Gürcistan: Rusya'nın işgal ettiği bölgeleri kurtarmak temel sorunumuz

Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, "Rusya'nın işgal ettiği bölgelerin kurtarılması ve ülkemizin birleşmesi, devletimiz ve toplumumuzun temel sorunu olmaya devam ediyor" dedi

İrakli Garibaşvili (AA)
İrakli Garibaşvili (AA)
TT

Gürcistan: Rusya'nın işgal ettiği bölgeleri kurtarmak temel sorunumuz

İrakli Garibaşvili (AA)
İrakli Garibaşvili (AA)

Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili, Abhazya Savaşı'nın bitmesinin 30. yıl dönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Gürcistan'ın toprak bütünlüğü sorunlarının devam ettiğini hatırlattı.

Bundan 30 yıl önce, 27 Eylül 1993'te Abhazya Savaşı'nın sona erdiğini anımsatan Garibaşvili, söz konusu savaşın ülkenin yeni tarihinde dramatik bir olay olarak kaydedildiğini belirtti.

Garibaşvili, Abhazya Savaşı'nın ülkede ağır bir iz bıraktığını vurgulayarak "Etnik temizlik, yüz binlerce insanı kendi topraklarında yerinden etti, birçok vatandaşımızın hayatına mal oldu. Bu çok üzücüdür. Rusya'nın işgal ettiği bölgelerin kurtarılması ve ülkemizin birleşmesi, devletimiz ve toplumumuzun temel sorunu olmaya devam ediyor" ifadesini kullandı.

Gürcistan'ın toprak bütünlüğü sorununu barışçıl yollardan çözmeye sadık olduğunu kaydeden Garibaşvili, "Hükümetimiz bu yolda kararlılıkla ilerlemektedir çünkü biz, Abhaz ve Oset kardeşlerimizle birleşik, güçlü, gelişmiş bir ülke inşa etmemizin temelinin barış vesilesi ile oluşturulmasına yürekten inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Garibaşvili, "Geleceğin, Abhaz ve Gürcülere birlik, barış ve refah getireceğine inanıyorum" ifadesine yer verdi.

Abhazya ve Güney Osetya sorunu

Gürcistan ordusu ile Rusya'nın desteklediği Abhazyalı ayrılıkçılar arasında 1992-1993'te 13 ay boyunca savaş yaşanmıştı.

Rusya ile Gürcistan arasında 2008'de Güney Osetya Savaşı olarak bilinen çatışmalar çıkmış, savaşın ardından Rusya'nın desteklediği Abhazya ve Güney Osetya bölgeleri, Gürcistan'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etmişti.

Rusya, 2008'de bu iki bölgenin sözde bağımsızlığını tanımış, Gürcistan ise buna karşılık Rusya ile diplomatik ilişkileri kesmişti.

İki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kesilmesi sonrası İsviçre taraflar arasında arabuluculuk rolü üstlenmişti.



İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
TT

İsrail Dışişleri Bakanı: İran'ın nükleer bomba elde etmesini önlemek tüm dünyanın ‘görevi’

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Hayfa'da İran'ın füze saldırısının gerçekleştiği yeri inceledikten sonra gazetecilere konuştu. (Reuters)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, İsrail'in Tahran'a karşı ‘tarihi bir zafer’ ilan ettiği 12 günlük savaşın ardından dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer bomba elde etmesini engellemenin tüm dünyanın ‘görevi’ olduğunu söyledi.

Saar X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik yakın bir tehdit karşısında son dakikada harekete geçti” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Saar sözlerini şöyle sürdürdü: “İran İsrail'in ortadan kaldırılması çağrısında bulunmaya ve bunu başarmak için harekete geçmeye devam ediyor. Dünyanın en aşırılık yanlısı rejiminin en tehlikeli silahı edinmesini tüm uygun araçlarla engellemek uluslararası toplumun görevidir.”

Saar'ın paylaşımı, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin, İsrail ile İran arasındaki savaş sırasında 22 Haziran'da ABD tarafından bombalanan İran nükleer tesislerini ziyaret etmekte ısrar eden Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin ‘kötü niyetini’ kınayan açıklamalarına yanıt niteliğindeydi.

İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurmasının ardından İran Meclisi, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı UAEA ile iş birliğini askıya alan bir yasa tasarısını kabul etti.

Ülkesi, yıllardır UAEA'nın İran'ın nükleer programını denetlemesini etkisiz olmakla eleştiren Saar, “İran rejimi aynı kalmaya devam ediyor. Uluslararası toplumu kandırmayı sürdürüyor ve nükleer programının etkin bir şekilde denetlenmesini engellemek için aktif bir şekilde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre Ortadoğu'daki tek nükleer güç olan İsrail, yıllardır İran'ı atom bombası peşinde koşmakla suçluyor, Tahran ise bunu sürekli olarak reddediyor.

Güvenliğine yönelik ‘yakın’ bir tehdit olduğunu ileri süren İsrail, nükleer ve balistik füze programlarını imha etmek amacıyla 12 Haziran'da İran'a saldırdı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Washington'un İran'a dayattığı ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından salı akşamı televizyonda yaptığı konuşmada, “Tarihi bir zafer elde ettik” dedi.

Netanyahu, “İran asla nükleer silaha sahip olamayacak… İran'ın nükleer programını engelledik. Eğer İran'da herhangi biri bunu yeniden inşa etmeye çalışırsa, her türlü girişimi engellemek için aynı kararlılıkla, aynı yoğunlukla hareket edeceğiz” şeklinde konuştu.