Nijer'de Fransa'ya karşı öfke büyüyor: "Bizi aptal yerine koyuyorlar"

Eski sömürgenin devrik yönetiminden "Teröristlerle mücadelede Fransa bize çoğu istihbaratı sağlayan kilit ülke konumunda" itirazı da geliyor

Fransız ordusu karargahının önüne giden protestocular "Artık Fransa'yı istemiyoruz" diyor (Reuters/Arşiv)
Fransız ordusu karargahının önüne giden protestocular "Artık Fransa'yı istemiyoruz" diyor (Reuters/Arşiv)
TT

Nijer'de Fransa'ya karşı öfke büyüyor: "Bizi aptal yerine koyuyorlar"

Fransız ordusu karargahının önüne giden protestocular "Artık Fransa'yı istemiyoruz" diyor (Reuters/Arşiv)
Fransız ordusu karargahının önüne giden protestocular "Artık Fransa'yı istemiyoruz" diyor (Reuters/Arşiv)

Batı Afrika ülkesi Nijer, 26 Temmuz'daki askeri darbeden beri dünya basınının gündeminden düşmüyor. Paris'le yaşanan sürtüşmenin ardından Fransız lider Emmanuel Macron, 1500 Fransız askerinin yıl sonuna kadar ülkeyi terk edeceğini 24 Eylül'de duyurdu.

Diğer yandan askeri yönetimin 25 Ağustos'ta Büyükelçi Sylvain Itte'ye ülkeden ayrılması için 48 saat süre vermesinden sonra Fransa'nın diplomatik temsilcisi bugün ülkeden gitti.

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, eski Fransız kolonisinde yaşayanlarla konuşup bölgedeki durumu aktardı. Dün yayımlanan haberde cuntacıları destekleyenler ve karşıtları da yer aldı. 

İki çocuk annesi Adama Zourkaleini Maiga, ülkedeki Fransız askerleri şiddet olaylarını engelleyemediği için Paris yönetimini sorumlu tuttuğunu söylüyor:

Annemin kuzeni Tera köyünün lideriydi. Yalnızca 7 ay önce suikasta uğradı. Teröristler onu arıyordu. Bir otomobil kiralayıp kaçtığını öğrendiklerinde onu yakalayıp öldürdüler. Boğazını kestiler. Tüm ailemiz gerçek bir şok yaşadı. Bize Fransız ordusunun başarılı olduğunu söyleyemezler. Durum her yıl daha da kötüye giderken terörle mücadelede buranın halkına yardım ettiklerini nasıl söyleyebiliyorlar, anlayamıyorum!

Sahel bölgesindeki son Batı müttefiki olarak görülen Nijer'de İslamcı örgütlerin yükselişi halka sorun yaratıyor. Diğer yandan hem ABD hem de Fransa'nın bölgede birlikleri var. Hatta Washington en büyük drone üssünü bu ülkeye kurdu. 

Pek çok Nijerli, Fransa'nın ülkedeki yöneticilere ve doğal kaynaklara fazlasıyla nüfuz ettiğini düşünüyor. Darbe destekçileri, ordunun Fransız etkisini ülkeden silip egemenliği tamamen ele geçirmesini ümit ediyor. 

Ülkenin Fransa'dan bağımsızlığını kazandığı 1960'tan beri 5 darbenin gerçekleştiğini işaret eden Adama, "Ordu Nijer'de hiçbir zaman uzun süre yönetimde kalmadı. Nihayetinde üslerine dönüp yönetimi daha iyi bir sivil hükümete teslim edecekler" diyor. 

Başkent Niamey'deki Fransız birliklerinin üslerinden ayrılması için haftalardır kamp kuran yüzlerce gösterici, cumaları burada topluca namaz kılıyor. İmam Abdülaziz Abdulaye Amadou cemaate şöyle sesleniyor:

Tıpkı bir kadınla erkeğin boşanması gibi, bu işler zaman alıyor. Nijer'in Fransa'dan ayrılması da böyle…

Namazdan sonra BBC muhabirine konuşan İmam Amadou, ülkedeki tepkiyi şu ifadelerle özetliyor:

Tüm Sahel bölgesinde Fransa'nın en iyi ortağı Nijer. Ancak şimdi isteklerimizi reddeden de Fransa, bu yüzden tansiyon yükseliyor. Fransa darbeden sonra sessizce ayrılıp sonra darbecilerle müzakere edebilirdi. Gabon ve Çad gibi diğer ülkelerdeki darbeleri kabullendikleri halde neden şimdi bizim yetkililerimizi tanımadıklarını söylüyorlar? Bizi bu sinirlendirdi ve Fransa'nın bizi aptal yerine koyduğunu düşünüyoruz.

30 Temmuz'da düzenlenen darbe yanlısı gösteride "Yıkılsın Fransa, Putin sen çok yaşa" gibi döviz ve pankartlar da görülmüştü (AP)
30 Temmuz'da düzenlenen darbe yanlısı gösteride "Yıkılsın Fransa, Putin sen çok yaşa" gibi döviz ve pankartlar da görülmüştü (AP)

Diğer yandan Fransız birliklerinin ülkeden ayrılmasının felakete yol açacağını savunanlar da var. BBC, ülkede yaşayanların cuntadan korkarak konuşmadığını aktardı. Devrik devlet başkanı Muhammed Bazum'un eski sözcüsü İdrissa Veziri, Zoom üzerinden görüştüğü BBC muhabirine Paris'ten sesleniyor:

Teröristlerle mücadelede Fransa bize çoğu istihbaratı sağlayan kilit ülke konumunda. Fransızların aceleyle ayrılması Mali ve Burkino Faso'daki güvenlik durumunun bozulmasına yol açtı. Bugünlerde Fransa, halkı sokağa çıkarmak için kullanılan bir günah keçisi oldu. Sorun Fransa değil; günümüzün problemi, Nijer için büyük bir gerileme anlamına gelen darbe girişimi.

Ancak bazı uzmanlar, darbenin ardından Senegal, Fildişi Sahili, Benin ve Nijerya'nın da üyesi oldukları Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu'nun (ECOWAS) Nijer'e askeri operasyon tehdidinde bulunmasının ardından Mali, Burkina Faso ve Nijer'in 16 Eylül'de kurduğu askeri ittifakı işaret ediyor. 

Güney Afrika merkezli Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nde Sahel bölgesinden sorumlu proje yöneticisi olan Fahiraman Rodrigue Koné, "Bu üç ülke arasındaki yardımlaşma eksiği, terör örgütlerinin bir bölgeden ötekisine rahatça geçmesini sağlayan sebeplerden biriydi. Şimdiden bu üç ülke ortak askeri operasyon düzenledi. Artan yardımlaşma, isyancılar üzerinde gerçek bir baskı oluşturuyor" diyor. 

Geçen sene Nijer'de terör olaylarıyla bağlantılı ölümler yüzde 79 azalmıştı. Koné, Bazum yönetiminin yürüttüğü askeri stratejiyle birlikte, halkı yanına alıp sosyoekonomik gelişimi önceleyerek bu başarıyı sağladığını söylüyor. Cuntanın bu yolu sürdürüp sürdürmeyeceğiyse henüz bilinmiyor.

Nijer'de halkın seçtiği Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz'da Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.

CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı.

63 yaşındaki Bazum, tutuklandığı Nijer'de yargılanmayı bekliyor.

Independent Türkçe



Guatemala'da bir otobüsün uçuruma yuvarlanması sonucu 15 kişi hayatını kaybetti

Olay yerindeki polis memurları (AFP)
Olay yerindeki polis memurları (AFP)
TT

Guatemala'da bir otobüsün uçuruma yuvarlanması sonucu 15 kişi hayatını kaybetti

Olay yerindeki polis memurları (AFP)
Olay yerindeki polis memurları (AFP)

Kurtarma ekiplerinin açıklamasına göre dün, Guatemala'nın batısındaki bir otoyolda yolcu otobüsünün uçuruma yuvarlanması sonucu en az 15 kişi hayatını kaybetti.

Gönüllü itfaiye sözcüsü Leandro Amado gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu trafik kazasında 15 kişi hayatını kaybetti" dedi. Yaklaşık 20 yaralının yakındaki hastanelere kaldırıldığını belirten Amado, ölenler arasında 11 erkek, üç kadın ve bir çocuğun bulunduğunu belirtti.

Otobüs, henüz bilinmeyen bir nedenle yaklaşık 75 metre derinliğindeki uçuruma yuvarlandı.

Guatemala'da ölümcül trafik kazaları sık sık yaşanıyor. Şarkul Avsat’ın edindiği bilgiye göre şubat ayında, Guatemala şehrinin kuzey eteklerinde bir yolcu otobüsü uçuruma yuvarlanmış ve 54 kişi hayatını kaybetmişti.


Trump'tan Epstein talimatı: "Bütün isimleri açıklayın"

Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)
Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)
TT

Trump'tan Epstein talimatı: "Bütün isimleri açıklayın"

Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)
Başkan Donald Trump, Jeffrey Epstein'le bağlantılı Demokratların isimlerini açıklaması için ABD Adalet Bakanlığı'na çağrı yaptı (AP)

Katie Hawkinson ABD Muhabiri 

ABD Başkanı Donald Trump, ABD Adalet Bakanlığı'na Jeffrey Epstein'le bağlantılı tüm Demokratların isimlerini açıklaması çağrısında bulunarak Epstein dosyaları denen belgelerle ilgili tartışmayı "cadı avı" ve "Demokratların başlattığı bir sahtekarlık" olarak nitelendirdi.

Trump cuma günü Truth Social'da "Şimdi Epstein'le ilgili 1 milyon sayfa daha bulundu. Adalet Bakanlığı tüm zamanını Demokratların başlattığı bu sahtekarlığa harcamaya zorlanıyor" diye yazdı.

ABD Başkanı şöyle ekledi:

Ne zaman 'ARTIK YETER' deyip Seçim Hilesi vb. konularla ilgilenecekler? Epstein'le çalışanlar Cumhuriyetçiler değil, Demokratlar. Hepsinin ismini açıklayın, onları utandırın ve ülkemize yardım etmeye geri dönün! Radikal Sol, TRUMP ve CUMHURİYETÇİLERİN BAŞARISININ konuşulmasını istemiyor, sadece uzun zaman önce ölen Jeffrey Epstein'den bahsedilsin istiyor. Bu da başka bir cadı avı.

Bu sözler, Trump'ın Noel Günü'ndeki paylaşımında, hayatını kaybeden seks suçlusu hakkındaki soruşturmayla ilgili ağzına geleni söylemesinden sonra geldi. Trump, Epstein'le ilişkisini "moda olmadan çok önce" kestiğini iddia etmişti. Trump, Epstein dosyaları etrafında dönen tartışmayı "Radikal Solun Cadı Avı" diye nitelendirmişti.

Perşembe günü Truth Social'da "Jeffrey Epstein'i seven birçok Ahlaksız dahil herkese Mutlu Noeller... Ancak işler fena KIZIŞINCA onu 'köpek gibi terk ediyorlar', yanlış bir iddiada bulunarak onunla hiçbir ilgileri olmadığını, onu tanımadıklarını, iğrenç bir insan olduğunu söylüyorlar ve sonra da elbette, Epstein'i terk eden tek kişiyi, bunu moda olmadan çok önce yapan Başkan Donald J. Trump'ı suçluyorlar" diye yazmıştı.

Bir zamanlar Epstein'le arkadaş olan Trump, 2002'de New York Magazine'e verdiği röportajda onu "harika bir adam" diye nitelendirmişti. Ancak Trump, finansçının reşit olmayan kişileri fuhuşa teşvik etmekten suçlu bulunduğu 2008'den önce arkadaşlıklarının sona erdiğini söylüyor. Beyaz Saray da Trump'ın, Epstein'i "sapıklık" yaptığı gerekçesiyle Mar-a-Lago kulübünden attığını ifade ediyor.

Trump yönetimi, Kongre tarafından belirlenen son tarih olan 19 Aralık'ta Epstein dosyalarının bir kısmını kamuoyuna açıkladı.
 

Görsel kaldırıldı.Epstein soruşturmalarıyla ilgili dosyaların bazılarını yayımlayan ABD Adalet Bakanlığı, yüzlerce sayfalık belgeyi büyük ölçüde sansürledi (AP)

Yönetim, geçen hafta belgelerin bir kısmını yayımladıkları için hızlı bir tepkiyle karşılaşırken, durumu eleştirenler birçok belgenin büyük ölçüde sansürlendiğine dikkat çekiyor.

Demokrat Partili Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, sansürlenmiş sayfaları ve 1990'larda Trump ve Epstein'in konuştuğunu gösteren görüntüleri içeren bir videoyu X'te paylaşarak başkanla dalga geçmişti.

Newsom videoyu "2025: SANSÜRLÜ" sözleriyle paylaşmıştı.

Adalet Bakanlığı yetkilileri daha sonra Epstein davasıyla bağlantılı olma "potansiyeli taşıyan" 1 milyondan fazla belge daha keşfettiklerini ve bunların yayımlanmasının "birkaç hafta daha" sürebileceğini itiraf etmişti.

Adalet Bakanlığı çarşamba günü yaptığı açıklamada, "Avukatlarımız gece gündüz çalışarak kurbanları korumak için yasal olarak uygulanması gereken sansürleri ele alıp uyguluyor ve belgeleri en kısa sürede yayımlayacağız" ifadelerini kullanmıştı.

Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi'ndeki Demokratlar da Epstein'den miras kalan ve kamuoyunun bilmediği bir dizi fotoğrafı 12 Aralık'ta yayımlamıştı. Bunlarda Trump ve eski ABD Başkanı Bill Clinton gibi güçlü isimler görülüyor.

Trump ve Clinton'a, Epstein'le ilgili herhangi bir resmi suçlama yöneltilmedi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Çin, Tayvan ile yapılan silah anlaşması nedeniyle 20 ABD şirketine yaptırım uyguladı

ABD-Tayvan ortaklığıyla üretilen düşük maliyetli Barracuda 500 seyir füzesi, Taipei'deki bir hava ve savunma fuarında sergilendi (AP)
ABD-Tayvan ortaklığıyla üretilen düşük maliyetli Barracuda 500 seyir füzesi, Taipei'deki bir hava ve savunma fuarında sergilendi (AP)
TT

Çin, Tayvan ile yapılan silah anlaşması nedeniyle 20 ABD şirketine yaptırım uyguladı

ABD-Tayvan ortaklığıyla üretilen düşük maliyetli Barracuda 500 seyir füzesi, Taipei'deki bir hava ve savunma fuarında sergilendi (AP)
ABD-Tayvan ortaklığıyla üretilen düşük maliyetli Barracuda 500 seyir füzesi, Taipei'deki bir hava ve savunma fuarında sergilendi (AP)

Çin, Washington'un Pekin'in hak iddia ettiği Tayvan adasına yaptığı son silah satışına karşılık olarak, Boeing'in bir yan kuruluşu da dahil olmak üzere 20 ABD savunma şirketine yeni yaptırımlar uyguladığını duyurdu.

Çin, demokratik adayı kendi topraklarının bir parçası olarak görse ve onu kendi kontrolü altına almak için güç kullanmakla tehdit etse de Amerika Birleşik Devletleri uzun zamandır Tayvan'ın en büyük silah tedarikçisi konumunda.

Taipei bu ay, Washington'un ada ile yapılan en büyük silah anlaşmalarından biri olan 11 milyar dolarlık silah satışını onayladığını duyurdu.

Çin anlaşmayı eleştirdi ve dün Boeing'in St. Louis'deki silah fabrikasına, havacılık devi Northrop Grumman'a ve diğer şirketlere karşı yeni yaptırımlar açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre bu şirketlerin Çin'de neredeyse hiç ticari faaliyeti yok ve bazılarının zaten Pekin tarafından yaptırıma tabi tutulduğu belirtiliyor.

Çinli kuruluşların bu şirketlerle iş yapması yasaklanacak ve ülkedeki varlıkları dondurulacak. Çin Dışişleri Bakanlığı, silah satışlarının "Çin'in birlik ilkesini ihlal ettiğini ve Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ciddi şekilde zedelediğini" belirtti. Çin ayrıca, Hong Kong ve Makao dahil olmak üzere on üst düzey sektör yöneticisine yaptırım uygulayarak ülkeye girişlerini yasakladı.