İngiliz kuvvetleri, NATO'nun talebi üzerine Kosova'da konuşlandırılacak

İngiliz kuvvetlerinin, NATO'dan gelen talep üzerine, ittifakın Kosova'daki barışı koruma misyonunda konuşlandırılacağı bildirildi

(AA)
(AA)
TT

İngiliz kuvvetleri, NATO'nun talebi üzerine Kosova'da konuşlandırılacak

(AA)
(AA)

İngiltere Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Kosova'nın kuzeyinde 24 Eylül'de yaşanan gelişmelerin ardından İngiliz kuvvetlerinin, NATO'nun Kosova'daki barışı koruma misyonuna konuşlandırılması kararının alındığı belirtildi.

Açıklamada, "NATO Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı (SACEUR) Orgeneral Christopher Cavoli'nin talebi ve ittifakın onayının ardından İngiltere, yaklaşık 200 askeri ilerleyen günlerde yıllık bir tatbikatın parçası olarak halihazırda ülkede bulunan 400 kişilik İngiliz birliğine katılmak üzere konuşlandıracak." denildi.

Söz konusu görevlendirmenin, İngiltere'nin ittifaka olan önemli ve sarsılmaz bağlılığının bir parçası olarak NATO'ya güç ve uzmanlık sağlayacağı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

NATO komutası altında ve diğer müttefik ülke kuvvetleriyle çalışacak olan İngiliz kuvvetleri, NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü'nün (KFOR), Kosova'daki tüm halk için güvenli ve emniyetli ortam ve hareket özgürlüğü sağlama görevi doğrultusunda operasyonlar yürütmek üzere hazır bulunacak.​​​​​

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen İngiltere Genelkurmay Başkanı Oramiral Tony Radakin, "KFOR'a desteğimizin uzatılması, NATO'ya ve Batı Balkanlar bölgesinin güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığımızın altını çizmektedir." ifadesini kullandı.

Kosova'nın kuzeyinde 24 Eylül'de yaşananlar

Kosova'nın kuzeyinde aylardır süren gerginlik, 24 Eylül sabahı çoğunlukla Sırpların yaşadığı Banjska'da yolu kapatan silahlı Sırpların ateş açması sonucu bir polisin ölmesiyle yeniden tırmanmıştı.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, "profesyonel bir terörist/suç yapılanması" olarak nitelendirdiği yaklaşık 30 kişilik ağır silahlı grubun, Kosova polisine saldırdığını açıklamış, olaydan Sırbistan'ı sorumlu tutmuştu.

Banjska Manastırı ve çevresine sığınan silahlı grup, Kosova polisince kuşatılmış ve bölgede gün boyunca çatışmalar sürmüştü.

Kosova İçişleri Bakanı Xhelal Sveçla, Banjska'da düzenlenen operasyonda en az 3 saldırganın öldürüldüğünü, 2'si saldırgan, 4'ü saldırıyı telsiz bağlantılarıyla destekleyen olmak üzere 6 kişinin gözaltına alındığını duyurmuştu.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, bir Kosova polisinin ölümüyle sonuçlanan olayın Kosovalı Sırplarca yapıldığını doğrulamıştı.



Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
TT

Çin'den ABD'ye Tayvan uyarısı: Ateşle oynuyorlar

Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)
Tayvanlı askerler M1A2 Abraham tanklarını inceliyor (AFP)

Çin, ABD'ye Tayvan'a silah göndermenin "ateşle oynamak" anlamına geldiği ve ciddi sonuçlar doğurabileceği uyarısını yaptı.

ABD yakın zamanda adaya 571,3 milyon dolarlık askeri yardımda bulunacağını açıklamış ve 295 milyon dolarlık silah satışını onaylamıştı.

Global Times'ın haberine göre Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada bu adımın Tek Çin ilkesini ve üç Çin-ABD ortak bildirisini ihlal ettiğini söyledi. Tek Çin ilkesi, Tayvan'ın bir gün birleşeceği Çin'in vazgeçilemez bir parçası olduğunu belirtiyor.

Sözcü, daha fazla silah sağlama kararının aynı zamanda ABD liderlerinin "Tayvan'ın bağımsızlığını" desteklememe taahhütlerinin ihlali anlamına geldiğini ve adadaki "ayrılıkçı güçlere" son derece yanlış bir sinyal gönderdiğini söyledi.

Sözcü, adayı silahlandırarak Tayvan'ın bağımsızlığına yardım etmenin ateşle oynamak anlamına geleceğini ve ABD'nin yanmasına neden olacağını belirtti.

Yayın organı, her halükarda Çin'i kuşatmak için "Tayvan meselesini" kullanma stratejisinin başarısızlığa mahkum olduğunu da ekledi.

Pekin, silah satışına karşı Washington'a resmi protestoda bulundu.

Ayrıca ABD'yi Tayvan'ı silahlandırmayı derhal durdurmaya ve Tayvan Boğazları'nda barış ve istikrarı baltalayan hareketlere son vermeye çağırdı.

Sözcü, "Ulusal egemenliği, güvenliği ve toprak bütünlüğünü sıkıca savunmak için gerekli tüm tedbirleri alacağız" dedi.

Çin bu yıl Tayvan'a yapılan bir önceki Amerikan silah satışının ardından 5 Batılı silah üreticisine yaptırım uygulamıştı.

Joe Biden yönetiminin bu yıl Tayvan'a yönelik üçüncü askeri yardım paketi, yükseltilmiş taktik sistemler ve donanma silahlarının satışıyla birlikte geliyor. Çinli strateji analistleri yeni silahların Tayvan için önemini görmezden gelirken maliyetlerine dikkat çekti ve ABD'yi silah üreticilerine fayda sağlamak için adayı sömürmekle suçladı.

Tayvan Boğazı'ndaki gerilim taşma noktasında seyretmeye devam ederken Pekin, ekimde ada yakınlarındaki askeri tatbikatları arttırmış ve Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te bunu, "ilhaka direnme" ya da "egemenliğimize tecavüze" karşı "ceza" diye nitelendirmişti.

Çin, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor ve Başkan Şi Cinping adayı gerekirse güç kullanarak anakarayla birleştirme sözü verdi.

Independent Türkçe