İsrailli başhaham "seküler Yahudilerin düşük akıllı olduğunu" söyledi

Başhahamın açıklamaları muhalefetin tepkisini çekti

(AA)
(AA)
TT

İsrailli başhaham "seküler Yahudilerin düşük akıllı olduğunu" söyledi

(AA)
(AA)

İsrailli başhaham Yitzhak Yosef, ülkedeki sekülerlerin dini kurallara uygun "koşer gıda yemedikleri için daha düşük akıllı olduklarını" ve Ultra Ortodoks (Haredi) Yahudileri kıskandığını söyledi.

Başhaham Yosef'in söz konusu açıklamaları İsrail'in Kanal 13 televizyon kanalında yayımlandı.

Yosef, İsrail'de yaşayan seküler kesimin Yahudi dini kurallarına uygun "koşer yemek yemedikleri için zihinlerinin hasar gördüğünü, daha düşük akıllı olduklarını" savundu.

İsrail'deki seküler kesimin "dünyanın peşinde koştukları için hayattan keyif alamadığını" söyleyen haham Yosef, "Sekülerler, Haredileri, aileleri, çocukları ve bayramlarıyla görüyor ve kıskanıyor. Haredi kesime nefretleri bu kıskançlıktan geliyor." ifadelerini kullandı.

Muhalefetten tepki

Ana muhalefet lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, haham Yosef'in ifadeleri üzerine X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:

Haham Yosef, başhaham değil, orduda hizmet eden, hayatını bu ülke için riske atan, feda eden, çalışarak bu ülkeyi ayakta tutanlara hakaret eden ağzı bozuk bir kesimin hahamı olduğunu gösterdi.Bir konuda haklıydı, maaşını ödeyenlerin kendileri olduğunu hatırladıklarında sekülerler kendini biraz aptal hissetti.

Muhalefet liderlerinden Avigdor Lieberman da "İfadelerindeki tek aptalca unsur seküler kesimin senin gibi cahil birisinin maaşını ödemesi." şeklindeki paylaşımıyla hahama tepki gösterdi.

Harediler İsrail nüfusunun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor

İsrail'de büyük çoğunluğu dini gerekçelerle askere gitmeyi reddeden Harediler, 9 milyon civarındaki ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 12'sini oluşturuyor.

Ülkedeki Haredi Yahudilerinin büyük çoğunluğu Batı Kudüs'teki Meaşerim Mahallesi'nde ve başkent Tel Aviv yakınlarındaki Bney Brak kentinde yaşıyor.

İsrail'de 1 Kasım'daki seçimlerden zaferle ayrılan Likud lideri Binyamin Netanyahu'nun koalisyon ittifakında aşırı sağcı partilerin yanı sıra Ultra Ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat Yahudilik partileri yer alıyor.

Laik Yahudilerle aralarında birçok konuda görüş ayrılığı olan ve toplumun geri kalanına entegre olmayı reddeden Haredi Yahudilerin çoğu, orduda dinlerini yaşayacak uygun ortam bulunmadığı gibi gerekçelerle askerlik yapmayı da reddediyor.

Kadın ve erkekler için İsrail'de 3 yıl zorunlu askerlik hizmeti bulunuyor. Ultra Ortodoks Yahudilik inanca sahip Harediler ise 26 yaşına kadar Tevrat Kursları'nda (Yeşiva) eğitim almaları halinde askerlikten muaf tutuluyor.

İsrail Maliye Bakanlığı ve Merkez İstatistik Enstitüsünün raporları, 2022'de seküler İsraillilerin Ultra Ortodoks Yahudilere göre 6 kat fazla vergi ödediğini ortaya koymuştu.



Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
TT

Cumhuriyetçilerin yüzde 14'ü Trump'ın seçimi kaybetmesi halinde ‘kayıtsız kalmayacak’

ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)
ABD başkan adayı Donald Trump, Las Vegas'taki seçim mitinginde konuşuyor, 13 Eylül 2024. (Reuters)

USA Today'in haberine göre, yapılan bir araştırmada Cumhuriyetçilerin yaklaşık yarısı, adayları Donald Trump'ın Demokrat rakibi Kamala Harris karşısında kaybetmesi halinde ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmeyeceklerini söylerken, bazıları da ‘kayıtsız kalmayacaklarını ve seçimin sonucunu iptal etmek için harekete geçeceklerini’ ileri sürdü.

100'den fazla ülkede hukukun üstünlüğünü ilerletmek için çalışan Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından yapılan araştırmada, Demokratların yaklaşık dörtte birinin Harris'in kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyecekleri ve Cumhuriyetçilere kıyasla daha az sayıda olmak üzere bazı Demokratların sonuçları ‘iptal ettirmek için harekete geçecekleri’ bildirildi.

Ankette katılımcılara seçim sonuçlarını bozmak için ne tür bir ‘eylemde’ bulunacakları sorulmadı.

Söz konusu ankete göre, Cumhuriyetçilerin yüzde 46'sı ve Demokratların yüzde 27'si adaylarının kaybetmesi halinde sonucu kabul etmeyeceklerini belirtti. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 14'üne karşılık Demokratların yüzde 11'i ‘harekete geçeceklerini’ söyledi.

xcvd

WJP Direktörü Elisabeth Andersen sonuçların ‘ürkütücü’ olduğunu ve Amerikalıların neredeyse üçte birinin kendi adaylarının kaybetmesi halinde başkanlık seçimlerinin sonuçlarını kabul etmek istemediğini gösterdiğini vurguladı.

Sonuçlara göre Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 29'u seçim sürecinin yolsuzluktan arınmış olduğunu söylerken, bu oran Demokratlarda yüzde 56.

Andersen, “Özellikle Cumhuriyetçiler arasında, ancak bazı bölgelerde de Demokratlar arasında bu sürece güvenin çok düşük olduğunu görebilirsiniz. Dolayısıyla bu sonuç bize seçim sonrasında yaşanabilecek potansiyel çatışmanın bir göstergesi gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

USA Today, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki Brennan Adalet Merkezi tarafından mayıs ayında yapılan ve seçim görevlilerinin yüzde 36'sının taciz ya da kötü muameleye maruz kaldığını, yüzde 16'sının tehdit edildiğini ve her 10 görevliden 7'sinin tehditlerin 2020 seçimlerinden bu yana arttığını söylediğini ortaya koyan bir araştırmaya işaret etti.