Dijitalleşme çağında geleceğin şehirleri ve Berlin örneği

Söz konusu şehirlerin inşasında odak noktanın insan olduğu vurgulanıyor.

Şehir planlaması, insanların yaşamı açısından büyük önem taşıyor. (illüstrasyon: Jamie Wignall).
Şehir planlaması, insanların yaşamı açısından büyük önem taşıyor. (illüstrasyon: Jamie Wignall).
TT

Dijitalleşme çağında geleceğin şehirleri ve Berlin örneği

Şehir planlaması, insanların yaşamı açısından büyük önem taşıyor. (illüstrasyon: Jamie Wignall).
Şehir planlaması, insanların yaşamı açısından büyük önem taşıyor. (illüstrasyon: Jamie Wignall).

Sawsan Jamil Hassan

Şehirler kıskanılır mı? Berlin’e ilk gelişimde onu kıskandığımı hissettim. 2012 yılının son günüydü ve yaşadığım bu duyguları o sıra kaleme almıştım. Suriye halkının rejime karşı başlattığı ayaklanma henüz ikinci yılını doldurmamıştı. Yani olaylar henüz her şeyi yok eden, şehirlerde ve köylerde büyük yıkımlara yol açan, insanları yerinden eden, geriye kalanları yoksullaştıran, onları bu çağa, dijital devrim çağına, insan hakları çağına ait olmayan bir hayata iten bir savaşa dönüşmemişti.

Aslında Suriye şehirlerinin güzel olmadığını, onlara olan sevgimizin, eşsiz estetik güzelliklerinden ve tarihlerinden değil, popüler hayal gücünün ve abartılı duyguların harika auralarından kaynaklandığını öğrenmem uzun sürmedi. Diğer yandan buralarda yaşayanlar, başka şehirlere baksalar, zamanla kimliği silinen, geçmiş ya da şimdiki bir döneme gönderme yapacak özellikleri neredeyse yok olan bir çevrede yaşadıklarını anlarlardı. Tümör gibi büyüyüp şişen şehirlerin kendilerine estetik bir dokunuşun yapılabileceği hiçbir şekli, hiçbir yapısı ve sakinlerinin rahat yaşamasını sağlayacak altyapısı kalmadı. Kriz içindeki şehirlerdi ve bu krizler, onların ruhlarını, yaratıcılıklarını, yaşamlarını etkiliyordu. Nesiller boyu buralarda yaşayanların ruhlarına aşılanan vatan sevgisi değildi bu. Daha ziyade elden kayıp giden bir ömür ve hayal kurmaya ya da umut etmeye hacet olmayan bir gelecek karşısında geçmişe olan bağlılıktı.

Berlin, bazı şehirler gibi insanın gözünü kamaştıran bir şarkıcıya benzeyen şehirlerden değil. Daha ziyade kendi sırları içinde kaybolmayı isteyeceğiniz ve sırları açığa çıktıkça daha fazla gizli hazine keşfetme duygusu uyandıran bir labirente benziyor. Berlin’e ilk gelişimin üzerinden geçen on yılın ardından gurbetçisine ya da sığınmacısına verdiği o aşinalık ve yakınlık hissine rağmen Suriye'den Yemen'e, Lübnan'dan Sudan'a, Libya'ya kadar Arap coğrafyasındaki ülkelerin başına gelen ve belki de saymakla bitmeyen felaketlerin dehşetinin bir kanıtı olarak ortaya çıkan o uzaklık hissine yeniden kapılmaya başladım. Şehirlerimizde yaşanan yıkımın boyutu ruhun derinliklerine çarpan soruları işaretlerini de beraberinde getiriyor. Şehirlerimiz, İkinci Dünya Savaşı’nda neredeyse tamamen yıkılan, fakat tıpkı diğer Alman şehirleri gibi küllerinden yeniden doğan Berlin'e kıyasla ne kadar çirkin olduklarıyla ne kadar harap oldukları arasında bir karşılaştırma olarak karşımıza çıkıyor. Almanya, bugün kendi deneyimlerine sahip, dünyamızın en güçlü ülkeleri arasında sağlam bir şekilde yer almış bir ülkedir.

Berlin, bazı şehirler gibi insanın gözünü kamaştıran bir şarkıcıya benzeyen şehirlerden ziyade kendi sırları içinde kaybolmayı isteyeceğiniz ve sırları açığa çıktıkça daha fazla gizli hazine keşfetme duygusu uyandıran bir labirente benziyor.

Türkiye ve Suriye'yi vuran 6 Şubat deprem felaketi öncesindeki savaş yılları boyunca Suriye’nin savaşta yıkılan şehirlerinin görüntüleri ekranlarda dolup taşarken, ardından deprem felaketinin görüntüleri ekranlara yansıdı. Sonra Libya’da yıllar süren çatışmaların ardından gelen sel felaketiyle aynı şey tekrarlandı. Bu görüntüler karşısında bu ülkelerde yaşayan her bir fert geleceğe ve kadere dair soru işaretlerinin adeta saldırısına uğruyor. Dünyada benzer koşullara sahip diğer ülkeleri ya da bölgeleri için de gelecek meselesi, yeniden yükselip inşa edilecek yeni şehirlerin hayalini kurmaktan geçiyor. Peki, bu şehirler neye benzeyecek? Bu durumun gelecekte hüküm sürecek rejimlerin nasıl olacağıyla, savaşların ve felaketlerin yıkıntıları üzerinde şekillenecek toplumların yapısıyla bağlantılı olacağına şüphe yok. Ancak en büyük felaket şehirlerin eski şartlarda, yolsuzluk, baskı ve cehalet rejimleri altında yeniden şekillenmesi olacağı da kesin.

 Berlin, doğal yapısıyla ve nefes alan alanlarıyla örnek teşkil ediyor. (Shutterstock)

Şarku’l Avsat’ın Al-Majalla’dan aktardığına göre Almanya Dışişleri Bakanlığı Alman Bilgi Merkezi sayfasında yer alan, ‘Şehirlerin Yeniden Keşfi’ başlıklı Manfred Ronzheimer tarafından kaleme alınan bir makalede, daha önce bu kadar çok insanın hiçbir zaman şehir merkezlerinde yaşamamış olması nedeniyle insanlık tarihindeki en büyük göç hareketinin başladığı değerlendiriliyor. Bu değerlendirmedeki doğruluk payı yüksek. Zira göç, şehirlere doğru genişleme ve buradaki nüfus yoğunluğunun artması, dijital çağda insanlığın gelişmesi ve özel ihtiyaçlarının çoğalmasıyla birlikte artan ve karmaşık hale gelen konut, kamu tesisleri, altyapı ve hizmetlerin sağlanması konusunda acımasızca zorlayıcı bir güç hale geldi. Dünyanın birçok ülkesinde kırsal kesimden kentlere göçün arttığı, hatta Suriye kentlerinde bile son elli yılda bu olgunun daha da kötüleştiği ve büyük kentleri çevreleyen gecekonduların adeta bir sefalet duvarı oluştuğu biliniyor.

Yaşadığımız 21’inci yüzyılın mükemmel şehirler yüzyılı olduğu söylense de şehirler aynı zamanda ‘kaynakları doymaksızın tüketen dev bir kara deliğe’ de benzetiliyor. Bu durum, nüfusun ve şehirlere doğru göç dalgalarının endişe verici bir şekilde arttığı bir dönemde, ülkeler ve hükümetler için büyük bir sorunu haline gelirken uzmanlar bu konuda çözüm arayışına girdiler.

Çok merkezli şehirler

Manfred Ronzheimer’ın da makalesinde değindiği gibi; geleceğin şehirlerinin, sakinlerini yutan ‘dev’ şehirler yerine çok merkezli olarak planlanmasının istendiği görülüyor. Bu özelliği Berlin'de görüyoruz. Berlin’in mahalleleri sosyal ve idari hizmetler açısından neredeyse kendi kendine yetiyor. Mahallelerin düzenlenmesi noktasında ise buna kentin yatay uzanan bölümlerini birbirine bağlayan, hükümetlerin her zaman geliştirmeye ve dijital çağa ayak uydurmaya çalıştığı bir ulaşım ağı eşlik ediyor. Ancak hükümetler hiçbir sorunla karşılaşmıyor değil. Her zaman bu sorunlara dikkat etmeye ve bunlara çözüm bulmaya çalışıyorlar. Ancak aynı makalede Berlin'deki Şehir Planlama Enstitüsü İcra Direktörü'nün söylediği gibi yeni bir şehrin bir Avrupa şehrinin ‘tipik imajı’ ile uyumlu olması gerektiği şeklinde bir vizyon olduğundan gelecekteki çeşitli gelişmelerde bunun dikkate alınması gerekiyor. Bu tipik imaj, şehrin tarihselliği, özgürlüğü, kentsel yaşam tarzı, mimari tasarımın kalitesi ve iyi düzenlenmiş olması gibi birtakım unsurların bulunmasını gerektiriyor. Bunun yanında hükümetler, topluma danışma ve kararlara, sorunların ve vizyonların çözümüne toplumun katılımını sağlama politikasını benimserler. İlgili yetkililer, geleceğin şehrinde şehrin sakinlerinin her zaman merkezi konumda olması gerektiğini belirtiyorlar. Bunun için de şehrin doğayla olan ilişkisine odaklanıyorlar. Berlin'i ziyaret eden bir kişi, buradaki geniş yeşil alanlarda, ormanlarda, bahçelerde ve sürdürülebilirlik faktörleri, sosyal ayrışma ve birleşme belirtileri, kültürel medeniyet ve insanlar ile teknoloji arasındaki ilişki arayışında bunu hissedebiliyor. Tüm dünyanın istediği o akıllı şehirlere ulaşmak, yapay zeka (AI) alanındaki büyük ilerlemeye rağmen o kadar kolay değil. Çünkü dijital gelişmelerin hızı, insanın ona doğru dönüşüm ve onunla kolayca başa çıkma hızına ayak uyduramadı.

Barınma ve hareket özgürlüğü, uluslararası sözleşmeler ve eyalet yasaları uyarınca tanınan temel insan haklarından biridir. Bu yüzden barınma ve hareket özgürlüğü, şehirlerin düzenlenmesi ve sakinlerine bu hakların sağlanması konusunda başlıca odak noktasını oluşturuyor.

Berlin tarzında bir şehir inşa etmeyi hedeflediğini söyleyen şehir planlamacısı Philippe Boutilier, şunları söyledi:

“Avrupa'da başka bir kültüre sahibiz. Farklı bir kültürümüz olduğu için bu projeyi Silikon Vadisi'yle kıyaslayamam. Bizler burada bir Disneyland inşa etmeye çalışmıyoruz. Daha ziyade bir yandan Berlin'in o meşhur karışımını, sosyal yapısını, küçük bölünmeyi ve çoğulculuğu korumaya çalışırken yaşam standardını yükseltmek için yeni teknolojilerin kullanılmasını hedefliyoruz. Bir şehre makul bir yaşam standardının nasıl sağlanacağıyla ilgili tartışmalar yapılıyor.”

‘Bir şehrin insanca bir yaşam standardına nasıl kavuşturulacağı meselesi’ özellikle halk tarafından seçildiğini ve halk için çalıştığını iddia eden, ancak asıl amacının insanlıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan Suriye başta olmak üzere talan haldeki ülkelerin halkları için acı veren bir nokta. Suriye’nin şehirleri savaş öncesinde yetkililerin adeta yarış halinde olduğu kaoslara ve çirkinliklere sahne oldu. Yetkililer kentsel genişleme, kırsal kesimden kentlere göç furyası ve nüfus artışıyla uğraşmak bir yana o şehirlerin kimliğinden geriye kalanı da yok ettiler. Artık o eski mahalleleri ancak diziler, filmler ve eski fotoğraflarda görebiliriz. Orada burada ortaya çıkan dev kentsel projeler arasında yok olamaya karşı direnen az sayıda kalıntı, insanların can güvenliğini sağlayacak asgari düzeyde dahi altyapının olmadığı dar sokaklar, tezgahların, eşyaların ve arabaların işgal ettiği daha dar kaldırımlar, araba sayısının dramatik bir şekilde arttığı bir dönemde garajı olmayan kule gibi yükselen binalar, ipleri birbirine dolanmış ve korkunç bir şekilde boşlukta asılı kalan elektrik kabloları, suyun ulaşmadığı evler, hurdaya dönmüş ulaşım araçları, özel ihtiyaçları olan kişilere yönelik hiçbir hizmetin olmadığı bir şehir  kaldı geriye. Çok şey söylenebilir, ancak görünen köy kılavuz istemiyor. Ancak tüm bu basitliklerin resmi kurumlardaki yolsuzluk şemsiyesi altında yaratıldığını, büyüdüğünü ve büyütüldüğünü söylemekte fayda var. Toplumsal olarak 50 yılı aşkın bir süre boyunca şehirlerimiz başı boşluğa ve çürümeye terk edildi. Doğal felaketlere karşı direnemez hale gelen şehirlerimiz bir deprem, bir kasırga karşısında yerle bir oluyor. Yoksul kesim, barajlar inşa etmek için evlerinden çıkarılarak sel vurunca anında çöken evler inşa etmeye ve yıkılan evleriyle birlikte sel sularına kapılıp gidecekleri bir kadere terk edildi.

Berlin, planlamasıyla ön plana çıkan şehirler arasında. (Shutterstock)

Barınma ve hareket özgürlüğü, uluslararası sözleşmeler ve eyalet yasaları uyarınca tanınan temel insan haklarından biridir. Bu yüzden barınma ve hareket özgürlüğü, şehirlerin düzenlenmesi ve sakinlerine bu hakların sağlanması konusunda başlıca odak noktasını oluşturuyor. Ancak yönettikleri halkların çıkarlarını umursamayan totaliter, diktatör rejimlerin kontrolündeki köhne ülkelerde bu haklar ihlal ediliyor. Bu rejimlerin tek amacı kendi çıkarlarını korumak ve bazı yozlaşmışların ülke ekonomisini, kaynaklarını ve halkının kaderini kontrol etmesini sağlamaktan ibaret. Hiçbir projeleri, bilgileri, hukuki ve ahlaki düzenlemeleri olmayan bir savaş tüccarı sınıfı türedi. Bu sınıf, sadece şehirleri sabote eden projelere imza atıyor.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrildi.



İran ABD ile dolaylı görüşmeleri doğruladı

Umman Dışişleri Bakan Yardımcısı Halife bin Ali bin İsa el-Harisi, geçtiğimiz Ağustos ayında Maskat'ta İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Müzakereci Ali Bakıri Kani'yi kabul etti. (Umman Dışişleri Bakanlığı)
Umman Dışişleri Bakan Yardımcısı Halife bin Ali bin İsa el-Harisi, geçtiğimiz Ağustos ayında Maskat'ta İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Müzakereci Ali Bakıri Kani'yi kabul etti. (Umman Dışişleri Bakanlığı)
TT

İran ABD ile dolaylı görüşmeleri doğruladı

Umman Dışişleri Bakan Yardımcısı Halife bin Ali bin İsa el-Harisi, geçtiğimiz Ağustos ayında Maskat'ta İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Müzakereci Ali Bakıri Kani'yi kabul etti. (Umman Dışişleri Bakanlığı)
Umman Dışişleri Bakan Yardımcısı Halife bin Ali bin İsa el-Harisi, geçtiğimiz Ağustos ayında Maskat'ta İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Baş Müzakereci Ali Bakıri Kani'yi kabul etti. (Umman Dışişleri Bakanlığı)

İran medyası, Gazze Şeridi'ndeki savaş nedeniyle bölgede yaşanan gerginliğin ortasında Tahran'ın Umman'da ABD ile dolaylı görüşmeler yaptığını bildirdi.

ABD merkezli haber sitesi Axios Cuma günü, ABD'li ve İranlı yetkililerin Umman'da ‘bölgesel gerilimden nasıl kaçınılacağı’ konusunda dolaylı görüşmeler yaptığını bildirdi. Biden'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Brett McGurk ve ABD'nin İran elçisi Abram Paley'in katıldığı görüşmelerin geçen Ocak ayından bu yana ABD ile İran arasında yapılan ilk görüşmeler olduğunu belirten site, görüşmelerde ‘ABD'nin İran'ın nükleer programının durumuna ilişkin endişelerinin ele alındığını’ kaydetti.

İran resmi haber ajansı IRNA, İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) misyonunun görüşmelerin Umman'da gerçekleştiğini doğruladığını ve ‘devam eden bir süreç’ olduğunu söylediğini aktardı. Misyon, “Bu müzakereler ilk değildi ve son da olmayacak” dedi.

Söz konusu görüşmelerin duyurulması, İran Dini Lideri Ali Hamaney’in danışmanlarından Kemal Harrazi'nin, Tahran'a yönelik ‘politika yaklaşımını değiştirmeye’ istekli olduğunu göstermesi halinde Tahran'ın ABD ile doğrudan müzakereler için masaya oturmaya hazır olduğunu açıklamasından yaklaşık bir hafta sonra gerçekleşti.

Harrazi, Donald Trump'ın Kasım seçimlerinde başkanlığa gelme ihtimaline rağmen Tahran'ın nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı amaçlayan görüşmeler yoluna bağlı olduğunu belirtti.

Harrazi 12 Mayıs'ta gerçekleşen bir dış politika forumunda, “Tahran, Trump yeniden başkan olsa bile iki yıldır durmuş olan müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olmalıdır” şeklinde konuştu.

Harrazi, İran'ın İsrail tarafından tehdit edilmesi halinde nükleer doktrini revize edeceği tehdidini defalarca dile getirdi. Bu tehdit daha önce Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Nükleer Merkezleri Koruma Birlikleri Komutanı Tuğgeneral Ahmad Hak Taleb tarafından da dile getirilmişti.

İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik bölgede tansiyonu yükseltti. İran 13 Nisan'da ezeli düşmanı İsrail'e 300'den fazla füze ve insansız hava aracıyla (İHA) saldırdı, ancak bu saldırıların yüzde 99'u başarısızlıkla sonuçlandı.

İsrail de İsfahan'daki nükleer tesisleri korumakla görevli radar sistemini hedef alan sınırlı bir saldırıyla karşılık verdi. Tahran, İsrail saldırısı haberlerini küçümseyerek, İran'ın ‘çıkarları’ hedef alınmadıkça karşılık vermeyeceğini bildirdi.

İran Dini Lideri Ali Hamaney 24 Nisan'da yaptığı açıklamada, nükleer dosya konusunda ABD'ye ‘taviz’ vermeyi reddetti. Hamaney, “Bizim iyiliğimizi isteyen bazıları, sorunu çözmek için ABD'nin taleplerinden birini kabul etmemizi tavsiye ediyor. ABD'nin beklentilerinin çözümü yok” ifadelerini kullandı.

Hamaney'in açıklamalarından günler önce İran Dışişleri Bakanlığı, İran'ın BM Daimî Temsilcisi Said İrevani'nin ABD'nin İran elçisi Abram Paley ile gizli görüşmeler yürüttüğüne dair İran gazetesi Şark tarafından yayınlanan haberi reddetti.

İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde patlak veren savaş ve Suriye, Lübnan, Irak ve Yemen'deki İran yanlısı silahlı grupların birçok bölgesel cephede gerilim hattına girmesinden bu yana bölgesel gerilim artıyor.

İsviçre, ABD'nin İran'daki çıkarlarını temsil ediyor. Zira ABD ile İran arasındaki ilişkiler, 1979 devriminde İran'ın ilk liderinin destekçisi olan aşırılık yanlılarının ABD Büyükelçiliği’ni basmasının ardından koptu.

İki ülke, Tahran'ın nükleer programı da dahil olmak üzere, ABD'nin müttefiki İsrail ile İran'ın müttefiki Hamas arasında Gazze Şeridi'nde yaşanan savaşla daha da şiddetlenen çeşitli konularda on yıllardır anlaşmazlık yaşıyor.

Maskat uzun zamandır Tahran ve Washington arasında çeşitli konularda bir bağlantı görevi gördü ve 2015 yılında İran'ın nükleer programına ilişkin uluslararası anlaşmaya varılmadan önceki aşamalarda iki taraf arasında gizli görüşmelere ev sahipliği yaptı.

Son yıllarda Tahran ve Washington arasında nükleer programı engelleme mekanizmaları, esir takası ve yurtdışında dondurulan İran fonlarının serbest bırakılması konularında dolaylı görüşmeler yapıldı.


Zhang Hua: Suudi Arabistan ile ilişkilerin geliştirilmesi Çin'in dış politikasında bir öncelik

Çin'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Zhang Hua, Riyad'da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (Şarku’l Avsat)
Çin'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Zhang Hua, Riyad'da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (Şarku’l Avsat)
TT

Zhang Hua: Suudi Arabistan ile ilişkilerin geliştirilmesi Çin'in dış politikasında bir öncelik

Çin'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Zhang Hua, Riyad'da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (Şarku’l Avsat)
Çin'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Zhang Hua, Riyad'da basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. (Şarku’l Avsat)

Çin'in Suudi Arabistan Büyükelçisi Zhang Hua, ülkesinin kapsamlı dış politikasında, özellikle de Ortadoğu diplomasisinde Riyad ile ilişkilerin geliştirilmesine öncelik verdiğini vurguladı. Hua, Pekin ve Riyad'ın küresel barış ve istikrarı, kalkınma ve refahı desteklemek için uzun süredir sürekli iletişim ve yakın koordinasyon içinde olduğunu kaydetti.

Riyad'da medyaya konuşan Çin Büyükelçisi, Suudi Arabistan'daki görev süresi boyunca iki ülke arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmek ve gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla iyi çalışma ilişkileri kurmayı, sürekli iletişim ve alışverişi sürdürmeyi arzuladığını ifade etti.

Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu ile Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin sürekli uyum içinde olduğunu belirten Büyükelçi, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in 2022'de Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyarete ve iki ülke liderleri arasında varılan önemli ortak anlaşmalara işaret ederek, Riyad ve Pekin arasındaki artan ikili ilişkilerden övgüyle söz etti.

Riyad ve Pekin'in yakın iletişim ve koordinasyonu sürdürdüğünü ve Suudi Arabistan-Çin Yüksek Düzeyli Ortak Komisyonu'nun çalışmalarını geliştirmeye devam ettiğini açıklayan Büyükelçi, iki ülke arasındaki ilişkilerin tarihlerine kıyasla en üst düzeyde olduğunu belirtti.

Riyad ve Pekin arasında farklı düzeylerde ve alanlarda sık sık gerçekleştirilen ziyaretlerin iki ülke arasında çeşitli alanlardaki pratik iş birliğinin sürekli olarak genişlemesine ve yeni sonuçlar elde edilmesine katkıda bulunduğunu vurgulayan Büyükelçi, iki ülke arasındaki ticari ortaklıktan bahsederek, Suudi Arabistan'ın Çinli şirketlerin Körfez pazarına girmek için tercih ettiği kapı haline geldiğine işaret etti.

Riyad ve Pekin arasındaki kültürel alışverişe de değinen Zhang Hua, bunu iki ülke arasındaki popüler ve kültürel alışverişte yeni bir ‘parlak nokta’ olarak tanımladı. Hua, Çince’nin eğitim sistemine dahil edildiğinin duyurulması, iki ülkenin eğitim bakanlıkları arasında Çince alanında eğitim iş birliğine ilişkin mutabakat zaptının imzalanması, dört Suudi üniversitesinde Çince uzmanlık alanlarının dahil edilmesi ve Prens Sultan Üniversitesi'nde Konfüçyüs Enstitüsü'nün açılması ve faaliyete geçmesi de dahil olmak üzere aynı alanda iki ülke arasındaki iş birliğinden bahsetti.

Ülkesi ile Suudi Arabistan arasında turizm alanındaki iş birliğine de değinen Büyükelçi, geçtiğimiz Eylül ayında iki ülke arasında imzalanan mutabakat zaptının yanı sıra Cidde, Riyad ve Pekin arasında başlatılan doğrudan uçuşlar ile üç Çinli havayolu şirketinin iki ülke arasında yeni doğrudan uçuşlar başlatmasının ardından Suudi Arabistan’ın resmi olarak Çinli grup turları için önemli bir destinasyon haline geldiğini belirtti.

Pekin ve Riyad'ın aynı stratejileri, benzer kavramları ve kalkınmada birbirini tamamlayan avantajları paylaşmasının onları doğal ortaklar haline getirdiğini vurgulayan Büyükelçi, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha geniş ve parlak ufuklar göreceğine ve çeşitli alanlarda pratik iş birliğinin daha zengin sonuçlar elde edeceğine olan inancını vurguladı.


İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin bulunduğu helikopterinin düşmesinden sonra neler yaşandı?

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin bulunduğu helikopterinin düşmesinden sonra neler yaşandı?
TT

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin bulunduğu helikopterinin düşmesinden sonra neler yaşandı?

İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin bulunduğu helikopterinin düşmesinden sonra neler yaşandı?

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Genel Komutanı Hüseyin Selami, arama ve kurtarma ekiplerinin dün öğleden sonra Azerbaycan sınırı yakınlarındaki engebeli bir bölgeye düşen Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopterin yerini tespit ettiklerini açıkladı. Press TV'nin aktardığına göre Selami, birliklerin bölgeye doğru yola çıktığını belirtti.

Öte yandan İran Kızılayı, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın da olduğu helikopterin bulunduğunu duyurdu.

Press TV, İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi taşıyan helikopteri arama ve kurtarma çalışmaları sırasında kurtulan olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını aktardı. Reuters haber ajansı ise İranlı bir yetkilinin kazada tüm yolcuların ölmüş olabileceği tahmininde bulunduğunu bildirdi.

İran basınında yer alan bilgilere göre İran Bakanlar Kurulu, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın içinde bulunduğu helikopterin geçirdiği kaza üzerine acil toplandı.

İran'ın resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre gece geç saatlerde yapılan toplantıya Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir başkanlık etti.

Muhbir, arama ve kurtarma faaliyetleri için ek tedbirler alırken protokole göre Reisi’nin ölümü halinde yerine Muhbir geçecek.

Arama ve kurtarma ekipleri hava karardıktan sonra da kötü hava koşullarında helikopterin düşmüş olabileceği yeri yaya olarak arama çalışmalarına devam ettiler.

Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopterin izinin aralarında Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın da bulunduğu bir hükümet heyetiyle birlikte gittiği İran’ın kuzey komşusu Azerbaycan'la sınırdaki bir barajın açılış töreninden dönerken, ülkenin kuzeybatısındaki dağlık bölgede kaybolmasından sonra saatlerce birbiriyle çelişen haberler geldi.

Öte yandan İranlılara ‘endişelenmemeleri’ çağrısında bulunan İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, “Kimse endişe etmesin, ülkenin işlerinde herhangi bir aksama olmayacak. Yüce Allah’a Sayın Cumhurbaşkanı ve yanındakileri milletimize bağışlaması için dua ediyorum” ifadelerini kullandı.

Tebriz'e giden İran Cumhurbaşkanı İdari İşlerden Sorumlu Yardımcısı Muhsin Mansuri, olayla ilgili gelişmeleri takip etmek üzere kendisinin başkanlığında bir hükümet heyetinin kurulduğunu açıkladı. Mansuri, İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Helikopterin uçuş ekibinden ve yolculardan birinin telefon görüşmeleri yapması, kazanın ciddiyetinin büyük olmadığını gösteriyor” dedi.

Diğer taraftan DMO, yerel saatle 10.50 (08:20 GMT) sularında helikopterin yerinin tam olarak tespit edildiğini duyurdu. DMO Doğu Azerbaycan eyaleti Komutanı General Abbas Gülizade, helikopterden ve Cumhurbaşkanı Reisi’nin heyetinden birinin telefonundan sinyaller aldıklarını söyledi. DMO Genel Komutanı General Hüseyin Selami’nin kaza bölgesine gitmek üzere yola çıktığını belirten General Gülizade, DMO'nun seçkin kara güçleri olan Sabirin Özel Kuvvetler Birimi’nin de olay yerine sevk edildiği açıkladı.

İran’ın Dini Lideri Hamaney’in ofisine yakınlığıyla bilinen Tehran Times gazetesi, Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopterinin kazaya uğramasının ardından Ulusal Yüksek Güvenlik Konseyi'nin Hamaney başkanlığında acil toplandığını bildirdi. Ancak haber İran'ın yarı resmi ajansı ISNA tarafından yalanlandı.

İran basını bu sabah erken saatlerde olayın meydana geldiği bölgede telekomünikasyon ve telefon iletişiminin kesildiğini aktardı.

İran basını, helikopterin kazaya uğradığı dağlık ve sık ormanlık olan bölgede kötü hava koşullarından bahsederken, can kaybı olup olmadığına değinmedi. İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'yi taşıyan helikopterin bulunması için hem   ordu hem de DMO’ya ait tüm imkanların seferber edilmesi talimatını verdi.

IRNA haber ajansı, helikopterin Verzigan bölgesine ‘sert iniş’ yaptığı bildirdi. IRNA, Azerbaycan ile İran sınırında Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılışı için Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bir araya gelen İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopterinde Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim ve Doğu Azerbaycan Valisi Malik Rahmeti'nin bulunduğunu aktardı.

Bölgeye 16 arama ve kurtarma ekibinin sevk edildiğini bildiren IRNA, ‘kazanın meydana geldiği engebeli bölgedeki kötü hava koşulları nedeniyle arama ve kurtarma çalışmalarının zaman alacağını’ vurguladı.

xcvdfbg
Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopterin kalkışından sonraki görüntüsü (IRNA)

İran devlet televizyonu, normal yayın akışına ara vererek, ülke genelinde Reisi’nin kazadan sağ salim kurtulması için dua eden insanları ekrana taşıdı. Ekranın bir köşesinde, yoğun sisin ortasında dağlık alanda yaya olarak kazazedeleri arayan arama ve kurtarma ekiplerinden gelen canlı görüntüler yer aldı.

İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, Khabar TV'ye yaptığı açıklamada, İran'ın kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan vilayetinin yönetim merkezi olan Tebriz şehrine 65 kilometre mesafede bulunan bölgeye ekiplerin gönderildiğini belirtti.

Vahidi, üç helikopterin yer aldığı konvoyda Reisi ve beraberindeki heyeti taşıyan helikopterin iniş yapmakta zorlandığını ve yetkililerin daha fazla ayrıntı beklediğini söyledi.

İran basınında, helikopterin enkazının bulunduğuna dair yer alan çelişkili haberlerin ardından İran Kızılayı, söz konusu haberlerin yanlış spekülasyonlar olduğunu açıkladı.

Tesnim Haber Ajansı’nın bölge sakinlerinden aktardığına göre bölgedeki sis ve kötü hava koşulları nedeniyle helikopterin durumu halen bilinmiyor. Doğu Azerbaycan vilayetinden bir yetkili, İran merkezli Şark gazetesine yaptığı açıklamada, olası kayıpların sayısının ve kazanın nedenlerinin henüz netleşmediğini söyledi.

ISNA Haber Ajansı, bazı gayri resmi kaynakların Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin öldüğünden bahsettiğini, ancak resmi kaynakların henüz bu haberlerle ilgili bir yorum yapmadığını aktardı.

İran basını, Cumhurbaşkanı Reisi’nin beraberindekilerden bazılarıyla temas kurulabildiğini ve olayın can kaybı olmadan sona ereceğine dair umutların arttığını bildirdi. DMO’ya yakın İran'ın yarı resmi haber ajansı Fars, bazı kişilerin Cumhurbaşkanı Reisi’nin heyetindeki kişilerle temas kurabildiğini kaydetti.

dfvgr
İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, ülkelerinin sınırındaki bir barajın açılış töreni için bir araya geldiler (İran Cumhurbaşkanlığı)

Reuters'a konuşan İranlı bir yetkili, Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopterinin yoğun sisli dağlık bir bölgede uçarken düştüğünü söyledi. Yetkili, İran'ın Azerbaycan sınırına yaptıkları bir ziyaretten dönerken meydana gelen helikopter kazası sonrasında, Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı Abdullahiyan'ın hayatlarından endişe edildiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, “Henüz umudumuzu kaybetmedik ama kaza yerinden gelen bilgiler çok endişe verici” dedi.

İran Meclisi Tebriz Milletvekili Ahmed Ali Rıza Beygi, Cumhurbaşkanı Reisi ve heyetini taşıyan helikopterden birileriyle iletişim kurulduğuna dair haberleri yalanladı. Arama ve kurtarma ekiplerinin kötü hava koşulları nedeniyle kaza mahalline ulaşamadıklarını söyleyen Beygi, “Arama ve kurtarma güçleri kötü hava koşulları ve yoğun sis nedeniyle Cumhurbaşkanı’nın helikopterinin düştüğü bölgeyi henüz tespit edemedi” diye konuştu.

Gazetecilere yaptığı açıklamada arama ve kurtarma ekiplerinin kaza bölgesini tespit etmeye ve bölgeye doğru ilerlemeye çalıştığını söyleyen İranlı milletvekili, Cumhurbaşkanı'nın helikopterinin dağlık Desmar bölgesindeki bir ormana düştüğünü belirterek, “Helikopterde bulunan kişilerle tüm iletişim kesildi” bilgisini paylaştı. Beygi, başka bir helikopterde bulunan İran Enerji Bakanı Ali Ekber Mehrabiyan ile Yol ve Şehir Planlama Bakanı Mehrdad Bezrpaş’ın güvende olduklarını söyledi.

cdvfbg
Helikopter kazasının olduğu bölgeye doğru yola çıkan arama ve kurtarma ekipleri (Reuters)

İran Cumhurbaşkanlığı'nın internet sitesinde yer alan fotoğraflarda, Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Gulam Hüseyin İsmaili’nin Azerbaycan sınırındaki barajın açılış törenine katılan İran heyetinde yer aldığı görüldü. Ancak İsmaili’nin Cumhurbaşkanı Reisi’ye aynı helikopterde eşlik edip etmediği henüz netleştirilemedi.

Öte yandan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin içinde bulunduğu helikopterin kötü hava koşulları nedeniyle sert iniş yapmak zorunda kaldığı haberlerinden duydukları derin üzüntüyü dile getirdi. Aliyev, “Bugün İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’ye dostane bir şekilde veda ettikten sonra, üst düzey heyeti taşıyan bir helikopterin zorunlu iniş yaptığı haberlerinden derin bir üzüntü yaşadık. Dualarımız Reisi ve beraberindeki heyeti ile. Bir komşu, dost ve kardeş ülke olarak Azerbaycan Cumhuriyeti, gerekli her türlü yardımı sağlamaya hazırdır” ifadelerini kullandı.

İbrahim Reisi (63), cumhurbaşkanlığına 2021 yılında seçildi. Göreve gelmesinin ardından ahlak yasalarının sıkılaştırılması talimatı veren Reisi, hükümet karşıtı protestoların kanlı bir şekilde bastırılmasına nezaret etti. İran ve dünya güçleri arasında yapılan nükleer anlaşma müzakerelerinde güçlü bir baskı uyguladı. İran'ın siyasi sistemi, dini kurumlarla hükümet arasında bölünmüş durumda. Ülkenin önemli politikalarında son sözü cumhurbaşkanı değil, dini lider (rehber) söyler. Birçok kişi de Reisi'yi, temel politikalarını güçlü bir şekilde desteklediği İran’ın Dini Lideri (Rehber) Ali Hamaney'in yerine geçecek güçlü bir aday olarak görüyordu. Reisi'nin 2021 yılındaki genel seçimlerde elde ettiği zafer, Washington'la nükleer anlaşma müzakerelerini sürdüren eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin sekiz yıllık iktidarının ardından katı muhafazakârların iktidarı ele geçirmelerini sağladı. Ancak Reisi'nin konumunun, mollaların (din adamlarının) yönetimine karşı düzenlenen kitlesel protesto gösterilerinden ve Batı ülkeleri tarafından uygulanan yaptırımlardan ağır darbe alan ekonomiyi iyileştirmedeki başarısızlığından etkilenmiş olabileceği tahmin ediliyor.


İsrailli Bakan’dan İspanya Başbakanı’na Filistin tepkisi

İsrail Diaspora ve Eşitlik Bakanı Amichai Chikli, İspanya'nın aşırı sağcı Vox Partisi tarafından düzenlenen Europa Viva 24 Konferansı’na katıldı. (Reuters)
İsrail Diaspora ve Eşitlik Bakanı Amichai Chikli, İspanya'nın aşırı sağcı Vox Partisi tarafından düzenlenen Europa Viva 24 Konferansı’na katıldı. (Reuters)
TT

İsrailli Bakan’dan İspanya Başbakanı’na Filistin tepkisi

İsrail Diaspora ve Eşitlik Bakanı Amichai Chikli, İspanya'nın aşırı sağcı Vox Partisi tarafından düzenlenen Europa Viva 24 Konferansı’na katıldı. (Reuters)
İsrail Diaspora ve Eşitlik Bakanı Amichai Chikli, İspanya'nın aşırı sağcı Vox Partisi tarafından düzenlenen Europa Viva 24 Konferansı’na katıldı. (Reuters)

Madrid'i  dün (Pazar) ziyaret eden İsrail Diaspora ve Eşitlik Bakanı Amichai Chikli, İspanya Başbakanı’nı ‘yakında bir Filistin devletini tanıma’ niyetinden dolayı sert bir dille eleştirerek, böyle bir adımın Hamas'a 7 Ekim'de gerçekleştirdiği ‘katliam’ için bir ‘ödül’ olacağını ileri sürdü.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre Chikli, “Maalesef şu anki İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Filistinlilerin katliamları için ödüllendirilmesi gerektiğine ve onlara bir devlet vermenin zamanının geldiğine inanıyor” ifadesini kullandı.

Likud Partisi mensubu olan Chikli, İspanya'nın aşırı sağcı Vox Partisi tarafından düzenlenen ve yaklaşık on Avrupa partisini bir araya getiren Europa Viva 24 Konferansı’na katılmak üzere Madrid'e gitti.

Sosyalist Sanchez, Madrid'in bir Filistin devletini ne zaman tanıyacağını Çarşamba günü İspanyol milletvekillerine bildireceğini açıklamıştı.

Başbakan başlangıçta Filistin devletini 21 Mayıs'ta tanımayı planlamıştı, ancak Cuma günü İspanya'nın ‘ortak bir deklarasyon ve tanıma’ için diğer ülkelerle istişarelerde bulunduğunu söyledi.

Bu ülkeler arasında ‘ay sonundan önce’ Filistin devletini tanıyacağını açıklayan İrlanda da bulunuyor.

İspanya İsrail'e silah satışını durdurdu ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını eleştiren en yüksek sesli Avrupalı seslerden biri haline geldi.


İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinde kimler vardı?

İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinde kimler vardı?
TT

İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinde kimler vardı?

İran Cumhurbaşkanı’nın helikopterinde kimler vardı?

Kaza sonrası haber ajanslarında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'ye helikopterinde eşlik eden kişilerin isimleri dolaştı. İran devlet televizyonunun haberine göre, Cumhurbaşkanı’nın helikopteri Azerbaycan devleti sınırında yer alan Culfa kenti yakınlarında kaza kırıma uğradı. Cumhurbaşkanı Reisi’ye eşlik edenler arasında en öne çıkan isimler şunlar:

 Hüseyin Emir Abdullahiyan

25 Ağustos 2021'den bu yana İran Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyor ve bundan önce İslami Şura Meclisi Uluslararası İlişkiler Konseyi Başkanı’nın özel yardımcısı görevini üstlenmişti. Aynı zamanda eski dışişleri bakanı Cevad Zarif'in siyasi danışmanı ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası İlişkiler Akademisi'nde profesördü. Dışişleri bakanı pozisyonuna adaylık belgeleri, 13’üncü hükümetin kuruluşu sırasında İbrahim Reisi'nin önerisi ile 11 Ağustos 2021'de İran Şura Meclisi'ne sunuldu.

sxdcefvr
Hüseyin Emir Abdullahiyan (Reuters)

Abdullahiyan, 2011-2016 yılları arasında Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendikten sonra Çin'in arabuluculuğunda Suudi Arabistan ile yapılan anlaşmanın imzalanmasına nezaret etti.

Malik Rahmeti

Geçtiğimiz ocak ayından bu yana Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi olarak görev yapan Rahmeti, geçen yıl İran Özelleştirme Kurumu’nun başkanlığını yürütüyordu. Genç vali, 1980'lerde yaşanan Irak-İran savaşı sırasında kimyasal silaha maruz kalmasından kaynaklanan hastalıklar sebebiyle vefat eden eski Devrim Muhafızları komutanı Zeynelabidin Hurram'ın yerine getirilmişti.

sdwcefrv
Malik Rahmeti (sosyal medya)

Doğu Azerbaycan Eyaleti, İran'ın kuzeybatısındaki en büyük ve en kalabalık eyalettir. Eyalet aynı zamanda büyük bir Azeri Türkü nüfusunu da barındırmaktadır.

Muhammed Ali el-Haşim

Cuma imamı ve Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde Veliyyi Fakih Temsilcisi görevini yürüten Muhammed Ali el-Haşim, İran Ordusu'nda Manevi Rehberlik Kurumu'nun başkanı olarak görev yaptı. Direnişçi Din Adamları Birliği Merkez Konseyi'nin üyesi idi. Ayrıca Cuma İmamları Konseyi üyesi, Lider Uzmanlar Konseyi üyesi ve İran Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi’nin Azerbaycan İşleri üyesiydi.

İran Cumhuriyeti Haber Ajansı'nın (IRNA) haberine göre helikopterin yolcuları, adı geçen üç şahsiyetle birlikte Doğu Azerbaycan Eyaleti'ne seyahat eden İran Cumhurbaşkanı’na ek olarak, pilot, yardımcı pilot, uçuş görevlisi, güvenlik görevlisi ve Cumhurbaşkanı’nın kişisel korumalarından birinden oluşuyor.

dfvrgtb
Muhammed Ali el-Haşim (sosyal medya)

İran devlet televizyonu, Reisi’nin helikopterinin kötü hava koşulları nedeniyle sert iniş yaptığını ve yolcuların ne durumda (ölü ya da yaralı) olduklarının teyit edilemediğini söyledi. Hükümet Sözcüsü Ali Bahadori Cehromi, Cumhurbaşkanı ve arkadaşlarının helikopter kazası sonrasında hükümetin acilen toplandığını açıkladı. Cumhurbaşkanının Özel Kalem Müdürü ile çok sayıda hükümet üyesinin arama kurtarma çalışmalarını takip etmek üzere Tebriz şehrine gittiğini söyledi.

Yerel basında, 40 kurtarma ekibinin kaza yerine gönderildiği ancak engebeli dağlar, sık ve gür ormanlar, kötü hava koşulları nedeniyle Reisi’yi taşıyan helikoptere henüz ulaşılamadığı bildirildi. İran Acil Durum Merkezi Başkanı, kurtarma ekiplerinin helikopteri, karadan yürüttükleri arama faaliyetleri ile bulmaya çalıştıklarını açıkladı.


İran Cumhurbaşkanı'nın uçak kazasının olduğu bölgede iletişim kesintisi

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopteri İran-Azerbaycan sınırı yakınlarında havalanırken (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopteri İran-Azerbaycan sınırı yakınlarında havalanırken (Reuters)
TT

İran Cumhurbaşkanı'nın uçak kazasının olduğu bölgede iletişim kesintisi

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopteri İran-Azerbaycan sınırı yakınlarında havalanırken (Reuters)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopteri İran-Azerbaycan sınırı yakınlarında havalanırken (Reuters)

İran medyası dün (Pazar) geç saatlerde, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin helikopterinin düştüğü bölgede telekomünikasyon ve telefon iletişiminin olmadığını bildirdi.

İran Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan ve diğer yardımcılarını taşıyan bir helikopter dün öğleden sonra Azerbaycan sınırı yakınlarındaki engebeli bir bölgeye düşerken, Cumhurbaşkanı ve yardımcılarının akıbetine ilişkin çelişkili haberler geliyor.

İran medyası Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ve bazı üst düzey Devrim Muhafızları subaylarının Doğu Azerbaycan'ın kuzeybatı eyaletindeki olay yerine gittiklerini bildirdi.


İsrailli yetkililer: Büyük helikopter kazasıyla hiçbir ilgimiz yok

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Doğu Azerbaycan eyaletinde helikopterde (AFP)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Doğu Azerbaycan eyaletinde helikopterde (AFP)
TT

İsrailli yetkililer: Büyük helikopter kazasıyla hiçbir ilgimiz yok

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Doğu Azerbaycan eyaletinde helikopterde (AFP)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Doğu Azerbaycan eyaletinde helikopterde (AFP)

Arap Dünyası Haber Ajansı'nın (AWP) haberine göre İsrail Kanal 13’ün İsrailli yetkililere dayandırdığı dünkü (Pazar) haberinde, İsrail'li yetkililerin, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin uçak kazasıyla "hiçbir ilişkisinin" bulunmadığını söylediklerini duyurdu.

İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, dün erken saatlerde yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopterin ülkenin kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan Eyaleti'nde kötü hava koşulları nedeniyle düşmesinin ardından akıbeti hakkında henüz bir bilgi bulunmadığını açıkladı.

İran Cumhurbaşkanı dün, Azerbaycanlı mevkidaşı İlham Aliyev ile bir araya geldi ve Azerbaycan ile ortak sınır bölgesindeki barajın açılış töreninden dönüyordu. İran Kızılay Başkanı Babek Mahmudi, ISNA haber ajansına yaptığı açıklamada, Verzigan ve Kaleyber arasındaki bölgede meydana gelen kaza yerine yardım ekiplerinin gönderildiğini söyledi.


İspanya Arjantin Büyükelçisini süresiz olarak geri çağırdı

Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)
TT

İspanya Arjantin Büyükelçisini süresiz olarak geri çağırdı

Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)
Madrid’de İspanyol bayrağı (Reuters)

İspanyol hükümeti Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'nin İspanya'ya ve Başbakanı Pedro Sanchez'e "hakaret" etmesinin ardından, Buenos Aires'teki büyükelçisini süresiz olarak geri çağırdığını açıkladı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin haberine göre İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, Arjantin Cumhurbaşkanı’nın Sanchez'in eşiyle ilgili yaptığı tartışmalı açıklamaların ardından Milei'den "kamuoyundan özür dilemesini" istedi.


İsrail Sullivan'ı Gazze'ye yönelik ağır bombardımanla karşıladı

Gıda yardımı almaya giden Filistinli çocuklar (AFP)
Gıda yardımı almaya giden Filistinli çocuklar (AFP)
TT

İsrail Sullivan'ı Gazze'ye yönelik ağır bombardımanla karşıladı

Gıda yardımı almaya giden Filistinli çocuklar (AFP)
Gıda yardımı almaya giden Filistinli çocuklar (AFP)

İsrail dün (pazar) Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'ı, Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkililerine göre 24 saat içinde 70'ten fazla kişinin ölümüne yol açan yoğun bir bombardımanla karşıladı. Sullivan dün, ABD'nin hedef odaklı askerî harekât çağrısı yaptığı bir ortamda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Görüşme öncesinde Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada “Sullivan'ın İsrail'e Hamas militanlarının peşine Gazze Şeridi'nin en güneyindeki şehir olan Refah'a geniş çaplı bir saldırıyla değil, hedef odaklı bir şekilde düşmesi için baskı yapması bekleniyor” denildi.

İsrail, Mısır sınırı yakınlarındaki Refah'a saldırılar düzenlerken, Tel Aviv bu kentin Hamas'ın son kalesi olduğunu iddia ediyor. İsrail ordusu ile Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları mensupları arasında Gazze Şeridi'nin kuzey ve orta kesimlerinde büyük çatışmalar yaşanmaya devam ediyor.

Bu arada ABD Başkanı Joe Biden, Gazze Şeridi'nde yaşananların ‘trajik ve durdurulması gereken bir insani kriz’ olduğunu belirterek, Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes çağrısında bulundu. Biden dün Georgia'da yaptığı bir konuşmada, “Gazze Şeridi'nin yeniden inşası için daha fazla yardım almak üzere uluslararası bir çabaya ihtiyacımız var. Ben ateşkes, kalıcı barışın inşası ve iki devletli çözüme giden bir yol olduğundan emin olmak için gece gündüz çalışıyorum” ifadelerini kullandı.

Bu arada Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini dün yaptığı açıklamada, UNRWA personelinin İsrail tarafından gözaltına alındığını, işkence gördüğünü ve işlemedikleri suçları itiraf etmeye zorlandıklarını bildirdi.


İran: Reisi ve beraberindekiler vefat etti

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi
TT

İran: Reisi ve beraberindekiler vefat etti

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi

İran'ın İdari İşlerden Sorumlu Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhsin Mansuri bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı İbrahimi Reisi'nin dün öğleden sonra Azerbaycan sınırına yakın dağlık bir bölgede helikopterinin düşmesi sonucu hayatını kaybettiğini doğruladı.

İran devlet televizyonu, Reisi ve onunla birlikte Azerbaycan sınırındaki bir barajın açılışından dönen helikopterde seyahat eden Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan'ın da vefat ettiğini bildirdi.

Helikopterin bulunduğunun açıklanmasından dakikalar sonra, İran Kızılay'ının başkanı devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, kaza mahallinde herhangi bir canlı izine rastlanmadığını söyledi.

İran'ın Mehr haber ajansı ise Cumhurbaşkanı'nı taşıyan helikopterdeki tüm yolcuların öldüğünü teyit etti.

İran medyasında yer alan haberlere göre İran Kabinesi helikopter kazası nedeniyle acil toplantı düzenledi.

İran haber ajansı IRNA'ya göre gece geç saatlerde yapılan toplantıya Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir başkanlık etti.

Muhbir kurtarma operasyonu için ilave prosedürleri uygulamaya başladı. Protokole göre Muhbir, ülkenin geçici cumhurbaşkanı olacak.