Belçika'da din adamlarının çocuklara yönelik istismarını ortaya çıkaran belgesel gündemi sarstı

Belçika'nın Flamanca yayın yapan devlet televizyonu VRT, 4 bölümlük belgeselinde, Flaman bölgesindeki Katolik Kilisesinde yıllardır din adamlarının cinsel istismarına maruz kalan çocuklar ve akrabalarının itiraflarını yayınladı

(AA)
(AA)
TT

Belçika'da din adamlarının çocuklara yönelik istismarını ortaya çıkaran belgesel gündemi sarstı

(AA)
(AA)

Belçika'nın Flaman bölgesinde, din adamlarının yıllarca çocuklara cinsel istismarda bulunduğunu ortaya çıkaran belgeselden sonra birçok kişi, Kilise ile bağlarını koparmaya çalışırken, siyasiler de skandalın soruşturulması ve kiliselerin finansmanının tartışmaya açılmasını istiyor.

Belçika'nın Flamanca yayın yapan devlet televizyonu VRT, 4 bölümlük belgeselinde, Flaman bölgesindeki Katolik Kilisesinde yıllardır din adamlarının cinsel istismarına maruz kalan çocuklar ve akrabalarının itiraflarını yayınladı.

Ulusal basından derlenen haberlere göre, belgesel, ülkede "şok etkisi" yaratırken birçok kişi Kilise ile bağlarını koparmak amacıyla isimleri vaftiz kayıtlarından sildirmek için sıraya girdi.

Siyasi partilerden, Federal Parlamentoda bir komite kurularak skandalın tüm detaylarıyla soruşturulması, bunca yıl delillerin nasıl örtbas edildiğinin açığa çıkarılması, bu durumda Kilisenin neden ve nasıl finanse edildiğinin tartışılması çağrıları yükseldi.

Başbakan'dan Kiliseye "suçu samimi şekilde kabul etme" çağrısı

Konu, dün Başbakan Alexander de Croo'nun da katıldığı bir oturumda Meclis gündemine alındı. De Croo, Kiliseye "suçu samimi şekilde kabul etme" çağrısı yaptı.

Soruşturma komitesi kurulmasını desteklediğini belirten Croo, Kilise'nin vergilerle finanse edilmesi konusunun da araştırılması gerektiğini söyledi.

Aynı gün içerisinde Croo, beraberinde Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne, Flaman bölgesinde Kiliseyi temsilen Anvers Piskoposu Johan Bonny ve belgeselde ismi geçen bazı mağdurlarla bir araya geldi.

De Croo, Bonny'nin kendisine yargı ve polisle tam işbirliği sözü verdiğini aktararak, "Hukuk devletinde hiçbir kurum hukukun üstünde olamaz" ifadesini kullandı.

Başbakan, Kilisenin vaftiz kayıtlarından çıkarılmak istenenlerin taleplerini etkin şekilde yerine getirmesi gerektiğini, bunun halihazırda yapılmadığını belirtti.

Psikopos Bonny'nin basına yansıyan demeçlerinde, "Önceki nesillerin sorumluluklarını üstlenememelerinden üzüntü duyuyorum" dedi.

Son bölümü 26 Eylül'de yayınlanan belgesel, yatılı okullar, gençlik hareketleri, cemaatler ve Kilise içinde çocuklara karşı işlenen cinsel istismarı, mağdurlar ve akrabalarının itiraflarıyla gözler önüne seriyor.

Erkek kardeşi Piet'in Dendermonde manastır okulunda din adamı Dom Robert tarafından 6 yıl boyunca tecavüze uğradığını ve sonunda intihar ettiğini, buna karşı Robert'in de cenazeye katıldığını gözyaşlarıyla anlatan Dianne'nin itiraflarıyla başlayan belgesel, bunun gibi pek çok örnek sunuyor.



İran'ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde yıkım ve can kayıpları

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
TT

İran'ın kötü şöhretli Evin Cezaevi’nde yıkım ve can kayıpları

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)

İranlı yetkililer bugün, Birleşmiş Milletler'in (BM) uluslararası insancıl hukukun ağır bir ihlali olduğunu söylediği, mahkûmların ölümüne ve yaralanmasına neden olan dünkü İsrail saldırısında kötü şöhretli Evin Cezaevi'nin ‘idari binasının bir kısmının’ yıkıldığını doğruladı. İran Yargı Erki Sözcüsü Asgar Cihangir, Evin Cezaevi'ndeki ‘idari binanın bir kısmının’ yıkıldığını, idari ve adli personelin yanı sıra bazı ziyaretçilerin de yaralandığını duyurdu. Cihangir ayrıca, şehitlerin de olduğunu bildirdi. Cihangir, ölü ve yaralı sayısına ilişkin kesin rakam vermedi ve konunun halen soruşturma aşamasında olduğunu vurguladı. Evin Cezaevi, İsrail'in Tahran'da ‘baskı organı’ olarak nitelendirdiği çeşitli merkezlere düzenlediği saldırılardaki hedeflerden biriydi.

xvfdghy
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)

İranlı yetkililer bugün, İsrail saldırısı sırasında Evin Cezaevi yakınlarına düşen iki füzeyi etkisiz hale getirdi. Tasnim haber ajansı bir polis sözcüsünün şu açıklamasını aktardı: “Dün ateşlenen ve Evin Cezaevi yakınlarına düşen patlamamış iki füze etkisiz hale getirildi ve güvenli bir yere taşındı.” İran yargısı da Evin'deki tutukluları Tahran eyaletindeki diğer cezaevlerine ‘naklettiğini’ duyurdu. Yargı kaç tutuklunun nakledildiğini belirtmedi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İran'da üç yıldır tutuklu bulunan Fransız vatandaşları Jacques Paris ve Cecile Koehler'in ‘zarar görmediğini’ doğruladı ve İsrail saldırısını ‘kabul edilemez’ olarak nitelendirdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, siyasi tutukluların bulunduğu cezaevine düzenlenen hava saldırısının uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Semin el-Haytan Cenevre'de gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail'in adını anmadan, “Evin Cezaevi askeri bir hedef değildir ve hedef alınması uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlalini teşkil etmektedir” dedi. Sözcü ayrıca, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin cezaevinde yangın çıktığına ve belirsiz sayıda yaralı olduğuna dair raporlar aldığını belirtti.

sadfrgt
İsrail saldırıları sonucu yanan bir ambulans Tahran'da bir caddede duruyor. (Reuters)

Tahran'daki Evin Cezaevi'ne düzenlenen saldırı, İsrail'in hedeflerini askeri ve nükleer tesislerin ötesine taşıyarak, İran rejiminin temel direklerini doğrudan hedef almaya başladığının açık bir işaretiydi.

İsrail güçleri ayın 23'ünde İran'ın başkenti Tahran'daki Evin Cezaevi'nin kapısını, idari bölümleri ve yardımcı tesisleri hedef alan hassas bir hava saldırısı gerçekleştirdi. İsrail'in ‘nitelikli’ olarak nitelendirdiği saldırı, İran'ın kalbindeki hassas güvenlik ve istihbarat bölgelerine yönelik bir dizi saldırının parçasıydı.

Verilere göre bombalama sonucunda hapishanenin ana kapısında ciddi hasar meydana geldi. Söz konusu saldırıda revir ve kütüphane gibi bölümler de hasar görürken, binlerce tutuklunun kaldığı koğuşlar da kısmen zarar gördü.

sdfgthy
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, İsrail'in dün düzenlediği hava saldırısının ardından Tahran'ın üzerinde yükselen duman görülüyor. (AFP)

Her ne kadar toplu bir firar olayı teyit edilmemiş olsa da, özellikle İranlı yetkililerin tam sayıyı ya da kurbanların kimliğini açıklamadan mahkumlar arasında ölüm ve yaralanmalar olduğunu duyurmasının ardından, cezaevindeki kaos ve panik sahneleri parmaklıklar ardındaki kişilerin trajedisini ön plana çıkardı.

Cezaevi hakkında

Tahran'ın kuzeybatısında yer alan Evin Cezaevi, 1972 yılında Şah döneminde kurulan, ancak en karanlık ününü 1979 İslam Devrimi'nden sonra kazanan devasa, ağır tahkimatlı bir komplekstir. Bugün siyasi baskının sembolü olarak bilinen hapishanede çoğu siyasi muhalifler, gazeteciler, akademisyenler ve insan hakları aktivistleri olmak üzere 15 binden fazla mahkûmun yanı sıra diplomatik çatışmalarda pazarlık kozu olarak kullanılan çifte uyruklular da tutulmaktadır.

Uluslararası insan hakları örgütleri düzenli olarak cezaevindeki insan hakları ihlallerini belgeleyen raporlar yayınlıyor.