AB dışişleri bakanları ilk kez Kiev'de toplandı

Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
TT

AB dışişleri bakanları ilk kez Kiev'de toplandı

Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)
Avrupa Birliği Dış Politika Koordinatörü Josep Borrell (Reuters)

Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları, ilk kez Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bir araya geldi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklama, AB dışişleri bakanlarını ilk kez üye olmayan ülkelerden birinde topladığını bildirdi.

Borrell, "Ukrayna'nın geleceği AB'dedir." mesajını paylaştı.

"Avrupa için varoluşsal tehdit"

Gayriresmi toplantının girişinde Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile ortak basın toplantısı düzenleyen Borrell, bakanların savaş ve Ukrayna'ya verilen destekle ilgili son durumu ele alacaklarını ifade etti.

Borrell, tüm üye ülkelerin bakanlarının, Kiev'de toplanarak Ukrayna'yı desteklemek konusundaki kararlılıklarını gösterdiklerini vurguladı.

Bir gazetecinin ABD'deki geçici bütçe tasarısında Ukrayna'ya yapılacak yeni askeri yardım paketinin yer almamasıyla ilgili sorusu üzerine Borrell, "Bu savaş, tüm dünya için derin sonuçlar doğuruyor. Dünyadaki herkes için öyle görülmeyebilir belki ama biz Avrupalılar için bu savaş, varoluşsal bir tehdit." dedi.

Borrell, görüştüğü ABD'li yetkililerin de desteğe devam etmeyi istediklerini gördüğünü dile getirerek, bu kararın yeniden değerlendirileceğinden emin olduğunu söyledi.

Yüksek Temsilci, 19 Eylül'de bakanların gelecek toplantısının Kiev'de yapılacağını duyurmuş ancak güvenlik nedeniyle detay verilmemişti.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times