Hafter, ABD yaptırımları ile Rusya'nın desteği arasında zor bir sınav veriyor

Ukrayna topraklarında birbirleriyle uzaktan savaş halinde olan ABD ve Rusya, kara kıtada da nüfuz mücadelesi veriyor ve bu amaçla Libya'nın doğusundaki güçlerin lideri Hafter'e yakınlaşmaya çalışıyor

ABD, Libya'daki Rus varlığını sonlandırmak istiyor (AA)
ABD, Libya'daki Rus varlığını sonlandırmak istiyor (AA)
TT

Hafter, ABD yaptırımları ile Rusya'nın desteği arasında zor bir sınav veriyor

ABD, Libya'daki Rus varlığını sonlandırmak istiyor (AA)
ABD, Libya'daki Rus varlığını sonlandırmak istiyor (AA)

ABD'li ve Rus yetkililerin, Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'le gerçekleştirdikleri mekik diplomasisi, dünyanın bu iki büyük askeri gücünün, Hafter'i kendi saflarına çekme çabası olarak görülüyor. Libyalı komutan ise bu iki gücün mücadelesinde denge kurarak, hem meşruiyet devşirmeye hem de daha fazla silah elde etmeye çalışıyor.

Ukrayna topraklarında birbirleriyle uzaktan savaş halinde olan ABD ve Rusya, kara kıtada da nüfuz mücadelesi veriyor ve bu amaçla Libya'nın doğusundaki güçlerin lideri Hafter'e yakınlaşmaya çalışıyor.

Bu bağlamda önce Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-Bek Yevkurov liderliğindeki üst düzey bir heyet, 22 Ağustos'ta Libya'nın doğusundaki Bingazi'yi ziyaret etti ve 24 Ağustos'ta da Hafter ile görüştü.

Ardından, ABD'nin Afrika Kuvvetleri Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Michael Langley, 21 Eylül’de, Bingazi'nin Er-Recme bölgesindeki ofisinde Hafter ile bir araya geldi ve Hafter'e bağlı silahlı güçlerden çok sayıda komutan ile görüştü.

Hafter, bundan kısa bir süre sonra 26 Eylül'de, Rusya'nın başkenti Moskova'ya bir ziyarette bulundu ve Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Yevkurov tarafından resmi törenle karşılandı. Hafter'in, bu ziyaret sırasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu gibi üst düzey yetkililerle görüşmesi ise Moskova yönetiminin Libya'daki nüfuzunu güçlendirme isteğini ortaya koydu.

ABD, Libya'daki Rus varlığını sonlandırmak istiyor

ABD'nin, Rus paramiliter grup Wagner'i kendi kontrolü altındaki bölgelerden sürmesi için Hafter'e baskı kurduğu bilinen bir gerçek.

ABD merkezli Associated Press (AP) haber ajansının Hafter'e yakın kaynaklardan aktardığı habere göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns, ocak ayı ortalarında Libya'ya yaptığı "sıra dışı" ziyarette, Hafter'den Wagner'in Libya topraklarındaki faaliyetlerini sonlandırmasını istedi ve bunu yapmaması durumunda kendisini ve askerlerini etkileyebilecek yaptırımlar konusunda uyardı.

Hafter ise Rus desteğinden vazgeçme karşılığında ABD'den "meşruiyetini tanımasını" ve savaş uçakları, insansız hava araçları (İHA) ve hava savunma sistemleri gibi gelişmiş ve ağır silahlar vermesini istedi.

Ancak ABD bu bedeli ödemeye yanaşmadı. Daha önce Hafter'e ağır silah sağlayan Rusya ise NATO'nun güney cephesindeki askeri varlığını güçlendirme karşılığında daha fazla silah tedariki, askeri teçhizatın onarımı ve askerlerin eğitimi konusunda destek vermeye hazır olduğunu belirtti.

Bu durum, Hafter'in, ABD yaptırımları ile Rusya'nın askeri ve diplomatik desteği arasında seçim yapmasını zorlaştırıyor.

Ayrıca, Hafter'in, Ukrayna savaşı nedeniyle sayıları 2 binlerden 1000'in altına kadar düşmüş olsa da Libya'daki Wagner unsurlarını ülkeden çıkarmada başarılı olamaması ve onlarla çatışmak zorunda kalması da muhtemel.

Rusya, Afrika'daki nüfuzunu güçlendirmeye çalışıyor

Öte yandan, Rusya, Libya'daki konumunu güçlendirerek Washington ve müttefiklerinin kendisine dayatmaya çalıştığı stratejik kuşatmadan kurtulmaya çalışıyor.

Libya, Avrupa sahillerine 1 saatlik uçuş mesafesindeki limanları ve Sudan ile Afrika Sahel bölgesine yakın güneydeki hava üsleriyle Rusya için avantaj sağlıyor.

Wagner güçleri, ülkenin orta kesimindeki El-Cufra, doğusundaki El-Harruba ve güneyindeki Brak eş-Şati ile Temenhint gibi kentlerde hava üslerinde konuşlanmış olsa da Suriye'de Hmeymim Hava Üssü ve Tartus Deniz Üssü'nde olduğu gibi Libya'da bağımsız üslere sahip olamadı ve bunda ABD'nin Hafter üzerindeki baskıları etkili oldu.

Ancak uzmanlar, Rusya'nın, Libya'da birden fazla askeri üsse sahip olmak ve bu üsleri, Rusya'dan başlayıp Suriye-Libya-Sudan-Sahel bölgesi ülkeleriyle devam edip Orta Afrika Cumhuriyeti'nde son bulacak bir hava ikmal hattına dahil etmek için çalışacağını öngörüyor.

ABD ise AFRICOM kanalıyla, Rusya'nın, Afrika'daki nüfuz alanlarını birbirine bağlamasını ve Nijer ve Gabon'daki yeni askeri yönetimlerin Mali ve Burkina Faso'da olduğu gibi Moskova'nın kucağına düşmesini engellemeye çalışıyor.

Hafter'in denge oyunu

Hafter'e yönelik baskı sadece ABD'den gelmiyor, bilakis, Sudan'da Geçici Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı destekleyen Mısır da Wagner'in, Sudan Hızlı Destek Güçleri'ne silah sağlamak için Libya topraklarını kullanmasına sıcak bakmıyor.

Mısır ile Rusya'nın, Sudan'daki gizli mücadelesinin faturasını ise Hafter ödeyecek. Zira her iki ülke de Hafter'in en önemli müttefiklerinden ve aralarındaki çıkar çatışmaları, onları, Hafter'e zıt yönlerde baskı yapmaya itecek.

Ancak Hafter, denge oyununu iyi oynuyor. Washington'u kızdırmak, Moskova'yı rahatsız etmek ve Kahire'yi tahrik etmek istemeyen Hafter, 2014'ten beri ABD'nin yaptırımlarına maruz kalmadan Rusların, Mısırlıların ve hatta Fransızların desteğini alıyor.

Ama Ukrayna savaşının başlamasından ve özellikle de ABD ile Rusya arasındaki mücadelenin kızışmasından sonra iş değişti ve bu durum Hafter'i ikisi arasında seçim yapmaya zorlayacak gibi görünüyor.



İsrail medyası: Ordu, Han Yunus'a düzenlediği saldırıda Hamas lideri Muhammed Sinvar'ı hedef aldı

Gazze Şeridi'ndeki İsrail ordusu tankları, 4 Mayıs 2025 (AP)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail ordusu tankları, 4 Mayıs 2025 (AP)
TT

İsrail medyası: Ordu, Han Yunus'a düzenlediği saldırıda Hamas lideri Muhammed Sinvar'ı hedef aldı

Gazze Şeridi'ndeki İsrail ordusu tankları, 4 Mayıs 2025 (AP)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail ordusu tankları, 4 Mayıs 2025 (AP)

İsrail haber sitesi Ynet, ordunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği saldırıda Hamas lideri Muhammed Sinvar'ı hedef aldığını bildirdi. İsrail ordusu dün, Gazze Şeridi'ndeki Avrupa Hastanesi'nin altındaki Hamas komuta merkezini vurduğunu duyurdu.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün akşam bir uyarı yayınlayarak, Cibaliye Mülteci Kampı ve Tel ez-Zater, eş-Şeyh Zayed, en-Nur, es-Selam ve er-Ravda mahallelerindeki tüm sakinleri bölgeyi tahliye etmeye çağırdı. Adraee, ordunun yakında saldıracağı konusunda uyardı.

Adraee, İsrail ordusunun füzelerin atıldığı her bölgeye büyük bir güçle saldıracağı uyarısında bulundu.

Diğer yandan İslami Cihad Hareketi’nin askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri, İsrail'in güneyindeki Aşdod, Aşkelon, Sderot ve Gazze Şeridi'ne komşu kasabaları füzelerle vurduğunu duyurdu. İsrail ordusu, hava kuvvetlerinin Gazze Şeridi'nin içinden atılan iki füzeyi önlediğini, üçüncü bir füzenin ise zayiata yol açmadan açık bir alana düştüğünü söyledi.

Adraee dün erken saatlerde X sayfasında, ordu ve iç istihbarat servisi Şin-Bet'in ‘Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Avrupa Hastanesi'nin altındaki bir yeraltı ağında kurulan komuta ve kontrol yerleşkesinde’ kalan Hamas mensuplarına yönelik operasyonlar düzenlediğini bildirdi.

İsrail ordusu ve Şin-Bet, Filistinli gazeteci Hasan İsleyh'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Nasır Hastanesi'ne düzenlenen hava saldırısında öldürüldüğünü doğrulayarak, İsleyh'in ‘gazeteci kılığına girmiş’ bir Hamas mensubu olduğunu iddia etti.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü dün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlediği hava saldırısında en az 28 Filistinlinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “Olay yerindeki ekiplerimize göre şu ana kadar bölgeden 28 şehit çıkarıldı, 20'den fazla kişi ise enkaz altında” dedi.

El-Aksa televizyonu, İsrail bombardımanı sonucu Avrupa Hastanesi'nin yaralı ve hastalarla ilgilenemediğinin bildirilmesi üzerine Nasır Tıp Kompleksi'nde olağanüstü hâl ilan edildiğini bildirdi.

Bu arada İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun önümüzdeki günlerde ‘tüm gücüyle’ Gazze Şeridi'ne gireceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, “Operasyonu tamamlamak için önümüzdeki günlerde tüm gücümüzle Gazze Şeridi'ne gireceğiz. Operasyonu tamamlamak demek Hamas'ı yenmek demektir, Hamas'ı yok etmek demektir. Savaşı durduracağımız bir durum söz konusu değil. Ancak geçici bir ateşkes olabilir” denildi.