İran’da iki gazeteci tutuklandı

Hamaney geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda Reisi ve hükümet üyelerini kabul etmişti
Hamaney geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda Reisi ve hükümet üyelerini kabul etmişti
TT

İran’da iki gazeteci tutuklandı

Hamaney geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda Reisi ve hükümet üyelerini kabul etmişti
Hamaney geçtiğimiz Ağustos ayının sonunda Reisi ve hükümet üyelerini kabul etmişti

İran'da faaliyet gösteren muhalif haber kaynakları, İran makamlarının, 84 yaşındaki rejim lideri Ali Hamaney'in ofisinden bir yetkilinin açıklamalarını yayımladıkları için iki gazeteciyi tutukladığını bildirdi. Tutuklamalar, mevcut Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin liderlik makamına yükselme umutları hakkındaki spekülasyonların ortasında gerçekleşti.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen ‘Radio Farda’ sitesi, son günlerde muhafazakarlar tarafından desteklenen ‘Sirat News’ sitesinin yöneticisi Ali Gaffariyan ve muhafazakar medya aktivisti Hatif Salihi’nin, İran'ın eski liderlik ofisinin en önde gelen güvenlik yetkililerinden biri olan Vahid Haghanian'ın açıklamalarını yayınladıkları için tutuklandığını bildirdi. Haghanian, aynı zamanda İran Devrim Muhafızları'nın bir lideri olarak tanımlanıyor.

Gaffariyan'ın ailesi, onun tutuklanmasından sorumlu teşkilatı, gözaltı koşullarını ve kendisine yöneltilen suçlamaları bilmeden geçen hafta tutuklandığını söyledi.

Sırat News web sitesi, Gaffariyan'ın tutuklanmasının, yetkililere yakın hükümet yanlısı medya aktivisti Hatif Salehi'nin tutuklanmasıyla aynı zamana denk geldiğini bildirdi.

Radio Farda sitesi, İran'daki bazı medya organlarının, muhafazakar medya aktivisti Hatif Salehi'nin tutuklanmasının, İran rejiminin lideri Rehber Ali Hamaney'in Özel Yardımcısı Vahid Haghanian'ın açıklamalarını yayınlamasından kaynaklandığını söylediğini bildirdi. Haghanian, Salehi'ye, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin, Hamaney'in halefi olarak seçilme olasılığı hakkındaki görüşünü sorduğunu söyledi.

Salehi, 10 gün önce X platformunda yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti: “2017 yılında Reisi, siyasi geleceği ve rehberlik görevini üstlenme ihtimali hakkında fikrimi sordu.”

Bu durum, medyanın kendisini ‘First Lady’ olarak tanımlamasının ardından İbrahim Reisi'nin eşinin gündeme getirdiği ve Batı terminolojisini kullanması nedeniyle İran cumhurbaşkanının muhafazakâr müttefiklerinin eleştirilerine maruz kaldığı bir dönemde ortaya çıktı.

İran resmi haber ajansı IRNA, Hamaney’in eski özel yardımcısı Vahid Haghanian'ın bu açıklamaları yapmadığını ileri  sürdü. Redde cevaben, Hatif Salehi, Haghanian'ın reddinin geri çekilmesini talep etti ve elinde Hamaney'in ofisindeki yetkilinin açıklamalarının ses kaydının olduğunu söyledi.

Reisi'nin adı, son yıllarda Rehber Hamaney'in kendisini yargının başına atayan bir kararname yayınlamadan önce, 2015 yılında makamına bağlı dini bir organı devralmak üzere onu seçmesinin ardından, Rehber Hamaney'in halefi meselesiyle ilişkilendirilmişti.

Reisi, 2017'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerine hızla aday oldu ancak rakibi ve o zamanın nispeten ılımlı cumhurbaşkanı olan Hasan Ruhani'ye yenildi.

Reisi, muhafazakarların desteğiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerine yeniden aday oldu ve gerçek bir rakibinin bulunmadığı İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 1979 devriminden sonra en düşük katılımın görüldüğü yarışı kazandı.

Atanması 88 nüfuzlu din adamından oluşan Liderlik Uzmanlar Konseyi'nin görevleri arasında yer alan İran Dini Lideri’nin potansiyel halefi hakkında henüz resmi bir onay bulunmuyor.

İran'da önümüzdeki yıl Şubat ayında yapılacak yasama seçimlerine paralel olarak Uzmanlar Liderlik Konseyi için yeni seçimlere tanık olunması planlanıyor.

İran Dini Lideri’nin oğlu, İran Devrim Muhafızları ile yakın ilişkileri olan Mücteba Hamaney ve Dini Lider’in torunu ve vakfının başkanı, reformcu ve muhafazakarların desteğini alan Hasan Hamaney, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olası adayları arasında yer alıyor. Reisi, yargı ve hükümet başkanlığı gibi önemli görevlerde bulunmuş olması nedeniyle en şanslı aday gibi görünüyor. Devrim Muhafızları da onun adaylığını destekleyebilir.



Arakçi: İsrail ve ABD diplomasiyi ‘havaya uçurdu’

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
TT

Arakçi: İsrail ve ABD diplomasiyi ‘havaya uçurdu’

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi İstanbul'da düzenlenen basın toplantısında (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada, ABD ordusunun yeraltındaki Fordo uranyum zenginleştirme tesisi de dahil olmak üzere İran'ın üç nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından İsrail ve ABD'nin diplomasiyi ‘havaya uçurduğunu’ belirtti.

Arakçi, X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail ve ABD diplomasiyi havaya uçurdu. Tahran hiç terk etmediği müzakere masasına nasıl geri dönebilir?” ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanı, ABD'nin İran'daki nükleer tesislere yönelik saldırılarının ardından Tahran'ın kendisini ‘gerekli tüm araçlarla’ savunacağını açıkladı. Arakçi, İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) toplantısında yaptığı konuşmada, “İran topraklarını, egemenliğini, güvenliğini ve halkını gerekli tüm araçlarla savunmaya devam edecek” dedi.

Arakçi, İran'a yönelik gece saldırılarının ardından ABD'nin aşmadığı ‘kırmızı çizgi kalmadığını’ söyledi.

Bir muhabirin Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'ndan çekilme konusundaki sorusu üzerine Arakçi şu cevabı verdi: “En iyi adımlarımızı açıklayabilecek konumda değilim.”

Arakçi, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın İran'ı koruyamadığını ifade etti.

Arakçi, Tahran'ın Moskova ile stratejik ortaklığı olduğunu ve bugün Rusya'yı ziyaret ederek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini belirtti.

ABD'nin İran'daki üç kilit nükleer tesise yönelik saldırılarının ‘çirkin’ olduğunu söyleyen Arakçi, ‘saldırıların kalıcı yansımaları olacağı’ ve Tahran'ın ‘karşılık vermek için tüm seçenekleri saklı tuttuğu’ uyarısında bulundu.

Arakçi, X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin daimî üyesi olan ABD, İran'ın barışçıl nükleer tesislerine saldırarak BM Şartı'nı, uluslararası hukuku ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı ciddi bir şekilde ihlal etti. Bu sabah yaşananlar çok çirkin ve kalıcı etkileri olacak.”

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, Tahran'ın ABD'nin askeri saldırganlığına tüm gücüyle direnmeyi hakkı olarak gördüğü belirtildi. Açıklamada, “Dünya, ABD'nin İran'a karşı savaşı diplomatik sürecin ortasında başlattığını unutmamalı” denildi.

Açıklamanın devamında uluslararası örgütlere de seslenildi: “Bu bariz saldırganlık karşısında sessiz kalmak dünyayı kapsamlı ve eşi benzeri görülmemiş bir tehlikeyle karşı karşıya bırakır.”

Jjdkxj
İran'ın Kum kentinin kuzeydoğusunda bulunan Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ABD hava saldırılarının hedef alınan İran nükleer tesislerini ‘tamamen yok ettiğini’ doğruladı ve Tahran'ın barışa yanaşmaması halinde daha fazla saldırı tehdidinde bulundu.

Trump, “Ya barış olacak ya da İran için son sekiz günde gördüklerimizden çok daha büyük bir trajedi yaşanacak. Unutmayın, daha çok hedef var… Eğer barış hızlı bir şekilde gerçekleşmezse, diğer hedeflerin peşinden hassasiyet, hız ve etkinlikle gideceğiz” şeklinde konuştu.