon takipçisiyle ABD'nin en önde gelen komplo teorisyenlerinden biri. Önceleri 11 Eylül'ün ABD hükümeti tarafından gerçekleştirilen bir komplo olduğuna inanıyordu, ancak daha sonra bu teorisinden geri adım attı.

Loomer, 2017 yılında New York'ta Shakespeare'in Julius Caesar oyunu sahnelenirken gösterimin yarıda kesilmesine yol açtıktan sonra dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Loomer, oyun sırasında sahneye atlayıp suikasta kurban giden Julius Caesar’ı canlandıran aktörün Trump'a benzeyen bir kostüm giymesine “Bu Donald Trump'a karşı bir şiddettir!” diye bağırarak itiraz etti. Loomer, kendi ifadesiyle ‘sağ kanada karşı siyasi şiddetin normalleştirilmesine’ bir son verilmesini istedi.

Cumhuriyetçilerden eleştiri

Loomer, Harris ile münazaranın yapılacağı gün Trump'la birlikte seyahat ettikten ve 11 Eylül anma törenine katıldıktan sonra başkanlık seçimleri sürecinde ön plana çıktı. Bu durum, özellikle de Loomer'ın arkasında olduğuna inanılan Trump’ın göçmenlerin kedi ve köpekleri yediğine ilişkin son açıklamasının ardından, Loomer'ın Trump üzerindeki etkisinin boyutuna ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Aşırı sağcı olmakla suçlanan Cumhuriyetçi Temsilci Marjorie Taylor Greene, Trump'ı Loomer'ı bölgesinde tutmaması konusunda uyararak onu ‘belgelenmiş bir yalancı’ olarak nitelendirdi. Loomer’ın açıklamalarını ‘dehşet verici ve son derece ırkçı’ olarak nitelendiren Greene, Loomer hakkında “Biz Cumhuriyetçileri ve ABD’yi yeniden büyük yapma kampanyasını temsil etmiyor” dedi.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise Loomer tarafından yapılan açıklamaların ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi. Senatör Thom Tillis da X hesabından yaptığı paylaşımda, Laura Loomer'ın ‘düzenli olarak Cumhuriyetçileri bölmeyi amaçlayan berbat sözler sarf eden çılgın bir komplo teorisyeni’ olduğunu yazdı.

Loomer’ın Trump’ın seçim kampanyasıyla bağlantısı

Şarku’l Avsat’ın NYT’den aktardığı habere göre Trump geçtiğimiz yıl Loomer'ı seçim kampanyasında görevlendirmeye sıcak bakıyordu. Fakat üst düzey yardımcılarının, Loomer'ın seçim çalışmalarına zarar verebileceği yönündeki endişelerini dile getirmesi üzerine geri adım attı. Ancak Loomer, Trump'ın seçim çalışmalarında yer bulamamasına rağmen eski Başkan’a yakın olmaya devam etti. Bu durum, Trump’ın seçim kampanyası içindeki ve dışındaki bazı müttefiklerini üzdü.

Haber sitesi Semafor, Trump’ın seçim kampanyası ekibine yakın bir kaynağın, Loomer'ın Trump'ın zayıflıklarını daha da kötüleştireceğine dair ciddi endişeler olduğunu söylediğini aktardı. Semafor’a göre kampanya ekibine yakın bir başka kaynak ise Loomer'ın rolünü küçümsedi ve Trump’ın Harris ile olan münazarasının hazırlıklarına dahil olmadığını söyledi.

Düzenli olarak Trump'ı destekleyen etkinliklere katılan Loomer, daha önce de Trump'ın Florida'daki malikanesinde görülmüştü. Loomer, Bu yılın başlarında Trump’ın uçağıyla Iowa'ya gitmiş ve Trump burada düzenlenen bir etkinlikte onu sahneden selamlamıştı. Trump, ayrıca Truth Social hesabında Loomer tarafından yayınlanan videoları paylaşmıştı.

Loomer, geçtiğimiz hafta 11 Eylül saldırılarının yıldönümünü anma töreninde Trump'ın yanında göründükten sonra Trump'ın seçim kampanyasında çalıştığı iddialarını reddetti. Misafir olarak davet edildiğini söyleyen Loomer, “Beni arayan ve adeta takıntılı bir şekilde bugün onlarla konuşmamı isteyen birçok muhabir için cevabım ‘hayır’. Hikayelerim ve araştırmalarım üzerinde çalışmakla çok meşgulüm. Sizin komplo teorilerinizi tartışacak vaktim yok” ifadelerini kullandı.

Peki, Trump Loomer hakkında ne diyor?

Trump, iki gün önce Kaliforniya'da düzenlenen bir basın toplantısında Loomer'ın sadece bir ‘destekçisi’ olduğunu ve Harris ya da 11 Eylül hakkındaki son yorumlarından haberdar olmadığını belirterek “Laura'yı kontrol altına alamam, ne istiyorsa onu söylemeli, o özgür bir ruh” dedi.

Bu açıklamadan birkaç saat sonra Trump, sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, “(Laura'nın) yaptığı açıklamalara katılmıyorum. Ama beni destekleyen milyonlarca insan gibi Laura da Marksistlerin ve radikal sol faşistlerin bana saldırmasını ve beni acımasızca karalamasını izlemekten yoruldu” yazdı.